SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Baraj Suları Çekildi Höyükler Ortaya Çıktı

0
Güncellendi - 2021-12-07 00:43:04
Baraj Suları Çekildi Höyükler Ortaya Çıktı
A- A+ PAYLAŞ

Tunceli'nin Çemişgezek ilçesi sınırlarında bulunan Keban Baraj Gölü'nde kuraklık nedeniyle suyun çekilmesiyle tarihi Pulur Sakyol ve Yeniköy höyükleri gün yüzüne çıktı.

Elazığ'ın Keban ilçesinde elektrik üretimi ve sulama amacıyla 1965 yılında yapımına başlanan Keban Baraj Gölü, yaklaşık 47 yıl önce su tutmaya başladı.

Baraj göletinin dolmasıyla bölgedeki birçok yerleşim yeri ve Çemişgezek'te bulunan Pulur Sakyol ile Yeniköy höyükleri su altında kaldı.

Bu yıl yurt genelinde yaşanan kuraklık ve aşırı buharlaşma nedeniyle baraj suyunun çekildiği bölgede, binlerce yıllık tarihe ışık tutan bu iki höyük de gün yüzüne çıktı.

Valilik koordinesinde çalışma yürüten Tunceli Müzesi Müdürlüğü ekipleri de höyüklerin son durumu hakkında bilgi sahibi olmak için bölgede inceleme yaptı.

İncelemede bazı arkeolojik bulgu ve kalıntılara rastlandı

Müze Müdürü Kenan Öncel gözetiminde höyükleri inceleyen akademisyen Umut Parlıtı, arkeolog Özgür Şahin ve Ali Haydar İmre, bölgede halen birçok arkeolojik bulgu ve kalıntının olduğunu tespit etti.

Yapılan yüzey araştırması sonucu bölgede taş sanduka mezar, pişmiş toprak mezar, mimari yapı ve temelleri, pişmiş topraktan yapılmış çanak ve çömlek parçaları, obsidyen ok uçları, kazıcı aletler ve taş balta gibi tarihi eserlere rastlandı.

Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Umut Parlıtı, AA muhabirine, Keban Baraj Gölü'nde suyun çekilmesiyle Pulur Sakyol ve Yeniköy höyüklerinin ortaya çıktığını ve yüzey araştırması yaptıklarını söyledi.

Höyüklerde yapılan incelemeler sonucu Kura-Aras Kültürü açısından önemli arkeolojik bulgular elde ettiklerini belirten Parlıtı, "Bunlardan en önemlisi Pulur Sakyol'un kuzeybatısında yer alan yerleşim içi mezarlığıydı. Biliyoruz ki Kura-Aras kültürü Milattan Önce 3200 ve 2200 yılları arasında Kafkaslardan başlayıp bulunduğumuz coğrafyaya buradan da Suriye'ye kadar yayılım gösteren önemli bir kültür. Anadolu açısından da oldukça önemli. Bu yerleşim içi mezarlar elit mezarlar olması açısından önemli. En yakın buna benzer örneği Arslantepe'de bulunmakta." dedi.

Parlıtı, höyüklerde yer alan mezarların son derece önemli arkeolojik veriler sunduğunu ve bu mezarların bir an önce arkeoloji dünyasına kazandırılması için kazı çalışmalarının yapılması gerektiğini dile getirdi.

"Burada şu an en az üç sanduka, bir çevrik mezar var"

Bölgenin 1970 yılında yapılan Keban Barajı kurtarma kazılarından sonra unutulduğunu ifade eden Parlıtı, şöyle konuştu:

"Kura-Aras Kültürü'nün kuzey yayılımında en uç noktalarından birini Pulur Sakyol ve Yeniköy höyüklerinin oluşturması çok önemli ve bu açıdan kilit rol üstelenen merkezlerden birisi. Kazısı yapıldı ama maalesef üçte biri kazılmadan sular altında kaldı. Şimdi suların gelgit yaparak ortaya çıkardığı mezarlar bu açıdan oldukça önemli. Yani yerleşim içinde biz mezar olduğunu biliyorduk ama yerleşim içinde bir mezarlık olması ayrı bir durum. Burada şu an en az üç tane sanduka, bir çevrik mezar var."

Tunceli Müzesi Müdürü Kenan Öncel de Çemişgezek'teki Pulur Sakyol Höyüğü'nde baraj göleti su tutmadan önce arkeolojik kazılar yapıldığını anlattı.

Bu höyükten çıkarılan eserlerin müzede sergilendiğini aktaran Öncel, "Arkadaşlarımızla birlikte bu iki höyüğün durumunu görmek, yerinde incelemek için alana geldik. Burayla ilgili neler yapılabilir, ne yapmamız gerekiyor onların üzerinde çeşitli düşünceler ürettik." ifadelerini kullandı.

Erzurum, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız