Malatya’da 38 yıldır günlük yayınlanan Görüş Gazetesi’nde, 1 Ocak 2012 tarihinde Basın İlan Kurumu (BİK) Malatya Şubesi’nin açılması ile yaşanan sıkıntıların konu edildiği bir yazı yayınlandı.
Sözkonusu yazıda, BİK şubelerinin kanuna aykırı olarak açıldığı, kurum şubesinin açılmasından sonra resmi ilan ücretlerinde kamu kurumlarının nasıl zarara uğratıldığı, devletten ilan parası alan gazetelerin, Vergi ve SGK borçlarını ödememeye teşvik edildiği gibi konular ele alındı.
Görüş Gazetesi’nin 16 Mart 2012 tarihli nüshasında yayınlanan yazı şöyle;
"Basın İlan Kurumu, Devletin Zararına Çalışan Bir Kurum Olmamalı
195 Sayılı Kanun’un 8. maddesinin 3’üncü bendine göre Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun görevlerinden biri de “Basının Ankara, İstanbul ve İzmir’dekiler gibi MİKTAR ve KALİTE bakımlarından önem kazanan diğer şehirlerde şubeler açılmasına karar vermek.”
Bu kanuna göre bir şehirde şube açılabilmesi için o şehirdeki gazetelerin, hem MİKTAR hem de KALİTE bakımından üç büyük şehirdeki gazetelerin seviyesine ulaşması gerekir.
Basın İlan Kurumu şube açarken, kanunun bu hükmünü hiç dikkate almıyor. Genel Müdürlük kendilerine kâr getirecek şehirleri; miktar ve kalite bakımından önem kazanmış kabul edip, 3 personelini bu şehirlere göndererek, istediği yönde rapor hazırlatıp, şube açılması için de yönetim kuruluna ve genel kurula teklif götürmektedir.
Basın İlan Kurumu memurları tarafından hazırlanan raporlar “taraf” oldukları için gerçekleri yansıtmamaktadır.
Aslında bir şehirde Basın İlan Kurumu şubesi açılmadan önce, o şehrin Valilik ve basın kuruluşları temsilcilerinin de içinde bulunduğu bir komisyon kurulmalıdır. Uzman kişilerden oluşturulacak bu komisyon, o şehirde yayınlanan gazetelerin miktar ve kalite bakımından İstanbul, Ankara ve İzmir’de yayınlanan gazetelerin seviyesini ulaşıp ulaşmadığını araştırmalıdır. Bunların hazırlayacağı rapordan sonra Basın İlan Kurumu Genel Kurulu bir şehre şube açılıp açılmayacağına karar vermelidir.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’nün son zamanlarda şube açtıkları şehirlerdeki gazetelerin “MİKTAR ve KALİTE” bakımından üç büyük şehir seviyesine ulaştığı yönündeki raporları gerçek ve inandırıcı olamaz.
Bir gazetenin kalitesi; başta baskısı, içeriği,sayfa sayısı, mizanpajı, fiili satışı ve çalıştırdığı fikir işçileriyle ölçülür. Bugün Malatya’daki gazetelerde çalışan fikir işçilerinin hemen hepsi asgari ücretle çalışmaktadır. Biz şimdi üç büyük şehirdeki gazetelerde çalışan -işten anlayan- bir gazeteciyi asgari ücretle gazetelerimizde çalıştırmak istesek, gelir çalışırlar mı? O halde nasıl olur da Basın İlan Kurumu, Malatya’daki gazeteleri KALİTE bakımından üç büyük şehirde yayınlanan gazetelerin seviyesine ulaşmış kabul eder?
MALATYA’DAKİ GAZETELERİN; ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDEKİ GAZETELERİN KALİTESİNE ULAŞMADIĞININ EN ÖNEMLİ DELİLİ İSE, BASIN İLAN KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN MALATYA BASININA GÖNDERDİĞİ 19 ARALIK 2011 TARİH VE 30-2/1593-7727 SAYILI YAZISIDIR. BU YAZIDA MALATYA BASININA, KURUMUN ŞUBESİ OLAN İLLERDE YAYINLANAN GAZETELERİN TAŞIDIĞI VASIFLARA UYMALARI İÇİN 01.01.2013 TARİHİNE KADAR SÜRE TANINDIĞI BİLDİRİLMİŞTİR.
195 SAYILI BASIN İLAN KURUMU TEŞKİLİNE DAİR KANUN’UN 8 İNCİ MADDESİNDE “ BASIN İLAN KURUMU’NA ÖNCE ŞUBENİZİ AÇIN, SONRA GAZETELERİ ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR’DEKİ GAZETELERİN KALİTESİNE ULAŞMASINI SAĞLAYIN.” denmiyor. “ BİR ŞEHİRDEKİ GAZETELER; MİKTARI VE KALİTE BAKIMINDAN; ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR’DEKİ GAZETELERİN SEVİYESİNE ULAŞMIŞSA ŞUBE AÇIN.” deniyor.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Mehmet Atalay şube açılacak her şehre gittiğinde, gazetelerin birleşmesini istemektedir. Erzurum’daki gazeteler bu isteğe uyup, 16 gazete birleşerek resmi ilan alan gazete sayısını 4’e düşürdüler.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Mehmet Atalay; İstanbul’da yayınlanan Hürriyet Gazetesi’ne, Zaman Gazetesi’ne, Cumhuriyet Gazetesi’ne, Yeni Şafak Gazetesi’ne “Birleşin” deme cesaretini gösterebilir mi ? Mümkün değil… Çünkü bu gazeteler kalite bakımından istenilen seviyeyi çoktan aşmışlar.
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Sayın Mehmet Atalay’ın kendisi de, kurumun yeni şube açtığı illerdeki gazeteleri KALİTE bakımından Ankara, İstanbul ve İzmir’de yayınlanan gazeteler seviyesinde görmediği için “birleşin” çağrısı yapmaktadır. Sayın Genel Müdür’ün tespitlerine göre de, bu şehirlerdeki gazeteler kalite bakımından Ankara, İstanbul ve İzmir’de yayınlanan gazetelerin seviyesine ulaşamadığına göre, o halde bu şehirlerde neden şube açıyorsunuz? Bu şube açılışları 195 Sayılı Kanun’un 8 inci maddesine aykırı değil mi?
Basın İlan Kurumu yasalara aykırı olarak şube açıp, gazetelerden haksız olarak komisyon ücreti almaktadır. 195 Sayılı Kanun’a aykırı olarak açılan bu şubeler kapatılmalı ve Basın İlan Kurumu’nun gazetelerden haksız olarak aldığı % 15 komisyon ücretleri geri iade edilmelidir.
Genel Müdürlük, bugün Hakkari’de resmi ilan gelirinde bir artış görse “ Bu şehirde basın miktar ve kalite bakımından Ankara, İstanbul ve İzmir seviyesine ulaşmıştır.” diyerek bir rapor hazırlatıp şube açtırır! Çünkü Basın İlan Kurumu’na göre kalite ölçüsü alacakları resmi ilan komisyonuna bağlıdır. Para kazanabileceklerini hesapladıkları şehirleri gelişmiş kabul ederek, şube açılmasını sağlıyorlar.
Malatya’da bundan 30 yıl önce basın daha gelişmişti. Türkiye ve Dünya çapında gazetecilik yapan fikir işçileri yetişti. Gazetelerin bayi satışı bugünkünden 20 kat daha fazlaydı. O zaman neden şube açmak Basın İlan Kurumu’nun aklına gelmedi? Çünkü bu kurumun asıl amacı para kazanmak. Şimdi Malatya’da resmi ilan gelirlerinde bir düşüş olsa hemen şubeyi kapatırlar. Geçmişte açıp kapattıkları şubeler gibi.
Anadolu Basını maddi zorluklar içerisinde her gün gazetelerini nasıl çıkaracaklarını düşünürken, Basın İlan Kurumu haksız olarak bizlerden aldığı resmi ilan komisyonlarıyla bir zümrenin saltanat sürmesi için 5 yıldızlı otel lüksünde tatil köyü yapmanın plânlarını yapıyor...
Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun aldığı karar gereği 01 Ocak 2012 tarihinden itibaren Malatya’da Basın İlan Kurumu’nun şubesi açıldı. Buna göre 50 yıldan beri Malatya Valiliği’nin aracılığıyla gazetelere gönderilen resmi ilanlar, bu kurum aracılığıyla gönderilmeye başlandı. Valilikler bu işi ücretsiz yapıyordu. Basın İlan Kurumu ise % 15 komisyon karşılığı yapıyor. Basın İlan Kurumu’nun Malatya’da gazetelerden kestiği komisyon ücreti, bir gazetenin aldığı resmi ilan tutarının iki katı. Düşünün ki biz yeri geldiğinde hayatlarımızı ortaya koyarak bin bir güçlükle her gün gazete çıkarıyoruz. Basın İlan Kurumu ise resmi kurumlardan gelen ilanları bize göndermekle bir gazetenin aldığı resmi ilan fiyat tutarının iki katını komisyon olarak alıyor. Emlak komisyoncuları bile bir uğraş sonucu sattıkları gayrimenkullerden en fazla % 1- 1,5 komisyonu zor alırken, Basın İlan Kurumu hiçbir uğraş vermeden yasal olarak gazetelerde yayınlanması zorunlu olan ilanlara –yasaya aykırı olarak- aracılık edip, fahiş bir komisyon elde ediyor.
Basın İlan Kurumu, kendi menfaatlerini devletin menfaatinden üstün tutarak, resmi ilanları geniş ölçüde dizilmesi için gazetelere baskı yapmak suretiyle devleti zarara uğratmaktadır. Bu kurumun haksız kazancına ister istemez biz de ortak oluyoruz.
Bakanlar Kurulu’nca tespit edilen Resmi İlan Fiyat Tarifesi’ne göre 10 puntoluk metin harfleriyle dizilen ilanların 5 santimetrelik kısmında EN AZ 12 SATIR olması gerekir. Malatya Basını, Basın İlan Kurumu Malatya’ya şube açmadan önce devletin menfaatini gözeterek 5 santimetrelik kısma 14 satır sığdırıyordu ve 2 sütuna sığdırabileceği bir resmi ilanı 4 sütuna dizerek devletten haksız kazanç sağlamıyordu. Basın İlan Kurumu, Malatya Basını’nın bu onurlu davranışını takdirle karşılaması gerekirken, gazetelere yaptığı baskı sonucu resmi ilan ölçülerini şişirtmeye başladı.
Resmi ilan fiyatlarında 2012 yılında bir artış olmadı. Şimdi Malatya’da en çok resmi ilan yayınlatan kurumlar olan; 2. Ordu Komutanlığı, Turgut Özal Tıp Merkezi, İl Özel İdaresi, Malatya Belediyesi ve icra müdürlükleri geçen yıl yayınlattığı bir resmi ilan ile bu yıl yayınlattıkları aynı ilanların faturalarını bir kontrol etsinler, ne kadar fazla ücret ödemişler? Başka bir ifadeyle Basın İlan Kurumu Malatya’ya şube açtıktan sonra devletin zararı ne kadar olmuştur? Valilik bu konuyu araştırarak ilgili bakanlıklara bir rapor sunmalıdır.
Buna bir örnek vermek gerekirse;
Basın İlan Kurumu, Malatya 2. İcra Müdürlüğü’ne ait bir satış ilanını 16.02.2012 tarihinde yayınlanması için gazetemize gönderdi. Biz bu ilanı bildirilen tarihte mevzuata uygun olarak yayınladık. Basın İlan Kurumu yayınladığımız bu ilana itiraz ederek daha büyük şekilde tekrar yayınlamamız için personelimize baskı yapmış. Bunun üzerine aynı ilan Basın İlan Kurumu’nun isteği doğrultusunda 17.02.2012 tarihinde tekrar yayınlandı. Bizim 16.02.2012 tarihinde yayınladığımız ilanın fiyatı KDV dahil 246.15 TL tutarken, Basın İlan Kurumu’nun baskısı sonucu 17.02.2012 tarihinde tekrar yayınladığımız aynı ilana Basın İlan Kurumu 351.64 TL tutarında fatura keserek yaklaşık % 43 fazla ücreti 2. İcra Müdürlüğü’nden tahsil etmiş.
Biz bugüne kadar Malatya Basını olarak devlete fazla bir fatura keserek haksız kazanç elde etmedik. Basın İlan Kurumu şube açtıktan sonra haksız kazanç elde ederek çoluk çocuğumuza HARAM EKMEK yedirmeye başladık.
Bizlerden Basın Ahlak Esasları’na uymamızı isteyen Basın İlan Kurumu’nun basın ahlak anlayışı bu mu?
ASLINDA BASIN İLAN KURUMU GEREKSİZ VE MİADINI DOLDURMUŞ BİR KURUMDUR
27 Mayıs 1960 İhtilali’nden sonra, “Demokrat Parti iktidarı valileri, gazetelere haksız resmi ilan dağıtımı yapıyordu.” gerekçesiyle İhtilal Hükümeti tarafından 195 Sayılı Basın İlan Kurumu Kanunu çıkarılmış ki, her fikirdeki gazeteye eşit resmi ilan dağıtılsın.
50 yıl önce sözde gazetelerin hakkını korumak için kurulan bu kurum, bugün devletin ve gazetelerin hakkını yiyen bir kuruma dönüşmüştür.
50 yıl önce çıkarılan 195 Sayılı Kanun’a göre Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nda 36 üye görev yapıyor. Düşünün ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Komisyonu’nda bile bu sayının yarısından az üye görev yapıyor. Bu kurul neden 36 kişiden oluşmuş anlayabilmiş değiliz. Her kurul toplantısının maliyeti en az 40-50 bin lira.
Gazetelere resmi ilan dağıtımı ile ilgili olarak 35 yıl önce çıkarılmış ve yaz-boz tahtasına çevrilerek anlaşılması ve uygulanması zor, gerçeklerden uzak ve çelişkilerle dolu en fazla 15 sayfalık genel kurul kararını içinde hükümet temsilcilerinin de bulunduğu 36 kişi hazırlıyor.
Yasa gereği bu Genel Kurul’da görevlendirilen seçkin kişiler; bu iş kendilerinin asli görevleri olmadığı ve bu konularla ilgilenecek yeterli zamanları da olamayacağından Basın İlan Kurumu Mevzuatı’nı önlerine alarak yeterince inceleyebileceklerini de hiç sanmıyoruz.
Bunu basit bir örnekle açıklarsak:
67 Sayılı Genel Kurul Kararı’nın 32’nci maddesinin üçüncü fıkrasında, Şeker Bayramı’nda çıkmayan gazeteler yayınına ara vermiş sayılmaz deniliyor. Şimdi soruyoruz... ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUN’DA, “ŞEKER BAYRAMI” diye bir bayram var mı?
Basın İlan Kurumu Genel Kurulu, 17 Şubat 2012 tarih ve 195 Sayılı Kararı’yla da insanı hayrete düşürecek bir uygulama daha başlattı. Bu karardan önce resmi ilan yayınlayarak devletten on binlerce lira alan gazetelerin, SGK primleri ile vergi borçlarını belli bir sürede ödemesi gerekiyordu. Şimdi ise gazetelerin böyle bir mecburiyeti yok. Devletten alacakları resmi ilan ücretlerini Basın İlan Kurumu aracılığıyla aldıklarından, sigorta prim borçları ile vergi borçlarını isterlerse ödeyecekler.
Devlet, tahakkuk etmiş sigorta primleri ile vergilerini almak için her türlü tedbiri alırken; Basın İlan Kurumu gazeteleri, sigorta prim ve vergi borçlarını ödememesi için teşvik edici bir karar alarak 28 Şubat 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlattı.
Valiliklerin resmi ilan dağıttığı illerde ise, ödemeler gelir idaresine bağlı muhasebe müdürlükleri veya saymanlıklar tarafından yapıldığından, buradaki gazeteler devlete olan vergi borçlarını ödemeden resmi ilan ücretlerini alamayacaklar.
Herkes Basın İlan Kurumu’nu devletin hakkını koruyan bir kuruluş zannediyor. Aslında bu kurumun varlığı devleti zarara uğratmaktadır. Çünkü bu kurum olsa da olmasa da, ödenecek resmi ilan paraları devletin kesesinden çıkacak. Devlet, günümüzde gereksiz olan bu kurumun her yıl aldığı milyonlarca (trilyon) lira tutarında komisyon adı altındaki ücret ile kaç tane hastane, kaç tane okul yaptırır bunu bir araştırsın.
Devlet bugün istese resmi ilanları, resmi kurumların internet sitelerinde yayınlatarak gazetelere hiçbir ücret ödemeyebilir. Basına destek olmak için bu ilanları gazetelerde yayınlatıyor. Ama ne yazık ki bu dağıtımdan ANADOLU BASINI değil, Basın İlan Kurumu faydalanıyor.
50 yıl önce çıkarılmış olan bu yasa günümüzde hükmünü kaybetmiştir. Basın İlan Kurumu’nda görev yapan personel diğer resmi kurumlara dağıtılmalı, resmi ilanlar da hazırlanacak bir yönetmelikle valilikler tarafından gazetelere verilmelidir. Böyle bir uygulama hem devletin, hem de basının menfaatine olur.
GÖRÜŞ"