Malatya’nın içmesuyu kaynağının bulunduğu Gündüzbey Pınarbaşı Kaptaj bölgesine yakın Çelikhan ilçesi Çampınar Köyü Subatan ve Kijik Tepe mevkiinde kurulan taş ocağının ‘ÇED gerekli değildir’ raporu, ÇED Yönetmeliği’ne aykırı olduğu gerekçesiyle Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi'nce iptal edildi.
Gündüzbey Pınarbaşı mevkiinde bulunan ve koruma alanı kapsamındaki Kaptajın bulunduğu havzaya yakın bir noktada, Adıyaman sınırları içindeki bir mevkiye özel bir şirket tarafından kurulan taş ocağı için, kuruluş aşamasında, Malatya İl Özel İdaresi’nin de ‘uygun(!)’ görüşüyle ÇED raporuna gerek duyulmadan Adıyaman İl Özel İdaresi tarafından maden ocağı izni verilmişti.
Malatya Büyükşehir Belediyesi, büyükşehir statüsü öncesi Malatya İl Özel İdaresi’nin, tam anlamıyla ‘gaflet’ olarak nitelendirilebilecek tutumuyla, Malatya’nın içme suyu kaynağına büyük tehdit yaratan taş ocağının faaliyete geçmesine zemin hazırlayan ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptali istemiyle, Adıyaman’ın yargı çevresi bakımından bağlı bulunduğu Şanlurfa 1. İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
‘Hukuka uygunluk bulunmamaktadır’
Adıyaman Valiliği aleyhine açılan dava bir süre önce dosya üzerinden görüldü.
Görülen dava sonucunda, Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi, Adıyaman il sınırları içinde olmasına karşın, Malatya’nın içmesuyu kaynağını ciddi anlamda tehdit eden taş ocağının faaliyete başlaması için ‘ÇED gerekli değildir’ kararında ‘hukuka uygunluk bulunmadığı’ gerekçesiyle, sözkonusu kararın iptaline karar verdi.
‘ÇED Yönetmeliği’ne aykırı
Çevre Kanunu’nun 10 maddesinde, ‘Gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler’in Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlamakla yükümlü olduklarına vurgu yapılan İdare Mahkemesi kararında, ÇED’e tabi projelerin bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlendiği hatırlatıldı.
Çevre Kanunu’nun dikkati çektiği ÇED Yönetmeliğinin 17.07.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiğinin belirtildiği kararda, faaliyet alanı 25 hektarı geçen madencilik işletmelerinin ÇED Yönetmeliği’ne tabi olduğunun altı çizildi.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen işletme ruhsatında, sözkonusu işletmenin faaliyet göstereceği alanın 99.52 hektar olduğuna dikkat çekilerek, bu büyüklükteki bir alan için ‘ÇED gerekli değildir’ kararının ilgili yasaya ve yönetmeliğe aykırı olduğu kaydedildi.
“ÇED sürecine tabi olduğu halde, ‘ÇED gerekli değildir’ kararında hukuka uygunluk yoktur”
Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi, kararın sonuç bölümünde, ÇED Yönetmeliği’nde 25 hektar ile sınırlandırılan ÇED’e tabi olmama durumunun, adı geçen işletmenin, 99.52 hektarlık faaliyet alanı için geçerli olmasının düşünülemeyeceği vurgulanarak şöyle denildi: “Bu durumda ruhsat alanı 99.52 hektar olan ve yönetmelikte belirtilen 25 hektarlık sınırdan daha büyük bir alanı kapsadığı anlaşılan faaliyet konusunun ÇED sürecine tabi olduğu halde ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilemeyeceği anlaşıldığından, davalı idarece ‘380 bin ton / yıl kapasiteli kalker ocağı ve kırma eleme tesisi’ hakkında alınan ‘ÇED gerekli değildir’ kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır”.
İdare Mahkemesi kararında, Danıştay 14. Dairesi’nin de benzer davalarda bu yönde olduğu hatırlatıldıktan sonra, ‘temyiz yolu açık olmak üzere’ dava konusu işlemin, iptaline karar verildiğini belirtildi.
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
(Fotoğrafın üst tarafındaki işaretlenmiş bölüm Malatya İçmesuyu Kaynağı, alt kısmındaki işaretlenmiş bölüm ise taş ocağı)