Gazeteci Vahap Munyar, bir grup işadamı ile birlikte ziyaret ettikleri Malatya Valisi Hulusi Şahin'in, depremde en büyük hasar gören bölgelerden biri olan Bostanbaşı (Barguzu) ve ayrıca depremzede bir işadamının Suriyeli bazı sığınmacıların deprem yardımlarını ‘kapmaları’ ile ilgili olarak söylediklerini, Genel Koordinatörü ve Yazarı olduğu 'ekonomim.com' adlı internet sitesinde yazdı.
Munyar'ın, Malatya izlenimlerine ilişkin yazısının bir bölümü şöyle:
"‘Bostanbaşı’ adı Yıkımı Anlatmaya Yetiyor Değil mi
MALATYALI İş İnsanları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş, Malatya Valisi Hulusi Şahin’e ilk gözlemini aktardı:
- Sayın Valim, Bostanbaşı’ndaki yepyeni binalar yıkılmış. Orada can kaybı da söz konusu.
Vali yanıtladı:
- Başkan, bölgenin adı ne? Bostanbaşı… Bu bize neyi ifade ediyor?
Araya girdim:
- Eski dere yatağı… Yani yumuşak zemin sayın Valim.
Zemine uygun teknik kullanılabileceğini anımsattım:
- İlle de yapılıyorsa binaları sağlam zemine erişen fore kazıklar üzerine oturmak gerekir değil mi sayın Valim.
O sırada Doğanşehir, Polat, Sürgü saha turundan dönen Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan kriz merkezine girdi, gördüklerini şöyle özetledi:
- Sayın Valim, Doğanşehir, Polat, Sürgü ve köylerde durum çok daha vahim…
Yardımları Suriyeli Göçmenler kapıyor
ÇOBANOĞLU Ambalaj’ın genç patronu Bilal Çobanoğlu, önce şu noktanın altını çizdi:
- Ben bugüne kadar Suriye’den gelen mültecilerle ilgili tek bir olumsuz kelime söylemedim. Elimden geldiğince yardım da ettim.
Depremin ilk gününden itibaren sahada depremzedeye yardım ulaştırma çabasında olduğunu belirtti:
- Abi, yardım dağıtılan her noktada önce Suriyeliler ortaya çıkıyor. Her şeyi 3’er 5’er alıyorlar. Kendi vatandaşımıza malzeme kalmıyor.
Ağlamaya başladı:
- Abi, bizim insanımız yardım istemeyi, o malzemelerden almayı gururuna yediremiyor. Biz durumu fark edip ihtiyacı olanlara yardım ulaştırıyoruz.
Ardından ekledi:
- Devlet büyüklerimize sesimizi duyurun. Nasıl bir formül bulacaklarsa bulsunlar, Suriyeli mültecileri kendi ülkelerine göndersinler. Yeteri kadar misafir ettik kendilerini. Yetti artık.
Hava karardığında Malatya’nın “hayalet şehir”e döndüğünü vurguladı:
- 250-300 bin kişi başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin gibi kentlerimize gitti. Bizim aileden de İzmir’e gidenler oldu. Eşimi, çocuklarımı İstanbul’a gönderdim.
Hırsızlık, soygun riskinin de gündeme geldiğinin altını çizdi:
- Sağolsun askerlerimiz hava karardığında devriyeye çıkıyor.."
Munyar'ın yazısının tamamına aşağıdaki linkten ulaşarak okuyabilirsiniz:
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/9-evden-iki-goz-odaya-sigindik/683040
ekonomim.com- malatyahaber.com