Gazeteci Azer Bortaçina, gezi- anı kitabının hazırlıkları sırasında, en çok bir Malatyalı'dan etkilendiğini söyledi.. "Cömert Toprakların Masalı: Doğu Anadolu" adlı kitabıyla son haftalarda adından çok sözettiren Bortaçina, Milliyet Pazar ekinde yayınlanan röportajında, kitap için araştırma gezisi sırasında kendisini en çok bir Malatyalı'nın, Malatya'nın sembol isimlerinden Muhtar Abdulhadi Çekirdek (fotoğrafın sol altında)'in etkilediğini anlattı.
Milliyet Pazar ekinde Özkan Güven imzasıyla yayınlanan Azer Bortaçina röportajı şöyle:
...
Gazeteci Âzer Bortaçina "Cömert Toprakların Masalı: Doğu Anadolu" ile bir boşluğu doldurdu. Bortaçina "Bu bir yol hikayesi, sanat tarihi, gezi ve anı kitabı. Bir şehirden diğerine gidiyorum ve bu böyle devam ediyor. Okuyucu Doğu Anadolu'ya gitmemiş olsa da benimle birlikte geziyor" diyor
ÖZKAN GÜVEN
oguven@milliyet.com.tr
Bir kitap ancak bu kadar zahmetle hazırlanabilirdi. Tek başınıza direksiyon başına geçip 10 bin kilometre yol yapıyorsunuz. Dağları, yaylaları, gölleri ırmakları aşıyorsunuz. Binlerce fotoğraf çekerek, yüzlerce insanla konuşarak onların öykülerini dinliyorsunuz ve ortaya 600 sayfalık bir kitap çıkarıyorsunuz. Sedat Simavi Ödülü sahibi gazeteci yazar Âzer Bortaçina bize Türkiye'de sadece güneyde, kuzeyde ve batıda değil doğuda da bir hayatın olduğunu hatırlatan bir kitap yazdı bir süre önce: "Cömert Toprakların Masalı: Doğu Anadolu". Bu, Doğu Anadolu'nun sadece şehirlerinin değil, köy, kasaba ve mezralarına kadar her yerinin anlatıldığı bir rehber-gezi kitabı.
Malatya, Darende, Gündüzbey, Arapgir, Ocakköy, Kemaliye, Erzincan, Kemah, Erzurum, Pasinler, İspir, Tortum, Posof, Çıldır, Kars, Doğubayazıt, Diyadin, Van, Gevaş, Hakkari, Şemdinli, Ahlat, Tatvan, Bitlis, Muş, Elazığ, Sivrice, Keban, Ağın, Palu, Tunceli, Pertek ve Çemişgezek... Bu yerlere giderseniz nerede alışveriş yapabilirsiniz, nerede ve ne yersiniz, nerelerde konaklarsınız? Bütün bu soruların cevabını Bortaçina'nın kitabında bulabilirsiniz. Elbette kitap bununla sınırlı değil. Bortaçina birçok insanın hiçbir yerde okumadığınız hayat hikayelerini, pek fazla bilinmeyen yerlerin tarihini, coğrafyasını, geleneklerini yani kısaca tüm özelliklerini de anlatıyor.
*Bu kitap nasıl ortaya çıktı?
Gazeteci olarak daha önce çeşitli nedenlerle gittiğim zaman aklıma önce Güneydoğu Anadolu'yu koymuştum. Herkes merak etmese de ben merak ediyordum. Orayı tanıtma gibi bir amacım oldu. "Kültürün Gerçek Tanığı Güneydoğu Anadolu"yu çıkardıktan sonra sırada Doğu Anadolu vardı.
Ege, Marmara ve Akdeniz ile ilgili dünya kadar kitap var. Ben yapılmayanı yapmak istedim. Programımı yaptım, rotamı çizdim ve tek başıma yola çıktım. Yolculuğum geçen yıl mayısın ortasında başladı, temmuzun sonuna kadar sürdü. Türkiye'de ilk kez hem Güneydoğu Anadolu'yu hem Doğu Anadolu'yu anlatan iki kitap oldu.
*"En çok cenazeci Hadi Çekirdek'ten etkilendim"
Kitapta birçok yaşam öyküsü var. Sizin en çok etkilendiğiniz hangisi oldu?
Cenazeci Hadi Çekirdek'in hikayesi çok ilginç geldi bana. Malatyalı kahramanımız 78 yaşında, ihtiyar delikanlı. 56 yıldır muhtarlık yapıyor ama Malatyalı onu "cenazeci" olarak tanıyor. Eşini 27 yaşında kaybettikten sonra meslek edinmiş bu işi. Hasta yakınları onunla karşılaşınca dehşete düşüyor. Hasta olanlar ziyarete gelmesini istemiyor. Parti toplantısı için gittiği apartmandan çıkarken onu gören telaşla "Kim öldü?" diye soruyor. Misafirliğe gitse bile birisinin öldüğünü sanıyorlar.
* Deneyimli olsanız da bir kadın olarak
10 bin kilometre yol kat etmek zor değil miydi?
Hayır, değildi. Doğu'ya gittikçe sabahları çok erken kalkmaya başladım. 04.30'te kalkıyordum, 07.00'de işe başlıyordum. İnsanlarla konuşuyordum, fotoğraf çekiyordum, her yeri tanımaya çalışıyordum. Zorluğun dışında sadece bir yerde çok korktum. Gece geç bir vakitte Başkale'de yanımdan bir araba geçti ve yavaşladı. Onu tekrar geçtim, yine aynı olay oldu. Kendime çok kızdım, kızgınlıktan direksiyona vuruyorum... Bir an önce Hakkari'ye varmak istemiştim. Oysa biraz daha aydınlıkta gidebilirdim. Neyse adam başka yere saptı ve kurtuldum.
* "İnsanlar 'Terör bize bulaşmasın, biz turizm yapmak istiyoruz' diyor"
Okuyucular bu kitapta neler bulacak?
Bu bir yol hikayesi, sanat tarihi, gezi ve anı kitabı. Okuyucu Doğu Anadolu'ya gitmemiş olsa da benimle birlikte geziyor. Çünkü onunla geziyormuşum gibi dil kullandım kitapta. İnsanlar bu kitapla Doğu Anadolu'yu dolaştıklarında rehbere hiç ihtiyaçları olmayacak.
* Oradaki insanın turizme bakışı nasıl?
Doğu Anadolu'nun terörle anılmasından nefret ediyorlar. Kiminle konuşsam "Terör bize bulaşmasın, biz turizm yapmak istiyoruz" diyor. İnsanlar bunlarla para kazanacak ama terör sorunu olduğu için perişan oluyor. Herkesin buraya destek vermesi gerek. Tabii önce bu coğrafyayı merak etmesi gerek. Yılda bir ay iznin varsa bir haftayı da Doğu'ya ayır. Git, o güzelliği keşfet...