ÇİFTÇİNİN SULAMA SUYU TARİFESİ FERYADI.. Tarımsal sürdürülebilirlik açısından hayati önem taşıyan tarımsal sulama ücretleri çiftçinin korkulu rüyası olmaya başladı.
Pompaj (elektrikle) sistemle 181 lira, kısmi pompaj sistemle ise dekar başına 95 liraya ulaşan tarımsal sulama ücretleri, köylünün ve çiftçinin üretime yönelik çabasını baltalarken, yerli ve milli ekonomiye de büyük zarar veriyor.
Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Malatyalı çiftçiler, sürekli artan tarımsal ilaç, gübre, mazot gibi temel girdi maliyetlerinin yanı sıra sulama ücretinin de yüksek olması karşısında "sırtı yerden kalkmayan pehlivanlara" döndüklerini belirterek, 50-60 dekarlık bir bahçe için 5-6 bin lira sulama faturası çıkarıldığını, bu büyüklükte bir ödeme yapabilmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
"'Ekmek, dikmek, yetiştirmek senin neyine, arazini müteahhite ver' demek istiyorlar..."
100 dönümlük bahçesine 100 bin lira sulama faturası ödeyen bir çiftçi,"Yetiştirdiğimiz ürün zaten para etmiyor. Gübresi, mazotu, ilaçlaması, işçisi, harcadığımız emek ve zaman bir de sulama faturasının yüksekliği bizi perişan ediyor. Bu tarifeyi tespit eden yetkililer bir bakıma bize, 'Ekmek-dikmek -yetiştirmek senin neyine? Ver tarlanı müteahhide hissene 3-5 daire düşer ver kiraya keyfina bak' demek istiyor galiba. Bu gidişle yapacağımız o; çünkü dayanacak gücümüz kalmadı" şeklindeki sözleri ile yaşadıkları ekonomik sıkıntıyı dile getiriyor.
Sulama Birlikleri; "Girdi maliyetleri önemli rol oynuyor"
Sulama Birlikleri yöneticileri ise çiftçilerin sulama suyu ücretlerinin yüksekliği karşısındaki çaresizliğini ve feryadını dindirecek bir çözüm sunamıyor. Sulama suyu ücretleri ile girdi maliyetleri arasında dengeli bir ilişki olduğunu savunan Malatya'daki Sulama Suyu Birlikleri yöneticileri, "Malatya'da sulama kanalı kapsamında yaklaşık 200 bin dekar alan var. Bu alanlar için maliyetlerine göre 3 farklı fiyatlandırma kategorimiz var. Bunlar; cazibeli, pompaj ve kısmı pompaj sistemleridir. Hizmet maliyetleri nedeniyle faturalandırma bu 3 sistem üzerinden yapılıyor. Sulama ücretlerinin girdi maliyetleri ile orantılı olduğunu söyleyebiliriz" dediler.
Malatya'da 200 bin dekar sulanan alan olduğunu ve cazibeli sulama sistemi ile sulanan bağ-bahçeler için dekar başına 62 lira ücret alındığını belirten Sulama Birliği yetkilileri " Fiyatlandırmada esas sorun, elektrikle veya kısmen elektrikle yapılan sulama faturaları ile işçi-SSK gibi girdi maliyetleridir" açıklamasını yaptı.
Malatya'da (Battalgazi- Malatya ve Yazıhan), elektrikli veya kısmi elektrikli sistemle sulanan tarımsal arazi oranının ise % 30 civarında olduğunu belirten Birlik yetkilileri, elektrikli (pompaj) sistemle sulanan alanlar için dekar başına 181 lira, kısmen elektrikle (pompaj) sulanan alanlar için ise 95 liradan faturalandırıldığını belirtti.
Elektrik fiyatlarına yapılan zamların girdi maliyetlerini arttırdığına dikkat çeken yetkililer, bu nedenle Birlik yönetimlerinin sulama suyu ücretlerinde belirleyici bir rolü olmadığını kaydetti.
Birliklere Güneş Enerjisi Santrali kurma izni verilmeli
Elektrik veya kısmi elektrikle sulama girdilerinin en aza indirebilmek için Bakanlık-DSİ Genel Müdürlüğü olarak, Birliklere Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurma izni verilmesi gerektiğini belirten Birlik yetkilileri "DSİ Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Birliklere GES kurma izni verilme projesi Maliye Bakanlığından kabul görmedi. Defalarca sunduğumuz halde Maliye Bakanlığı tarafından kabul görmedi. GES ile maliyetler yüzde 60'a kadar düşüyor. GES kurulması için harcanacak maliyet yapılacak tasarruf ile kendini 3-5 yılda amorti ediyor. Aksi halde günümüz elektrik fiyatları ucuz hizmet vermek mümkün değil" dedi.
malatyahaber.com- Yeni Malatya Gazetesi- malatyayorum.com