Can Dündar'a Çağlayan Adliyesi'nde 40 yaşında Murat Şahin adlı bir kişi tarafından silahlı saldırıda bulunuldu. Saldırgan polis tarafından yakalandı. Dündar saldırıdan yara almadan kurtuldu. Saldırganın 2 el ateş ettiği, Yağız Şenkal adlı basın mensubunun hafif yaralandığı bildirildi. Saldırıyı yara almadan atlatan Dündar, “Kimdir, nedir bilmiyorum ama kimlerin hedef gösterdiğini iyi biliyoruz” dedi.
MİT TIR'ları davası için İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde bulunan Can Dündar’a silahla ateş açıldı. Can, saldırıdan yara almadan kurtulurken seken kurşunlardan biri NTV Muhabirinin bacağına isabet etti, saldırgan ise gözaltına alındı.
Alınan bilgiye göre, yargılandığı Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan Can Dündar mahkemenin karar için ara verdiği sırada açıklama yapmak için adliyenin dışarısına çıktı. Bariyerlerin arkasında adliye meydanında bekleyen basın mensuplarının yanına açıklama için giden Dündar'a 17.30 sıralarında silahlı saldırı girişiminde bulunuldu. 40 yaşındaki siyah takım elbise bulanan saldırgan, “Vatan hainisin, seni yaşatmayacağız” diyerek Dündar'ın ayağına doğru iki el ateş etti. Kurşunlara Dündar'a isabet etmedi. Yerden seken kurşun NTV muhabiri Yağız Şenkal'ın bacağına isabet ederek yaralanmasına neden oldu.
Bu sırada Can Dündar'ın yanında bulunan eşi Dilek Dündar ve CHP Milletvekili Muharrem Erkek saldırganın arkasından tutarak etkisiz hale getirdiler. Bir süre sonra olay yerine gelen polis saldırganın silahı yere atmasını söyleyerek yere yatırdı.
Gözaltına alınan saldırgan Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Çağlayan Polis Merkezi'ne götürüldü. Zanlı daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Zanlının 'tehdit, yaralama ve hakaretten' emniyette kaydının bulunduğu öğrenildi. Can Dündar olayın ardından adliyenin içerisine girerken olayda hafif yaralanan NTV muhabiri hastaneye kaldırıldı.
“SALDIRI DOĞRUDAN BANA YÖNELİKTİ”
Olayın ardından açıklama yapan Can Dündar, "Saldırı doğrudan bana yönelikti. Saldırganın kim olduğunu bilmiyorum ama kimler tarafından yaptırıldığını biliyorum. Saldırganla yüz yüze geldim. Hedef bendim” dedi.
DÜNDAR VE GÜL'E MAHKUMİYET..
Bu arada Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül, MİT TIR’larına ait görüntülerin yayınlanması ilişkin yargılandığı davada "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan mahkum edildi. Bu suçtan Dündar’ı 5 yıl 10 ay hapse çarptıran mahkeme Gül’e ise 5 yıl hapis cezası verdi.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün hakkında siyasal ve askeri casusluk suçundan açılan dava 4’üncü oturumda karara bağlandı. Sabah saatlerine başlayan duruşmada ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkeme yaklaşık 3 saatlik aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme, aranın ardından salona gelen Dündar’a ara sırasında adliye önünde yapılan saldırıdan dolayı geçmiş olsun dileklerini iletti. Kararın açıklanmasından önce Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, Dündar’a “Bu alçakça saldırıyı kınıyoruz. Heyet olarak hayretle karşıladık. Şiddetle ve lanetle kınıyoruz” dedi. Duruşma savcısı Evliya Çalışkan da Dündar’a geçmiş olsun dileklerini iletti.
Mahkeme, kapalı oturumda görülen davada kararını açıklayacağı sırada yasa gereği bu kararını kaldırdı. Mahkemenin kapalılık kararının kaldırmasıyla izleyiciler ve basın mensupları salona alındı. İzleyicilerin ve basın mensuplarının salona alınmasının ardından mahkeme kararını açıkladı.
ÖRGÜT YÖNÜNDEN DAVA DOSYASI AYRILDI
FETÖ/PDY örgütünün varlığı yönünde henüz bir yargı hükmü olmadığını belirten mahkeme, varlığı yönünde henüz kesin bir yargı hükmü olamayan örgüte yardım şeklinde yüklenen suçtan da herhangi bir hüküm kurulamayacağını belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım" suçundan açılan davanın ayrılmasına karar verdi.
“HÜKÜMETİ DEVİRMEYE TEŞEBBÜSTEN” BERAAT
Mahkeme, "hükümeti devirmeye teşebbüs" suçundan ise Dündar ve Gül hakkında beraat kararı verdi. Mahkeme beraat gerekçesi olarak ise Dündar ve Gül'ün suçun yasal unsuru olan cebir ve şiddet kullanmadıklarının açık olduğunu belirtti.
Mahkeme, Dündar ve Gül'ün TIR'ları durduran ve yargılanan sanıklarla irtibat ve ilişkilerinin de olmadığına da vurgu yaparak, "Sanıkların eylemlerinin kanundaki yasal suç tarifine uymadığı vicdani sonuç ve kanısına varılmıştır" dedi.
“DEVLETİN GİZLİ KALMASI GEREKEN BİLGİLERİ TEMİN VE AÇIKLAMAKTAN CEZA”
Mahkeme Dündar ve Gül hakkındaki "casusluk" suçlamasıyla ilgili ise, "Sanıkların başka bir devletle veya terör örgütü ile anlaşma olgusunun dosya kapsamı itibari ile hukuka uygun şekilde elde edilmiş delillerle ispat edilemediği" ifadelerini kullandı. Mahkeme, casusluk iddiasının, "devletin gizli kalması gereken bilgileri temin ve açıklamak" suçu kapsamında değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
CAN DÜNDAR’A 5 YIL 10 AY ERDEM GÜL’E 5 YIL HAPİS
Mahkeme bu nedenle Dündar'a, "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olması ve haberin manşetten girmesi nedeniyle üst sınırdan ceza vererek, 7 yıl hapis cezasına çarptırdı. Dündar'ın sabıkasız oluşunu dikkate alan mahkeme bu cezayı 5 yıl 10 aya indirdi.
Mahkeme aynı suçtan Erdem Gül'e ise, 6 yıl hapis cezası verdi. Gül'ün cezasında da indirime giden mahkeme bu cezayı da 5 yıla indirdi. Mahkeme, adli kontrol hükümleri kapsamında haklarında yurt dışına çıkış yasağı bulunan Gül ve Dündar hakkındaki bu yasağın kaldırılmasına karar verdi.
MİT’İN AVUKATINA 3 BİN 600 TL VEKALET ÜCRETİ
Mahkeme, sanıkların eşit miktarda bölüşmek üzere davanın müştekisi konumunda bulunan MİT’in avukatına 3 bin 600 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verdi.
Mahkeme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, davaya katıldığı "hükümeti devirmeye teşebbüs" suçundan sanıklara beraat kararı verdiği için, Erdoğan'ın avukatına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına hükmetti.
DÜNDAR VE GÜL'DEN AÇIKLAMA..
Siyasal ve askeri casusluk amacıyla görüntüleri temin etmek ve yayınlamak suçlamasıyla 5 yıl 10 hapis cezasına çarptırılan Can Dündar ile aynı davadan 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Erdem Gül Çağlayan Adliyesi çıkışında basın açıklaması yaptı. Adliye çıkışında açıklama yapan Can Dündar, “Arkadaşlar kararı öğrendik az önce. Aslında şöyle söyleyeyim bir saat içinde iki suikast yaşadık. Biri silahlıydı diğeri yasaldı. İlk suikast sizlerin gözleri önünde oldu. İlk suikastın ayrıntısına girmeyeceğim ama ikinci suikast kapalı oturumda gerçekleşti. Habercilik suçundan bir haber yayınlamak sucundan ben 5 yıl 10 ay Erdem Gül 5 yıl ceza aldı. Bu ceza sadece bizi sindirmeye yönelik. Sadece bizi susturmaya sindirmeye gazetemizi yazamaz hale getirmeye yönelikti. Aynı zamanda Türkiye basınını yazmaktan konuşmaktan korkar hale getirmek için yapılmış bir suikasttır. Bu hukuki bir suikasttır ve baştan beri yaptığımız gazeteciliği savunduk. Anayasa Mahkemesi bizi teşkil etti. İfade özgürlüğü kapsamında bir haberciliktir dedi. Mahkeme Anayasama Mahkemesi’nin kararını elinin tersiyle yiterek bunun bir suç olduğunu söyledi. Biz baştan beri asıl eylemin suç olduğunu bunu ifade etmenin suç olmayacağını ve karşımızda cumhurbaşkanı bu davanın savcısı gibi davrandı. Bizi tehdit etti, hedef gösterdi ve sonunda bu tehditlerden vazife çıkaran bir şahıs silahla ateş etmesine yol açtı. Dilerim bu bir ders olur. Bir daha bir gazeteciyi hedef gösterirken iki kere düşünür. Bugün çok iyi biliyoruz ki haftalardır, aylardır aldığımız tehditlerin bugün bize sıkılan kurşunların nedeni bizzat bu devletin en üst kademesi tarafından hedef gösterilmemizdir. Hepimiz çok cesur olmak zorundayız. Bu kararlara rağmen gerçeği halkan esirgememe adına kendi mesleğimizi düşünce hürriyetini basın özgürlüğünü savunmak adına her zamankinden çok daha cesur ve kararlı olmalıyız” dedi.
Can Dündar ayrıca eşine kendisine yapılan saldırıda cesurca davrandığı için teşekkür etti.
Mahkeme tarafından 5 yıl hapis cezasına çarptırılan Erdem Gül, verilen kararı tanımadığını belirterek, “Bizim bugün ceza aldığımız haberler Türkiye böyle olmasın diye yazılan haberler. Biz o haberleri yaptığımız tarihlerde çocuklar ölmesin, Ankara’da, Gar’da, Suruç’ta, İstanbul’da katliamlar olmasın diye bu haberi yaptık. Biz gazeteciyiz ve bu verilen ceza gazeteciye verilmiştir. Sadece haber yaptık. Bu cezayı veriyorlarsa bizde bu cezayı tanımıyoruz” açıklamasında bulundu.
İstanbul- iha, cumhuriyet.com.tr