Bugüne kadar 19 stand-by anlaşması imzalayan ve sürekli IMF’ten yardım dilenen Türkiye artık alan değil veren ülke konumunda. Küresel krize karşı oluşturulan IMF havuzuna Türkiye 5 milyar dolar şırınga edecek.
DÜN Meksika’da başlayan G20 zirvesinin birinci oturumunda küresel kriz ele alınırken Avrupa’daki krizin yayılma olasılığına karşı oluşturulmak istenen IMF havuzuna ülkelerin ne kadar katkı yapacağı tartışıldı.
Oturumda ülke liderleri kriz için IMF yönetiminde oluşturulacak havuza ne kadar katkı vereceklerini açıkladılar. Alınan bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, bu çerçevede oluşturulacak havuza Türkiye’nin 5 milyar dolar yatıracağını açıkladı. Türkiye’nin yatıracağı
5 milyar doların Merkez Bankası döviz rezervinden IMF nezdinde oluşturulacak havuza iletileceği öğrenilirken, konuya ilişkin teknik ayrıntıların Merkez Bankası’nca açıklanacağı ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu anda bu parayı havuzdan çekebileceği de kaydedildi.
Öte yandan, G20 Zirvesi’nde Türkiye’nin yanı sıra havuza Brezilya’nın 10 milyar dolar, Rusya’nın 10 milyar dolar,
Hindistan’ın 10 milyar dolar, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 2 milyar dolar, Meksika’nın
10 milyar dolar ve Kolombiya’nın 1.5 milyar dolar yatıracağı bildirildi. Havuza en büyük desteği ise 60 milyar dolar ile Japonya verecek.
19 stand-by’la 47 milyar $ alındı
Türkiye, IMF ile son yarım yüzyıla damgasına vuran stand-by anlaşmaları sürecinde 46 milyar 617 milyon dolarlık kredi kullandı. İlk anlaşma
1 Ocak 1961 yılında yapıldı ve o günden bugüne 19 ayrı stand-by anlaşması imzalandı. Türkiye, kullandığı kredilerin karşılığında IMF’ye 52 milyar 67 milyon dolar ödeme yaptı. Bu ödemenin 45.3 milyar dolarını ana para, 6 milyar 767 milyon dolarını ise faizler oluşturdu. Son verilere göre Türkiye’nin IMF’ye olan borcu 2 milyar 322 milyon dolara geriledi. Başbakan Erdoğan geçen hafta içinde, kalan 2.3 milyar dolarlık borçla ilgili olarak “İstesek onu da hemen öderiz ama faizi çok uygun vadesini beklemeyi tercih ediyoruz” demişti.
Hazine’nin 2041 vadeli tahvilleri kapışıldı
Hazine, 2041 vadeli dolar cinsi eurobondun yeniden ihracına çıkarken, bankacıların verdiği bilgiye göre ihraçta talep 7 milyar doları aştı. Hazine Müsteşarlığı, 2012 yılı dış borçlanma programı çerçevesinde dolar cinsinden Ocak 2041 vadeli tahvilin artırımı (reopening) için bugün Deutsche Bank, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’e ortak lider bankalar olarak yetki verdiğini açıkladı. Bankacılar, yatırımcıların yoğun ilgi gösterdiği 2041 vadeli tahvil ihracında Hazine’nin 1 milyar dolarlık borçlanmaya gittiğini söyledi.
Bankacılar ihraç edilen 2041 vadeli tahvillerin nihai getirisinin yüzde 5.75 seviyesinde oluştuğunu da ifade etti. Şubat aylarında gerçekleştirilen dolar cinsi tahvil ihracıyla 2.5 milyar dolar, yen cinsi ihraç ile yaklaşık 1.1 milyar dolar tutarında yurtdışı borçlanma gerçekleştiren Hazine, bu yıl uluslararası piyasalardan tahvil ihracı yoluyla 4.5 milyar dolar finansman sağlamayı öngörüyordu.
Hazine 15 Mart itibarıyla 90 milyar yen (1.1 milyar dolar) tutarındaki 10 yıl vadeli tahvil ihracını tamamlarken, yılbaşından bu yana yapılan tahvil ihraçları ile 3.6 milyar dolar kaynak sağlayarak yılın ilk üç ayında dış piyasalardan borçlanma öngörüsünün yüzde 80’ini zaten gerçekleştirmişti.
ABD bonosu yerine IMF emrine...
Küresel krizin de gelişmiş ülkelerin çabaları yetmeyince, yardıma gelişmekte olan ülkeler “çağrıldı”! Küresel büyüme için de başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelere ‘görev verilmişti’, şimdi de gelişmiş ülkelerin kurtarılmasında onlara görev düştü. Üzerinden çok geçmedi, geçtiğimiz Cumartesi günkü sohbetimizde Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Bölümü Müdürü Ali İhsan Gelberi böyle bir olasıktan söz etmiş ve “ortak harekât” çerçevesinde bize de görev düşeceğini öngörmüştü.
IMF’nin 430 milyar dolarlık “kurtarma paketine” katılım için izlenecek yol, 15 Haziran’daki basın açıklamasında kısaca belirtilmiş. Bu açıklama doğrultusunda, ülkeler kotaları doğrultusunda bu pakete destek veriyorlar. Hem IMF, hem de G-20 üyesi bir ülke olarak Türkiye’de bu açıklama doğrultusunda üzerine düşen miktarı IMF’nin kullanımına sunuyor!
Bu konudaki açıklama dün Merkez Bankası’ndan geldi. Kısa açıklamada “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da IMF kaynaklarına söz konusu kuruluşun 15 Haziran 2012 tarihli ve 12/229 sayılı basın duyurusu çerçevesinde ve uluslararası rezervlerimiz arasında sayılmak kaydıyla 5 milyar ABD dolarına kadar katkıda bulunacaktır” deniliyor.
Burada bizim açımızdan önemli olan nokta “uluslararası rezervlerimiz arasında sayılmak kaydıyla” kısmı. 5 milyar dolarlık rezervimiz artık ABD hazine bonolarında ya da bankalarda değil “gerektiğinde” IMF nezdinde tutulacak. IMF’nin açıklamasında da bu belirtilmiş ve “kullanılacak fonlar, faiziyle birlikte geri ödenecektir” denmiş. İlk günden IMF bunları kullanmayabilir, ancak bu imkanın IMF emrine verilmiş olması asıl önemli nokta.
Küresel krizin; IMF’yi bile bizden 5 milyar dolar kaynak isteyecek noktaya getirmiş olması, diğer yandan bir zamanlar IMF’den
gelecek paralara ihtiyaç duyan bir ülkeyken, şimdi IMF’e fon sağlayan ülke olmak çok radikal değişimler.
Umarım IMF emrine verilen 430 milyar dolar; hiç sanmıyorum ama; derde deva olur. Aksi takdirde IMF’in de iyiden iyiye kurda kuşa borcu artacak....
Mevcut duvarlar kriz salgını ile mücadelede yetersiz
Meksika’da devam eden G20 zirvesinde yapılan açıklamada “Bu yeni katkılar, 2010’da kararlaştırılan oy ağırlıklarının ve kota paylarının kapsamlı bir biçimde artırılmasını da içeren reformların kararlaştırılan zamanlama içerisinde uygulanacağı düşüncesiyle sağlanacak” ifadelerine yer verildi.
Ülkeler, katkılarının ancak mevcut kaynakların “büyük oranda elden çıkarılmasının” ardından kullanılabileceğini de ekledi.
Bir süredir, Yunanistan gibi Euro Bölgesi’nde yaşanan ulusal borç krizinden etkilenen ülkelere borç vermesi konusunda IMF’ye çağrılar yapılıyor.
Borç krizi bölgenin kötüleşmeye ve İspanya ve İtalya gibi daha büyük ekonomilerine yayılmaya devam ettiği takdirde, fonun yeniden devreye girmesi gerekeceğine dair endişeler mevcut. Böyle bir ihtimale hazırlanmak ve ihtiyaç duyulduğunda yardım edebilmek amacıyla, IMF rezervlerini artırmanın yollarını arıyordu.
Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, “Mevcut güvenlik duvarının salgınla baş etmek için yeterli olmayacağından endişeliyiz” dedi. Gelişmekte olan ekonomilerde bocalayan küresel iyileşmenin ve yavaşlayan büyümenin işleri daha da karmaşık hale getirdiğini söyleyen Hindistan Başbakanı, “Küresel ekonomik durum ciddi anlamda endişe verici” diye konuştu.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.