Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazcıoğlu, fert başına düşen milli gelir rakamının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Fert başına 5 bin 800 dolar düşecek kadar ekonomi büyüdüyse, Anadolu'daki vatandaşın, bu 5 bin 800 dolara hiç bir zaman sahip olamamış bu insanların hakkı kimin cebine gitti?" dedi. Yazıcıoğlu, partisinin yemeğinde de, "İddia ediyorum Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti değil. Öyle olsa Türkiye'de bu olaylar yaşanır mı?" diye konuştu.
ESOB ZİYARETİ..
Yazıcıoğlu, beraberindeki partililerle birlikte Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ni ziyaret etti. Yazıcıoğlu, burada yaptığı konuşmada, "Esnaf ve sanatkarlarımız, işi bilinen, kapısı açık, herkes tarafından tanınan, aldığı ve sattığı belli olan insanlardır. Ne yazık ki eli gönlü açık olan misafirperver, cömert, vergisini veren, alınteri ile geçinen bu insanların sorunlarına yeterince eğilinmiyor. Süratle marketler yasası çıkması lazım. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir olay yoktur. Mahalle aralarında hipermarketler olmaz. Şimdi süpermarketleri bırakın, megamarketler oluşmaya başladı. Bu, bütün küçük esnaflarımızı yok ediyor. Nasıl küçük balık büyük balığı yutar, işte yutuyor. Bir de şimdi yabancı sermaye ortaklığı ile megamarketler zinciri açılıyor. Yani Karadeniz'e köpek balıklarını bıraktığınızı düşünün, 1 tane hamsi bırakmaz. Karadeniz'de bir müddet sonra hamsi kalmaz, köpek balıkları hepsini yutar. Şimdi bu küresel sermayeye dayanan bu megamarketler zinciri, Anadolu esnafını tamamen yok ediyor. Buna tedbir alınmıyor. Esnaf bu konuda koruma altına alınmıyor. Esnaf megamarketlerin insafına terk ediliyor" ifadelerini kullandı.
Fert başına düşen milli gelir rakamının gerçeği yansıtmadığını öne süren Yazıcıoğlu, "Türkiye'de 'Ekonomi büyüyor' deniliyor. Peki büyüyorsa, neden esnafın tezgahında yok, neden çiftçinin tarlasında yok, neden işçinin, emeklinin ücretinde yok, neden vatandaşın sofrasında yok? Sofraya yansıması lazım. Fert başına düşen milli gelirin 5 bin 800 dolar olduğunu iddia edenleri Anadolu'ya çağırıyorum. Gelsinler esnafa sorsunlar, üreticiye çiftçiye sorsunlar. 5 bin 800 dolar ne demek. Sende 5 bin 800 dolar var mı diye sorsunlar. Fert başına 5 bin 800 dolar düşecek kadar ekonomi büyüdüyse, beraberinde işsizliği büyüttüyse, yoksulluğu büyüttüyse, sefaleti büyüttüyse, Anadolu'da ki vatandaşın, bu 5 bin 800 dolara hiç bir zaman sahip olamamış bu insanların hakkı kimin cebine gitti? Bu kanserli bir büyümedir. Dolayısıyla önemli olan yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata dayalı bir büyümedir. Çok üretim ve adil gelir dağılımı yoksa ekonomi, sömürü düzenidir. Altta kalanın canı çıkar, güçlü olanlar işini götürür, defteri açık olanlar vergisini verir, namusu ile vergisini veren insanlar enayi durumuna düşer. Bugün maalesef böyle" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de belli bir grubun her şartta kazandığını iddia eden Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Kur düşüyor onlar kazanıyor, enflasyon düşüyor onlar kazanıyor. Enflasyon düşüyor onlar kazanıyor, enflasyon yükseliyor onlar kazanıyor. Yani her şartta onlar kazanıyor. Kriz geliyor bordrolu işçi, emekli, vergi veren esnaf, memur kaybediyor. Krizden de bir avuç grup kazanıyor. Sonra bakıyorsunuz istikrarlı dönem geliyor, yine onlar kazanıyor".
Daha sonra konuşan Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şevket Keskin ise "Millet perişan, kim ne derse desin. Umudumuz var, beklentimiz var düzelecek diye, ancak her geçen gün kötüye gidilmekte" dedi. Esnaf ve sanatkarların bu ülkenin omurgası olduğunu belirten Keskin, mahalle aralarına kadar yayılan marketlerin de artık önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.
"GERÇEK ANLAMDA LAİK VE DEMOKRATİK DEĞİL.."
Yazıcıoğlu, partisi tarafından Şelale Lokantası'nda sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve partililerin davet edildiği toplantıda yaptığı konuşmada, bazı iddialarda bulundu.
Türkiye'de son dönemde yaşanan olayları değerlendiren Yazıcıoğlu, "Kim kime tezgah kurdu, kim altta kaldı, kim üste çıktı belirsiz hale geldi. Hangi güç odağının çetesi anlaşılmıyor. Böyle bir yönetim anlayışı olamaz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasasında, 'Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir' diyor. Allah aşkına Türkiye Cumhuriyeti gerçek anlamda laik ve demokratik mi? Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu söyleyecek bir Allah'ın kulu var mı? Bana göre yok. İddia ediyorum Türkiye laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti değil. Öyle olsa Türkiye'de bu olaylar yaşanır mı? O zaman bunların tarifini yapmamız lazım. Hukuk kuraları işlemediği için yarın ne olacağı kaygısını yaşıyoruz" dedi.
Laiklikle, demokrasinin asla birbirinden ayrılamayacağını söyleyen Yazıcıoğlu, "Bir ülkede laiklik varsa, fikir ve inanç özgürlüğü vardır. Bir ülkede laiklik varsa demokrasi de var demektir" dedi. Cumhuriyet değerleri adı altında İslam'a saldırıya kesinlikle müsaade etmeyeceklerini aktaran Yazıcıoğlu, "Sözde dini değerlere sahip çıkma adına devletin bölünmesine, vatanın bölünmesine tezgah kuranlara da müsaade etmeyiz" şeklinde konuştu.