SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bu Belediye Meclisi Ders Alır mı?

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:45:02
Bu Belediye Meclisi Ders Alır mı?
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediye Meclisi'nin, başkanlarla aynı partiden oluşan çoğunluğa sahip üyelerin hiç tartışmadan, konular hakkında hiç bilgilendirilmeden, ne için "kabul" oyu verdiklerini bilmeden aldıkları kararlar tartışma konusu oluyor ve bu da sık sık malatyahaber.com başta olmak üzere, kentle ilgili konuları hassasiyetle izleyen bazı basın organları tarafından kamuoyunun bilgisine sunuluyor.

YIL 2013, 'İLERİ DEMOKRASİ" DÖNEMİ!..

'Demokrasi' yetmediği gibi 'İleri Demokrasi' laflarını ağızlarından düşürmeyen siyasi kadroların çoğunluğu oluşturduğu Malatya Belediye Meclisi'nin, çoğunu bilmedikleri konularla ilgili olarak "Başkan öyle istiyor" ya da "Bizim üyelerin çoğunluğunun oluşturduğu komisyonlardan böyle geliyor"dan başka hiçbir gerekçeleri olmadan kabul ettikleri, son olarak bazı belediye meclis üyelerine kişisel rant sağlandığı iddialarıyla gündeme gelen imar kararlarının da aralarında bulunduğu birçok kararı böyle alan, yapılan eleştirilere tamamen kulak tıkayan ve "tek parti döneminde dahi olmayan bir parti disipliniyle, dayanışma örneğiyle" hareket edenlerin "boru öttürmeye devam edecekleri" bir toplantıyı daha bu hafta içerisinde yapacak.

Malatya'da kamuoyu denilen bir varlığın ve gücün hissedilmemesi, kent sakinlerinin kendileri adına kenti yönetme yetkisini almışların verdikleri "yanlış- tartışmalı" kararlara tepki göstermemeleri,  kentin "üst makamlarını oluşturan" atanmışların da, yine herhangi bir kamuoyu baskısı hissetmedikleri için, bir kısım basın organlarında dile getirilen tüm eleştirilere karşın, son cadde ve sokak isim değiştirme kararı, AVM ile Belediye binası arasındaki miting alanının, daha uygun başka yerler olmasına rağmen, AVM'nin ortaklarından bir işadamına cami yaptırma gerekçesiyle tahsis edilmesi vs.  gibi belediye meclisinden gelen kararları eksiksiz onaylamayı tercih etmelerine yolaçıyor.

Aşağıda 1935 ve 1936 yıllarına ilişkin "basiretli ve kamu yararına karar"ın öyküsünü okurken; Malatya'da 3-5 alt düzey görevlinin, ilgili yönetmeliği "anlama-yorumlama yeteneği eksikliği"nin marifeti olarak ortaya çıkan 2 bin 500'ün üzerindeki cadde ve sokağın adlarının değiştirilmesi, belediye meclisinin ve Valiliğin de onaylaması, fiyasko ortaya çıktıktan sonra 8-10 tanesini düzeltmek, geri kalan "skandal"ın aynen sürmesine neden olan kararları alanları- verenleri de unutmamanızı istiyoruz. Yine iktidarda olan partiden bir işadamının, kendisine (AVM yanı, otel arkası) ve belediyeye ait (eski Otogar) uygun yer bulunmasına rağmen, AVM'nin ve belediyenin arasındaki kamuya ait olan ve halen açık hava toplantı alanı olarak kullanılan yere, nedenlerini daha önceki haberlerimizde ayrıntılı olarak yazdığımız gibi cami yaptırma gerekçesiyle ve aynı zamanda bir taşla 10 kuş vurma hesabını ili ve kenti yönetenlere kabul ettirebilmiş olmasını da unutmayın.

2013'te, yani "ileri demokrasi" günlerinde durum böyle..

FAŞİST (!) İNÖNÜ BAŞBAKAN, AMCASI OĞLU BELEDİYE BAŞKANI VE BİR KARAR..

Peki.. Hani demokrasinin "d"sinin olmadığı, bugünkü iktidar sahiplerinin sık sık "faşist" suçlamalarına muhatap olan merhum hemşehrimiz İsmet İnönü'nün Başbakan olduğu 1935- 1936 yıllarında Malatya'yı "gerçek anlamda bir kent haline getirme" çabalarının yoğun olduğu günlere bir yolculuğa ne dersiniz? Yalnız, geçmişten naklettiğimiz bu yazıyı okurken, Malatya'nın mevcut belediye meclisinin, İsmet İnönü'nün adını taşıyan caddenin adını "Çamlıca Caddesi" yaptığını, sonradan tepkiler üzerine bundan vazgeçmiş olduğunu hatırlamanızı istiyoruz.

...

Önce kısa bir özet yapalım.

Yıl 1935.. Malatya Belediye Meclisi'nin gündem konusu, Hükümet Konağı'nın yapılacağı yerin tesbitidir. Aşağıda, Araştırmacı- Yazar Celal Yalvaç'ın, malatyahaber.com'da "Vilayet Konağı" başlığıyla yazdığı yazıdan yaptığımız geniş alıntılama, olayın detaylarını yansıtmaktadır.

Burada bir durum tespiti yapalım ki; bugünkü "emir eri" belediye meclisi ile 78 yıl öncesinin Malatya Belediyesi'nin meclisinin arasındaki bilinç farkı daha iyi anlaşılabilsin.

Üstte de belirttiğimiz gibi, meclisin gündemi Hükümet Konağı'nın yerinin tespitidir. Malatya Milletvekili ve dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün amcası oğlu olan Tevfik Temelli Malatya Belediye Başkanıdır. Devleti yöneten tek parti; Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Malatya Belediye Meclisi'nin 22 üyesinin tamamı CHP'lidir. Belediye Başkanı Temelli, yeni hükümet konağının evine de yakın bir alanda yapılmasını istemekte, bu konuda çaba göstermektedir. Mecliste oylama yapılır; toplantıya 2 üye gelmemiş, 20 üyenin oyları ise 10 "kabul", 10 "red" olarak çıkmıştır. Yani Belediye Meclisi'nin 10 üyesi, Başbakan İnönü'nün amcası oğlu Temelli'nin isteğine muhalif olmaktan hiç çekinmemiştir. Oylar eşit çıkınca, belediye başkanının oyu iki sayıldığından, onun isteği doğrultusunda karar alınır. Ancak, ileriki aşamalarda İsmet Paşa'nın amcasının oğlunun isteği yine olmaz. Bugünkü yere karar verilir. Ancak inşaat çalışmaları sırasında temelden su çıkınca, belediye başkanı yeniden devreye girip, yerin değiştirilmesini ister ve bir heyetle Ankara'ya gider. Başbakan İsmet İnönü'nün amcası oğlu, Başbakanın en yakınlarından biri, bu isteğini yerine getirememiş olarak Malatya'ya döner. Faşist (!) İsmet İnönü, amcası oğlunun isteği doğrultusunda bir müdahaleyi yapmamış, Profesör Jansen vaktiyle ne dediyse o olmuştur. Ankara'da, su çıkan temelin iyice tahkim edilerek inşaatın sürdürülmesi kararı verilmiştir.

Malatya'nın mevcut il yöneticilerinin, belediye yöneticilerinin ve belediye meclisi üyelerinin yanı sıra siyaset elemanlarının, 78 yıl önce bu kentte halk adına yerel yönetime katılanların sorumluluklarını nasıl kullandıkları, "en güçlü"nün en yakınının bile isteğinin olmadığı bir düzenin bulunduğunu anlamalarına bir katkı sunacağından emin olmamakla birlikte, malatyahaber.com'un arşivindeki  Celal Yalvaç yazısının, geniş bir bölümünü aşağıya alıyoruz:

YIL 1935- 1936..

"..11 Eylül 1935 tarihli Fırat Gazetesi’nde ise, “ŞEHİR MECLİSİ TOPLANIYOR” başlığı altında, “Bir parçası gelen yeni şehir planı ve hükümet kurağının yapılma yeri konuşulmak üzere üyelerden çokluğun isteği üzerinde şehir meclisi 16.09.1935 Pazartesi günü toplantı yapacaktır. Toplantıda yeni plana dair görüşmeler ve incelemeler olacaktır.”şeklinde, bir kısmı gelen yeni şehir imar planı üzerinde incelemeler yapılacağı ve hükümet konağının yerinin tespit edileceği haberi verilmektedir.

Bu toplantı yapılmış, planda hükümet konağı yeri olarak gösterilen yer beğenilmediğinden, -Hükümet kurağının şehrin bugünkü durumuna göre daha yakın bir yere kurulması yolunda bakanlıktan istekte bulunma- kararı alınmıştır.

Şehir Meclisi’nin, Semih Bey tarafından hazırlanan Malatya imar planı üzerindeki bu değişiklik isteği ilgili bakanlığa bildirilmiş; merhum İsmet İnönü’nün yardımları ile gerekli tadilatı, “Malatya şehir planının ağırlık merkezini hükümet konağının yeri meselesi teşkil etmektedir.  Nüfusu kalabalık olmayan bir şehir için bu sorun oldukça önemlidir. Hükümet konağını rastgele bir yere kaldırmak, kaldırılacak yerin yakınındaki arsa ve bahçelere yeni bir değer vermek demektir. Çünkü hükümet şehrin ana merkezindeki uzaklaştığı vakit burada çalışacak memurların çoğu, kurağa yakın yerlerde eve edinmek isteyeceklerdir. Bu durum oradaki ev kiralarının artması neticesini doğuracaktır. Kiralar artınca yeni evler yapılmak istenecek. Bu ise arsaların da nispetsiz bir suretle yükselmesiyle sonuçlanacaktır. Hâlbuki şimdiki hükümet konağının çevresinde mevcut değerler vardır. Bundan ötürü, yeni hükümet kurağının eskisinin pek yakınındaki alanda yapılmasını teklif etmekteyim. Bu teklifi yaparken göz önünde tuttuğum en önemli nokta, esasen pek dağınık olan şehrin mümkün olduğu kadar toplu hale getirilmesidir” şeklinde izaha çalışılmıştır.

Semih Bey tarafından başta Çukurdere olmak üzere gösterilen üç hükümet konağı yapım yeri, Jansen tarafından uygun görülmemiş; valiliğe gönderdiği mektupta,”… Bu teklifin diğer bir iyiliği de İlbay ve Şarbaylık binalarının yeni yapılacak bir kısımda olmakla beraber, şimdiki şehir merkezine uzakta kalmamasıdır. Bu bina gurubu öyle tanzim olunmuştur ki bunun geniş bir alan üzerinden Yeni Cami’den görmek mümkündür. Bu şekilde şimdiki eski şehir merkezi ile urbantık iyi bir bağlantı vücuda getirilmiştir” demekle, binaların şimdiki yerlerine işaret etmiştir.

Prof. Jansen, mahalli incelemelerden sonra bir rapor tanzim etmiş, bu raporu devrin Başbakanı İsmet İnönü’ye takdimle onayına sunmuştur.

Tadil edilen yeni imar planının şehir meclisince onaylanması, 13 Ocak 1936 Pazartesi günkü toplantıda olmuştur. 26 kişilik Şehir Meclisi’nin 20 üyesinin katıldığı bu toplantıda, yeni yapılacak hükümet konağının yeri ile ilgili tartışmalar çıkmıştır. Vali İbrahim Ethem Akıncı’nın ve Mebus Osman Taner’in katıldığı bu toplantı, saat 14.30’da, Belediye Reisi Tevfik Temelli’nin konuşması ile başlamıştır. Tevfik Temelli, toplantının konusunu anlattıktan sonra,”… Mimar Bay Semih Malatya’yı ciddi ve derin bir ilgi ile incelemiş, çok iyi gören bir gözle ve bir Malatyalının şehir için düşündüğünden daha üstün bir isabetle güzel bir plan yapmıştır. Bay Semih’in şehrimiz için gösterdiği ilgi ve fedakârlığa huzurunuzda teşekkürü bir borç bilirim. Yalnız bu plandaki hükümet konağının yeri üzerinde çeşitli dilekler oldu. Büyük başbakanımız işi incelemesi için uzman Profesör Jansen’i şehrimize gönderdiler. Jansen, yaptığı incelemelerin sonucu olarak şimdiki hükümet konağının yanı başında bir yer teklif etmektedir. Ancak burası çukur bir yerdir ve su yuvasıdır. Aynı zamanda istimlâki çok pahalıya mal olacak bir sahadır. Bu bakımdan yeni hükümet binasının doğumevinin hemen yanı başında ve yolun güneyine düşen sahada yapılması şehir için hem güzellik, hem tasarruf noktasından çok yerinde olacaktır. Bay Semih’in yaptığı planı bu suretle tadilen kabul etmenizi rica ederim” diyerek hükümet konağının şimdiki Galleria İş Merkezi, Parlak Pasajı ile eski Tekel Baş Müdürlüğü binalarının bulunduğu saha üzerinde yapılması ricasında bulunmuştur.

Üyelerden Kemal Evliyaoğlu, bu konuşmaya karşılık, “Jansen’in teklifini aynen kabul etmeliyiz. Bay Semih’in planı mütehassıs bir heyet tarafından incelenmeli ve kurul bir raporla tenvir edilmelidir. Şarbay’ın dediği gibi Jansen’in gösterdiği yer bataklıksa hükümet kurağını bunun 50-100 metre sağına veya soluna almak pekâlâ mümkündür” şeklinde konuşmuştur.

Avukat Hüsnü Bey merhum ise, Jansen’in bir yabancı Semih Bey’in Türk olduğunu belirterek, -Semih Bey’in teklifinin kabule şayan olduğunu söylemiş, konuşmasını “Türk bilgisine saygı göstermeliyim” cümlesi ile noktalamıştır.

Hüsnü Bey’in konuşmasını, üyelerden Mustafa Saltürk (Saltoğlu) cevaplandırmış,“Jansen mütehassıs bir profesördür. Ve aynı zamanda yüce başbakanın buyruğuyla gelmiştir. Tanınmış bir âlimin görüşüne hürmet bir borçtur”demiştir.

Yapılan konuşmaları cevaplandırmak isteyen Belediye Reisi Tevfik Temelli, “İşin iyice aydınlanmadığını anlıyorum. Mesele şudur: Hem yerinde bir yapı yapmak, hem de uraya fayda temin etmek ve şehri bayındırlığa kavuşturmaktır. Şimdiki hükümet kurağı ile Hamikoğlu Hanı arasındaki sahaya modern yapılarla yeni bir çarşı kurulabilir. Bu uray ve şehir için çok kazançlı olacaktır. Jansen’in teklifi kesin bir teklif değildir. Bir düşüncedir” demiş, izahat vermek ve anlaşabilmek için celseye ara vermiştir.

Celse arasında Vali İbrahim Ethem Akıncı ile Mebus Osman Taner Bey’ler görüşlerini özel olarak belirtmişler, hükümet konağının yerini tespitte ısrar edilmesinin çeşitli mahzurlar doğuracağını izahla bütün fikirlere hürmet edilmesini istemişler, “ileri sürülen makul ve kabul edilebilecek esbab-ı mucibeye dayansın” demişlerdir.

Celse açıldığında, Reis Tevfik Temelli, “Celseyi açıyorum, iş tavazzuh etmiştir. Hükümet konağının doğumevi yanındaki bahçeye yapılmasının kabulünü reye koyuyorum” demiş ve teklifi oya sunulmuştur. Reis tarafından yapılan bu teklif oylanmış, iştirak eden 20 üyeden 10’u kabul, 10’u da ret oyu vermiştir. Reis kabul oyu verenler tarafından bulunduğundan oyu iki kabul edilmiş; hükümet konağının, Tevfik Temelli’nin evi karşısındaki arsaya yapılması kararlaştırılmıştır. Bu karara usulsüzlük yönünden Avukat Hüsnü Bey tarafından itiraz edilmiş, yapılan uzun müzakerelerden sonra: “planda inceleme yapan Profesör Jansen’in İsmet Paşa caddesi üzerinde yaptığı tadil yeniden incelenerek ve Hükümet Konağı, doğumevi ile Hamikoğlu Hanı arasındaki alanda ve yolun güneyinde yapılacaktır” şeklinde müphem bir karara varılmıştır.

Bu karardan sonra Hükümet Konağının yapılması kesinleşmiş, yeri tam belirlenmemiş olmasına rağmen, 2 Mart 1936 tarihli Fırat Gazetesi’nde, Malatya Defterdarlığı’nın 7.996 lira 62 kuruş keşif bedelli Hükümet Konağının temel atma ilanı çıkmıştır. 19/03/1936 günü yapılması icap eden ihaleye talip çıkmadığından ihale 06/04/1936 tarihine bırakılmış, bilahare keşif bedeli yükseltilerek bu tarih 14/04/1936 olarak tespit edilmiştir.

14 Nisan 1936 tarihli Fırat Gazetesi’ndeki “Hükümet Konağı Nereye Yapılıyor?”başlıklı yazıda, şehrimizin bayındırlığı ve gerek yeni yapılacak hükümet, belediye ve fabrika kurağları hakkında Şarbay Tevfik Temelli ile görüştük. Şarbay bu hususta şu izahatı veriyor:

-Yapılacak olan hükümet konağı evvelce şehir meclisi kararıyla tespit edildiği veçhile Hamikoğlu Hanı ile Doğumevi arasına kurulacaktır. Belediye binasına gelince: planı alınmıştır. On beş gün zarfında münakaşaya konulacaktır. Bu plan Türkiye’deki belediyeler binasının modern bir binası olacaktır, şehir planında bu hususta başbakanın görüşlerini inzimam etmek suretiyle onaylanmış, Ankara İmar Direktörlüğü buna göre planı tashih ettikten sonra Bayındırlık Bakanlığı şehircilik heyeti fenniyesince tasdik edilerek 20 güne kadar geleceğini tahmin ediyorum. Plan geldikten sonra bayındırlık hususundaki yürüyüşlerimiz başlayacaktır. Belediye binası ise 860 metre murabaı genişliğinde bir sahayı ihtiva edecektir” diyen Tevfik Temelli ile yapılan görüşme anlatılmaktadır.

Burada dikkati çeken husus, temel atma ihalesi o gün yapılacak olan Hükümet Konağı yerinin halen kati olarak tespit edilmiş olmayışıdır.

29 Nisan 1936 günü yapılan ihalede, Yıkılhan ocağından getirilecek 5211.72 metre mikâp moloz taş ihalesinin, 12.631.64 lira keşif bedeli üzerinde %17 tenzilat teklif Fuat Fırat, Mehmet Mazıcıoğlu ve Bay Kamil üzerinde kaldığı görülmektedir. Resmî kurağların yeri bu ihaleden sonra kati olarak tespit edilebilmiştir. Bu haber, 22 Mayıs 1936 tarihli Fırat Gazetesi’nde, “Resmi Kurağların yeri evvelki gün tespit edilmiştir” Başlığı altında verilmiştir. Bu haber aynen şöyledir:

“Ankara’dan gelen bayındırlık paftasında sarımıza yapılacak Hükümet ve Uray Kurağlarının yerleri aşağı yukarı belli idiyse de toprak üzerinde kesin olarak tespit edilmemişti.

Evvelki gün ilbayımız Ethem Akıncı’nın huzurlarıyla bu önemli iş Devlet Demiryolları Sivas-Malatya-Erzurum inşaat yar direktörü Ferdi, Bayındırlık spektörlerinden Besim, Malatya-Çetinkaya demiryol direktörü Ali, Malatya Bayındırlık direktörlüğü fen işyarı Sabri taraflarından tespit edilmiştir.

Hükümet Kurağı, Hamikoğlu Hanı’nın yanında duran arabaların arka tarafından;  Uray Kurağı, Hükümet avlusundan jandarmaların son günlerde yaptıkları bahçe yerinde; inhisarlar kurağı doğumevinin yola muvazi doğusunda, bankalar da inhisarlar kurağının karşı cephesinde yapılacaktır.

İsmet Paşa Caddesi ise Nasuhi yolu ile birleşen yerden itibaren bir kavis ile İsa oğullarına ait otelin yanından geçen ambarlar sokağından çeşme hizasından Şire Pazarına çıkacaktır.”

28 Mayıs 1936 tarihli Fırat Gazetesi’ndeki “Yeni Yapılacak Hükümet Konağı” ile ilgili haber ise, “ Şehrimize yapılacak yeni hükümet konağı için 1936 bütçesinden de 30.000 lira tahsisat ayrıldığı haber alınmıştır, inşaat dört senede ikmal edilmiş bulunacaktır” şeklindedir.

Özel idare ve Belediye’nin yapacağı istimlâkler için seçilen hakem heyetlerinin tespitinden sonra başlayan istimlâkler büyük bir süratle yürütülmüş, 1936 yılı Haziran ayı başında, Hükümet Konağı ile Belediye binasının yapılmasına karar verilen yerler üzerindeki 90 kapı han, ambar, dükkân ve evlerin yıkımına geçilmiştir. Bu ara Yeni Cami’nin etrafındaki bir kısım dükkânlarla, Fırat İlkokulu’nun dışarı çıkan balkonu yıktırılmış, camiye ait eski umumi helâların yerine asri helâlar yapımına başlanılmıştır. Hükümet Konağının ve Belediye Binasının yapılacağı yerlerin tespitini müteakip inşaatla ilgili ihale ilanları sık sık gazetelerde yer almıştır. Bu ilanlara göre hükümet binasının temel inşaatı keşif bedeli 20.000 liradır.

Temelin inşası esnasında eşilen yerlerden su çıkması üzerine yeni ihtilaflar doğmuş, bir kısım kimseler, tespit edilen yerlere bu binaların yapılmasının mahzurlu olduğunu söyleyerek hükümet ve belediye binalarının yeniden tespit edilecek yerlere yapılmasını ileri sürmüşlerdir. Belediye Reisince de benimsenen bu görüş üzerine inşaatlar durdurulmuş; belediye reisi Tevfik Temelli ile başmühendis Necmettin Akyol, durumu Nafıa Vekâletine izah etmek üzere Ankara’ya gitmişlerdir.

İkinci görüşte olanlar ise, masrafa bakılmaksızın bu yerlerdeki temellerin tahkim edilerek inşaata devamın mümkün olduğunu savunmuşlardır. Zafer, ikinci görüş sahiplerinin olmuştur.

Hükümet Konağı için istimlâki kararlaştırılan Mehmet oğlu Mustafa, Bekir kızı Zeytun, Battal oğlu Tevfik, Kölükzade Emine vs., Hacı Eyüb oğlu Abdullah, Mehmet oğlu Ziver, Ali kızı Hup vs. ye ait 7 parça yer için tespit edilen istimlâk bedeli ise 32.997.52 liradır. Ek temel inşaatı için 22.794.59 lira keşif bedeli hesaplanan hükümet konağının bodrum kat kâgir ve betonarme iskelet ikmal inşaatının keşif bedeli ise 32.997.52 liradır.

1941 senesi başından itibaren bitmeye yüz tutan Hükümet Konağı inşaatını, Şubat ayı içinde, doğu vilayetlerindeki gezisinde dönen, Reisicumhur İsmet İnönü gezmişler, noksanların acilen tamamlanarak inşaatın bitirilmesini emretmişlerdir. Aynı senenin Nisan ayında, bina etrafındaki enkazların kaldırılması ve park yerinin tanzimi belediyece yaptırılmıştır..."

DERLEYEN: İsmet YALVAÇ

ARŞİV FOTO: Yapılacağı yer 1935 ve 1936'da tartışma konusu olan Malatya Hükümet Konağı'nın ve meydanının 1940'lardaki görüntüsü (Kaynak: Malatya Kitaplığı- İlhan Aksoy fotoğrafı)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız