Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Ünsal Özgen, hastanelerinde domuz gribi vakası bulunmadığını belirterek “Domuz gribi teşhisi konulmuş veya ağır vaka halinde tedavi gören bir hastamız yok. Dolayısıyla vatandaşlarımızı paniğe sevk edecek bir durum da söz konusu değil” dedi.
Uzmanlar ise ‘H1N1’ virüsünün yol açtığı gribin mevsimsel gripten farkı olmadığını, diğer grip türleriyle aynı belirti ve semptomlara sahip olduğunu belirterek, ölümlerin grip veya domuz gribinden değil, ani solunum yetmezliği, zatürre veya sonradan gelişen bazı komplikasyonlardan kaynaklandığını ifade etti.
Havaların soğumasıyla birlikte grip vakalarında artış yaşanırken, Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Ünsal Özgen, son günlerde Türkiye’nin gündemine giren domuz gribine ilişkin Yeni Malatya Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, ne Malatya’da ne de Turgut Özal Tıp Merkezi’nde domuz gribi vakasının söz konusu olmadığını söyledi. Grip şikayetiyle hastanelere başvuran hasta sayısının geçen yılla aynı oranda mevsimsel olarak normal dalgasında seyrettiğini kaydeden Pro. Dr. Özgen “Üstelik yaşanan grip vakaları da böyle olağanüstü ağır vakalar değil. Çoğu hastalar polikliniklerde ayakta tedavi ediliyor ve hastalık bir süre sonra kendiliğinden geçiyor. Tıbbi açıdan endişe edilecek bir durum söz konusu değil” dedi.
H1N1 virüsünün illa domuz gribi hastalığı anlamına gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Ünsal Özgen, etken durum ile hastalığın karıştırıldığını belirterek, şunları söyledi: “Virüs eşittir hastalık demek değildir. Hastanemizde görev yapan uzman doktorlarımız ve hocalarımızdan gerekli bilgileri aldım. Domuz gribi derken neyi kastettiklerini sordum, şu yanıtı verdiler: Domuz gribi bir hastalığın adı, diğeri ise bir virüs adı. Virüs adı eşittir hastalık demek değildir. Mesela bugün herhangi bir insanın boğazından bir kültür alınsa belki birkaç bakteri çıkabilir ama kişi hasta değildir ve kendini çok iyi hissediyordur. O zaman kişi hasta değildir. Hastalık söz konusu değilse bu etken durum bir tehlike değildir.”
Prof. Dr. Ünsal Özgen, her yıl olduğu gibi bu yıl da grip nedeniyle hastaneye başvuranların bulunduğunu ancak bunların arasında domuz gribi teşhisi konulmuş bir vakanın söz konusu olmadığını bildirdi.
Gripten korunmanın yolları
Öte yandan uzmanlar, domuz gribinin belirtileri, mevsimsel grip belirtilerinden farklı olmadığını, hastalığın ateş, burun akıntısı ya da öksürük gibi solunum yolları bulguları, boğaz ağrısı, vücut ağrısı, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk şeklinde belirtileri bulunduğunu ifade ederek, kronik başka hastalıkları bulunan kişilerin risk grubunu oluşturduğunu ifade ediyor. Uzmanların verdiği bilgilere göre domuz gribinden korunmanın yolları şöyle:
Yakın temastan kaçının!
Virüs kışın daha kolay bulaşmakta ve vakaların sayısında artış görülmektedir. Kışın kapalı ve kalabalık ortamlarda geçirilen sürenin daha uzun olması, soğuk hava nedeni ile mekanların iyi havalandırılmaması ve hasta kişilerle temas etmek durumunda kalınması nedeni ile hastalık yaygınlaşmaktadır. Okul çağındaki çocuklar gibi kalabalık ortamlarda bulunanlarda hastalığa yakalanma oranı yüksek iken; yaşlılarda ve altta yatan kronik hastalığı olanlarda gribe bağlı hayati risk oranı daha yüksektir.
Hastalık özellikle yaşlılar, kalp-akciğer-böbrek hastaları, diyabetliler ve kanser hastaları üzerinde ciddi tablolara neden olabilir.
Ellerinizi sık sık, özellikle öksürdükten veya hapşırdıktan sonra su ve sabun ile yıkayın. Bunun mümkün olmadığı hallerde dezenfektan içeren ıslak mendilleri kullanın.
Estetik ve toplumsal kaygılar nedeniyle maske takmaktan çekinmeyin. Maske enfeksiyonun bulaşmasını engellemek için önemli bir yöntemdir.
Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı kağıt mendil ile kapatın. Kullandığınız mendili çöpe atın.
Yeterli sıvı almaya (günde 2-2,5 litre) özen gösterin. Bol vitamin ve mineral içeren sebze ve meyveleri tüketin.
Bulunduğunuz ortamın uygun sıcaklıkta olmasını ve yeterli havalandırılmasını sağlayın.
Toplu taşıma araçları, kapı kolları ve telefonlar bulaşmanın hızlı olduğu alanlardır. Temas halinde ellerinizi ve kıyafetlerini dezenfekte etmeye özen gösterin.
Öksürdükten veya hapşırdıktan ya da hasta olma ihtimali olan birisi ile el sıkıştıktan sonra, elinizi yıkayıncaya kadar; gözünüze, burnunuza veya ağzınıza sürmeyin.
Hasta kişilere yakın temastan sakının. Temas zorunlu ise maske ve eldiven kullanın.
Grip belirtileri olursa hemen doktora veya hastaneye başvurun.
Ellerin su ve sabun ile yıkanması mikroplardan korunmanın en etkili, en ucuz ve en kolay yoludur. Ancak etkili olabilmesi için en az yarım dakika süreyle ve parmak araları da dahil olmak üzere her yerin iyice yıkanması gerekmektedir.
Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com