SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Bu ÇED Raporu Nasıl Alınmış, Bilen Yok!"

0
Güncellendi - 2021-06-19 13:41:02
A- A+ PAYLAŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Malatya’nın Doğanşehir İlçesine bağlı Çığlık Mahallesinde yapılması planlanan maden ocağına ilgili bölgeye giderek açıklamalarda bulundu.

Maden ocağında çıkarılacak demir ve feldspatın köy halkı başta olmak üzere, organik tarıma ve yaşam alanlarına büyük zarar getireceğini belirten CHP’li Ağbaba, bölge halkının maden ocağına karşı olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“AKP iktidarı çevreyi talan etmeye devam ediyor. Türkiye’nin dört bir yanında doğayla savaşıyorlar. Malatya Doğanşehir Çığlık’ta yapılması planlanan maden ocağının da yaklaşık 10 yıl önce arama izni alınmış, 3 yıl önce de ÇED raporu verilmiş. Bu ÇED raporu nasıl alınmış bilen yok. Burada köylü maden ocağına karşı aylardır mücadele ediyor. Biz milletvekilleri olarak ÇED raporu toplantılarına katılıp itirazımı yapıyoruz, sonuç alıyoruz. Bunun örneğini daha önce Zonguldak’ta yaşadık. Ancak burada ÇED süreci bittiği için artık siyasetin devreye girmesi gerekiyor. Önce köydeki birliği sağlamak lazım, köyün hep beraber destek olması lazım. Maden ülkenin yeraltı zenginliğidir, mutlaka değerlendirilmelidir ama bu değerlendirme yapılırken orada yaşayan insanlara madenin faydası olmadığı gibi büyük ölçüde mağduriyete de neden oluyor. Maden bölgeye büyük ölçüde zarar veriyor. Hekimhan’ın Güvenç Köyünde bir maden ocağı var; köy artık ölüm noktasına, bitme noktasına gelmiş. Köylüler ‘ocağı yaptınız, bari öğütülmesini ileri teknolojiyle yapın, köyü öldürdünüz’ diyorlar. Yine Arapgir’de bir maden ocağı açılıyordu, bizim Çevre Komisyonu Başkanı Gülizar Biçer Karaca gelmişti. Onunla ve milletvekillerimizle ÇED toplantısında itirazlarımızı söyleyince raporu iptal etmişlerdi. Partimizde çeşitli komisyonlar var ama dönemin en büyük problemi çevre oldu. Benim partimizin 6 oklu amblemine 7. ok olarak ‘çevre oku’ önerim olmuştu. Biz CHP olarak çevre konusunda duyarlıyız ve bu konuda görüşümüz nettir. Partimizin geçen Temmuz ayında Kurultayında, İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nde bu hassasiyet var. Beyannamede yer alan 13 maddenin bir tanesi de çevre, dolayısıyla partimizle ilgili kuşkunuz olmasın. Ben milletvekiliniz olarak her zaman yanınızdayım. Milletvekillerimizle birlikte elimizden gelen mücadeleyi gösteririz.”

Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere de maden ruhsatının hukuksuz verildiğini belirtip şunları söyledi:

“AKP iktidarı Türkiye’nin bütçesini bitirdi, şimdi de köylerin dağlarına, ovalarına her tarafına dadanmış durumda. Türkiye’nin her tarafını madenciliği açtılar, ruhsat verilmemesi gereken her yere ruhsat verdiler. Biz bunun örneğini İkizdere’de gördük, Çanakkale’de gördük aylar süren mücadeleler olsa da en nihayetinde bu iktidarın hukuk tanımamazlığı her yerde devreye giriyor. Sayın Genel Başkan Yardımcımız Veli Ağbaba da konuyu takip ediyor, artık burada yapılması gereken güç birliği yapıp bir araya gelmek ve hukuksal destek almaktır. Şimdi bu ÇED raporları verilmeden önce genellikle halk toplantıları yapılıyor; bu toplantıların bir çoğu masa başında kağıt üzerinde yapılıyor. Halka falan sormadan halkın onayını almadan varmış gibi gösterip bakanlığa gönderiyorlar. Bunların hepsi sahte evraklar, dolayısıyla şu an askıya çıkmış olsa da idari mahkemesine dava açılması gerekiyor, süre geçmiş olabilir ama şu an bir vatandaşımız da olsa bir kişi Bakanlığa başvuruda bulunabilir. Bakanlık bunu ret edecektir ama onun üzerinden yeni bir iptal davası yani ÇED raporunun iptali için dava açabiliriz. Peki, mahkemeler iptal davası verebilir mi? Elbette verebilir çünkü yapılan hiçbir işlem hukuka uygun değil. Bu ÇED raporu çevrenin doğasını, bitki örtüsünü ve yaşamlarını dikkate almadan yapılıyor. Köy halkının belirttiği gibi maden sahası 200 metre mesafedeyse burada ciddi zararlar verir. Sizlere hem hukuksal anlamda hem de dayanışma anlamında her türlü desteği vermeye hazırız. Bu işlere karşı topyekûn mücadele edeceğiz. Önümüze en yakın sürede sandık gelecek, bu iktidarı göndereceğiz ve bu iktidarın verdiği hukuksuz maden ruhsatlarının hepsi iptal olacak. Siz rahat olun, moralinizi bozmayın. Bu iktidar gidecek. Dağlarımızı da geri kazanacağız, ovalarımızı da geri kazanacağız, akarsularımızı da geri kazanacağız.”

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • MUSTAFA (3 yıl önce)
    Ne yazık ki akp iktidarı döneminde para, her şeyin önüne geçmiş durumda. Tahrip edilen orman, dağ, deniz vb. önemi yok.
    0
    0
    Yanıtla
  • Metehan (3 yıl önce)
    Rapor nasıl alındı diye sormaya gerek yok basarsin parayı ? alırsın .... halkın ne dediğinin bı önemi yok önemli olan paranın ? miktarı...
    0
    0
    Yanıtla
  • Hbk (3 yıl önce)
    Kötü bir yorum yapmadım ama galiba veli efendi sizi iyi yemlediği için korkudan yoruma sansür koydunuz.
    0
    0
    Yanıtla
  • erol (3 yıl önce)
    Çevre ve Şehircilik bakanı; Musilaj tehlikeli değil aynı zamanda; Maden aramada çevre. katledilmiyor, kimyasallarla yeraltı ,yerüstü sularımız ile topraklarımız kirletilmiyor demek istemiştir.
    0
    0
    Yanıtla