SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"'Toplananlar İçin Vurun, Öldürün, Ateş Edin' Emri Verildi"

0
Güncellendi - 2017-06-30 03:11:13
A- A+ PAYLAŞ

  • Darbe Davası'nda 4'üncü duruşma başladı.. Orduevi'ndeki kadın binbaşı, Albay'ın 'vur' emrini uygulamamış. 

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine Malatya’dan destek veren 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü’ndeki darbe girişimine ilişkin 28’si tutuklu 76 sanıklı davanın 4. duruşmaları başladı.  Duruşmada tanık olarak ifadesi alınan, darbe girişimi gecesi Orduevi'nde nöbetçi olan kadın subay, Albay Erkan Varol'un, Orduevi önünde toplanan vatandaşlara ateş açılması yolunda emir verdiğini anlattı.  Duruşmaya 29 Haziran Perşembe günü devam edilecek.

Mahkeme salonuna dönüştürülen Yakınca Spor Salonu’ndaki Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan duruşmaya 2. Ordu Eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun ile birlikte 14’u tutuklu, 6’sı tutuksuz olmak üzere 20 sanık katıldı.

Duruşmaya Orgeneral Adem Huduti, Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili, Zeki Karataş, Ersin Yıldırım ve Emin Ayık ile diğer tutuklu sanıklar ise bulundukları cezaevlerinden duruşmaya SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldılar.

Duruşma heyetine Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Koç bakanlık etti.

Duruşmada Kara Kuvvetleri Komutanlığında görevli personel tanık olarak dinlendi.

Malaya darbe girişimi davasında 3 duruşmada gerçekleştirilen 15 oturumda toplam 76 sanıktan 74 sanığın savunması alındı.

Malatya darbe girişimi davasında Toplam 76 sanıklı dava kapsamında general olarak 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2. Ordu eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, 2. Ordu eski İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 2. Ordu eski Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş, 2. Ordu Eski Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım ve 7. Ana Jet Üssü’nün eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık tutuklu bulunuyor.

KARA HAVACILIKTA O GECE NE YAŞANDI?

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Malatya darbe girişimi davası’nın dördüncü duruşmasında tanık olarak dinlenen Kara Havacılık Alay Komutanı  Kara Pilot  Albay Hakan Keleş, 15 Temmuz’da Malatya Kara Havacılık Alay Komutanlığı’nda yaşananları anlattı.

Keleş, Kara Havacılık Alay Komutanlığı’ndan nöbetçi amirin kendisini arayarak ‘sıkıyönetim’ emrinin geldiğini ilettiğini belirterek, “Bende ‘nereden çıktı emir? İnceleyin, gelince bakacağım’ dedim. Alay’a ulaştığımda yayınlanan emre baktım ve emrin uygun olmadığını gördüm” dedi.

“İKU UÇAĞINI KALDIRMADIM, BENİ GÖREVDEN ALDILAR”

Odasına çıktığında İnsanlı Keşif Uçağındaki (İKU) görevlilerin geldiğini anlatan Keleş, “İKU ile ilgili talep olduğunu söylediler. Albay Bahadır Erdemli aradı ve İKU hazır etmemizi söyledi. ‘Niye?’ diye sorduğumda, ilk başta cevap vermedi sonra ‘Ankara’ya gidecek’ dedi. ‘Bu saatte olmaz’ dedim ve beklemeye başladık. İkinci defa aradı, uçağı vermeyince, beni görevden aldıklarını söyledi. Bende ‘yetkisinin olmadığını’ söyledim. ‘Mustafa Albay (sanık Mustafa Özhan- Malatya Kara Havacılık eski Alay Komutanı) orada mı? Onunla görüşeceğim’ dedi. Telefonu verdim. Daha sonra mesaj şeklinde görevden alındığım ve eski alay komutanının görevi devralacağına dair bir mesaj geldi. Biz görevi bırakmadık ve güvenlik tedbirleri aldık” ifadelerini kullandı.

“AVNİ ANGUN’DA İKU KALDIRILMASINI İSTEDİ”

İKU’yu hazırlamamaları üzerine Kara Havacılık Okul Komutanı Ünsal Coşkun’un kendisini arayarak ‘emirlere uymasını’ söylediğini iddia eden Keleş, şunları söyledi:  “Ben, ‘Kara Havacılık Komutanı’ ile görüşmek istedim ama yetkinin kendisinde olduğunu söyledi. Avni Paşa (Dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı) ile gece birkaç defa görüştük. ‘Rahat olmadığını’ söyledi. ‘Emniyette misiniz?’ dedim, ‘sayılmaz’ cevabını verdi. Avni Paşa ‘emir komuta dışına çıkmayın’ diye birkaç defa söyledi. Sabah 04.00-05.00 gibi Avni Paşa aradı ‘Erhaç’a uçaklar gelmiş bilgin var mı?’ diye sordu, ‘bilgim yok’ dedim. Sonra baktığımda dışarıda nakliye uçaklarını gördüm, kendisini arayıp, nakliye uçaklarının geldiğini söyledim, ‘tamam’ dedi. 07.00 gibi Avni Paşa ‘Şemdinli Tekeli’de bir karakolun basıldığını ve İKU’ya ihtiyaç olduğunu’ söyledi. Emniyet tarafından yapılan araştırmada öyle bir saldırı olmadığı belirlendi ve pilotlar içeri alınmadı. Bende Avni Angun’u arayarak, böyle bir uçuşun olmayacağını deyince, ‘tamam’ dedi ve kapattı.  Üsteki emniyeti aldık pisti kapattık ve uçuşlara izin vermedik.”

“ORDU KOMUTANIN EMRİ, DEDİ”

Keleş, mahkeme başkanı Vedat Koç’un ‘İKU talebi kimden geldi?’ sorusuna, “2. Ordu Komutanlığından ilk İKU   talebi Albay Bahadır Erdemli’den geldi.  Böyle bir talep üzerine uçuş olmayacağını söyledim. İKU’nun Ankara’ya personel taşıma gibi bir görevi yoktur. İKU’nun görev sahası operasyon bölgesidir. Bu nedenle kaldırılmaması talimatını verdim. Daha sonra biz kaldırmayınca bize yazılı mesaj emri geldi. Bahadır Erdemli, bana ‘Ankara’ya personel taşınacağını, bu uçağın Ankara’ya gitmesi gerektiğini’ söyledi. Albay Erdemli, ‘Bu emrin Ordu Komutanının emri olduğunu’  belirtti. Bahadır Erdemli, İKU kaldırılması konusunda ısrar etti. Genel olarak verilen emirlere uymadım” şeklinde cevap verdi.

Keleş, bir avukatın ‘Ankara’ya bin 500 top mermisi gönderilmesine’ ilişkin sorusuna ise Ankara’ya gönderilen bin 500 adet 20 milimetrelik top mühimmatının yazılı bir emirle değil, şifai olarak gönderildiğini belirterek, bu durumun normal olmadığı cevabını verdi.

“ORDUEVİ’NİN ÖNÜNDE TOPLANAN HALK İÇİN, ‘VURUN, ÖLDÜRÜN, ATEŞ EDİN’ EMRİ VERİLDİ”

Darbe girişimi sırasında Orduevinde Nöbetçi Amir Binbaşı Ayşe Şahin, tutuklu Binbaşı İbrahim Dede’nin Orduevi’ne gelerek, “Ordu komutanının emrini iletiyorum. Kimse dışarı çıkmayacak” dediğini ifade etti.

Şahin, Boğaz Köprüsü'nün tutulduğunu haberlerde gördüğü ve olayları öğrendiğini söyledi. Olayları şaşkınlıkla izlediğini ve daha sonra saat 23.50'da vatandaşların Orduevi önünde toplanmaya başladıklarını anlatan Şahin, "Personelin güvenliğinden sorumluydum, nöbet yerlerini kontrol ettim, herhangi bir sıkıntı olup olmadığı için dolaştım. Herhangi bir sıkıntı olmadığını görünce odama döndüm” dedi.

Gece 00.00 civarında Binbaşı İbrahim Dede, bir astsubay iki erin tam teçhizatlı Orduevi’ne gelerek, kendisiyle görüştüğünü anlatan Şahin, şunları söyledi:

“Binbaşı, ‘Ordu komutanının emrini iletiyorum. Kimse dışarı çıkmayacak' dedi. Ben sizi tanımıyorum nerede görevlisiniz dedim yeni tayin olduğunu söyledi. Ordu Komutanının emrini iletiyorum kimse dışarı çıkmayacak dedi adının İbrahim Dede olduğunu söyledi."

O sıra halkın Orduevi’nin önünde toplanarak içeriye çeşitli cisimler attıklarını ifade eden Şahin, “Bunun üzerine bende bu konuda bilgi vermek üzere nöbetçi amirliğini aradım bilgi verdim. Komutana bilgi vereceklerini söylediler. Daha sonra harekat merkezini aradım. Ben bilgi verdikten sonra Erkan Varol telefon alarak 'Vurun, öldürün, ateş edin' dedi. Bende telefonu kapattım. Nöbet yerlerini dolaştım askerlere, ‘ateş açmayın, panik yapmayın, dikkatli olun, kendinizi emniyete alın’ dedim. Askerlerin emniyet almasını sağladım daha sonra 155 Polis İmdat Hattı'nı Aradım. Polisler güvenliği aldıktan sonra halk da normale döndü ve bir sorun kalmadı” diye konuştu.

“DARBE OLDU YÖNETİME EL KOYDUK”

2’nci Ordu’da görevli Astsubay Ahmet Sevincek, tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin’in 15 Temmuz’da darbe oldu yönetime el koyduk’ dediğini ifade etti.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tanık olarak dinlenen Sevincek, 15 Temmuz’da nöbetçi astsubay olarak görev yaptığını belirtti.

Sevincek, Üsteğmen Hüseyin Çakıcı’nın kendisini arayarak ‘1 nolu nizamiyeye gideceklerini’ söylediğini ve birlikte 1 nolu nizamiyeye geçtiklerini kaydederek, “Orada ilk defa gördüğüm Yüzbaşı Kemal Keskin, ‘Darbe oldu yönetime el koyduk’ dedi. Şok olduk, ‘sakinleşin’ dedi. Ne olduğunu anlayamadık bir nolu nizamiyeye gitmemizi ve içeriye giriş çıkış yapılmamasını söyledi. Zaten gittiğimi nizamiyede sadece ordu komutanı giriş yapıyordu” dedi.

Bir nolu nizamiyedeyken dışarı baktığında hayatın olağan akışında devam ettiğini gördüğünü anlatan Sevincek, ifadesini şöyle sürdürdü:

“Herhangi bir terslik yoktu. Bize neden böyle söylediğini anlamaya çalıştık. Daha sonra 2 nolu nizamiye bölgesine geçtik. Bir sivil aracın içerisinde oturmuş teçhizatlı askerleri gördüm. Kışla dışına çıkmak üzereydi. Hüseyin Çakıcı’ya aracın nereye gideceğini sordum, bir yere gideceğini söyledi. Kemal Keskin, ‘ordu komutanını geleceğini, karşılamamı’ söyledi. 1 nolu nizamiye bölgesine gittim. 22.00-22.30 civarı olabilir 1 nolu nizamiyeden ordu komutanının aracı giriş yaptı. Nizamiye kapısını açarak içeri girmelerini sağladık. O sırada bir tuğgeneral ‘içeriye hiçbir aracın alınmaması’ emrini verdi.”

Sevincek, garajlar bölgesine giderken olup biteni öğrenmek amacıyla televizyonu açtığını ifade ederek, haberlerde bir darbe kalkışması olduğunu, silahlı kuvvetler içerisinde bir grubun kalkışma yaptığını gördüm. Kafamda bir şeyler oluşmaya başladı” dedi.

Binbaşı Bülent Kuzucu’nun kendisini arayarak Kurmay Başkanı Avni Angun’un kelepçe getirmesini söylediğini anlatan Sevincek, “Depoları açtım o sırada askerler girdi, yelek alıyorlardı. Neden alıyorsunuz diye sordum, ‘biz Kurmay Başkanının habercileriyiz, çelik yelek istedi’ dediler. Ben kelepçeleri de vermeleri için onlara vererek karargaha gönderdim” ifadesinde bulundu.

Sevincek, sabah saatlerinde koğuşlar bölgesine gittiğimde er ve erbaşların dışarıda olduğunu gördüğünü belirterek, buradaki askerleri alarak karargahın önünde topladığını ve sonrasında garajlar bölgesindeki depoya giderek burada saklandıklarını söyledi. Bu sırada dışarıdan çatışma seslerinin geldiğini belirten Sevincek, yaklaşık 45 dakika sonra 1 nolu nizamiyeden Uzman Çavuş Yunus Belen’in kendisini arayarak polis teslim olacaklarını söylemesi üzerine kendisi ve diğer askerleri de alarak nizamiyeden dışarı çıktıklarını ve polise telim olduklarını anlattı.

“ADAM AKILLI SORU SORACAKSAN SOR..”

SEGBİS üzerinden soru soran tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin, Sevincek’e, “Kendisinden Ömer Halisdemir çıkartmaya yönelik gayretleri var” dedi.

Keskin’in Sevincek’e ‘hayatında matematik dersinde hiç abaküs kullandın mı?’ sorusu üzerine mahkeme başkanı Vedat Koç, Keskin’e, “Adam akıllı soru soracaksan sor, yoksa sana soru sordurmayacağım” dedi.

“SAAT 20.00’DEN İTİBAREN O MESAJI SÜREKLİ SORMUŞLAR”

Duruşmada tanık olarak dinlenen ve darbe girişimi günü 2. Ordu Karargahında Mesaj Kontrol Nöbetçi Astsubayı olarak görev yapan Astsubay Hakan İşdar, darbe girişimi günü saat 20.00’den itibaren kendilerinden sürekli olarak önemli bir evrakın geleceğinin söylenerek, bunun sürekli sorulduğunu anlattı.

Astsubay  Hakan İşdar  darbe girişimi gecesi  2. Ordu Komutanlığı Karargahında  Mesaj Kontrol Nöbetçi Astsubay olarak karargahta görev yaptığını anlatarak, “Albay Erkan Varol  (tutuklu sanık)  Saat 20.00’den itibaren ‘önemli bir evrak geleceğini’ söyledi. 3-4 defa sordu. Sıkıyönetim emirleri geldiğinde Harekat Merkezi’ni arayarak, önemli evrakın geldiğini söyledim. Tümgeneral  Avni Angun  21.00’den sonra, 21.00 ile 22.00 arasında, ilk gelen mesajdan sonra, askeri hattan arayarak  ‘Benden habersiz hiçbir yere emir çekilmeyecek’ dedi.”  ifadelerini kaydetti.

“OOO ÇOCUKLAR KALABALIK GELMİŞSİNİZ”

2.Ordu eski komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin, kendisine konutunda bulunurken sıkıyönetim mesajlarını getiren heyeti, “Ooo çocuklar baya kalabalık gelmişsiniz?” şeklinde karşıladığı iddia edildi.

Tuğgeneral Zeki Karataş’ın emir astsubayı Furkan  Yağdıran duruşmada tanık olarak verdiği ifadesinde “Zeki Karataş, hava harekatı olacağını söyleyerek mesaide kaldım. Karargahta iken Zeki Karataş ve Mustafa Serdar Sevgili makam araçlarını hazırlatarak çıkıp yaptılar. Nizamiyeden çıkış yaparken Zeki Karataş, yüzbaşı Kemal Keskin’e ‘Bir problem var mı’ diye sordu. Oda ‘yoktur’ dedi. Buradan Kara havacılık Alay Komutanlığına, ardından ise Ordu Komutanının konutuna geçildi. Ordu Komutanı Adem Huduti, ‘Ooo çocuklar baya kalabalık gelmişsiniz’ dedi. Albay Bahadır Erdemli, ordu komutanına evrakları gösterdi. Buradan ordu karargahına geçildi. Zeki Karataş karargah bahçesinde telefonla konuşurken,  Albay Bahadır Erdemli’ye  ‘Bahadır artık icraata geç, Serdar bir şey yapamayacak’ dedi” ifadelerini kaydetti.

Zeki Karataş’ın 14 Temmuz’u 15 Temmuz’a bağlayan gece Ankara’dan uçakla Malatya’ya gelişi hakkında ise astsubay Yağdıran; “Zeki Karataş’ı havaalanında makam aracıyla aldık, Fahri Kayahan Caddesi üzerinde bir kafenin önünde bıraktık. Valizini konutuna biz bıraktık.” dedi.

Mahkeme heyeti 4. duruşmanın 2. oturumunu 29 Haziran Perşembe günü gerçekleştirecek. Oturum sonunda mahkeme heyeti, 5. duruşma için gün verecek.

Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com

Arşiv FOTO: 15 Temmuz Darbe girişimi gecesi Orduevi önünde toplanan halk

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • turan yorulmaz (7 yıl önce)
    Allah hakimlerin yardımcısı olsun, insan okurken bile başı dönüyor. Kim yalan kim gerçeği söylüyor belli değil.
    0
    0
    Yanıtla