Dünya Gümrük Örgütü Gümrükler Akademik Araştırma ve Gelişimde İşbirliği Programı (PICARD) Konferansı’nın 13’üncüsü Malatya’da başladı. Ticaret Bakanlığı ve Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ) iş birliğiyle düzenlenen konferansa 60 ülkeden 118 gümrük temsilcisi katıldı.
Toplantıda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Ticaret Bakanlığı ve Dünya Gümrük Örgütü (DGÖ) iş birliğiyle Malatya'da bir otelde düzenlenen Gümrükler Akademik Araştırma ve Gelişimde İş Birliği Programı (PICARD) Konferansı'nda yaptığı konuşmada, toplantıyı çok önemsediklerini belirtti.
Konferansın araştırma ve iş birliği olarak iki tarafının olduğunu kaydeden Metin, dünya ticaretinin değişip gelişerek büyüdüğünü ifade etti.
Metin, yaşanan değişikliklerden dolayı yeni ticaret usullerinin ortaya çıktığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Dünyada tüketim alışkanlıkları değişiyor. Bu tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak da ticaretin yönü değişiyor. Bütün bunların ışığında özellikle son dönemde sanayi 4 devrimiyle beraber ortaya çıkan en önemli şey de dijitalleşme. Bu teknolojinin getirdiği faydaları burada değerlendireceğiz. En önemli başlık bizim açımızdan ticaretin kolaylaştırılması başlığı. Daha hızlı, güvenli ticaretin yapılmasını sağlayacak imkanları ortaya çıkarmak."
Benzer organizasyonlarla iş birliklerinin artmasını temenni eden Metin, bu sayede gümrüklerde hızlı bir ticaretin sağlanacağının altını çizdi.
Metin, dijitalleşmede en önemli unsurun toplanan verilerin analizleri olduğunu belirterek, "Dün bu olay daha zordu ama bugün dünyanın geldiği teknolojik imkanlar itibariyle artık bu verilerin çok iyi bir şekilde analizini yapma imkanımız var. Yeni gelişen dünya teknolojilerinde sınır aşan e-ticaret. Bugün yine bu toplantıda bu konunun da işlenmesi çok önemli." diye konuştu.
- Türkiye gümrükleri tam otomasyona geçecek
Metin, gümrükler arası bağlantının önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Ticaret Bakanlığı olarak 3 temel ilkemiz var. Bunlar en kolay, güvenli ve hızlı ticaret. Bunların sağlanması noktasında politikalarımızı geliştiriyoruz. Bunlardan en önemlisi gümrüklerdeki tam otomasyon hamlesidir. Yakın zamanda gümrüklerimiz tam otomasyona geçerek. Böylelikle hem ticaretin kolaylaştırılmasını sağlayan hem de yasa dışı ticaretle mücadelede çok önemli projelerin zincirlerini bir bir hayata geçireceğiz inşallah."
- "Türkiye, serbest ticaretin en büyük savunucularından"
Türkiye'nin hem Dünya Ticaret Örgütü'ne hem de Dünya Gümrük Örgütü'ne üye olduğunu hatırlatan Metin, bu yapıların politikalarını, mevzuatlarına hızla aldıklarını ve uyguladıklarını ifade etti.
Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Türkiye'nin serbest ticaretten yana olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Türkiye, dünyada serbest ticaretin en önemli savunucularından bir tanesidir. Şu anda dünyanın içerisinde bulunduğu bir sıkıntı var. Serbest ticaretin en önemli lokomotifi olması gereken ülkelerin bugün korumacı anlayışla serbest ticarete sekte vurduğunu görüyoruz. Bizler hem DTÖ hem DGÖ çatısı altında, ticaretin kolaylaştırılmasına yönelik bu birlikteliği, iş birliğini sağlarsak bu korumacı anlayışı da ortadan kaldırır ve dünyadaki ticari hacmini hep birlikte artırırız."
Metin, Türkiye'nin dünyanın en önemli enerji transit yolu üzerinde bulunduğunu, yine dünyanın en eski ticaret yolunun da burada olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin gümrük mevzuatlarının uygulanması noktasında da her türlü konuyu kapsamına aldığını belirten Metin, "Türkiye'nin içerisinde bulunduğu pazar itibariyle gümrüğün en önemli sacayağı olan tarife, kıymet ve menşeide de devamlı suretle kendimizi yeniliyoruz, yenilemek zorundayız. Çünkü yasal ticaretin önünü açmayla beraber yasa dışı ticarette de argüman olarak yine kıymet, menşei ve tarife üzerinden bir takım hamleler oluyor. Bu hamlelere karşı da Türkiye gümrük örgütü olarak çok başarılı işlere imza atıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- Veri madenciliğine proje
Hedeflerinin en kolay, güvenli ve hızlı şekilde ticaretin yapıldığı ülke haline gelmek olduğunu dile getiren Metin, bunun için de iş birlikleri yapılması gerektiğini anlattı.
Türkiye olarak her türlü iş birliğine hazır olduklarının altını çizen Metin, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Risk yönetimi, geldiğimiz gümrük uygulamalarında çok büyük önem ifade ediyor ve biz buna önemsiyoruz. Buna ilişkin olarak da inşallah yeni dönemde veri madenciliği üzerinde çalıştığımız bir projemiz var. Projemizi bu dönem bitirerek hayata geçirmeyi planlıyoruz. Risk yönetiminde sonradan kontrol mekanizması çok önemli. Bu mekanizmamızı da kuvvetlendirecek adımları da atıyoruz."
- "Önemli adımlar atıldı"
Dünya Gümrük Örgütü Genel Sekreteri Kunio Mikuriya ise konferansı Malatya'da düzenledikleri için mutlu olduklarını söyledi.
Türk yetkililerin, dünya genelinden gelen katılımcıları evlerinde gibi hissettirmek için ellerinden geleni yaptığını aktaran Mikuriya, bu konuda yetkililere teşekkür etti.
Günümüzde ticaretin, ekonomik kalkınmanın en önemli ayağı olarak görüldüğünü dile getiren Mikuriya, şöyle devam etti:
"Dijital teknoloji, elektronik ticaret anlamında tüketicileri daha da güçlendirdi. Bilişim teknolojilerinin kullanımı sayesinde sadece bir yere tıklayarak satın alabiliyor, ödeme yapabiliyorsunuz. E-ticaret aslında tüketiciler ve KOBİ'ler için oyunu değiştiren bir şey oldu. KOBİ'ler e-ticaret sayesinde doğrudan bu küresel ticaret sisteminde yer alabildi. Teknolojideki gelişmeler aynı zamanda toplumların gelişmesini sağladı, küresel tedarik zincirini de geliştirdi. Geçmişte üretim tek bir ülkede yapılırdı ama bugüne baktığımızda üretim sistemi içerisinde birden fazla ekonominin yer aldığını görüyoruz, yani rekabet daha da artmış durumda."
Mikuriya, gümrük idarelerinin işletmelerle çok yakın çalıştığını aktararak, "DGÖ, sınır ötesi elektronik ticaretteki gelişmelerle ilgili konsey oturumunda yeni bir sistem, kurallar dizisi kabul etti. Bu kurallarda ticari veri, bilgi edinilmesi ve böylece gümrüğün bu eşyalarla ilgili risklerin analiz edilebilmesi var. Dolayısıyla yapılacak olan bu risk analizi toplumun da yasa dışı ticaretten korunması için çok faydalı olacak." diye konuştu.
- "Biz ticaretin altyapısıyız"
"Gümrükler yasa dışı ticaretle mücadelede ve güvenliğin sağlanmasında önemli roller üstleniyor." diyen Mikuriya, şunları kaydetti:
"Bugüne baktığımızda küresel ekonomi yüzünden çok iyi etkiler ortaya çıkmış olsa da, büyük faydalarını görmüş olsak da küreselleşmenin geri tepen bir noktası var. Çünkü insanlar kürselleşmenin hızına ayak uydurmaya çalışıyor sürekli, bu da kolay değil. Bu hıza ayak uyduramayanlar küreselleşmenin dışında kalıyor. Dışarıda kalanlar 'artık daha adil bir küreselleşme olmalı, küreselleşmeden herkes faydalanabilmeli' demeye başladı. Burada gümrük önemli bir unsur çünkü biz ticaretin altyapısıyız. O yüzden herkesin 'küreselleşmeden nasıl aynı faydayı sağlamalarını mümkün kılabiliriz' sorusuna yanıt arıyoruz."
Toplantının bu yılki temasının iş ortamının güvenlik altına alınması olduğunu aktaran Mikuriya, konferansta sunulan bilgiler ışığında gümrüğün yönünün belirleneceğini sözlerine ekledi.
Konferansta, eski Gümrük ve Ticaret Bakanı, Adalet ve Kalkınma Partisi Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkci ile Kore Gümrük İdaresi Direktörü Jea Ho Jung da konuşma yaptı.
Tüfenkci'nin konuşması
Tüfenkci de, Dünya Gümrük Örgütü’nün 13. PICARD Konferansı’nın Türkiye’de yapılması noktasında girişimde bulunduklarını, DGÖ Genel Sekreteri Kunio Mikuriya ve ekibinin de bu konuda destek verdiğini belirtti.
Konferansın, Ankara, İstanbul veya Antalya’da yapılabileceğinin gündeme geldiğini kaydeden Tüfenkci, “Ama biz sizleri bulgurun ve kayısının da başkenti Malatya’ya davet ettik. Konferans boyunca sizlere başarılar diliyorum hem de Malatya’nın bu egzotik ortamını tatmanızı diliyorum” dedi.
Tüfenkci, Malatya’nın gümrük uygulamalarının yapıldığı Anadolu’nun ilk şehir devleti olduğunu ve dünyanın en eski gümrük mührünün de burada bulunduğunu vurgulayarak, “Tarihi anlamıyla da bu konferansın burada düzenlenmesi bu anlamıyla güzel bir tesadüf oldu. Malatya, tarihi İpek Yolunun geçtiği ticaretin kavşak noktasıdır. Tarımın, yeni yeni sanayinin ve ticaretin de geliştiği bir şehir olarak da Türkiye’de öne çıkmaktadır” diye konuştu.
Bugünlerde gümrük uygulamalarının ve gümrük vergilerinin, ticaret savaşlarının aracı olarak kullanıldığına dikkati çeken Tüfenkci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gümrüklerin bir kontrol mekanizması olduğunu unutmadan, dünya ticaretine ve ülkelerin ticaretine katkı verecek iyi uygulamaların geliştirildiği mekanizmalar olması ve iyi uygulamaların birbirimizle paylaşılması ve tavsiye edilmesi önemlidir. Gerek milletvekilliğimde gerek bakanlığım döneminde gerekse de özel hayatımızda, özellikle akademik çevrelerle yapılan işbirliklerinin her zaman idarelere olumlu olarak yansıdığını gördük. Akademik çevreler ve özel sektörle birlikte hareket etmenin büyük getirisi olduğunu biliyoruz. Bu anlamıyla burada bulunan akademik çevrelerin bilimsel gelişmeler ışığında sunacakları katkıların da hem Dünya Gümrük Örgütü bakımından hem de ticaretin kolaylaşması ve daha adil bir ticaretin gelişmesi noktasında çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
Tüfenkci, büyük verilerin toplanması kadar bu verilerin kimde toplandığının da çok önemli olduğuna işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu veriler kimlerle nasıl paylaşılıyor, hangi ülkeler bu verilerden ne kadar istifade ediyor, adil bir veri paylaşımı var mı bunlar önemli. Dünya Gümrük Örgütü ve Dünya Ticaret Örgütü’nün bu konuda bir çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Gelişmiş ülkeler bu verileri şu veya bu uygulamalarla rahat bir şekilde elde edebiliyorlar. Ama daha küçük ve görece daha geri kalmış ülkelerin bu verilere ulaşmakta ne kadar zorlandığını da görüyoruz. Bu verileri analiz ederken, değerlendirirken ve risk analizlerinden geçirirken hangi uygulamaların daha sağlıklı olduğu, bu tür çalışmalarda ve buradan çıkacak politikalarla özellikle DGÖ’ne yol gösterici olacaktır. Dolayısıyla ticaretin kolaylaştırılması, veri analizi, sınır aşan e-ticaret, gümrüklerde yenilikçi yaklaşımlar, dördüncü sanayi devriminin eşyanın sınırlar arası hareketliliğine etkileri gibi konuları anlama ve tartışma imkânı bulacağız.”
Tüfenkci, konferans katılımcılarının Malatya’da daha fazla zaman geçirmelerini arzu ettiklerini belirterek, “Malatya sevecen ve samimi insanlarıyla da öne çıkan bir şehirdir. Onlarla diyalog kurmaya çalıştığınızda sizlerin dillerini anlamasalar da bakışları ve yürekleriyle de o iletişimi kurduklarını göreceksiniz. Onun için şehirde daha fazla zaman geçirmenizi arzu ediyoruz. Evet şu anda kayısı zamanı değil ama elma ve üzüm zamanı. Dalından kopararak taze taze tadına bakabilirsiniz” diye konuştu.
Tüfenkci, 13. PICARD Konferansının düzenlenmesinde emeği geçen Ticaret Bakanlığı çalışanlarına, DGÖ yetkililerine ve Kore Gümrük İdaresine teşekkür ederek sözlerine son verdi.
Çeşitli oturumlarla 11 Ekim'e kadar sürecek konferansa, 60 ülkeden 138 temsilci katılıyor.
AA- iha- Bülten