- CHP'li Ağbaba, Türk Ulaşım Sen’de konuştu; “Biz daha önce de Türkiye’nin geleceği için ‘Hayır’ demiştik.2010 referandumunda biz ‘Hayır’ dedik. FETÖ “Ölülerinizi mezardan kaldırıp ‘Evet’ oyu verin” dedi. Kimin doğru tarafta olduğunu 15 Temmuz’da tüm Türkiye gördü.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türk Ulaşım-Sen Malatya Şubesini ziyaret ederek sendika yönetimi ve demiryolu çalışanları ile referandum sürecini değerlendirdi. Neden ‘Hayır’ denilmesi gerektiğini anlattı. Türk Ulaşım-Sen Malatya Şube Başkanı Önder Akgül ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek “Malatya’nın sorunlarını en iyi şekilde dile getiriyorsunuz. Bizlerde yakinen sizleri takip ediyoruz. Talepleriniz şahsınıza değil Malatya için, Malatya’nın gelişmesi için. Bunlarda bizi mutlu ediyor. Bu bağlamda size çok teşekkür ediyoruz. Referandumda ülkemizin bütünlüğünü düşünüyoruz. Evet’te çıksa Hayır’da çıksa ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz.” İfadelerini kullandı.
11 KAT DAHA FAZLA EVET PROPAGANDASI YAPILIYOR
Referandum sürecinde haksız rekabet olduğunu ,orantısız bir güçle karşı karşıya kalındığını kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Evet için devletin bütün olanakları seferber edilmiş durumda, belediyelerin, devletin her türlü olanakları kullanılıyor. Cumhurbaşkanı devletin uçağıyla propaganda yapıyor. Bakanlar kamunun tüm imkânlarını Evet için kullanıyor. Bizim maalesef medya olanağımız yok. Geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı ki TRT’de 30 bin dakika Evet propagandası yapılmış, 2 Bin yedi yüz dakika Hayır propagandası yapılmış. Neredeyse 11 kattan daha fazla Evet propagandasıyla karşı karşıya kaldık. Üstelikte hepimizin vergileriyle yayın yapan TRT’de. Yani halkımıza medya aracılığıyla ulaşmakta büyük zorluk çekiyoruz.” Dedi.
ÜLKÜCÜ PEHLİVANOĞLU’NA, SOLCU EREN’E GÖZYAŞI DÖKTÜLER
Ağbaba, “Tüm bunlar yetmiyormuş gibi birde algı operasyonuyla ‘Hayır’ diyenleri terör örgütleri ile yan yana göstermek istiyorlar. Oysa geçmişte bizim nelere ‘Hayır’ dediğimizi hatırlasalar bu Hayır’ların Türkiye’nin bu duruma gelmemesi için ne kadar önemli olduğunu bilseler bu şekilde cümleler kullanmazlar. Bizim ‘Hayır’ dediğimiz şeyler dinlenmiş olsaydı binlerce şehidimiz olmazdı. Biz 12 Eylül 2010’daki referandumda ‘Hayır’ dedik. Yine bugünkü gibi karşımızda ‘Evet’ diyenler devletin tüm imkânlarını kullandılar. Yargı bağımsızlığı için ‘Evet’ dediler. Demokrasi için ‘Evet’ dediler. 12 Eylülle hesaplaşmak için ‘Evet’ dediler. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ülkücülerin yanına gitti idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu okudu, gözyaşı döktü. Solcuların yanına gitti Erdal Eren’in mektubunu okudu, gözyaşı döktü. Bir kamuoyu algısıyla %58 Evet çıktı. Biz ‘Evet’ çıkarsa yargı bir grubun eline geçer, ülkeyi cemaatler yönlendirir’ dedik, ‘Evet’ cephesinde AK Parti vardı. ‘Yetmez ama Evet’çiler vardı. Bir de ‘ölülerinizi mezardan kaldırıp oy kullandırın’ diyen o zaman ki ismiyle 'Fethullah Gülen Hoca Efendi Hazretleri' vardı. Seçimlerden sonra haklı çıktığımız tüm Türkiye tarafından görüldü. Yargı cemaatin eline geçti. Atanan hâkim, savcılar TSK’ya kumpas kurdu. Düşman ülkelerin silahlı kuvvetlerimize yapamayacağı şeyi biz yargı eliyle gerçekleştirdik. Her beraber alkışladık. Kozmik odaya girildi, bağırsaklarımız temizleniyor denildi. Vatanına milletine bağlı ne kadar asker varsa hepsi tutuklandı. Kimin doğru tarafta olduğunu 15 Temmuz’da tüm Türkiye gördü.” şeklinde konuştu.
BU YOL YANLIŞTIR DEDİK, MAALESEF BİNLERCE ŞEHİT VERDİK
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Bir başka ‘Hayır’’ımız çözüm süreciyle ilgiliydi. 28 Aralık 2012’de başbakan katıldığı bir programda ‘biz İmralı ile görüşmelere başladık, bu kanın durmasını istiyoruz’ dedi. Malatya’da 150’nin üzerinde Sivil Toplum Kurulusu ortak basın açıklaması yaparak çözüm sürecine destek verdi. Akil Adam heyeti kuruldu meydan meydan dolaştılar, çözüm sürecini anlattılar. Biz o dönem de ‘kan ve gözyaşının durmasını istiyoruz ama gidilen bu yol yanlış bir yol bu şekilde olmaz, Hayır’ dedik. Yine bizi dinlemediler. Binlerce şehit verdik. Şehir merkezlerine kurulan tuzaklar, açılan hendekler ile askerlerimiz, polislerimiz gencecik yaşlarında şehit düştü. O zaman bize kulak verilseydi yine bu acı tabloyla karşılaşmazdık” dedi.
Bülten- Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com