SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu Çarşının En Genci 50 Yaşında!"

0
Güncellendi - 2018-06-11 04:04:25
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Bakırcılar Çarşısı’nda 53 yıldır kalaycılık yapan Süleyman Nakışçı, çekiç darbeleriyle bakıra farklı şekiller işliyor.

Bir zamanlar ara sokaklarda seyyar olarak da icra edilen kalaycılık mesleği, gelişen teknoloji ile birlikte mutfaklarda bakırdan yapılan malzemelerin yerini çelik, alüminyum ve teflon malzemelerin alması ile yavaş yavaş yok oluyor. Şu anda bakırdan yapılan malzemeleri hediyelik eşya satan yerler, lüks oteller ve yöresel ev yemekleri yapan restoranlar ve sayıları her gün azalmakta olan vatandaşlar kullanıyor. Kalaycılar, öncelikle tavlama işlemini bakır malzemesine uyguluyor. Daha sonra tavlanan materyaller tuz ruhu ile sıvanarak, kalaylanacak olan kısımlar ince kumlarla siliniyor. Sonra yanan ocak yardımıyla kalaylanacak kabın içine nişadır koyuluyor ve içerisine konan kalay eritilerek pamuk yardımı ile kalaylanıyor.

Malatya Bakırcılar Çarşısı’nda 50 yılı aşkındır kalaycılık yapan 68 yaşındaki Süleyman Nakışçı, kalayladığı bakıra dövme yaparak daha sağlam ve estetik olmasını sağlıyor. Dövme aşamasının son aşama olduğunu söyleyen Nakışçı, kalaylanan kapkacağa çekiç darbeleriyle şekiller verdiğini söyledi.

“Ustaların sanatından çıraklara geçen güzel bir iştir” 

Mesleğin ustadan çırağa geçen güzel bir iş olduğunu belirten Nakışçı, “1965 yılından beri bu işi yapıyorum. Çıraklıktan tutun gençlik ve yaşlılık yılına kadar bakır üzerinde her şeyi yapıyorum. Yapmadığım bir şey yok. Büyük kazanlar olsun, bakır üzerindeki süslemeler olsun her şeyi yapıyorum. Yaptığımız süslemelerin adı bakır çekiçlemedir. O bakırı çekiçlediğin zaman hem düzeliyor, hem sertleşiyor hem de güzel kalay tutuyor. Böyle süslemeyi yapan arkadaşlarımız az sayıda diyebiliriz. Zaten bu işi yapan da en genci 50 yaşında. Bu ustaların sanatından çıraklara geçen güzel bir iştir. Bu kolay bir sanat da değildir. Hemen öğreneyim, hemen bitsin işi değildir. Bakırcılık biraz zor bir meslektir. Bizim yaptığımız ham bakır, yani düz bakırı döveriz, ona göre de tava yaparız, tas yaparız, kazan yaparız, leğen yaparız, kepçe yaparız. Yani bakır üzerine ne isterseniz onu yapabiliriz. Bizim yapmadığımız hiçbir şey yoktur. Biz onu kendi ustalığımıza göre onu çekiçliyoruz, topluyoruz, onu açıyoruz onu görmeniz lazım ki nasıl yaptığımızı anlatma ile olmaz” dedi.

“Bakır en sağlıklı şeydir” 

Nakışçı, bakırın oldukça faydalı olduğunu da belirterek şunları söyledi:

“Bakır ısıyı hep dağıtır, bakırın altında bir mum yaksan komple dağıtır. Yapacağınız yemeği komple pişirir ama krom öyle değildir, alüminyum öyle değildir. Krom ateş verilen yeri tek pişirir. Tabii ki de bunu dedelerimiz, atalarımız kullanmıştır. Demek ki sağlıklı ki bunu kullanmışlardır. Bunu bilen adamlar zaten yaptırıyor, her sene o bakır kabını getirip kalaylatıyorlar. Bakır en sağlıklı şeydir. Bu mesleği ömrümüz yettiğince yapacağız, bırakalım gidelim diye bir şey yok. Biz bu işi artık para kazanma amacıyla olmasa dahi mesleğimizi devam ettireceğiz. Ne zamana kadar giderse, ömrümüz yetişene kadar yapacağız.”

“Bakırcılar Çarşısı’nda en genci 50 yaşında” 

Meslekte çırak kavramı olmadığını da belirten Nakışçı, “Bu iş el becerisi olan bir iş. El becerisi olan bir insan yapabilir. Çıraklıktan başlar ve ustalara kadar gider ama el işi olmayan insan bu işi zor yapar. Şu anda hiçbir çırağımız yok. Dediğim gibi şu anda Bakırcılar Çarşısı’nda en genci 50 yaşında. Bizde çırak kavramı yok şu anda, hem çırak hem ustayız. Bizim zamanımızda bir dükkanda en az iki çırak bulunuyordu” diye konuştu.

iha

[caption id="attachment_256605" align="alignnone" width="650"] MALATYA BAKIRCILAR ÇARŞISI'NDA 53 YILDIR KALAYCILIK YAPAN SÜLEYMAN NAKIŞÇI, ÇEKİÇ DARBELERİYLE BAKIRA FARKLI ŞEKİLLER İŞLİYOR. (BAHADIR AYTEKİN - MEHMET TÜREL/MALATYA-İHA)[/caption]

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Eyüp (6 yıl önce)
    Malesef bir çok meslek yok oluyor biride bu. Üstelik usta hiç yetişmiyor, çocuk işçi yasak diye. Ama çocuğun yeteneği varsa öğretilmesi gerekir...
    0
    0
    Yanıtla