Kahramanmaraş merkezli depremlerde canlarını hiçe sayarak hasarlı İtfaiye Battalgazi Şube binasından kentteki ilk deprem anonsunu servis eden ve bir süre burada çalışıp afetzedelerin yardımına koşan Malatya İtfaiyesi, geride kalan 1 yılda konteynerde görev yaparak onlarca kaza, yangın gibi ihbara koştu.
6 Şubat tarihinde ilk uyarı anonsunu telsizden geçen Muhammed Nazlı, AA muhabirine, yaklaşık 13 yıldır itfaiye personeli olarak görev yaptığını söyledi.
Depremin meydana geldiği gün Battalgazi Şubesinde üçüncü ekibin çavuşu olarak görev yaptığını hatırlatan Nazlı, "Biz saat 04.17'de deprem olduğunda, itfaiye telsizinden arkadaşlarımızı uyararak göreve başladık. Bir yandan binayı tahliye ediyorduk, diğer taraftan da anons yapıyorduk. Bizimki tüm ekiplerin toplanması ve müdahale edilmesi için uyarı anonsuydu. Müdürlerimiz ve başkanımız sonrasında gerekli anonsları yaparak koordinasyonu devraldı." diye konuştu.
İtfaiye binasının karşısındaki 4 katlı binanın depremde çöktüğünü aktaran Nazlı, şöyle devam etti:
"112 Acil Çağrı Merkezi'ne ihbar düşmeden binanın yıkıldığını gördük, vatandaş da buraya gelerek enkazda kalanlar olduğunu söyledi. Kurtarma aracıyla intikal ederek kurtarma çalışmasına başladık. Bu da zaten depremde müdahale ettiğimiz ilk enkazımızdı. İlk canlı olarak çıkardığımız kişinin verdiği hazla çalışmaya devam ettik. Üç kişilik bir ailenin 2'sini sağ çıkardık."
Deprem süresince Malatya İtfaiyesi olarak yüzlerce kişiyi enkazdan çıkardıklarını belirten Nazlı, çıkardıkları çocuğu ise itfaiye aracıyla hastaneye götürdüklerini, yolda karşılaştıkları ambulansa teslim ettiklerini bildirdi.
Depremzede itfaiyeci ailesini 13 gün sonra gördü
Depremde yaşadıklarının çok zor olduğunu anlatan Nazlı, "Biz yaşadıklarımızı dile dökemiyoruz. Şunu söylemek gerekirse teşkilat olarak, depremzede olmamıza rağmen Allah'ın verdiği güçle elimizden gelenin fazlasını yaptık, vicdanen rahatız. Ülkemiz bir daha böyle bir felaketle karşılaşmasın." dedi.
Telsizden ilk anonsu yaptıktan sonra ailesini telefonla aradığını ancak ulaşamadığını, bir süre sonra ailesinin kendisine ulaştığını bildiren Nazlı, "Aileme güvende olmaları için yapmaları gerekenleri söyledikten sonra telefonu kapattım görevime devam ettim. Ailemi depremin 13. günü görebildim. Onda da eve gidemediğim için ailem şubeye geldi." diye konuştu.
"Bir hayat bile kurtardıysam ne mutlu bana"
İtfaiyede 12 yıldır şoför olarak görev yaptığını kaydeden Mutlu Duman, deprem esnasında binadan dışarı çıkarak sarsıntının geçmesini beklediklerin söyledi.
İtfaiyenin karşısındaki binanın yıkılmasının ardından bir gencin yanlarına geldiğini hatırlatan Duman, şöyle devam etti:
"Binanın yıkıldığını, içerisinde yaralıların bağırma sesini duyduğunu söyledi. Biz iki araçla yıkılan binanın enkazına geçerek, kurtarma çalışmasına başladık. Sonrasında müthiş bir trafik yoğunluğu oldu. Yaralı bir çocuk çıkardık ama trafik yoğunluğundan dolayı ambulans gelemedi. Babası da itfaiye aracına bindi, hastaneye gitmek için yola çıktık. Hastaneye varmadan ambulansla yolda denk geldik. O da bizim yanımıza geliyormuş. Yaralıyı ambulansa teslim ederek, biz tekrar enkaz yerine geldik. Trafik kitlendi, telsizler ve telefonlar susmuyordu. Çok sayıda bina yıkılmıştı, elimizden geleni yaptık, 12 gün boyunca eve gitmedik. Bir hayat bile kurtardıysam ne mutlu bana."
Erkan Şimşek de 13 yıldır itfaiye personeli olduğunu, deprem döneminde unutulmaz zamanlar yaşadıklarını belirterek, "Allah bir daha yaşatmasın. Ailesini, malını, canını kaybeden çok. Üzüntülü bir durum, anlatılmaz. Allah bir daha vermesin." diye konuştu.
AA