Almanyanın gece yarısı operasyonuyla bazı yatırım enstrümanlarında çıplak açığa satışı yasaklaması, üstelik bu kararı tek başına alması Avrupa Birliği liderlerini kızdırdı, piyasaları gafil avladı. ABde para birliğinin dağılma riskinden sonra şimdi de siyasi bölünme konuşuluyor.
Almanyanın bazı hisse senetleri, devlet tahvilleri ve CDSlerde çıplak açığa satışı yasaklaması yatırımcıları ters köşede bırakırken Avrupa Birliği (AB) içinde yeni çatlaklar oluşturdu. Almanyanın, yatırım enstrümanlarının düşeceği öngörüsüyle hareket eden ve ciddi kârlar elde eden piyasa oyuncularının bu imkânını elinden almasının ters teptiğini söyleyenler var. Reutersa konuşan Singapurdan bir döviz işlemcisi, Almanya Avrupada finansal ışıkları söndürmüş oldu dedi.
Almanyanın diğer Euro Bölgesi ülkeleriyle koordinasyon içinde hareket etmektense tek başına böyle bir uygulamaya gitmesinin AB içindeki kamplaşmayı daha da derinleştirdiği belirtiliyor. Fransa Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, kendilerinin çıplak açığa satışı yasaklamak gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Lagarde, Bana öyle geliyor ki birisi böyle bir girişimde bulunmadan önce en azından diğerlerinin tavsiyesini almalı. Bu uygulamayı hayata geçirmeyi düşünmüyoruz dedi. Özellikle CDS piyasası uluslararası bir niteliğe sahip olduğu için Almanyanın bu alanda tek başına hareket etmesinin pek mümkün olmadığı, ister istemez Avrupa genelinde bir uygulamaya gidileceği belirtiliyor. Analistler, uygulamanın yaygınlaşması halinde yatırımcıların Euro Bölgesinden kaçacağı ve başka mecralara yöneleceği uyarısı yapıyor.
Dolar/TL 1.60 seviyesinde
Almanyanın geceyarısı operasyonu sonucu euro, dolar karşısında son dört yılın yeni en düşük seviyesi olan 1.2145e kadar düştü. Ancak öğleden sonra Avrupa Merkez Bankasının (ECB) piyasalara müdahale edeceğine ilişkin söylentilerle euro dolar karşısında yüzde 1 toparladı ve 1.2328e kadar yükseldi. Ayrıca Yunanistanın AB ve eurodan çıkacağına ilişkin söylentileri, Yunan Hükümeti yalanladı. Dün İMKB kapalı olduğu için satış dalgasından etkilenmedi ancak dolar/TL yurtdışındaki işlemlerde 1.60 seviyesine yaklaştı. Avrupa borsalarındaki kayıplar yüzde ise 2nin üzerine çıktı.
Borsalar yüzde 2 düştü
Almanya, aralarında Deutsche Bankın da bulunduğu bankacılık ve sigortacılık hisseleri, Euro Bölgesi devlet tahvilleri ve bu tahvillerin batma riskine karşı sigorta olarak görülen CDS enstrümanlarının açığa satışı 31 Mart 2011e kadar yasaklandı. Alman bankaları arasında en çok açığa satışın Commerzbank hisselerinde olduğu belirtiliyor. Royal Bank of Scotland döviz stratejisti Greg Gibbs, Bloomberg haber ajansına yaptığı açıklamada, Avrupada tahvil ve hisse satamadığınızı düşünüyorsanız, olumsuz havayı yansıtmak için elinizde sadece euro satma seçeneği kalıyor dedi.
ABnin tek lideri gibi konuştu
Açığa satış uygulamasının yürürlüğe girdiği sabah Alman parlamentosunun alt kanadında bir konuşma yapan Başbakan Angela Merkel, AB üyesi ülkeleri finans piyasalarının denetlenmesi konusunda adımları hızlandırmaya ve yeni vergiler uygulamaya çağırdı. Merkel, dünkü konuşmasında eğer G-20 ülkeleri haziran ayında finansal işlemlere vergi getirme konusunda uzlaşamazsa ABnin kendi başına bunu yapacağını söyledi.
Euronun geleceğinin tehlikede olduğu uyarısını dün de yineleyen Merkel, para birimine ilişkin risklerin AByi de tehdit ettiğini söyledi. Tüm AB üyesi ülkeler bütçe açıklarını azaltma konusunda hızlanmalı diyen Merkel, ekonomi politikalarında daha iyi koordinasyona ihtiyaç olduğuna da vurgu yaptı.
Euronun yeni evi için inşaat başladı
Euronun geleceğine ilişkin şüpheler artarken, Avrupanın ortak para birimini kullanan 16 ülke bağlılıklarına ilişkin dün sembolik bir mesaj gönderdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Jean-Claude Trichet, 850 milyon euroya mal olacak ve Frankfurtta yer alacak yeni ECB binasının inşaatına dün start verdi.
ECB, hâlâ 1970 yılında inşa edilen ve Frakfurtun finans merkezinde bulunan EuroTowerda kiraladığı ofisleri merkezi olarak kullanıyor. Aynı binada ayrıca bir restoran ve gece kulübü de bulunuyor. Frankfurtun doğusunda yer alan ECBnin yeni evi biri 41 diğeri 44 katlı 2 kuleden oluşacak.
Trichet, binanın kendi değerlerini yansıtacağını belirterek, Biz şeffaflık, dürüstlük, mükemmelik, verimlilik konusunda kararlıyız dedi. 8 yıllık görev süresi 2011 yılında dolan Trichet, 2014 yılında bitecek olan binada çalışamayacak. Yeni binada ECBnin 1800 çalışanı için 2 bin 200 çalışma yeri bulunacak.
Yunanistan 8.5 milyar euroyu ödedi
Yunanistan hazinesi kurtarma paketi gündeme geldiğinden beri ödeyip ödeyemeyeceği tartışılan 8.5 milyar euroluk borcunu dün kapattı. Yunanistan, vadesi dolan 10 yıllık tahvil itfasının tamamını Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonunun gönderdiği 20 milyar euroluk kaynaktan faydalandı.
Yüksek borcuna karşılık ekonomiyi de canlandıracak bazı yatırımlar yapmak isteyen Başbakan Yorgo Papandreu, ülkede 2012ye kadar 3.9 milyar euroluk altyapı projesi planlıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Dimitris Reppas dün, 2010da 1.1 milyar euro olarak bütçelendirilen projeler için ihaleye çıkılacak. 2011de 2 milyar euroluk, proje gerçekleştirmeyi öngörüyoruz dedi.
Milis yatırımcılar Avrupa dışına da saldırabilir
New York Üniversitesi ekonomi profesörü Nouriel Roubini, tahvil piyasalarında yaptıkları işlemlerle Euro Bölgesindeki birçok ülkenin borç çevirme maliyetlerini artıran milis yatırımcıların yeni hedefinin ABD olabileceğini söyledi.
Roubini, London School of Economicste yaptığı konuşmada, Milis yatırımcılar, Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İzlandada ayaklandı. Yakında bütçe açıkları yüksek kalmaya devam ederse İngiltere, Japonya ve ABDde de ayağa kalkabilirler dedi. Kriz kâhini olarak tanınan profesör, milis yatırımcıların önümüzdeki 3 yıl içinde ABDde uyanışa geçeceklerini ve bu durumun sürdürülemez olduğunu söyledi. Roubini, ABDnin bütçe açığını rekor seviyeye geldiğine dikkat çekerken, Kongrede Cumhuriyetçilerin vergilerin yükseltilmesini engelleyeceğini, bundan dolayı bütçe açığının büyümeye devam etme olasılığı bulunduğunu söyledi.
Kamu borcu sorunu sürecek
İsviçreli yönetim bilimleri okulu IMD, dün yayımladığı Borç Stres Endeksi raporunda devletlerin borçlarının gelecekte de ana sorun olmaya devam edeceğini açıkladı. Japonyanın 2084, İtalyanın 2060, Portekizin 2037 yılına kadar borç sorunu sürecek. Raporda ABDnın bütçe açığının 2033 yılına kadar artacağı belirtildi. Raporun yazarı Profesör Stephane Garelli; Fransa, Almanya ve İngilterenin borçlarının GSYHye oranının, 2028 yılında yüzde 60a ulaşacağı belirtti. Raporda ayrıca Arjantin, Brezilya, Hindistanın bütçe açıklarını IMF kriterlerine göre 2015 yılına kadar azaltması beklendiği de ifade edildi.