CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Sendikaları, meslek örgütlerini, vakıf ve dernekleri arka bahçeleri haline getirmek için kararname çıkaranlar, sivil toplumun gücü karşısında duramayacaktır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Genel Koordinatörü Veli Ağbaba, 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) yetkilerinin genişletilmesine ve kurulun sendika, meslek örgütü, vakıf ve dernekleri kontrol altına almak istemesine tepki gösterdi.
15 Temmuz tarihinde yayınlanan 5 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre doğrudan cumhurbaşkanına bağlı ve onun talimatıyla çalışacak olan DDK, tüm kamu kurum ve kuruluşları ile bunlara bağlı ve ilgili kuruluşları, meslek örgütlerini ve işçi ve işveren örgütlerini, dernekleri ve vakıfları denetleyebilecek. Kararnameye göre DDK sendika, meslek örgütü, vakıf ve derneklerde her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetleme yapabilecek. Kurul denetleyeceği kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın isteyebilecek. Denetlenen kuruluş bu bilgi ve belgeleri istenen yere getirmekle yükümlü olacak.
GÜCÜN HOYRATÇA KULLANIMI
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Geçmişte KHK lar ile kış lastikleriyle ilgili düzenleme yapıyorlardı, şimdi KHK’ların yerini Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri aldı. İlgili ilgisiz tüm konularda kararname çıkarılıyor. Kontrol altına almak istedikleri ama bugüne kadar bunu başaramadıkları kurumları kararnameler ile kendilerine bağlamak istiyorlar. Bir sendika hangi gerekçeyle Devlet Denetleme Kuruluna bağlanır? Seçilmiş bir derneğin başkanını görevden almak kimin aklına gelir? Bir gücün bu kadar hoyratça kullanılması mantıkla açıklanabilir bir durum değildir. Cumhurbaşkanlığı yakında okul aile birliklerini de kendisine bağlayacak.”dedi.
ÖRGÜTLÜ YAPI 'ARKA BAHÇE' OLMAYACAK
“Demokrasinin olmazsa olmaz koşullarından birinin sivil toplum örgütlerinin güçlü olmasıdır” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, “ Demokrasi ve sivil toplum bir bütünün parçaları gibidir. Ve gerçek bir sivil toplum ancak demokratik bir ortamda gelişebilir. Ancak geldiğimiz noktada görünen o ki , yeni yönetim ve yöneticileri sivil toplumun,sendikaların büyüyüp gelişmesini değil, suya sabuna dokunmayan , biat eden bir çizgiye gelmelerini istemektedir.Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki, Türkiye’nin demokrasi kültürü , örgütlü yapıların Cumhurbaşkanlığının arka bahçesi olmasına müsaade etmeyecektir. Yılların birikimi ile işçi sınıfının demokrasi mücadelesinde nefer olan sendikalarımız ve Türkiye’nin sosyal, kültürel ve ekonomi yaşamında önemli yeri olan meslek örgütleri ve sivil toplum örgütleri hiçbir kuruma ve kişiye bağlanamayacak kadar büyük ve güçlüdür” ifadelerini kullandı.
Bülten