Köylü ihracat yapar mı? Yapar. ''Neden yapmasın?'' İşte en sıcak 24 örnek. Bazıları Karadeniz'de, bazıları Ege'de, Orta ve Doğu Anadolu'dan da var Marmara'dan da... Anadolu'nun dört bir yanına yayılmış onlarca köy ürettiklerinin kıymetini biliyor ve katma değeri yüksek pazarlara yönelmişler. Pepinodan frambuaza, çilekten kestaneye kadar birçok ürünü Almanya, Fransa, Rusya, İtalya, İngiltere, Hollanda gibi çok sayıda ülkeye ihraç ediyorlar.
İşte Ekonomist dergisinin araştırmasında yer alan ihracatla kalkınan 24 köy.
Malatya'nın da yeraldığı haberde şu ifadeler yeralıyor...
"MALATYA-GÜNDÜZBEY, KOZLUK, YAKINCA VE BOSTANBAŞI
Malatyanın kirazı da meşhur
Kayısının başkenti olarak nitelendirilen Malatya'da, Yeşilyurt ilçesinden, rekoltesi az olmasına karşın her yıl çoğunluğu Rusya olmak üzere beş ülkeye kiraz ihracatı da yapılıyor. Yeşilyurt Tarım İlçe Müdürü Ergün Çolakoğlu, geçen yıl 700 ton civarında olan kiraz rekoltesinin bu yıl 800 tona yükseldiğini söylüyor. Kiraz üretiminden geçimini sağlayan 850 çiftçi var Yeşilyurt bağlı dört köyde. Üretilen kirazın 500 tonu ihraç edilmiş. 500 tonun 350 tona yakını Rusyaya, 150 tonu da AB ülkelerine gitmiş."
Haberin devamı ise şöyle;
Bir zamanlar toprağını değerlendiremediği için köylerden kentlere göç eden köylü profili, artık kabuk değiştirmeye başladı. Yakın zamana kadar büyük ve orta boy işletmeler tarafından gerçekleştirilen ihracat, bugün Anadolunun en ücra köylerine kadar uzandı.
Her biri ayrı girişimcilik örneği veren bazı köyler, katma değer yaratan projeler geliştirerek yaptıkları ihracatla hem milyonlarca dolarlık gelir sağlıyor hem de kendi markalarını yaratıyor. Zira köylerin kendi gelirlerini yarattıkları bu sistem pek çok şirkete de parmak ısırtıyor.
Kurdukları şoklama depoları ve damla sulama yöntemiyle verimliliği artıran ve kayıpları minimuma indiren birkaç yüz nüfuslu köy ahalisi, artık Almanya, Güney Amerika, Fransa, Rusya, İtalya, İngiltere, Hollanda gibi pek çok ülkeye ihracat yapar hale geldi. Girişimcilik ruhunu modern tarımla birleştiren köylüler, tam anlamıyla kendi ekonomilerini yaratıyorlar.
TARIM BAKANLIĞI'NDAN DESTEK
Peki bu dönüşüm nasıl başladı? Bunda Tarım ve Köyişleri Bakanlığının 2002 yılında başlattığı kalkınma atağının payı büyük. 2002 yılından bu yana kırsal kalkınma kooperatiflerine büyük ivme kazandıran bakanlık, son beş yılda yaklaşık bin 500 tarımsal kalkınma kooperatifine destek verdi.
Böylece büyük bir çiftçi kitlesi iş sahibi oldu. 1.5 milyon dönümlük alan ise damla sulamaya dönüştürüldü. Köylerde kurulan kırsal kalkınma kooperatifleri, köylüleri modern sulama tekniklerine teşvik ederek hem verimliliği hem de rekolteyi artırdı. Ürünlerinin kıymetini gören birçok köy, iç pazarla yetinmeyerek dış ticaret şirketleriyle iletişim kurdu ya da ayaklarına kadar gelen ihracat imkanına sırtlarını dönmeyerek fırsat tepmediler. Kurdukları şoklama ve saklama depolarıyla da artık her ülkeye ihracat yapar hale geldiler.
ÜRÜNÜ AMBALAJA KOYDULAR
Bunun yanı sıra markalaşma anlamında da atağa geçen köyler, önce ürünü ambalaja koyarak hem ürünün ömrünü uzattılar hem de imaj yenilediler. Ardından üzerine etiket koyarak kendi markalarıyla dünyaya ürün göndermeye başladılar.
Bugün Türkiyenin pek çok köyü, kirazdan çileğe, kardelenden pepinoya kadar pek çok ürünün hem üreticisi hem de ihracatçısı haline geldi.
İSTİHDAMI ARTIRIYOR
Köylerin gelir yaratmaya yönelik yaratıcılıkları, kısa vadede ambalaj fabrikası gibi yeni yatırımların bu bölgelere çekilerek istihdam kapılarının açılmasını da beraberinde getirme olasılığını artırıyor. Zira bu girişimciliğin büyük şirketlerin de ilgisini çekmeye başladığı ve artık şirketlerin ilgisinin büyük şehirlerden köylere doğru kaymaya başlayacağı görülüyor.
İhracat yapacak köylere 10 öneri
Köyde en verimli olacak ürün, Tarım Bakanlığına gönderilerek analiz yaptırılmalı.
Kooperatif oluşturulmalı.
Kooperatif üyeleri ihracat konusunda o bölgenin ticaret ve sanayi odaları, ihracatçı birlikleri ve üniversitelerinden bilgi almalı.
Kooperatifler her konuda üreticiyi bilinçlendirmeli.
Hijyen standartlarına uyulması açısından örgütlü hareket edilmeli.
Ürünün kendine has özellikleri öne çıkarılmalı.
Marka oluşturulmalı.
Ürünler mutlaka ambalajlanmalı.
Üretim, paketleme, depolama ve nakliye planlı ve organize bir şekilde yapılmalı.
Tarım Bakanlığı ile sürekli diyalog içerisinde olunmalı.
İhracatçı köyler bu işe nasıl kalkıştı ve nasıl başardılar?
İhracat potansiyeli olan ürünü Tarım Bakanlığına göndererek analiz ettirdiler.
Kooperatif kurdular.
Köyde modern sulama teknikleriyle tarım yapılmaya başlandı.
Kooperatifler, köylüleri hijyen ve standart konusunda bilinçlendirdi.
Marka oluşturdular.
Ürünü ambalaja koydular.
Kooperatif üyeleri, ihracatçı birlikleriyle birlikte pazar araştırması yaptı.
Uygun pazarlar bulunarak farklı ülkelere ihracata başlandı.
İŞTE MUCİZE YARATAN 24 KÖY
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=25920&p=1&rid=4369