Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı kamuoyunun tepkisiz kalmamasını istedi.
Tunçdemir, bu konuda yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"Filistin'de, Gazze'de ve Batı Şeria'da İşgalci İsraillilerin 1 Martta başlattığı katliamlar, bütün dünyanın gözü önünde Amerikan destekli İsrail saldırganlığı, kan, gözyaşı ve giderek vahşete dönüşen politikalarla işgal sürüyor.
İsrailin işgalci ve faşizan uygulamalarını destekleyen ABD, Ortadoğudaki hâkimiyetini bu devletin katliamcı politikalarının gölgesinde gerçekleştiriyor. Yüz binlerce insan göçe zorlanıyor, hastaneler, kamu binaları, turizm merkezleri kalabalık yerleşim birimleri bombalanıyor. Genç, yaşlı, çocuk ve herkes, İsrail saldırganlığının açık hedefi durumunda. Ayrıca bazı sudan bahanelerle yüzlerce masum sivilin katledilmesinin, milyonlarca insanın faydalandığı altyapıların çökertilmesinin, Filistin su kaynaklarının ve tarıma elverişli arazilerin tahrip edilip kontrol altına alınması sadece hukuk dışı değil, aynı zamanda insanlık dışı, ahlak dışıdır. Bütün uluslararası sözleşmeleri, ahlaki ve insani değerleri hiçe saymaktır. İsrailin saldırıları karşısında başta Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, ABD ve Avrupanın olaya sessiz kalmasının dünyayı dehşete düşürülmektedir. Bu katliamlar karşısındaki suskunluklarını, dahası aleni desteklerini hayretle karşılıyor ve bu tutumu şiddetle kınıyoruz.
Filistin'in işgali süresince, birçok katliama imza atan İsrail, gücünü küresel Emperyalist ABD'den almış olsa da; aslında gerçek; pervasızlığını, insanlığın sessizliğinden ve tepkisizliğinden almaktadır.
Ortadoğuda barış iddialarını tümüyle anlamsız kılacak işgal politikaları devam ederken sergilenen duyarsızlık sadece Filistin için değil başta Ortadoğu halkları olmak üzere bütün insanlık için endişe vericidir.
Sorun iki halk arasında yaşanan bir sorun değildir. Sorunun temelinde katil İsrail ve ABDnin bölgedeki ortak emelleri yatmaktadır. Saldırıların baş destekçisi ABD, dünya egemenliği stratejisinin bir parçası olarak Ortadoğuda ki planlarını İsrail üzerinden uygulamaya koyuyor olmasıdır. İsrail eliyle sürdürülen bu işgal ve soykırım, giderek Ortadoğu'nun tamamını kapsayarak genişleyen bu çıplak vahşet, BOP projesinin bir parçası olarak desteklenmektedir. Biliyoruz ki bu vahşet karşısında dünyanın seyirci ve sessiz kalmasının nedeni ABD ve büyük güçlerin Ortadoğu'daki stratejik çıkarları ve beklentileridir.
ABD ve Batıya bağımlı işbirlikçi Arap yönetimleri ve Arap Birliği ise, her zamanki ezik ve teslimiyetçi tutumuyla sadece cılız, anlamsız kınama mesajları yayınlamakla yetiniyorlar. Türkiye ise, iki tarafa da şiddeti tırmandırmaması tavsiyesinde bulunuyor. Olaylar karşısında uluslararası hukukun ve insan haklarının gereği olan açık ve net politikalar yerine; her iki tarafı da idare etme çabası içerisinde. Bir yandan, İsrailin saldırılarını kınar gibi yapıp bu saldırıların durdurulmasına yönelik çaba içerisinde olduğunu göstermeye çalışırken, öte yandan da İsrail ve yandaşları ile her türlü askeri, ekonomik ve siyasal ilişkilerini sürdürmektedir. Hiçbir ekonomik ve siyasi çıkar milyonlarca insanın yaşamından daha değerli değildir.
İsrailin işgalci politikaları sürdükçe bölgeye barış gelmeyecektir. Bizler emperyalizmin Ortadoğudaki tahakküm politikalarını ve onun gölgesinde katliamlar gerçekleştiren İsrail devletini şiddetle kınıyoruz. İsrail derhal işgalci politikalarına son vermelidir. İsrailin yaptıklarının insanlığa karşı suç olduğu açık olduğu bir dönemde kamuoyunu yaşanan vahşete sessiz ve tepkisiz kalmamaya, İsrailin insanlık dışı saldırılarını etkin bir şekilde kınamaya çağırıyoruz."