Çarmuzu Mahallesi'nde genç bir kadının pompalı tüfekle saldırıya uğramasıyla ilgili olayın detayları ortaya çıktı. Olayın boşanma ve çocukların velayeti konusundaki anlaşmazlıktan kaynaklandığı, saldırıyı gerçekleştiren kayınbiraderin ise Uzman Onbaşı olduğu belirtildi.
Olay, 5 Kasım günü saat 17.30 sularında Çarmuzu Mahallesi Kaynarca İlkokulu karşısındaki Beykent Sokağı’nın içerisinde meydana gelmişti. Olay da E.Y. (21) adlı şüpheli, ağabeyinin eşi olan ve 2 çocuk annesi Z.Y.'i (30) pompalı tüfgekle ateş açarak kolundan ve sağ göğsünden ağır yaralamıştı.
OLAYI ANLATTI
Olayın ardından polise giderek teslim olan ve ardından tutuklanan olayın şüphelisi E.Y.'nin Bolu'daki Komando Tugayı'nda görev yaptığı belirtildi. E.Y.'nin olaydan sonra verdiği ifadesinde, "Kendisinin Bolu da uzman Çavuş olarak görev yaptığını, izin için ailesine yanına geldiğini, abisi C.Y.'ye yengesi Z.Y. arasındaki boşanma davasını sorduğunda, C.Y.'nin bir daha bir araya gelemeyeceklerini söylediğini, kendisinin de yengesi Z.Y.'nin evine gittiğini, burada yengesinden meselenin güzellikle sonlandırılması konusunda konuştuğunu, ancak yengesinin kendisine hakaret etitğini" ileri sürerek olay günü ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Araçla yengemin bulunduğu ev bölgesine gittim. Aracı yol üzerinde durdurduğumda yengemde evinin bulunduğu bölgeden okula doğru gidiyordu. Ben yanına yaklaştım. Bu esnada tüfek yanımda yoktu. Arabanın içerisindeydi. Ben Cumartesi günü göreve döneceğim için meselenin güzellikle sonlanması konusunda konuşma amacındaydım. Yengeme yol üzerinde boşanmanın güzellikle halledilmesini söyledim. Çoçukları abime vermesini isteyince, kendisi yol üzerinde bağırarak ve hakaret ederek yanımdan ayrıldı. Bende bunun üzerine yaşananların tesiri altında arabada bulunan tüfeği aldım. Bir anlık sinirle, söylenen sözleri gururuma yediremediğim için tüfekle bir el havaya ateş ettim. Ben tüfekle havaya ateş ederken yengem aramızda yaklaşık 2 metre mesafe vardı. Ben benim bu havaya ateş etmem sonrasında yengem komşusunun evine doğru kaçmaya başladı. Bende elimde tüfek olduğu halde yengemin girdiği evin kapısına yöneldim. Kapıyı kapatmasına sağ elimle engel oldum. Bu aşamada tüfek sol elimdeydi. Yengemle aramızda yaklaşık 1,5-2 metre olacak şekilde yengemin bir el ayağına bir el de sağ koluna doğru ateş ettim. Ben ateş ettiğim esnada yengemin yüzü bana 45 derecelik açıyla dönük olacak şekilde ve sağ tarafı bana yakın olacak durumdaydı. Kendisinden kan geldiği görünce duruma üzüldüm ve oradan uzaklaştım. Tüfekle birlikte geldiğim araca bindim. Yaşananlardan dolayı korktuğum için tüfeği yol kenarına attım. Silahı attığım yeri de daha sonra polis memurlarına gösterdim.Öldürmek isteseydim, baştan ilk ateşlemeyi yaptığımda bu eylemi gerçekleştirecek imkana sahiptim. Niyetim kendisini yaralamaktı".
AĞABEY POLİSE GİTMİŞ, YARDIM İSTEMİŞ
Olay esnasında ağabey C.Y.'nin ise Sanayi Polis Karakolu'na giderek kardeşi E.Y.'nin her hangi bir olaya karışmaması için yardım istediği ortaya çıktı. Ağabey C.Y.'nin ise verdiği ifadesinde, "Eşim ile yaklaşık 6 aydır boşanma sürecindeyiz. Bu yüzden eşim babasının evinde kalıyor. Olay günü kardeşim E.Y.'nin eşimin bulunduğu eve gittiğini öğrendim. Bende polis merkezine giderek durumu anlattım. Burada sürekli olarak kardeşim E.'yi aradığımda telefonuma cevap vermedi. Polis merkezinde görevli arkadaşlar hem kardeşim hem de eşime ait telefon numarasını sabit numaradan aradıklarında telefonlara ikisi de cevap vermedi. Daha sonra ben eşimi telefon ile aradığımda 'kardeşin E. beni silah ile yaraladı' dedi.Bende görevli arkadaşlara bilgi vererek hemen eşimin ikametine polisler ile gittim. Eşim ikametinin yanında bulunan başka bir evin bahçesinden ambulansa bindirildiğini gördüm" ifadelerini iddia etti.
"GÖZÜM KARARDI. BUNDAN SONRASINI BEN DE HATIRLAMIYORUM"
Olayın meydana geldiği evin kadını K.A. (55) ise polise verdiği ifadesinde, "Evin avlusunun giriş kapısının önünde duruyordum. bu esnada bir bayan 'Beni kurtarın' diyerek hızla içeri girdi. Kadının ardından elinde tüfekle uzun boyluca eşkalini olayın etkisiyle hiç hatırlamadığım bir erkek şahıs kapının kapanmasına engel oldu ve kapıyı itekleyip içeri girdi. Elindeki tüfekle kapının arkasına kıstırılmış olan bayana iki el ateş etti. Daha fazla ateş ettiyse olayın etkisiyle şuan hatırlamıyorum. Daha sonra kadın yere yığıldı ve vuran şahıs çıkıp gitti. Olayın etkisiyle gözüm karardı ve bundan sonrasını ben de hatırlamıyorum" ifadelerini kaydetti.
"ŞU AN ARADIĞINIZ KİŞİ VURULMUŞTUR"
Olayın yaşandığı evin sahibi M.A. (60) ise polise verdiği ifadesinde, "Evden çıkıp camiye doğru giderken silah sesi duydum ve kısa süre sonra bana komşumun çocuğunun bizim evde silahlı bir olay olduğunu söylemesi üzerine geri döndüm. Evin bahçesine girer girmez yerde kan gördüm. Evimin bahçesinde toplanan kalabalığa 'Bura da ne olduğunu' sorduğumda bir kadının vurulduğunu ve kadının bahçenin yan tarafına geçtiğini söylediler. Ben de bahçenin yan tarafına geçtiğimde yerde yatan bir bayan gördüm. Kendisine kim olduğunu sordum. O da bana 'Komşunuzum, yukarı da oturuyorum' dedi. Ben daha sonra seni kim vurdu diye sordum, o da bana 'beni kayınım vurdu' dedi. Daha sonra vurulan bayanın telefonu çaldı, cevap veremeyecek durumda olduğu için telefonu bana uzattı. Telefonun karşısındaki bayana 'Şu an aradığınız kişi vurulmuştur' dedim . Başkaca bir şey konuşmadan telefonu kapattık. Kısa süre sonra olay yerine polis ve sağlık ekipleri geldi" şeklinde konuştu.
GENÇ KADIN CİNSEL SALDIRIYA UĞRAMIŞ VE..
Bu arada, olayda yaralanan Z.Y.'nin Ağustos 2015'te Cumhuriyet Savcılığına giderek; kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla E.E. adlı bir şahıstan şikayetçi olduğu da ortaya çıktı.
Genç kadının, savcılığa ilettiği şikayetinde, "E.E. (32) adlı şahsın sürekli kendisini arayarak rahatsız ettiğini ve eşinden boşanıp kendisi ile evlenmesini söylediğini, bu şahsın Haziran veya Temmuz 2014'te kendisini bir otele götürerek burada zorla cinsel saldırıda bulunduğunu, bu olayı yuvası yıkılmasın diye kimseye anlatmadığını, ancak E.E. adlı şahsın daha sonra kendisini tehdit etmeye başladığını, eşi C.Y.'de bu şahsın mektup yazarak resim gönderdiğini, bu resmin ne olduğunu bilmediğini, bu şahsın sürekli kendisini ve çevresindeki insanları rahatsız ettiğini, kendisinin ve ailesinin başına bir iş gelmesi halinde sorumlusunun E.E. adlı şahıs olduğunu" iddia ettiği bildirildi.
Ancak soruşturma evraklarıın inceleyen Cumhuriyet Savcılığının olayın meydana geldiği 5 Kasım 2015 günü "kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına" kararı verdiği öğrenildi.