TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba TBMM Genel Kurulu’nda kapatılan adliyeler ile ilgili bir konuşma yaptı. Ağbaba, Malatya’da 13 ilçenin 7’sinde adliyelerin kapatıldığını belirterek, “Kapatılıp tekrar açılan adliyeler konusunda ayrımcılık yapıldı” dedi.
Ağbaba’nın TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma ve bu esnada yaşananlar tutanaklara şöyle geçti:
"BAŞKAN – Sayın Ağbaba, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi, Türkiye’de 146 adliye kapatıldı. Daha sonra alınan bir kararla 44 ilçedeki adliyelerin kapatılması iptal edilerek tekrar açıldı. Malatya şanssız bir il, Malatya sahipsiz bir şehir. Niye Malatya’nın üreten kurumları birer birer kapatıldı? Bu yetmiyormuş gibi şimdi de adliyelerimize göz dikildi.
Değerli arkadaşlar, Malatya’nın ilçe sayısı 13. Daha önce Doğanyol, Kale, Battalgazi adliyeleri kapatıldı, şimdi de Arguvan, Yazıhan, Kuluncak ve Yeşilyurt adliyeleri kapatılıyor yani 13 ilçemizin 7’sinde adliye artık yok. AKP’nin seçimden önce bir sloganı vardı: “Büyük düşün Yazıhan.” diyordu, “Büyük düşün Arguvan.” Bu ilçeler büyük düşündü, şimdi kandırılarak adliyeleri kapatılıyor.
Değerli arkadaşlar, itirazlar üzerine 44 adliye tekrar açıldı. Bu kararla Adalet Bakanlığı ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun almış olduğu kararın ne kadar yanlış olduğu, ne kadar araştırılmadan alındığı ortaya çıktı. Yani yeni alınan kararla 44 adliye tekrar açılacak, açılacak adliyeler arasında Malatya’nın hiçbir ilçesi yok. Niye? Malatya sahipsiz mi? Bu kararlar ciddiyetsizlikten mi? Kararlar siyasi mi? Neden?
Bakınız, Arguvan Adliyesi kapatılıyor ancak Arguvan’daki cezaevinin kapasitesi artırılıyor. Bunda mantık var mı değerli arkadaşlar? Diyorlar ki: “İş yükü, dosya sayısı az.” Bu mantıkla, o zaman, “Olay yok.” diye Arguvan’daki emniyet müdürlüğünü de kapatın, jandarmayı da kapatın. Bu mantıkla, “Hasta yoktur.” diye doktorların tayinini çıkarın. Yine bu mantıkla, değerli arkadaşlar, “Cenaze yok.” diye imamları da başka ilçeye gönderin.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) – Mezarlıkları…
VELİ AĞBABA (Devamla) – Mezarlıkları da kaldırın.
Yine, “Cemaat yok.” diye, siz, Allah bilir, ileride camileri de kapatırsınız. Bu mantıkla, kaymakamları da görevlerinden alın. Bu mantıkla, Hükûmetin de kapısına kilidi vurun. Bu mantıkla, değerli milletvekilleri, “Adalet dağıtmıyor.” diye Adalet Bakanını görevden alın, Adalet Bakanlığını kapatın.
Değerli arkadaşlar, yeniden açılmasına karar verilen ilçeleri kendi ilçelerimle karşılaştırmak istiyorum: Bakın, Sulakyurt’un nüfusu 7.927, Kuluncak’ınki, dikkatle dinlemenizi rica ediyorum, 8.951; Sulakyurt’un merkeze uzaklığı 46 kilometre, Kuluncak’ınki 113 kilometre. Kemah’ın nüfusu 6.942, Arguvan’ınki 8.010; İmranlı’nın nüfusu 7.568, Yazıhan’ınki 15.568.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) – Kemaliye iki mi?
VELİ AĞBABA (Devamla) – Onu söyleyeceğim.
Bu ilçeler niye kapatıldı? Hükûmetin siyasi davranmasından. Kapatılan ilçeler niye tekrar açıldı? Ayrımcılık, işin içine bölge, il ve çeşitli ayrımlar girdiği için bu ilçeler tekrar açıldı. Şimdi, bu kararın ne kadar ayrımcı olduğunu bir örnekle size açıklayacağım arkadaşlar. Erzincan’ın Kemaliye, Kemah ve Çayeli ilçeleri kapatıldı, daha sonra tekrar açılmasına karar verildi. Niye? Bu ilçelerin nüfusu mu arttı, dosya sayısı mı arttı?
Değerli arkadaşlar, birileri bastırdı, Sayın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bastırdı Erzincan’ın kapatılan üç ilçesi tekrar açıldı.
Ne diyor bu kararla? Bu kararla diyor ki: “Ey Malatyalılar, siz geçen seçimde yüzde 69 oy verdiniz, yüzde 75 de verseniz sizin ekmeğinizi elinizden alacağız.”
Değerli arkadaşlar, bu kararlarla sadece adliyeler kapatılmıyor, bu kararlarla, adliyelerin kapatılmasıyla beraber ekonomi yok ediliyor, oradaki insanlar açlık sınırıyla karşı karşıya bırakılıyor. Adliyelerin kapatılması, ticaretin, en önemlisi arkadaşlar, o ilçenin tamamen yok edilmesini sağlayacaktır. Niye? Çünkü, adliyeler kapatılarak o ilçelerdeki insanların büyük şehirlere, büyük yerlere göç etmesi sağlanacaktır.
Bakın, bu düzen değişir, bu devran döner. Lütfen, bu kararı bir kez daha gözden geçirin. Arguvanlılar, Kuluncaklılar, Yazıhanlılar, Yeşilyurtlular kan ağlıyor. Sizden rica ediyorum, bu kararı bir kez daha gözden geçirmenizi istiyorum. Bu sadece… Bakın, bugün, Malatya’dan bir heyet geldi, içerisinde AK PARTİ’den arkadaşlar vardı, CHP’den arkadaşlar vardı. Bu kararın ne kadar yanlış olduğunu ifade ediyorlar. Siz eğer bunu yapmazsanız, bir gün gelir, biri der ki size: “La oğlum bas git!” der ve sizi buradan gönderirler arkadaşlar.
Hepinize teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Hatip, üzerinde “La oğlum bas git!” yazan bir kâğıdı kürsünün üzerine bıraktı)
BAŞKAN – Diğer maddelerin gerekçelerini okutuyorum…
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Sayın Başkan, şunu arkadaşa versin de basıp gitsin bari!
VELİ AĞBABA (Malatya) – Bu, Arguvanlıların bildirisi Sayın Başkan.
BAŞKAN – Erol Bey, onu alın.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) – Bu hakarettir Sayın Başkan, Meclise hakarettir.
RECEP ÖZEL (Isparta) – Özür dilesin orada, özür dilesin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Onu geri alsın Sayın Başkan. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesine yakışır bir hareket değil o.
BAŞKAN – Ne diyor orada? “La oğlum bas git!”
Doğru değil, şunu yapmayın çocuklar ya! Yapmayın, doğru değil ya! Doğru değil ya yani yakışmıyor, yakışmıyor."
FOTOĞRAF: Milliyet