Büyük önder Atatürkü, ölümünün 72nci yılında özlem, sevgi ve saygıyla anıyoruz.
Türk milletinin kalbindeki en yüksek mertebeye taht kuran Büyük Önder için hayata gözlerini yumduğu saat 9u 5 geçe tüm yurtta saygı duruşunda bulunuldu.
Yüz binler Anıtkabire koştu. Devlet erkanı Atatürk'ün mozolesine çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu.
Atatürk'ün Dolmabahçe'deki odası ise ziyaretçi akınına uğradı. Ata'nın yatağının başında nöbet tutan asker gözyaşlarını tutamadı.
2 DAKİKALIĞINA HAYAT DURDU
Tüm yurtta Ataya saygı için saat 09.05de hayat 2 dakikalığına durdu. Araçlarından inen şoförler ve işlerine yetişmeye çalışan yayalar oldukları yerde durarak 2 dakikalık saygı duruşunda bulundu.
DOLMABAHÇE'DE TÖREN
Atatürk, 72 yıl önce hayata gözlerini yumduğu Dolmabahçe Sarayı'ndaki odasında düzenlenen törenle anıldı.
Anma töreni, TBMM Başkanlığı, İstanbul Valiliği, Türk Silahlı Kuvvetleri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Atütürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin çiçek buketlerini Atatürk'ün ebediyete intikal ettiği yatağın üzerine bırakmasıyla başladı.
Atatürk'ün hayata gözlerini yumduğu saat 09.05'te sirenlerin çalmasıyla birlikte saygı duruşunda bulunuldu ve ardından İstiklal Marşı okundu.
Törene, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Sabri Dereli, Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe, 23. Piyade Motorlu Tümen Komutanlığından Albay Ali Telli ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Tören sırasında elinde çerçeveletilmiş Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini taşıyan bir kadın, Gençliğe Hitabenin Atatürk'ün vasiyeti olduğunu belirterek, Bunu çerçeveletip duvara asmak yeterli değil. Atatürk'ün hitabesini, Türk gençliğinin yaşaması ve yaşatması lazım dedi.
Atatürk'ün hayata gözlerini yumduğu odadaki törenin ardından TBMM Başkanvekili Meral Akşener, Mavi Salon'da Dolmabahçe Sarayı Özel Defteri'ni imzaladı.
ÜLKÜ ADATEPE
Basın mensuplarına açıklama yapan Ülkü Adatepe de Dolmabahçe Sarayı'nda çok günlerinin geçtiğini ve buraya her geldiğinde anılarının canlandığını belirterek, (Atatürk'ü kaybetmek) demiyorum. O hep Türk milletinin kalbinde yaşıyor. Onu biz yaşatacağız, gençlik yaşatacak. Tesellimiz bu. Çocuk olsam da bunları hiç unutamıyorum. Allah'tan, milletimize her zaman iyilik ve medeniyete doğru adımlar atsın diye temenni ediyorum dedi.
Adatepe, Atatürk'ün yanındayken kendisini bir baba gibi sevdiğini ve büyüklüğünün farkında olmadığını ancak okula başladıktan sonra Atatürk'ün büyüklüğünü anladığını ifade ederek, şunları söyledi:
O zaman dedim ki Atatürk hiç ölmeyecek. Çünkü Atatürk ne demiş; 'benim yüzümü görmek önemli değil, benim fikirlerime sahip olun.' Onun için Türk gençliğine şunu diyorum: Atatürk'ün Cumhuriyetine, ilkelerine sahip olurlarsa -ki olacaklardır buna eminim, çünkü o çok sevdiği gençliği, her şeyini bıraktığı gençliği, onun fikirlerine sahip olacak- o zaman Atatürk hiç ölmeyecek, hep yaşayacak, biz de bu cennet vatanda yaşayacağız.
TÖRENDEN NOTLAR
Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de saat 09.05'te hayata gözlerini yumduğu odada Türk bayrağı örtülü yatağının iki yanında iki er saygı nöbeti tuttu. Nöbet tutan erlerin, tören sırasında duygulandığı görüldü.
Vatandaşlar ve öğrenciler, odaya girmek için sarayın bahçesinden itibaren uzun kuyruklar oluşturdu. Öğrenciler ve vatandaşlar, odada Atatürk'ün yatağının önüne karanfiller bıraktı. Bazı vatandaşlar bu sırada dua okurken, bazıları gözyaşlarını tutamadı.
Ziyarete gelenler, fotoğraf makineleri ve cep telefonlarıyla görüntü aldı.
Bu arada, Harem giriş salonu ve mavi salonda Atatürk'ün ölümüne ilişkin 11 Kasım 1938 tarihli gazete kupürleri sergisi yer aldı.
Öte yandan, sarayın önünde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları yer alan bir tekne de saat 09.05'te sirenler eşliğinde saygı duruşu törenine katıldı. İstanbul Boğazı'ndan geçen bazı teknelerin de Türk bayrakları astıkları görüldü.