Başbakan Erdoğan, parti grubu konuşmasında bugüne kadarki en kapsamlı açıklamalarını yaptı. Sürecin sabote edilmek istendiğini ifade eden Erdoğan, PKK'ya silah bırak çağrısı yaptı. 12 Eylül döneminde Diyarbakır zindanlarında yapılan işkenceleri hatırlatan Erdoğan, 'Bizler de o dönemde Türkiye hapishanesinde namaz kıldığımız için, imam hatipli olduğumuz için aşağılandık. Baskılar gördük. Eşi başörtülü diye işlerinden olanlar çocuklarının önünde intihara teşebbüs ettiler' diye konuştu.
Görüşmeler sürecinde BDP ve CHP'nin önemli bir noktada durduğunu ifade eden Erdoğan, grup konuşmasının son kısmında Paris'te öldürülen ve cenazerleri yarın Türkiye'ye getirilecek 3 kadın PKK'lının cenaze törenlerinin provoke edilebileceğine dikkat çekerek uyardı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları
İhracatta bize ait olan rekoru kırdık ve 2012'de 152 milyar dolarlık ihracat yaptık. IMF'ye olan borcumuzu Mayıs ayına kadar sıfırlıyoruz. 5 milyar dolar borç vereceğiz IMF'ye. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 122 milyar 146 milyon dolara çıktı. Bunlar Türkiye'nin nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemli.
2013 yılında daha önce başlamış tam 2 bin 737 proje üzerinde çalışacağız. Bugünün rakamlarıyla 184 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik. 2 bin 737 proje için 46 milyar lira ödenek ayırıyoruz. Yıllık ödeneği bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında arttırdık. 14 milyar lirasını ulaştırmaya 8 milyar lirasını eğitime ayrıdık. Üniversitelerimizin ödeneklerini de yüzde 22 oranında arttırdık. Teknolojik alt yapı projeleri için de 1.3 milyar lira tahsis ettik.
Marmaray projesi ve banliyo hatları için 9.3 milyar lira ödenek ayırdık. Ankara-İstanbul hızlı tren hattı için 8.2 milyar lira ödenek ayırdık. Silvan BArajı için 5.1 milyar lira, Ilısu Barajı için 4.4 milyar lira yatırım gerçekleştireceğiz. Metro bölünmüş yol havalimanı Fatih Projesi, Öğrenci Yurtları gibi projeler de hızla devam edecek. 2001 yılında projelerin ortalama tamamlanma süresi 9 yıldı. Şu an itibariyle ortalama tamamlanma süresini 3.5 yıla kadar düşürmüş durumdayız. 2001 yılında kazma vurulduğunda 2010 yılında tamamlanması öngörülüyordu ama bizim zamanımızda bu süre 3.5 yıla indi. AK Parti'nin Türkiye'yi nereye getirdiğini görmeyenler varsa baksınlar. Maliyet projelerini de iyi hesaplamak lazım. Yıllardır tamamlanmayan projeler vardı. Sadece başlayan projeleri tamamlamakla da kalmadık kendimiz de dev projeler tamamladık.
2013 yılında KÖYDES için 578 milyon lira, SODES için 210 milyon lira ödenek tahsis ettik. Önceki dönemlerle mukayese edilemeyecek kaynaklar ürettik. Burada Yap İşlet, Yap İşlet Devret, Yap Kirala gibi başarılı verimli projeler geliştirdik. 10 yılda biz 28 milyar liralık 76 projenin sözleşmesini imzaladık. 3. köprü İstanbul'a yeni havalimanı, şehir hastaneleri ve okullar da kısa sürede tamamlanmış olacak.
Bu hafa ve önümüzdeki haftalarda hizmetle dolu dolu adımlar atacağız. Yarın genişletilmiş il başkanları toplantısını yapacağız. Gaziantep'te toplu açılışların yanı sıra Suriyeli kardeşlerimizi de ziyaret edeceğiz. Her bir vatandaşımıza tek tek ulaşarak Türkiye'yi 2013'e kararlı bir şekilde taşımaya devam edeceğiz.
Türkiye'de terörün sona ermesi için son haftalarda başlayan ve bu daha önce başlatılan bir sürecin devamı olarak bazı hususları ifade etmek istiyorum. Şu hususun altını kalın çizgilerle çizerek ifade etmek istiyorum. Biz 75 milyon olarak hem ecdadımızla İstiklale her milletten daha fazla aşığız daha fazla tutkunuz. Bu topraklardaki 1000 yıllık tarihimiz boyunca istiklalimize yönelik her saldırıya karşı kükremiş bir milletiz. Bir inanç grubunu bir ırkı kastetmiyorum.. Millet ortak tarihi olan istikbale bakan topluluktur. Bu topraklar üzerindeki millet 75 milyonun tamamıdır. Anasırı İslamiye diye GAzi'nin özünü ifade ettiği topluluktur.
Altını çizmek istediğim husus şudur; bugün de yarın da istiklalimize yönelik her saldırı karşısında tıpkı ecdadımız gibi topraklarımız kahramanca savunma noktasında en küçük bir tereddütümüz olamaz. Bize hiç kimse diz çöktüremez. Bizi hiç kimse teslim alamaz. Hiç bir saldırı karşısında adım atmadık adım atmayız. Topraklarımıza gözünü dikmiş bir düşman biz sırtımızdan vurulmayı zul kabul eder anlımızdan vurulmayı şeref addederiz. 75 milyonun ortak hissiyatı olan İstiklal Marşı korkma ifadesiyle başlar. Biz 75 milyonun evladı hiç bir zaman korkmadık başımızı öne eğmedik. Biz bu topraklar için canımızı verdik. Hiç tereddüt etmeden canımızı ortaya koyarak bu toprakları savunmaktan asla ve asla vazgeçmeyiz.
Tek bir şehidimizin aziz hatırasına leke sürmeyiz sürdürmeyiz: Bu ülkenin aziz değerlerinin çiğnenmesine asla müsade etmeyiz. Biririleri sadece ve sadece kendi ırkını seviyor olabilir. Birileri sadece Türkleri birileri de sadece Kürtleri seviyor olabilir ama biz farklıyız. Biz insanı ve insanları seviyoruz. YAradılanı yaradandan ötürü seviyoruz.
Bir yandan dağda terörist ölüyor bir yandan askerimiz şehit oluyor. Ağlayan eli değil ayakları öpülesi analar bizim annelerimiz ağlıyor. Biz son 10 yıldır bu acıyı sonlandırmanın çabasındayız. Elini bedenini bu yola koyan bir iktidarız. Biz 10 yıldır topraklarımızı savunurken annelerin gözyaşını dindirme çabasındayız.
Biz Diyarbakır zindanlarında neler yaşandığını çok iyi biliyoruz. Diyarbakır'da işkence yapanlar aynaya baktıklarında kendi yüzlerinden utanıyorlardır. Ben burada bir şeyi söylemek zorundayım, bu ülkede insanlar sadece diyarbakır zindanlarında zulüm görmediler. Mamak'ta başka yerlerde zamana yayılarak farklı şekilde yansıtıldı. Gerek bu kadronun içindeki kardeşlerim bu zulmü iliklerine kadar yaşadılar. Namaz kılıyoruz diye bizimle alay ettiler, imam hatipliyiz diyen bizleri aşağıladılar. Selamın Aleyküm dediğimiz için dışlandık aşağılandık. Siyaset yapmamızın önünü tıkadılar. Bizzat benim en yakın arkadaşlarım kalleşçe şehit edildi. Eşi başörtülü olduğu için intihar edenler çocuklarının önünde intihara teşebbüs edenler oldu. Yurt dışında okumaya çalışanlar oldu. Engellendik yok edildik. Hayat hakları ellerinden alındı: Çirkinseinaryolarla inançlarımız değerlerimiz ayaklar altına alınıp çiğnenmek istendi. Diyarbakır'da birileri işkence görürken bizler de büyük Türkiye hapishanesinde Öz Yurdfunda GArip Öz Yurdunda Parya muamelesi gördük. Ama hiç bir zaman elimize silah almayı aklımızın ucundan geçirmedik. Sokağa çıkıp anarşiyi aklımıza geçirmedik. İllegaliteyi aklımızın ucundan geçirmedik. Biz inançlarımıza güvendik.
Onlar vurdu biz güçlendik, yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer olduğumuzu aklımızdan hiç çıkarmadık. Sabrettik mücadele ettik ve bu günlere ulaştık. AK Parti'nin bu uzun soluklu mücadelesi demokrasilere en güzel örnektir. Sabırla sağduyuyla sebatla er ya da geç zafere ulaşacaktır. Şiddet davasının haklılığına inanan için asla bir yöntem olamaz. Şiddet ve terör bu ülkeye kan ve gözyaşından başka bir şey getirmedi. Bugün bir kez daha sabırla inatla şiddeti sona erdirmenin samimi gayreti içindeyiz. Bugün o gayeyi tekraren ifade ediyorum, annelerin gözyaşlarını dindirmektir. Hangi yöntemle olursa olsun biz bu gözyaşını dindirmek istiyoruz. Onun için milli birlik ve kardeşlik projesi diyoruz.
Kardeşlik demek aynı anneden aynı babadan gelmek demek değildir. Kardeş demek karındaşlıktır aynı inancın sahibi insanlardır. Biz bu sorunu çözmek için adım attığımızda bu süreçte nasıl yanlız bırakılacağımızı biliyorduk. Bu yolda yapayanlız da kalsak geri adım atmayacağız. Tüm tahriklere provokasyonlara alçakça saldırılara rağmen umudumuzu hiç söndürmedikç. Temkinliyiz dikkatliyiz ama umutluyuz. Kan ile gözyaşı ile terörist cesedi şehit cenazeleri ile tahrik unsurlarına rağmen biz bugün buradayız ve umutluyuz. Allahın izniyle tüm provokasyonları aşıp inşallah bu süreci sonuna ulaştıracağız. Bu süreçte gerçekten yapıcı rol almak isteyenler varsa tüm STK'lara sesleniyorum tüm medya gruplarına sesleniyorum, sağduyulu şekilde davarnmaları şarttır. MHP ve arkadaşlarına içine düştükleri çamur deryasında iyi oyalanmalar diliyorum. Kendisine cevap vermneyeceğim. Aslı ve mesnedi olmayan sözlerine milletim gereken cevabı sandıkta verecektir. Bu süreç BDP için çok kıymetlidir. Bölücü terör örgütünün uzantısıdır diyoruz, eğer silah bırakılırsa en başta BDP'yi silahın sultasında kurtaracaktır. BDP'nin hassasiyetlere azami derecede dikkat ederek sorumluluk alması en büyük beklentimizdir. Paris'teki suikasti Türkiye'ye ve hükümetine yıkmak sorumsuzluk ve densizliktir. Biz bu ülkede demokrasi ve güvenlik arasındaki çizgiyi çok iyi korudurk. Geçmişte işlenmiş onlarca cinayetin izini ilk biz sürdük. Bu devletin 80 ve 90'larda yaptığı uygulamalara biz son verik. Biz yargısız infazların her zaman karşısında durduk durmaya devam edeceğiz.
Biz CHP'nin daha aktif rol almasını istedik ama CHP zihin bocalaması yapıyor. Bir milletvekili dağda PKK'lıların misafiri bir bakıyorsunuz yandaş medyaları ofluyorlar pofluyorlar. Bir kısmı mezhebi açıklamalar yapıyor. Genel BAşkan Yardımcıları sürece olumlu bakarken Genel BAşkan YArdımcıları edeple ahlakla olmayacak açıklamalar yaptılar. Ben Mavi Marmara için tevrattan alıntılar yaptım CHP'nin acemi genel başkanı bana İsrail adına cevap verdi. Şimdi de eli kanlı Esad'ın avukatlığına soyundu. Utanmasa onu ziyaret edecek. Biz Paris'e sorular yönelttik ona da cevap Kılıçdaroğlu'ndan geldi. SEnin İSrail savunuculuğunu biliyoruz da Fransa'nın da mı avukatısın? Muhalefet partileri hangi ülkenin genel başkanı olduğunu netleştirmelidirler. Kendisi ve arkadaşları bu sürecin neresinde durduğunu netleştirmelidir. Ulusalcı mısın milliyetçi misin solcu musun karar ver. Çark o kadar hızlı dönüyor ki bilyeler dağılmaya başladı. Adeta bir yalan makinesi. Geldiler oturduk konuştukv e diğerleri randevu vermiyorsa illa onları beklemeyin biz her iki partinin burada oy itibariyle sayısı her şeye yeter anayasayı dahi değiştirebiliriz dedik. Gelin 3 arkadaşınız yanınızda hemen görevlendirelim dedik. Ben her yerde çağrımı yeniliyorum ve gittiğin yerde doğruyu konuşmuyorsun. Ben CHP'li Genel Başkanı'nı CHP'lilere şikayet ediyorum. Terörle ilgili CHP'nin bir önerisi varsas bizim kapımız sonuna kadar açık. Bizim proje paketimiz de hazır. Biz dersimize sürekli çalışıyoruz. Sipariş üzerine hazırlık yapmayız. İmralı'yla sürecin sabotajlar sorumsuzca girişimler olabilir. Hükümetin devletin çeşitli birimlerini bir enstrüman olarak kullanması bile onları rahatsız ediyorlar. Biz siyasilerin görüştüğünü iddia edecek kadar siyaet acemisidirler.
Bizim niyetimiz temiz inşallah akıbeti de hayırlı olacaktır. İnşallah tüm sabotajları etkisiz hale getireceğiz. Bu süreç şehit ailelermiizn hassasiyetini asla ve asla zedelemeyecektir. Benim 75 milyondan bir ricam var: Hiç kimse kara propoganda bulutlarının etkisi altında kalmasın. Biz bu sürece ilerliyoruz. Biz sadece kardeşliğimizi pekiştirmenin mücadelesi içerisindeyiz. Propogandaya kulak asmadan vicdanıyla bu sürece bakmasını istiyoruz. Biz aynı kıbleye dönen tek milletiz.
Van'da Çanakkale'de aynı ezan okunuyor ve bize hep aynı çağrıyı yapıyor. Geleceği tahrip etmenin değil geçmişi tamir etmenin adımlarını atacağız. Ezanı Muhammed'in gölgesinde daha bir muhabbetle kucaklayacağız birbirimizi. Geçmişte yaşananların hesabını hep birlikte soracağız. Her ne sorun varsa sohbet ederek birlikte çözeceğiz. Silahı aradan çekeceğiz. Kardeşçe kucaklaşacağız. Buradan 75 milyona şu hadisi hatırlatmak istiyorum. Peygamberimiz parmaklarını birbirine kenetleyerek 'müminin mümine bağlılığı taştan binaların birbirine kenetlenmesi gibidir' der. Buradan Diyarbakır'a sesleniyorum, gelecek cenazelerin gideceği illere sesleniyorum. Malum dar terörist gurupların girişimiyle istismarlar yapılabilir. İnanıyorum ki aklı selim vatandaşlarımız bu oyuna gelmeyecektir. Hep birlikte bu oyun bozulacaktır diye düşünüyorum. Başlattığımız bu barış süreci dinamitlenmek isteniyor. Kendi iç hesaplaşmalarının faturasını bu millet ödememeli. Onun için dikkatli olalım. Allah bizlere hayırlı sonuçlar nasip etsin.
