Malatya'da, 25 yıl hemşire olarak çalıştıktan sonra halen Sağlık İl Müdürlüğü'nde görev yapan Şenay Ertuğrul Seçkin, mesleği dışında edebiyata duyduğu ilgiyle iki kitap yazdı. 'Bana Biraz Sen Lazım' kitabından sonra şimdi de 'Kayıp Satırlar' kitabıyla raflarda yerini alan Şenay Ertuğrul Seçkin, "Edebiyatçı, yazar, şair değilim, böyle bir iddiam asla yok. Duygular oldukça kalem dans ediyor kelimelerle, bizdeki durum böyle. 'Edebiyatçıyım' diyemem ama edebiyata ilgim var" dedi.
Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi mezunu olan 44 yaşındaki Şenay Ertuğrul Seçkin, mesleğinde 25'inci yılını yaşarken, edebiyatı kendisini ifade etme biçimi olarak gördü ve iki kitap yayınlandı.Hem hemşire hem de anne olan Seçkin, çocuğu gibi gördüğü kitaplarıyla yazarlıkta da emin adımlarla ilerliyor.
Lise yıllarında yazmaya başlayan ve birikimlerini kağıda dökerek, kitap çıkaran Seçkin, "İlk kitabım 'Bana Biraz Sen Lazım' 2014'te çıktı. İlk kitabım olması hasebiyle benim için çok özeldir. Yılların emeğini bir araya toparlayıp, özellikli olanları seçip, bir kitap haline getirdik. Bu bir hedefti ve buna ulaşıldı. Güzel bir çalışma olduğuna inanıyorum. 4 yıl sonra birikimleri tekrar bir araya getirip, 'Kayıp Satırlar'ı çıkarttık. Edebiyatçı, yazar, şair değilim, böyle bir iddiam asla yok. Duygular oldukça kalem dans ediyor kelimelerle bizdeki durum böyle. 'Edebiyatçıyım' diyemem ama edebiyata ilgim var. Sanata ilgim var" dedi.
Seçkin, şiire her zaman bir düşkünlüğünün olduğunu ifade ederek, "Farklı olanı yapmaya çalışalım. Aynı kalmayalım. Aynı şekilde olmasın çünkü ömür bir şekilde geçecek, bitecek, geriye bir iz bırakmayalım mı? Ben anneyim, iki çocuk çok güzel bir eser, iki çocuk büyütmek çok önemli bir görev ama onların arkasında iki kardeş daha bırakmak benim için çok mutluluk verici, inşallah gerisi gelir" diye konuştu.
'Yazmak tutku değil bir yaşam biçimi' diyen Şenay Ertuğrul Seçkin, "Yazmaya lisede başladım. Kitap ve defter aralarında olan sözleri sonradan zenginleştirdim ve yazı haline getirdim. Sonrasında da üzerine çok eklendi. Herhangi bir yerde yaşadığınız duyguyu cümle haline alıyorsunuz, bir yere not ediyorsunuz, daha sonra üzerinde çalıştığınızda güzel şeyler ortaya çıkabiliyor. Sanırım ben kalemi hiç susturmayacağım. Hayatta zor diye bir şey olduğuna inanmıyorum. İnsan yeter ki istesin. İsteyince her şeyi yapabilir. Anneysen ne kadar çocuğun varsa o kadar güçlüsün. İki çocuğum var iki kere güçlüyüm, iki kitabım var dört kere güçlüyüm. Kadın denilen varlık gerçekten istediği her şeyi yapabilir. Yeni kitabımda herkes kendinden bir şeyler bulacak. Ben, herkesim. Mahalledeki yaşlı teyze de olabilirim, genç bir anne adayı da. Liseyi yeni bitirip üniversiteye başlayan herhangi bir kente yeni gitmiş bir genç kız da olabilirim. Herkes, her yazıda kendisini bulacaktır" ifadelerini kullandı.
Herkesin kendisini ifade ettiği bir yolun olduğunu, kendisinin de yazmayı seçtiğini anlatan Seçkin, "Ben arkası kesilmesin, kalemim susmasın istiyorum. Farklı konularda da yazmak istiyorum. Denemeler artabilir, belki bir roman olabilir. Şiir muhakkak olacaktır çünkü yaşadığınız anı iki kelimeyle özetlemek bazen dört satıra çıkabiliyor. Satırlar arttıkça şiir oluyor. Ben söylüyorum, düşüncelerinizi kağıda aktardığınızda yan yana yazarsanız düz yazı, alt alta yazarsanız şiir oluyor. Ben tamamen herhangi bir uyak, kafiyeyle yazmıyorum. Mektepli değilim, bu işi tamamen serbest nazımla yapıyorum" dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
