Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, canlı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Başkan Er, göreve gelmeden önceki dönemde belediyenin mıcır alımında büyük bir usulsüzlük tespit ettiklerini açıkladı. Özel sektörde tonu 70 TL olan mıcırın, Büyükşehir tarafından bir firmadan o dönemde 265 TL'ye alındığını belirten Er, kendi dönemlerinde aynı firmanın 145 TL teklif verdiğini duyurdu. Başkan Er, ayrıca Esenlik Şirketi'nin 100 milyonluk mallarının 23 milyona satılması olayında da geri adım attırdıklarını söyledi.
Büyükşehir Belediyesinin 23 milyar liraya çıkan borç yüküne de değinen Başkan Er, göreve geldiğinden beri yeni borçlanma yapmadığını, borcun artışının faizlerden kaynaklandığını açıkladı.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, yerel ERTV’de Gündem Özel Programına canlı yayın konuğu olarak Esma Karadoğan’ın sorularını yanıtladı.
Başkan Sami Er, burada, Malatya büyükşehir Belediyesi’nin mıcır ihalesi ile ilgili olarak kamuoyuna ilk defa bazı rakamları açıkladı. Başkan Er, kendilerinden önceki dönemde özel sektörde tonu 70 TL olan mıcırın, Büyükşehir Belediyesince 265 TL’ye alındığını, aynı firmanın 1 yıl sonra kendilerinin yaptığı ihaleye ise 145 TL teklif verdiğini açıkladı.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er’in açıklamalarına ilişkin bazı satırbaşları şöyle:
“Kuyruklarından tuttum, tıpış tıpış geldiler”
“Şimdi dedim ki ya birilerinin kuyruğuna bastık mı, menfaat düzenleri bozuluyor, onun için feveran ediliyor dedim. Özellikle bir iki hususa değinmem lazım. Bizim hatırlarsanız Esenlik Şirketinin malları haraç mezat birilerine verildi, değil mi burada? Ve öyle bir verildi ki 100 milyon lira, biz ekspertiz yapmışız. 100 milyon liralık gayrimenkul 24 milyon liraya vermişler birine. Esenlik kendi malında kiracı olmuş ve 5-6 yılda alan kişi mülkiyete sahip oluyor. Bakın, kamunun malı deyince benim nevrim döner. Dedim bunları getireceksiniz arkadaşlar. Bunları kuyruklarından yakaladım, enselerinden yakaladım. Ve tıpış tıpış geldiler o malları geri verdiler. Ama vermeselerdi onlar başına geleceklerini biliyorlardı. Malları şöyle vermişler, “Hakkımızda suç duyurusu bulunmamak kaydıyla.” Verin dedim malları da suç duyurusu benim işim değil, Savcıların işi. Savcılar kendileri ne yaparsa yapar. Şimdi bu çok önemli bir hadise. Bunu feveran ettiler. Elbette ki ben o adamı orada mı tutacağım? Çok önemli insanlar o görevden aldığım kişilerle ilgili beni aradılar. Hiçbir tanesini dinlemedim. Gözünün yaşına da bakmadım, kusura bakmasınlar. Malatya’nın geleceği ile kimse oynayamaz.”
Mıcırın tonu 70 TL iken 235 TL'den alınmış, 80 milyon da fatura gelmiş..
“Bir tane daha bir örnek daha vereyim. Bakın biz mıcır, agrega ihalesi yaptık geçenlerde. Bizden daha önce çalışan firma geldi 145 lira tonuna fiyat verdi. Bir sene önce kaça yapmış bize biliyor musun bu firma? 235 lira artı KDV 264 liraları buluyor. Ben bunu nerede yakaladım? Bir baktım bir gün Esenlik Genel Müdürüm aradı dedi ki “80 milyon lira icra gelmiş.” “Ne icrası dedim ya? Nereden bu?” Meğer bu bize agrega mıcır veren firma, alacağı var 80 milyon. Getirdi bir de bu tabloyu da görünce ben, 235 liraya bize verdiği dönemde 235 + KDV, 264 lirayı buluyor. Aradım Battalgazi Belediyesi 90 liradan alıyor. Özel bir kuruluşu aradım. "Başkanım ben 70 liradan satıyordum." dedi o zaman. Biz 1.400.000 ton. İlk 235 liradan bize satmışlar ve tam ben gelmeden önce yaptıkları bir protokol, sözleşme, elimde sözleşmesi de var. Geçen biri dedi ki ya böyle diyorsan da sizin de öyle bizim de önceden yapılan bir şeyler bunlar. Ve biz onu caymamız hukuki olarak %5 artı fazlasıyla bizden tahsil edebilirler. Ben de bunu duyunca gerçekten çok kızdım. Dedim ki bu adama 80 milyonu bırakın vermeyi o getirecek bize 160 milyon lira para verecek. O bana 160 milyon verecek. Milletin parasını alıp da böyle içeremez kimse. Bu nedir? Kurum içindeki işbirlikçilerle. Şimdi adam bu sefer mahkeme falan uzayacak bilmem ne. Orayı tuttum mühürledim, kusura bakmasınlar. Tasfiye ettik.
Hakikaten şu an kelimeleri telaffuz etmekten zorlanıyorum. Bak gerçekten sinirlendim yani. Ben sakin bir insanım ama bu tür devletin malı dendiği zaman geriliyorum. Ya 235 lira nere? 70 lira nere? Allah'tan korkmuyor musunuz? Bu vicdansızlık değil mi? Bulundum suç duyurusunda, o usulsüzlüğü yapanlarda, getirdi. Başka usulsüzlükler de var. Onlarda da suç duyurusunda bulunuyorum. Burada da bulunuyorum. Boşuna uğraşmasınlar. O devletin parasını getirsin buraya versinler. Getirsinler kasaya koysunlar. Yoksa ben onlarla uğraşacağım. Hakikaten bu kepaze, yani bununla ilgili neymiş, personel değiştiriyor. Ne yapacağım ben, o personeli burada mı tutacağım? Hem devlete zarar vereceksin hem devletin, Malatya’nın hakkını gasp edeceksin. Kusura bakmayın, böyle olduğu zaman ben buna tahammülüm yoktur. Devletin malı birisi tasallut ettiğinde benim tahammülüm yok buna. Gerçekten, kim olur olsun isterse en yakınım olsun.”
-“Büyükşehir’in borcu 23 milyara çıktı, ben bir delikli kuruş dahi borç almadım”
“Biz belediyeyi 17 milyar 500 milyon TL borçla devraldık. Cumhuriyet Halk Partisi önerge verdi. Bu doğru mu yanlış mı? Böyle bir borç var mı yok mu? Hani yoktur dediler ya bazıları. Bu kadar yılların birikimi var bizde, boş konuşup kendimizi boşa düşürecek halimiz yok. Kamuoyuna yanlış bilgi verilir mi, Malatya kamuoyuna? Ben Malatya kamuoyuna demişim ki; ben şeffaf olacağım, hesap verebilir olacağım, adil olacağım ve her zaman her ay meclise hesap veriyorum. Mecliste bir komisyon kurulması önerildi. Biz komisyonu kurduk. Komisyon bir yıldır çalışıyor. Getirdiler, “bu tamam” dediler. “Bu 17,5 milyar, hakikaten bu borçla devralmışsınız.” Bu borç 22.7 milyara çıkmış. Yani 23 milyara yaklaşmış.
Ben bir delikli kuruş dahi borç etmedim. Çünkü borç kabiliyetimiz yok. Bizim kredibilitemiz yok. Yani bir kuruş dahi kredi alamıyoruz. Ben buraya hiçbir borç aldığım bir borç yok. Tam tersine bırakın biz geldiğimizde dünyanın müteahhit borcunu ödedik zaten. Ve bu borç tamamen faiz borcu. Yani bir de ben şunu söyleyeyim. Faizi ben bir yıl öteledim. Gittik. Cevdet Yılmaz Cumhurbaşkanı Yardımcımızla görüştük. Mehmet Şimşek bakanımızla görüştük. Şunlarla bunlarla görüştük. En son Bankalar Birliği geldi. Başkanımızla görüştük. O da arkadaşım. Sağ olsun. Başkanım dedi ben ancak 6 ay öteleyebilirim. Alparslan Bey dedim, “6 ay gözünü aç kapa biter. Ben nasıl hizmet edeceğim?” Ben sağ olsunlar. Bir yıl öteledik. Ödemedim. Ödemeyince İşlen faizi, referans altı 15. Bir de ha şunu söyleyeyim. Referans artı 3'e dönüştürdüm, onu da söyleyeyim. Referans artı 15'te referans artı 3'e düşürdüm borç faizini. Buna rağmen bu borç arttı. Ben borçlanmadım. Bir delikli kuruş dahi borç almadım, bunu bir daha söylüyorum.”
malatyahaber.com- ER TV