Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi tarafından Aşure Günü düzenlendi, yapılan konuşmalarda birlik ve beraberlik mesajları verildi.
Vakıf genel merkezindeki etkinliğe Vali Mustafa Toprak’ın yanı sıra Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Yeşilyurt İlçe Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, İl Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Şerafettin Yılmaz, Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Turan,Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref Doğan, İl Müftüsü Ümit Çimen, Baro Başkanı Enver Han, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H. Hüseyin Erkoç, Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi (ESKKK) Başkanı Ali Evren, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Mehmet Balin, Siyasi Parti İl Başkanları, Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları, çok sayıda protokol üyesi, Basın Mensupları ve kalabalık bir vatandaş topluluğu katıldı.
Etkinlik Kur'an tilaveti sonrasındaki Semah ekibinin gösterisi ile başladı. Etkinlikte konuşan Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Merkezi Genel Başkanı Hasan Meşeli, Muharrem ayının önemine değinerek, Kerbela olayından ders alınması gerektiğini ifade etti.
Hz. İmam Zeynel Abidin Türbesi Kültür Vakfı Başkanı Erdoğan Ünverdi ise, insan haklarının önemine vurgu yaparak, “En kutsal hak insan hakkıdır. İnsan hakkı dokunulmazdır. Gerçekten biz birbirimizin hakkına saygılı olsak bu kan dökülür mü? Bugün bu savaşlar olur mu? Her şeyden önce birbirimizi seveceğiz ve birbirimizin haklarına saygılı olacağız” diye konuştu.
Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat da, “Hazreti Hüseyin efendimiz o gün Yezid gibi bir zalime boyun eğmiş olsaydı belki bir başka hayatı yaşayacaktı. Ama dünyevi olarak kaybedeceğini bile bile hakkı haykırmak için gözünü kırpmadan 72 tane ehlibeytiyle beraber Yezide karşı çıktı ve onun saltanatını kabul etmedi. O gün bugündür o dik duruşla Saltanat da Hilafet de birbirinden ayrı oluştu” ifadelerini kullandı.
İl Müftüsü Ümit Çimen ise, günün anlam ve önemi ile ilgili yaptığı konuşmada, “Muharrem Kameri yılın ilk ayı. Muharrem sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammet Mustafa’nın ‘Şehrullah’ dediği ve hürmete layık diye bize takdim ettiği bir aydır. Muharrem ve aşure bütün Müslümanların ortak hüzün mevsimidir. Ehlibeyt hepimizin ortak değeri ve Resulullah’ın bize emanetidir” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır da, İslam Aleminin Muharrem ayını kutlayarak, “Kerbela’yı hatırlamamızı ve Hazreti İmam Hüseyin’i, anlayabilmemizi sağlaması açısından bu tür etkinlikler çok önemli. Biz Hazreti Hüseyin, Hazreti Hasan ve Hazreti Ali’nin hayatına hayatımızı ne kadar yaklaştırabildik? Onların hayatını ne kadar anlayabildik? Kerbela’dan ders almamız lazım. İslam Coğrafyasında akan kan bizim Kerbela’yı hala anlayamadığımızın bir göstergesidir. Ben Muharrem ayının İslam Coğrafyasının bilinçlenmesine vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
Son olarak söz alan Vali Toprak, "Allah’a şükrediyorum ki, 680 yılında Hz. Peygamberimizin torunu Hz. Aliyyül Mürteza’nın evladı, Hz. Fatıma’nın evladı, Hz. İmam Hüseyin Efendimizi şehit eden o ihanetçilerin o ihanetleri karşısında bakın burada, Malatya’da, tüm mekânlarda o acıyı ruhumuzda, gönlümüzde ve yüreğimizde hissediyor ve hiçbir şekilde o koru söndürmüyoruz, o acı korun karşısında biz insaniyetimizi, ahlakımızı, vicdanımızı hep bir şekilde terennüm ediyoruz. Allah’a şükrediyoruz ki, Bizi o geçmişte Hz. Hüseyin efendimize yönelen o ihanet karşısında bizim birliğimizi ve dirliğimizi asla ve asla bozmasın.
Muharrem ayı barış ayıdır, güzellikler ayıdır, müjdeler ayıdır. Bunu hep birlikte yaşıyoruz, Muharrem ayının bereketiyle ve rahmetiyle, tüm canlarımızla, tüm Malatya’yla, tüm insanlığımızla bir arada olmanın güzelliğini ve bu ayın ortaya çıkardığı o rahmeti, o güzel bereketi de hep birlikte yaşıyoruz.
Bu gün burada, Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezinde bu güzel duyguyu burada bir kez daha yaşıyoruz. Daha önce de Dedelerimizle birlikte diğer etkinliklerde de hep birlikte yaşadık. Allah içimizdeki güzelliği, sevgiyi, kardeşliği yok etmesin. Tüm bu acılardan, 680 yıl önce hiçbir insana, hiçbir topluma, hiçbir kabileye yapılamayacak o katliam karşısında, biz ondan ders alarak bu günde aynen içine düşürülmek istendiğimiz ihanet çemberinin dışına birliğimizi, beraberliğimizi, içimizdeki sevgiyi tüm alana, tüm kardeşlerimize, herkese yayarak bu ihanet amaçlarından kurtulmuş olacağız.
15 Temmuz’da da o sıkıntılı günleri, o ülkemizin birliğine, beraberliğine, bekasına yönelen tehlikeyi hep birlikte, hiçbir şekilde ayrım ve gayrım yapmadan, ruhumuzla, benliğimizle, Alevimizle, Sünnimizle, Türkümüzle, Kürdümüzle, Çerkezimizle, ne mezhep de olursa olsun, ne bakışta olursa olsun hepimiz zihnimiz, gönlümüz, vicdanımız ve ahlakımızla o tehlikenin karşısında durduk ve elimizin tersi ile attık.
Aramıza ve safımıza hiçbir ihanetçinin girmesine de müsaade etmedik ve bundan sonra da etmeyeceğiz. Bu hem yüce dinimizin gereğidir, hem Ehl-i Beytimize olan saygının ve sevginin gereğidir ve hem de bizim bir insanlık meselemizdir. Onun için insanlık meselemizi hiçbir şekilde yok etmeyeceğiz. Bakışımız Hz. Mevlana’dan “Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol yine gel, Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...” diyor, Yunus Emre “İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir, Sen kendin bilmezsin, Ya nice okumaktır…” eğer biz kendimizi bilirsek başka bir olumsuzluğa yada tefrikanın aramıza girmesine zaten biz hiçbir şekilde müsaade edemeyiz. Hacı Bektaşi Veli hazretleri ifade ettiler “Bir olalım, iri olalım, diri olalım ve Elimize, dilimize, belimize sahip olalım.” Bu yüce değerlerin, bu güzel sözlerin içerisindeki o duyguları heyecanlarımızla birlikte yaşarsak bize herhangi bir kesimin bir şey söylemesine de gerek yok, yeter ki tüm güzellikleri ruhumuzda, birliğimizde, benliğimizde kabul edelim ve onu gönül penceremizi geniş tutarak tüm insanlığa da yaymış olalım.
Bu vesile ile ben 680 yılında Hz. İmam Hüseyin efendimizle birlikte şehit olan 72 tane şehit evladımıza, Ehl-i Beytimizin parçalarına bir kez daha rahmet diliyorum.
Bu ülke üzerinde bağımsız bir şekilde yaşamanın emanetini bize veren Mustafa Kemal Atatürk’ü, Silah arkadaşlarını, mübarek kanlarını akıtan ve bu aziz vatanı bizlere bahşeden tüm şehitlerimizi bir kez daha burada rahmet ve minnetle anıyorum. Tüm ülkemizin, 780 000 Km2 lik toprakları üzerine mukaddes kanlarını akıtan aynı Kerbelâ’ da olduğu gibi o rahmetli kanlarını akıtan ve bu ülkeyi bizlere vatan yapan şehitlerimizin hepsini rahmetle anıyorum. Tüm katkıları için Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 79 Milyonumuz ve Malatya’daki 770 000 kişi adına minnetlerimizi ve şükran duygularımızı sunuyorum.
Tüm Gazilerimizi bir kez daha tüm yararlılıkları için şükranla anıyorum. 15 Temmuzda ülkemizin bekasının yok edilmek istendiği bir ortam da adeta vücutlarını siper eden 241 tane şehidimize bir kez daha buradan da rahmet diliyor, Allahü teâlâ ‘nın birliğimizi, beraberliğimizi bozmamasını diliyorum.” dedi.
Vali Toprak’ın konuşmasının ardından konuklara aşure ikramı ile etkinlik sona erdi.
Bülten- malatyahaber.com- iha