Kamuoyunda kömür, beyaz eşya, mobilya, gıda maddesi yardımları ile gündeme gelen sosyal yardımlarla ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Bu bilgiler bizzat Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün yaptığı çok ciddi bir araştırmanın sonucu. Peki kimler yardım alıyor. Yardım alanlar memnun mu? Bu yardımları dağıtan personelin, Yardım alanlarla ilgili düşünceleri neler? Hurriyet.com.tr Ankara muhabiri Aysel Alp, 306 sayfalık o araştırmaya ulaştı. Sonuçlar çarpıcı. Belki de tek bir örnek araştırmanın önemini vurgulamaya yeter: Yardım alan vatandaş dua ediyor, yardım biraz gecikince aynı vatandaş Allah belanızı versin diye beddua ediyor
Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü'nün 2 yıl ve üzeri süredir yardım alan 2032 kişi ile 30 ilde yapmış olduğu 306 sayfadan oluşan araştırma, sosyal yardımlarla ilgili çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Türkiye yıllardır onları tartışıyor. Kimileri nohut mercimeğe oyunu satmakla suçluyor. Kimileri ise tembellikle ve çalışmamakla TÜİKin son verilerine göre sayıları 14 milyon 680 bini bulan yoksulların, bir bölümü yardımlarla hayatını sürdürmeye çalışıyor. Yardım alırken dua, yardımları kesildiğinde beddua ediyorlar.
İyi ama kim bu insanlar, neden yoksullar, nasıl evlerde yaşıyorlar, ne zamana kadar yardım almayı düşünüyorlar, yoksulluklarından kimi sorumlu tutuyorlar, kaç çocukları var, aldıkları yardım oy tercihlerini nasıl etkiliyor, yoksulluk en şiddetli hangi bölgede yaşanıyor, hangi bölge yardımlardan daha memnun görünüyor...
İşte tüm bu soruların yanıtları ilk kez bilimsel bir araştırmanın konusu oluyor. Hem de bu araştırmayı bizzat Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü yaptırıyor. Prof. Ali Dönmezin başkanlığındaki projenin araştırma bölümü Optimar Danışmanlıka yaptırılıyor.
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile belediyelerin yaptığı gıda, kömür, eğitim gibi yardımlar kime gidiyor,yeterli oluyor mu, memnunlar mı gibi onlarca soruya yanıt arayan araştırma Türkiyede yoksulların fotoğrafını ilk kez bu kadar net olarak ortaya koyuyor. Araştırma ile sadece durum tespiti yapılmıyor, çözüm önerileri de sunuluyor
Hürriyet.com.tr olarak öncelikle araştırmanın çarpıcı sonuçlarını sizler için özetlerken; biraz daha detaylı görmek isteyenler içinse 4 gün sürecek bir yazı dizisine dönüştürdük.
KİMLER YARDIM ALIYOR?
- Yardım alanların yüzde 27.4ü 36-45 yaş aralığında bulunuyor.
- Yüzde 63ünü kadınlar, yüzde 37sini erkekler oluşturuyor.
- Yardım alan kadınların yaş ortalaması 48; erkeklerin 49.
- Yardım alanların yüzde 43.5i okur yazar değil. Yüzde 42si ise ilkokul mezunu. Ortaokul ve üzeri öğrenim görenlerin oranı ise sadece yüzde 5.6.
- Yardım alanların yüzde 61.3ü evli. Eşi ölmüş veya dulların oranı ise yüzde 28.
- Yardım alan ailede birey sayısı ortalama 4 kişi.
- Yardım alan aileler içinde en büyük bölümü yüzde 21 ile 2 çocuklular oluşturuyor. Üç çocuklu yüzde 16; 5 çocuklu yüzde 14; 4 çocuklu yüzde 12; 6 çocuklu yüzde 10; 7 çocuklu yüzde 6.
- Yüzde 35i müstakil evlerde; yüzde 20si gecekonduda, yüzde 23ü apartman dairesinde; yüzde 1.6sı kapıcı dairelerinde oturuyor.
- Yüzde 41i kendi evinde; yüzde 37si kirada; yüzde 21i de yakınlarının evinde oturuyor.
- Yardım alanların yüzde 69u 75 metrekarenin altında evde yaşıyor.
- Yüzde 92si odun kömürle; yüzde 2si tezekle; yüzde 3ü doğalgazla ısınıyor.
MESLEKLERİ VE UMUTLARI YOK
- İş bulmak için göç ettiler ama iş aramıyorlar. Çünkü meslekleri yok, umutları yok ve hastalar .
- Aylık 300 liranın altında gelirle yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Geçinebilmek için 790 liranın kendilerine yeteceğini söylüyorlar.
- Sayıları 14 milyonu aşan bu insanlar yoksulluklarının sorumlusu olarak hükümeti görüyorlar.
YARDIMLAR OYU GARANTİLEMİYOR
- Yüzde 80i yardım aldıkları için kendilerini belli bir partiye veya adaya oy vermek zorunda hissetmiyor. Ancak yüzde 20si böyle bir zorunluluk duyuyor. Bu zorunluluğu en fazla Doğu Anadolu, en az Güneydoğu Anadolu hissediyor.
- Halk arasında fakirin ekmeği umut denilse de araştırma, yoksulların umutsuzluğunu ortaya koyuyor. Ailenizin ekonomik durumu ne zaman düzelir, sorusuna yüzde 43ü umudum yok yanıtını veriyor. İşte bu nedenle ölene kadar yardıma muhtaç olacaklarını düşünüyorlar.
- Yüzde 69u yani yardım alan üç kişiden ikisi, yardımsız hiç yaşayamayacağını söylüyor. Yardımsız yaşayabileceğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 0.5te kalıyor.
- Yardımlardan en memnun bölge Güneydoğu olurken, en az memnun olan ise Doğu Anadolu Bölgesi
CEP TELEFONU VAZGEÇİLMEZ
- Yardım alanların yüzde 82sinin evinde televizyon; yüzde 81inde buzdolabı bulunuyor. Yüzde 55inde çamaşır makinesi: yüzde 49unda cep telefonu ve yüzde 26sında sabit telefon; yüzde 12sinde uydu veya çanak anten; yüzde 2.5inde kablo TV; yüzde 1.8inde internet yer alıyor.
YOKSULLAR MESLEKSİZ
- Yardım alanların yüzde 90ının bir mesleği yok.
- Yüzde 87si herhangi bir işte çalışmıyor. Yüzde 11i gelir getiren bir işte çalışıyor.
- Gelir getiren bir işte çalışanlar, düşük gelir elde ettikler için yardımlara muhtaçlar. Bunların yüzde 26sı özel sektörde; yüzde 20si ise mevsimlik işlerde çalışıyor. Yüzde 20si ise kendi adına çalışıyor.
- Yardım alanların büyük bölümü, memleketlerine geri dönmek istemediklerini belirtiyor.
- Yardım alırken ne hissettikleri sorusuna, bir bölümü hiçbir şey hissetmediğini söylüyor. Büyük çoğunluğu ise eziklik ve utanç içinde olduğunu ifade ediyor.
- Doğuda devlet babadır, yardım vermeye mecburdur; anlayışı hakimken; Batıda iş versin, ekmek vermesin yanıtı dikkat çekiyor.
- Yardım alırken vatandaşın minnetkar olduğu, bazı yerlerde ise yardım dağıtan insanlardan korktukları gözleniyor.
Yardım miktarının azlığı, tek tip yardım yapılması, geç yapılması, eşit ve adil yapılmaması, özellikle para yardımının az olması, verilen kömürlerin kalitesiz olması en büyük şikayetleri oluşturuyor.
BEDDUA EDİYORLAR
- Yardım dağıtanlar vatandaşın yardımlar karşılığında devlete duacı olduğunu, bağlılıklarının ve güvenlerinin arttığını, önyargılarının kırıldığını anlatıyorlar.
- Ancak .. Bazılarının yardım aldıkları sürece görüşlerinin olumlu olduğunu ama bir kez yardım almadıklarında Allah belanızı versin diyerek beddualar savurduklarına dikkat çekiyorlar.
- Bir bölümünün yardımı aldığı anda mutlu olurken, kısa süre sonra unuttuğunu belirtiyor.
- Bir bölümünün ise verilen yardımı az bulup kızıp gittiğini anlatıyor.