Malatya-Sivas demiryolunda 19 Eylül akşamı, Divriği'den İskenderun'a demir cevheri götüren yük treninin 30 vagonunun raydan çıkması olayının ardından Malatya'ya gelen, ulaştırma sektörü çalışanlarının üyesi olduğu Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Genel Başkanı Fehmi Kütan (üstteki fotoğrafta ortadaki)'dan müthiş iddialar.. Yolun 40 kilometrelik bölümünün hafif, 10 kilometrelik bölümünün tam hasar gördüğü kazadaki zarar en az 15 trilyon.. Kazayı yapan tren, "özelleştirme" ile Erdemir'in işlettiği ve "ucuza istihdam edilen" emekli makinistlerin yönettiği trenmiş.. Kaza Erdemir'le anlaşma yapıldıktan 4 gün sonra olmuş..
ÖZELLEŞTİRME ve KAZA..
BTS Genel Başkanı Kütan, Malatyada sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, kazayla ilgili iddialarda bulundu.
Kütan şunları söyledi:
Küresel sermayenin yeni yönelimleri ve ihtiyaçları doğrultusunda stratejik önem kazanan iletişim, taşımacılık ve haberleşme gibi kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi süreci hızlandırılarak yürütülmektedir. Bu yaklaşımla ulaşım politikalarındaki yeni yönelimler ülkemizde her geçen gün ulaşım sistemlerinin sorunlarını büyütmekte içinden çıkılmaz hale getirmektedir.
Bugün 149. kuruluş yıldönümü olan demir yollarımız, uygulanan politikalar sonucunda çağın ihtiyaçlarını karşılaşamaktan uzak eskimiş teknolojisi ile yaşam mücadelesi vermektedir.
Ülkemizdeki tüm kamu mallarını elden çıkartarak ve kamusal hizmetlerin ticarileştirilmesi çalışmaları AKP hükümeti döneminde hızlandırılmış bir şekilde devam etmektedir. Bu süreçte 149 yıllık bir işletmecilik bilgi birikimine sahip olan TCDD adeta yağmalanırcasına liberalleştirilmeye çalışılmaktadır.
Dünya Bankasının yaptırdığı 1995 yılından bu yana TCDDnin Yeniden Yapılandırılması adı altında yürütülen uygulamalar kurumu tasfiye ve yok etmeye başlamıştır. Kamu hizmeti olarak yapılan Demiryolu ulaşımının, enerji, çevre, ekilebilir tarımsal alanlar, yapım, maliyeti, kullanım ömrü, güvenlik öğesi, birçok girdisinin yerelde karşılanması gibi ülke ekonomisine yaptığı içsel ve dışsal yararlar görülmeyerek sadece işletmecilikte ortaya çıkan zararlar bahane edilip ve ulaşımda güvenlik göz ardı edilerek sadece kar elde etmek amaçlanmaktadır.
Oysa uygulanan ulaşım politikalarının sonucunda yaşanan trafik kazaları nedeniyle her yıl ortalama 5 bin insanımız yaşamını yitirirken, ülke ekonomisi bu kazalardan dolayı 5 milyar dolar kaybetmektedir."
DEMİRYOLLARINDA SEYRÜSEFER GÜVENLİĞİ SORUNU VAR..
"Bu uygulamalar ulaşım sistemleri içinde en güvenli ulaşım sistemi olan demiryollarında Seyrüsefer güvenliğini sorun haline getirmiştir. Yıllardır yatırım yapılmadığı için alt ve üst yapısını çağımız teknolojisine uygun hale getirmeyen, çeken çekilen araç parkını yenilenmeyen, personel açığını gidermeyen demir yollarında, ard arda kazalar meydana gelmiş, bu kazalarda sadece personel sorumlu tutularak gerekli önlemler ise alınmamıştır."
KAZA YAPAN TRENİ ERDEMİR İŞLETİYORDU..
"Demiryolu, teknolojisi gelişkin İngiltere, Almanya, İtalya, Japonya gibi ülkelerdeki özelleştirmelerden sonra demiryollarında kazalarda meydana gelen artışlar sonucu yeniden kamusal hizmet olarak verilmeye başlanması göz ardı edilerek, kurum hatları Nisan ayında çıkarılan bir yönetmelikle üçüncü şahısların tren işletmeciliğine açılmıştır. İlk olarak Erdemir Lojistik AŞ 17.06.2005 tarihinde imzalanan protokol ile demiryolu hatlarında 15 Eylül 2005 ten itibaren tren işletmeye başlamıştır.
Demiryolu işletmeciliği konusunda hiçbir bilgi ve birikimi olmayan Erdemir Lojistik AŞ, TCDD ile imzaladığı başka protokol TCDDye ait 9 adet E 43000 tipilokomotif ile 190 adet fals tipi cevher vagonu kiralayarak Divriği-İskenderun arasındaki hatta tren işletmeye başlamıştır."
10 KİLOMETRE TAMAMEN, 40 KİLOMETRE HAFİF HASARLI..
"Bildiğiniz gibi 19 Eylül 2005 günü Erdemir Lojistik AŞye ait treni kilometre 116da kontrolden çıkarak kilometre 98den itibaren dray etmiştir., Dray sonucu tren dizisinde bulunan 30 vagon 8 kilometrelik bir alana dağılarak kullanılamaz hale gelmiş, treni temin eden lokomotifler kontrolsüz bir biçimde 47-200de dereye uçmuştur. Hattın 40 kilometrelik bölümü hafif hasarlanmış, 10 kilometrelik bölüm ise tamamen kullanılmaz hale gelerek bu hat demiryolu ulaşımına kapanmıştır."
OLASI CAN KAYIPLARINI ARKADAŞLARIMIZ ENGELLEDİ..
"15 trilyon üzerinde maddi hasarın olduğu kazadaki tek tesellimiz karşıdan gelen ve önde giden yük ve yolcu trenlerini barınmalara alma becerisini gösteren dispeçer arkadaşlarımızın olası can kayıplarını engellemeleri ve demiryollarından emekli olup Erdemir tarafından istihdam edilen 2 makinist arkadaşımızın hafif yaralı olarak kurtulması olmuştur.
Erdemir A.Ş. ve TCDD ticarileşme ve kar elde etmeyi ucuz işgücü politikasına dayandırmaktadır. Az personel ile çok iş yapmayı hedeflemekteler. Bu personel politikası demiryolu güvenliğiyle örtüşmemektedir."
EMEKLİ VE EKSİK PERSONELLE ÇALIŞIYORLAR..
"Firma TCDDden emekli olmuş ve firmaya en az maliyet çıkaracak personeli tercih etmiş, Trenlerde her biri seyrüsefer güvenliği açısından önemli olan gardıfren, tren şefi, yardımcı makinist istihdam etmemiştir. TCDD bu ünvanlardaki personelini ortadan kalrırarak geride kalan personele bu görevleri yaptırmaya çalışmaktadır.
Az personelle çok iş yapmayı hedefleyip, güvenliği göz ardı ederek sadece karı amaçlayan bu tür uygulama, kazaların artmasının nedenlerinden biridir.
Sonuç olarak sendikamızın her platformda dile getirdiği demiryollarında önce güvenlik ilkesini; ne demiryolu yönetimi ne de ERDEMİR A.Ş. yönetimi dikkate almıştır.
Bunun sonucu yollarda ve araçlarda telafisi mümkün olmayan milyarlarca YTL tutarında maddi hasarlara neden olan bu kazalar meydana gelmektedir.
Bu kazaların sorumlusu, demiryolu seyrüsefer güvenliğini önemsemeyen, özelleştirme politikalarını demiryollarına dayatan ve bu politikaları uygulayanlardır.
YAKIN ZAMANDA AÇILMASI ZOR..
Bu arada, her biri 80 ton demir cevheri taşıyan 30 vagonun tamamının yanı sıra 2 lokomotifi devrilen trenin, demiryolunun yanı sıra elektrifikasyon sistemine de büyük zarar verdiği, demiryolu onarımının yanı sıra bu sistemin onarımının da zaman alacağı belirtiliyor.
Yolun, elektrikli lokomotiflerle çekilen yük trenlerinin dışında, yakıtla çalışan lokomotiflerin çektiği yolcu treni ulaşımına kısa sürede açılabileceği iddia ediliyor.