Saadet Partisi Malatya İl Teşkilatı Temmuz ayı İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Canbay, Saadet Partisi GİK Üyesi Av. Ali Aktaş, İl Müfettişi Mehmet Asiltürk ve teşkilat mensupları katıldı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Osman Cemali Marasalı, parti çalışmaları hakkında bilgiler vererek, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
"SAADET PARTİSİ İNANÇ VE DAVA PARTİSİDİR"
İl Başkanı Marasalı, şunları söyledi:
"Saadet Partisi’nin kuruluşunun üzerinden 18 yıl geçti. 18 yıl içerisinde her türlü zorluğa, yokluğa ve her türlü çarptırma haberlere rağmen, halka karşı kötü gösterme gayretlerine rağmen 18 yıldan bu yana her hafta mutat toplantılarımızı yapıyoruz. Bunun yanında her ay il başkanları toplantısı öncesi, bizim teşkilatımızın kendi içerisinde aylık yaptığı çalışmaları değerlendirdiğimiz il divanımızı yapıyoruz. Onun akabinde de bir hafta sonra yapılacak olan İl Başkanları Toplantısına hazırlıklarımızı yapıp orada Sayın Genel Başkanımıza ve Genel Başkan Yardımcılarımıza illerde yapmış olduğumuz çalışmaları sunuyoruz.
Saadet Partisi bir inanç ve dava partisidir. Bugün her ne kadar dava ismi çok kullanılıp kirletilmiş olsa dahi, bizim gerçek manada bir davamız var. O davada Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya düzeninin kurulmasıdır. Biz bunlardan bahsettiğimiz zaman bizi komplo teorileri ile suçlayanlar, hayal görmekle suçlayanlar, bugün kapımıza dayanan büyük İsrail tehlikesinin varlığı karşısında sessizliklerini koruyorlar. Sıfır faizle, faizsiz ekonomiden bahsettiğimiz zaman hayal görmekle suçlayanlar, bugün faizin ülkeyi ne hale getirdiğini kendi gözleri ile görüyorlar. İster Yahudi sermayesi olsun, ister Hıristiyan sermayesi olsun başımın üstünde yeri var diyen insanların yabancı yatırımcı dedikleri, yabancı tefecilerin paralarını çektiği zaman ülkenin ne hale geldiğini kendi gözleri ile görüyorlar.
İşsizlik en büyük sıkıntı. İşsizliğin hem ahlaki olarak, hem de maddi ve manevi olarak ülkeyi nerelere getirdiğini bugün bir kez daha kendi gözleri ile görmüş oluyorlar.
Kısacası Saadet Partisi’nin kuruluşunun üzerinden 18 yıl geçti ama 50 yıllık bir parti. 1969 yılında kurulan bir dava partisi. Keşke halkımız o günlerde bu gerçekleri görseydi, o günlerde bize imkan ve fırsat verseydi. Bugün biz ne Almanya, ne Japonya, ne de İspanya’dan bahseder olurduk. Bugün çok daha ileri bir demokraside, çok daha özgür ve müreffeh bir Türkiye’de yaşıyor olurduk. Etrafımızdaki insanlara sadece kumanya paketleri değil, aynı zamanda onları tek bir mektupla yada Birleşmiş Milletler’deki tek bir sözümüz ile kurtarmış olurduk. Maalesef bu fırsatları kaçırdık. Bizim umudumuz “Halkımız mutlaka ama mutlaka bu kapıya gelecek.” Çünkü başka çıkar yol yok. Biz istiyoruz ki kafasını gözünü parçalamadan gelsinler. Daha perişan duruma düşürülmeden gelsinler. Sadece Türkiye değil bütün İslam dünyası herümerc edilmeden gelsin ve bir an önce bu sıkıntıları el birliği ile aşalım istiyoruz.
Bu arada yanımızda bulunan kıymetli kardeşimiz Avukat Ali Aktaş bey KHK ile görevinden alınıp sonrasında mor beyin mağduru oldukları için geri dönen binlerce insanın umudu oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum. Malatya’dan açtığımız her telefona cevap verdiniz, her hukuksal yardıma koştunuz. Tanıdığınız tanımadığınız binlerce insana sahiplik yaptınız, Allah sizlerden razı olsun. Onlar adına da ben sizlere teşekkür ediyorum."
"PARTİMİZ SİYASET VE TOPLUM HAYATIMIZA ÇOK ÖNEMLİ İLKELER KAZANDIRMIŞTIR"
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya eski milletvekillerinden Yaşar Canbay da, konuşmasında şunları söyledi:
20 Temmuz 2001 yılında Saadet Partimiz kuruldu. 18. yılımızı kutluyoruz. Saadet Partimiz Milli Görüş geleneğinin temsilcisi olarak 50 yıldan beri siyaset ve toplum hayatımıza çok önemli ilkeler kazandırmıştır. Bunların bazıları;
Önce Ahlak ve Maneviyat
Ağır Sanayi ve Teknoloji Hamlesi
Faizsiz Ekonomik Düzen
Herkese Refah - Adil Paylaşım
Şahsiyetli Dış Politika – Tam Bağımsız Lider Ülke Türkiye.
Bu ilkeler benimsenerek ülke yönetildiği takdirde kalkınmış, refah seviyesi yükselen bir ülke konumuna ulaşılmış olacaktır.
Gündemdeki konulardan bir diğeri de İstanbul Sözleşmesinin toplumu ifsat ettiği ve aile yapımızı Çökertmeye sebep olduğu gerçeğidir.
AB uyum yasalar çerçevesinde çıkarılan pek çok yasa, bu yolda atılan adımlar, düzenlemeler ve sözleşmeler toplum hayatımızda derin yaralar açmaya devam ediyor.
Kadına şiddetin önlenmesi başlığında imzalanan bu sözleşmeler ile aile içi şiddet, kadın cinayetleri, boşanmalar daha da artmıştır..
Türkiye bu sözleşmeden derhal çekilmelidir.
Son olarak ülkemizdeki ekonomik daralma insanımızın geleceğe olan umutlarını kaybetmesine sebep olmaktadır. Piyasadaki durgunluk, artan borç ve faiz sarmalı, yüksek vergiler, peş peşe gelen zamlar esnafın, işçinin, memurun, emeklinin geçim sıkıntısını artırmaktadır. Hele bir de işsizler ve genç işsizler var ki; İşsizliğin ne olduğunu çeken bilir.
Ülkeyi 17 yıldan beri yöneten mevcut iktidar 82 milyonun refahını, huzurunu ve saadetini temin edememiştir. Faiz, yolsuzluk ve israfın alabildiğine arttığı, yersiz ve yanlış yatırımlarla bütçe kaynaklarının heba edildiği bu anlayışla devam edildiği takdirde milletin iki yakası bir araya gelmeyecektir.
Milli Görüş anlayışıyla hareket eden Saadet Partimiz bu sömürü düzeninin, bu köle düzeninin ve bu zulüm düzeninin değişmesi, yerine Hak ve Adalete dayalı Adil Bir Düzen’in kurulması için çalışmaktadır.
Saadet Partisi bir öze dönüş hareketidir. İnanıyoruz ki ülkemiz ve milletimiz özlemini çektiği sevgi, barış ve kardeşlik ortamını yeniden tesis edecek, ülkemiz tam bağımsız bir ülke olma anlayışıyla dünyadaki saygın yerini alacaktır."
Bülten