SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bu da Bilim Adamıymış!. Üsluba Bak..

0
Güncellendi - 2022-01-14 14:38:34
Bu da Bilim Adamıymış!. Üsluba Bak..
A- A+ PAYLAŞ

MALATYA ADININ KAYNAĞI İLE İDDİASI ÇÜRÜTÜLÜNCE..  “Alp Er Tunga’nın mezarını buldum, ama yerini açıklamam” şeklinde bilimsellikten uzak sansasyonel bir açıklama ile gündeme gelen ve konunun gerçek uzmanları tarafından eleştirilere muhatap olan, Gazi Üniversitesi'nde 'Prof. Dr.' unvanıyla öğretim üyesi olarak istihdam edildiği öğrenilen Necati Demir (fotoğraftaki), Malatya adını efsane kahramanı Alp Er Tunga'ya bağladığı temelsiz tezin malatyahaber.com ve 'Malatya: Tarih, Kent ve Kültür' adlı 3 ciltlik ödüllü eserin yazarı Orhan Tuğrulca tarafından malatyahaber.com’da yayınlanan bir yazı ile çürütülmesine öfkelenerek, bir bilim adamına yakışmayacak şekilde  sokak ağzı ile Orhan Tuğrulca’yı tehdit ettiği ve hakaretler yönelttiği öğrenildi.

Necati Demir’in, malatyahaber.com yazarı Orhan Tuğrulca ile yaptığı telefon görüşmesinde, Tuğrulca’ya, Malatya adının kaynağı ile ilgili olarak ileri sürdüğü temelsiz ‘tez’ini çürütmesinden dolayı, “Ben o kelimeleri sana nasıl yedirtirim onu göreceksin. Bundan sonra elimden kurtulamazsın şeklinde son derece yakışıksız ifadeler kullandı.

Necati Demir bununla da yetinmedi, hayatını Türk Eğitim Sistemi’ne ve Malatya tarih ve kültürüne adayan Orhan Tuğrulca’ya yönelik olarak suç uydurdu ve Tuğrulca’yı örgüt üyesi olmakla itham ederek,Sen hangi örgüt adına çalışıyorsun?...” şeklinde soru sorarak saçmaladı.

ERTV Programcısı Hülya Kaya’ya da hakaret etti

Bilim adamı olma iddiasındaki Necati Demir, malatyahaber.com yazarı ve Kent konseyi Kent Tarihi Komisyonu Başkanı Orhan Tuğrulca ile konuyu ER TV ekranlarında konuşan ER TV Programcısı Hülya Kaya’ya da hakaret ettiği, Kaya ve Tuğrulca’ya “Haddinizi bildireceğim, ağzınızın payını vereceğim” minvalinde çirkin bir üslupla sözlü saldırıda bulunduğu da bildirildi.

Bilim değil, sansasyon

 “Türk devlet yöneticilerini bir çatı altında toplama” misyonuna sahip olduğunu ileri süren ve kendinden menkul bu misyonu ile kendisinden başka herkesin tarihe dair konuşmasını engellemek gibi abes bir tavır takınan Necati Demir, geçtiğimiz aylarda “Alp Er Tunga’nın mezarını buldum ama yerini söylemem” şeklindeki açıklaması ile alanın gerçek tarihçileri tarafından istihzalı bir yaklaşımla eleştirilmişti.

İslamiyet Öncesi Türk Tarihi alanında en önemli otorite isimlerden biri olan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl; Necati Demir’in, “Alp Er Tunga’nın mezarını buldum” iddiasına karşılık olarak;  “İspat etsin de görelim… Alp Er Tunga efsanevi bir kişilik. Gerçekten yaşayıp yaşamadığı bile henüz somut verilerle tespit edilebilmiş değil" şeklindeki açıklaması ile 2700 yıl önce yaşadığı düşünülen Alp Er Tunga’nın mezarının bulunmuş olma ihtimalinin olmadığını söylemişti.

Malatya adının kaynakları konusunda, yüzlerce arkeolojik bulgu, bilimsel belge ve bilgiye dayalı tarihsel, etimolojik, toponomik gerçeklikler tartışmaya mahal vermeyecek şekilde ortada iken, Malatya adının “Mal geliyor” anlamına gelen, ‘Mal atiye’ ifadesinden geldiğini ileri süren Necati Demir, tarihsel etimolojisi son derece zengin bir kökene karşılık gelen Malatya adını ‘Mal’ ifadesiyle aşağılama girişiminde bulunmuştu.

Malatya kent kimliği, kültürü, arkeolojisi ve tarihi konusunda uzun yıllar emek veren ve 'Malatya: Tarih, Kent ve Kültür'adlı 3 ciltlik ödüllü eserinin yanı sıra çok sayıda kitaba imza atan Malatya Kent Konseyi Tarih Komisyonu Başkanı ve malatyahaber.com yazarı Orhan Tuğrulca; Necati Demir’in bu temelsiz tezini, çürüten bilimsel bir yazı kaleme aldı ve bu yazı malatyahaber.com’da yayınlandı.

Orhan Tuğrulca’nın yazısının malatyahaber.com’da yayınlanmasından sonra ER TV Programı yapımcı ve sunucusu Hülya Kaya da Orhan Tuğrulca’yı programına davet ederek, Malatya adının kaynağı ve etimolojisi etrafında üretilmeye çalışılan tartışmanın arka planı hakkında bir program yaptı.

Bir yıl içinde onlarca ‘bilimsel kongre’ düzenleme marifetine sahip bir ‘bilim adamı’ grubunun çeşitli şehirlerin yerel yönetimleri üzerinde tahakküm kurma girişiminin de bir parçası olduğu ileri sürülen bu tezi, Orhan Tuğrulca bir kez de ER TV ekranlarında çürüttü.

Orhan Tuğrulca’nın Malatya adının kaynağı konusunda masa başında imal edilen tartışmaları hükümsüz bırakan bu yazısı ve ER TV’deki programı sonrasında, Necati Demir’in, bir bilim adamı olmanın ağırlığı ve niteliği ile asla örtüşmeyen bir tavırla, Önce Orhan Tuğrulca’yı daha sonra da ERTV Program Yapımcısı ve Sunucusu Hülya Kaya’yı tehdit ettiği öğrenildi.

Malatya adının kaynağı konusundaki tezi çürütülünce öfke saçtı

Konuyla ilgili bilgi veren Orhan Tuğrulca, Necati Demir ile ERTV’deki program sonrasında yaptığı görüşmede, Necati Demir’in kendisine yönelik ‘sokak ağzı ile yönelttiği tehdit ve hakaretleri şöyle anlattı:

23 Aralık günü akşam vaktinde arayan ER TV program sunucusu Hülya Kaya, Necati Demir’in aradığını söyledi. Güne Bakış programında “Malatya adının kaynağı” ile ilgili konuşulanlar hakkında Demir’in hayli öfkeli olduğunu ifade etti. Kendisinden Demir’in telefonunu alarak yarın arayıp öfkesinin nedenini bizzat kendisinden duymak istediğimi ifade ettim. Doğrusu bir profesörden bu derece bir tepki beklemediğim için hem arayıp yanlış anlamaları ortadan kaldırmak hem de Kent Konseyi Kültürel Miras Çalışma Grubu olarak “Malatya adının kaynağı” başlıklı bir konferans vermek üzere Malatya’ya davet etmeyi planlıyordum. İyi niyetimizin ne kadar boş olduğunu 24 Aralık günü saat 10.15 te aradığımda anlamış oldum.

Necati Demir ile aramızda geçen konuşmanın özetini aşağıya olduğu gibi veriyorum:

Sayın hocam hayırlı sabahlar, (kendimi tanıttıktan sonra) telefonunuzu ER TV den Hülya Kayadan aldım. Kendisiyle yaptığımız program ile ilgili bir takım serzenişlerde bulunmuşsunuz. Bir yanlış anlama varsa düzeltelim diye aradım. Programda adınız geçti, ancak hakaret olabilecek, sizleri incitebilecek herhangi bir konuşma geçmedi. malatyahaber.comda yayınlanan makalede de sizleri incitecek herhangi bir ifade kullanmadım.”

Üsluba bak üsluba!..  “Senin kilon kaç?”

Bu açıklamadan sonra Necati Bey artık araya girmeme müsaade etmedi. “Ben Türk dünyası için çırpınıyorum. Türk devlet yöneticilerini bir çatı altında toplamaya çalışırken sen kim oluyorsun ki, senin kilon kaç, senin çapın nedir, sen o yazıyı yazıyorsun.”

Araya girip “sayın hocam programda ya da makalede sizi üzecek, hakaret olabilecek ne söyleyip yazdıysam söyleyin ki bende suçumu bileyim, gerekirse özür dileyeyim”  desem de öfkeden deliye dönmüş gibiydi.

“Sen hangi cüretle beni eleştiriyorsun? Sen hangi örgüt adına çalışıyorsun?... Bundan sonra elimden kurtulamazsın”

“Sen bilmem hangi sitede yazmışsın, senin yazını bu gece okudum. Sen, ‘Necati Demir bizimle dalga geçiyor demişsin. Hocam böyle bir ifade yok desem de tehdit ve hakaretlerine devam ederek: ‘Ben o kelimeleri sana nasıl yedirtirim onu göreceksin. Bundan sonra elimden kurtulamazsın. Sen hangi cüretle bir akademisyeni eleştiriyorsun. Senin kilon kaç, eğitimin nedir, hangi örgüt adına çalışıyorsun. (bu suçlamayı defalarca tekrarladı) Bunun bedelini ödeyeceksin. Bundan böyle işim bu olacak o kelimeleri, harfleri tek tek yedirteceğim sana.”

Birkaç kez “hocam sakin olun, sizi anlamakta zorlanıyorum, suçlamalarınız çok ağır”  dediysem de öfke ve kibirli ifadelerinden nasibimi almaya devam ettim. Buna rağmen araya girip hocam sizleri Kent Konseyinde ağırlayalım. Gelin Malatya kamuoyuyla ‘Malatya adının kaynağı ile ilgili bir konferans verin’ dememe müsaade etmeden telefonu yüzüme kapattı”.

Başkan Gürkan’ın telefonundan ERTV Programcısı Hülya Kaya’ya hakaret etti

Öfkesi günlerce yatışmayan Necati Demir, Orhan Tuğrulca’ya yönelttiği tehdit ve hakaretlerle sakinleşmedi, öfke oklarını, tehdit ve hakaretlerini daha sonra da ERTV Programcısı Hülya Kaya’ya yöneltti.

Geçtiğimiz günlerde, ERTV’de, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ı konuk eden Hülya Kaya, Malatya adının kaynağı etrafında imal edilen tartışmaları da gündeme getirdi.

Programdan sonra Necati Demir ile telefonla görüşen Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, bu sırada, muhatabına da bilgi vererek telefonun hoparlörünü açtığını ve konuşmayı ERTV Programcısı Hülya Kaya’nın da dinlediğini söyledi.

Necati Demir, öfkesini tazeleyerek, “Ben hem Orhan Tuğrulca’nın hem Hülya Kaya’nın haddini bildireceğim. Onlar benim elimden kurtulamayacaklar” minvalinde tehdit ve hakaretlerde bulunmaya devam etti.

Hülya Kaya cevabını verdi: "Haddini bil!"

Necati Demir'in öfke tutulması, hakaretleri ve tehditlerine karşı suskun kalmayan ERTV Programcısı Hülya Kaya, daha sonra Necati Demir'i arayarak, "Sizin seviyenize düşmeden size cevap veriyorum: Haddinizi bilin ve bir daha bizi amacı belirsiz işlerinize alet etmeyin" dedi ve telefonu muhatabının yüzüne kapattı.

Malatyalı kültür adamlarına ve gazetecilere hakaret ve tehditleri ödüllendirilmek üzere bir de Malatya’ya davet edilmiş

Bu arada,  Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın, Ordulu olduğu belirtilen Necati Demir’in Malatyalı bir yazar ve kültür adamı ile Malatya’nın kamusal çıkarları için yıllardan bu yana TV ekranlarından mücadele eden Gazeteci Hülya Kaya’ya tehdit, hakaret ve aşağılamalarına karşın, Necati Demir’i ağırlanmak üzere Malatya’ya davet ettiği öğrenildi. Necati Demir’in, Malatyalı kültür insanların ve gazetecilerine yaptığı hakaret ve tehditlerin meyvelerini toplamak üzere! Ocak ayı sonlarında Malatya’ya geleceği belirtiliyor.

Güler HAZAR DOĞAN, malatyahaber.com

Orhan TUĞRULCA'nın malatyahaber.com'daki yazısı:

[embed]https://malatyahaber.com/haber/malatya-adinin-kaynaklari/[/embed]

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • Müdür (2 yıl önce)
    KPSS yi gecemeyip uydurma ve adrese teslim ilanlarla Türkiye nin üniversitelerine hoca diye alınan böyle tipler MEM de kpss yı geçerek öğretmen olmuş kişilerle karsilatirilamayacak kadar kapasitesizdirler.Bunlari yurt dışı universitelerinde çalışan akademisyenlerle karşılaştırmak haksızlıktır.Milli eğitimde çalışamayan capsizlar üniversitelerde her yıl bir unvan ve 30 bin lira maaş alıyorlar.Memlekette bu yüzden gelişme olmuyor.Madem zekiler Ankara merkezi sınavla öğretmen seçiyor neden merkezi sınavla bilim adamı sevmiyor.Cunku bunlar sınav falan kazanamazlar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Kundübekli (2 yıl önce)
    Türkiye'nin akademisyen kalitesi işte bu. Yüzde 80 bu kalitede. İpe sapa gelmez sözde makaleler, derlemelerle doktora ve profesörlük. Millet de bu tipleri ünvanlarına bakarak birşey sanıyor. Bu çakmanın programını dinlemiştim. Mezar yerini bulmuş ta, 3 ay sonra açacaklarmış. Daha açmadan ve ne çıkacağını bilmeden hatta açılacak yer gerçekten mezar ve içinde naaş var ise mezardakinin Alp Er Tunga'nın olup olmadığını bile teyid etmeden (mümkün oluyor ise buluntularla) Alp Er Tunga'nın mezarını bulduğunu söylemek abesle iştigal. Cahil bir kişi bile bunu yapmaz. Ayrıca Özbekistan'da bulduğunu söyleyip, dönüp Beydağı'nda (Malatya) olduğunu da ekliyor. Kayış mayış kalmamış anlaşılan. Ama kayış kalmasa da adam ülke ülke gezip sözde araştırma yapıyor, üniversitede pdof ünvanıyla çalışyor ve TRT 1 gibi kanalda saatlerce saçmalayabiliyor. Programı yapan hanım da ağzı açık dinliyor. Malatya tarihinden bile bihaber prof unvanlı (nasıl aldığını araştırın) şahıs, işi gücü bırakıp bu sefer daldan dala atladıktan sonra Malatya'nın adının kaynağı hakkında ipe sapa gelmez saçmalıkları ortaya atıyor. Bunun gibiler binlerce Türkiye'de. Asıl önemli olan bu gibilere bu ülkenin kaynaklarını döken, makam mevki ve ünvan verenlerin sorumsuzluğudur. Yazık bu gibilerden ders alan gençlerimize.
    0
    0
    Yanıtla
  • eROL bİNGÖL (2 yıl önce)Kundübekli isimli kullanıcı yorumuna
    derleme ile almıştır. Prof, doç, dr, ünvanları gelişigüzel dağıtılınca sonuç bu.
    0
    0
    Yanıtla
  • DERVİŞ KAÇMAZ (2 yıl önce)
    Bu zat Türkiye`de üniversitelerimizin ve akademik kadrolarının kalitesini ortaya koymakta, dünya üniversiteler sıralamasında niye ilk 500 giremediğimizin göstergesi. Bugün üniversitelerimiz 70 yıl öncesi liselerden geri, öğretim üyeleri de lise hocalarında mesela Orhan Şaik Gökyay 1931-1939 yıllarında Malatya'da edebiyat öğretmenliği yapar şu an üniversitelerimizde bu çapta akademisyen var mı? Bu zat bilimi ideolojiye kurban edip tribünlere oynayarak oradan siyasi rant devşirmek peşinde. Meliten vilayeti (Kapadokya) ile Fırat nehrinin arasında. Zamanımızda Malatya namı verilen (Meliten) şehri kadimi, bu kıtanın payitahtıdır. Asur kraliçesi "Semiramis" tarafında kurulduğu ve "Meliten" unvanı verildiği, Bizanslar döneminde de "Melitene" adı verilmiştir, şehir Arapların kontrolüne geçince "MALATİYYE" adıyla anılmaya başlanmıştır arz olunur.
    0
    0
    Yanıtla
  • turan (2 yıl önce)
    Bu şahıs önce dişlerini fırçalamayı öğrensin.
    0
    0
    Yanıtla
  • BÖRTEÇİNO (2 yıl önce)
    Sokak dili ile konuşmuş.sokak dili ile mi Türk Dünyasını birleştirecek?Beşik ulemasını güncel versiyonu.
    0
    0
    Yanıtla
  • hasan (2 yıl önce)
    gerçekten de bilim adamı olsa konuşmayı da bilir. hadi onu geçtik kendi tezini savunursun karşındakine hakaretler yağdırarak üste çıkamazsın veya haklı olmazsın. Bilimsel konuşursun kahvehane ağzıyla değil. bizim ülkemizde profesör ünvanlı hoca çokta, kaçı gerçekten profesör tartışılır. Bir makale yayınlanıyor 10 kişinin ismi yazılıyor ki onlarda onun puanından faydalansın. birazda siyasetten dayıları olunca bakmışsın profesör oluvermişler. bunların sonuncunda da böyle kendini profesör zannedenler ortaya çıkıveriyor.
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (2 yıl önce)
    belediye başkanı selahattin gürkan ın anadoluyu yurt yapan vs söylemlerine paralel bir çizgide olduğu için bu hocayı ağırlamak istiyor.islamcılık ve türkcülük bir arada olacak malatya ya ve kendi geleceğine uyar.ileride akp sonrası sağ ve milliyetci bir kişilik ile halkın karşısına çıkmak istiyor.malatya ya bir kimlik monte ediyor.bu açıdan yerel basının hiç bir önemi yok başkan için önemli olan kendi geleceği.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (2 yıl önce)
    Belediye başkanı bütün bu olanlardan sonra bir de bu adamı Malatya ya davet etmiş. Biz nasıl bir devire denk geldik böyle.
    0
    0
    Yanıtla
  • Huzur (2 yıl önce)
    Ķöpeksiz köyde değneksiz gezmek diye bir laf vardır, zora gelince çamur hazır
    0
    0
    Yanıtla
  • Bilim (2 yıl önce)
    Ülkeler bilim ile yönetilirse başarılı ve kalıcı ülke olurlar. Şu düşülen duruma bakın. Yazık Bilim ayaklar altında Bilim yok oluyor Yalanlar , yanlışlar doğru Doğrular yanlış oluyor. Bir ülkede tez yazma sektörü başlamış ise sonun başlangıcı çoktan gelmiş demektir. Kendinize gelin beyler BİLİM DOĞRUNUN TEMELİDİR. Bilim insanı mütevazi insandır. Öyle olmak zorundadır. Hele gele tarih yanlışı kaldırmaz Hakaretle tehditle Bilim insanı sonuç alamazzzzzzzz. Kendinize gelin.
    0
    0
    Yanıtla
  • Sade Batandaş (2 yıl önce)
    Cahil,okumayı sevmeyen,ezik ama narsist kendime aşık,para gösteriş meraklısı tiplerden oluşan bir tayfa ırkçılık yaparak memleketim tüm kaymağını kolayca yiyeyebileceğini sanıyor.Bunlar bitmeden ülke rahat nefes alamaz.
    0
    0
    Yanıtla