SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Bu Zihniyet mi Malatya'ya Hizmet Edecek?

A- A+ PAYLAŞ

İsmet YALVAÇ Yazdı

Son yıllarda, sebebi hepimizce malum bir şekilde “kaybeden” olan Malatya’nın önüne, biraz da “tesadüfi” bir fırsat çıktı. Bu, bölgesel nitelikli Kızılay Kan Bankası başta olmak üzere, Kızılay’ın önemli bazı hizmet ve yatırımlarını Malatya’ya taşıyacak, bilenlerin, değerlendirebilen beyinlerin ne anlama geldiğini çok net algılayabildikleri bir “piyango” bu.. Ama, anlamayanlar da varmış maalesef.. En başta da “Yerel Yönetimler Yasası” ile bir anda yerel yönetimde önemli bir pozisyona kavuşan, İl Genel Meclisi Başkanı Bekir Çelik anlayamamış..

Peki niye anlayamamış, niye anlamak istemiyor?..

Bunu anlatmadan önce, “piyango”nun ne olduğundan bahsedelim..

Malatyaspor’un doktor yöneticilerinden Hasan Hüseyin Şener’in, kulübün 40. yıldönümü dolayısıyla düşünülen sosyal etkinliklere dahil ettirdiği, Kızılay’la ortaklaşa “Güvenli Kan Kampanyası” gerçekleştirilmişti, hani. Türkiye’de ilk olan ve Kızılay tepe yönetiminin de hayli ilgi ve memnuniyetle karşıladığı bu kampanya nedeniyle Malatya’ya gelen Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali’nin, Malatya’dan hayli etkilendiğini, buraya bir şeyler yapmak istediğini, kafasındaki “hemen” gerçekleştirilebilecek bazı projeleri, Malatya’daki 2 günlük misafirliği sırasında ilgililerle paylaştığını biliyoruz. Bunların başında Kızılay’ın bölgesel nitelikli bir Kan Bankası’nı Malatya’da kurmak var. Bunun yanı sıra, uygun bir yer temini halinde Kızılay’ın genel nitelikli birçok hizmetinin de merkezi Malatya olabilecek. Örneğin bağış giysilerin onarımı, yeniden kullanıma hazırlanması, bölgesel depo, bunların yanı sıra Malatya’nın 2. Ordunun merkezi de olması hasebiyle, askeriyeyle ortaklaşa düşünülen Kan Ürünleri Fabrikası’nın Malatya’da inşasına kadar gidecek bir proje.. Önemli bir bölümü kalifiye olmak üzere, asgari 200’ün üstünde insana iş sağlayacak bir proje. Acil bir durumda, hastasına kan bulabilmek için çırpınan insanların çok iyi bildiği bir sıkıntıya son verecek Kan Bankası projesi başlı başına Malatya için çok önemli bir kazanım. Diğerlerini saymasak bile..

Öncelikle Kan Bankası için konuluşurken, alternatif yerler içerisinde, Cengiz Topel Caddesi’ndeki eski Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü binasını gören Kızılay Genel Başkanı, buradan hayli etkileniyor ve Kan Bankası dışındaki diğer projeleri seslendiriyor. Bu binanın tahsisi halinde 4-5 trilyonluk bir yatırımı, hemen 3 ay içerisinde yapabileceklerini ve Malatya’ya Kızılay’ın birçok hizmeti için önemli bir merkez kazandıracaklarını söylüyor.

Yani Malatya’nın önüne “piyango” gibi çıkan bu hizmetin gerçekleşebilmesi için, bu yerin tahsisi şart..

Ama, bu yerin tahsisi konusunda, “Yerel Yönetim Yasası” ile statüsü güçlendirilen Genel Meclis’in başkanı durumunda olan Bekir Çelik, pek istekli değil. Muhtemel ki, getirilecek hizmetin boyutunu, önemini kavrayamamış.. Onun önceliklerinde, Malatya’nın bu piyango yatırımdan yararlanmasını sağlamak yerine, evvel emirde, yeni bir bürokrasi- siyaset imparatorluğu için mekan sağlamak var, anlaşılan.

Kızılay’a tahsisi istenen binanın, İl Özel İdare Genel Sekreterliği binası olduğunu söylüyor. Hani şu, 27 müdürlü yeni organizasyon için. Kızılay için ise, Beylerderesi'nde Şoför Okulu'nun karşısında, Köy Hizmetleri’ne ait yeri gösteriyor. Hayati önem taşıyan Kan Bankası için, kente 10 kilometre mesafede, kente en uzak bölgeyi gösteriyor.. Gerekçeleri de ilginç.. Kızılay’ın TIR’ları buraya rahat girebilir, rahat baraka yapabilirlermiş!… Vs.vs.

Çelik, Kızılay’a tahsisi halinde çok önemli birimleri kısa sürede hizmete sokabileceği Cengiz Topel’deki yeri vermeyi düşünmediklerini böyle ifade ederken, bazı konuları gündeme getirmek gerekiyor.

Köy Hizmetleri eski bölge müdürlüğü İl Özel İdare Genel Sekreterliği yapıldıktan sonra, Valilik arkasındaki mevcut Özel İdare binası boşaltılacak, buradaki memurlar da oraya gönderilecek. Çünkü, Vilayet arkasındaki bina, Çelik ve 43 arkadaşı için, “İl Genel Meclisi” (Sarayı) olacak.. Yani il parlamentosu.. Konuşulanlara bakılırsa, bu bina Çelik ve arkadaşları için özel düzenlenecek, her birine oda tahsis edilecek.. Yani Malatya Özel İdaresi’nin kısıtlı bütçesi içerisinde, bambaşka bir oluşum hedefleniyor.. Beyler, deyim yerindeyse, “Malatya hudutları içerisinde geçerli” olan birer parlamenter durumuna gelecekler.. Bu bina bir dolu masrafla, bu üyelerin emrine amade hale getirilecek. Onun için, buranın boşaltılması gerekiyor. En uygun yer de, Cengiz Topel’deki bina.. Köy Hizmetlerinden devir olanların yanı sıra ve Özel İdarenin kendi personelini barındıracak kapasitede..

İşte bunun için, Kızılay’ın projesine karşı çıkıyorlar.. Malatya’ya hizmet gelmemiş.. Kan arayanların sıkıntısı sona erecekmiş.. 200’ün üzerinde insan istihdam edilecekmiş.. İlk projenin ardından başka projeler gelecekmiş.. Malatya’nın fakir, fukarasına ciddi bir destek fırsatı doğacakmış.. Sosyal yardım olanakları artacakmış.. Vs.vs. Bunların hiçbiri İl Genel Meclisi başkanının değerlendirmesinde, önem taşıyan nedenler değil, anlaşıldığı kadarıyla!

Kızılay’ın bu yatırımı, sanki zorunlu olarak yapacağını düşünüyorlar ayrıca da.. Baksanıza, şehrin ta öbür ucunu tarif ediyorlar.. Oysa, bunun tamamen bir “sempati” yatırımı olduğunu, yapanların iki dudağının arasındaki bir “jest”le sonuçlanacağını bilmiyorlar, anlamıyorlar..

“Böyle bir yatırım yapılacaksa, gerekirse biz gideriz Beylerderesi’ne..” demiyorlar. Hem Beylerderesi’ne gitmelerine de gerek yok.. Nakledersiniz, Cengiz Topel’deki eski Köy Hizmetleri kadrosunu, Karakavak’taki İl Müdürlüğü binasına.. İl Genel Meclisi “parlamentosu(!)” oluşturulmak istenen fiili yapı nedeniyle, bu koşullarda halka da sempatik gelmeyen bir proje.. Bunu unutursunuz ve Özel İdare’nin sair kadroları yine bulundukları bu binada kalır.. Kızılay da, gelir Cengiz Topel’e yerleşir ve hizmete başlar..

Çok endişeliyseniz, olamaz diyorsanız, taahhüt edilenlerin yapılamayacağını düşünüyorsanız, tahsise “şerh” koyarsınız.. Şu kadar zaman içerisinde, bu hizmetler gelecek vs. diye.. Düşünülen projeler tamamıyla gerçekleşmediği takdirde, sadece Kan Bankası olarak kalırsa, kent içerisinde bir başka yere nakledilebilir vs.. Neyse böyle bir şey yazarsınız..

Ama, Malatya’ya hizmet iddiasıyla getirildiğiniz o makamlarda, sırf hizmetin boyutunu algılayamamaktan kaynaklanan bir değerlendirme eksiği ve gülünç gerekçelerle, hizmete engel olamazsınız. Buna ne hakkınız, ne de yetkiniz var?

İl Genel Meclisi’nin işlevinin, bu kente hizmet etmek olduğunu biliyoruz.

Ama, geçtiğimiz aylarda yaşanan bir olay nedeniyle, mevcut yapıda yer alan kimi üyelerin kendilerini çok farklı bir konumda gördüklerini şaşkınlıkla izlemiştik.. Bu mecliste çoğunluğu oluşturan partiden bir üye kalkıp, bazı oturumların basına kapalı yapılmasını istemiş, diğerlerinin de katılımıyla maalesef basın mensupları dışarı çıkarılmıştı.. Bunu duyunca şaşırmış ve “Sanki burası TBMM ve savaş kararı verecekler!.. Malatya’nın il genel meclisinin oturumlarının kimden ne gizlisi saklısı olabilir?”demekten kendimizi alamamıştık.. Çelik; kendisi dahil 34’ü AKP’li, 7’si CHP’li, 2’si MHP’li, 1’i de Saadet Partili toplam 44 üyeli bu meclisin başkanı..

…

Malatya’da İl Genel Meclisi’nin başkanı, Kızılay’ın üst yönetimini yatırım için cezbeden Cengiz Topel’deki yeri “ciddiye alınamayacak” gerekçelerle tahsis etmeme düşüncesini açıklarken, Kızılay’ın böyle bir projesinden haberdar olan, bir komşu kentin siyasilerinin de harekete geçtiğini öğrendiğimizi belirtelim. Bir siyasi, böyle bir duyumunu bize aktardı. Kızılay’ın tamamen Malatya’ya özel dile getirdiği bu proje açığa çıktıktan sonra, komşu kente, belki de “Yeter ki gelin. Gerekirse belediye binasını bile tahsis ederiz" davetiyle giderse, seyreyleyin gümbürtüyü?..

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız