Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından yapılan ve seçim nedeniyle bir süre ara verilen Halk Günleri yeniden başladı. Halk Günü'ne nöbetçi milletvekili olarak Mücahit Fındıklı katıldı.
"ÇEKEMEYENLER VAR"
Fındıklı, "Cumhuriyetimizi ileri demokrasi ile taçlandırmaya ve 26 maddelik anayasa değişikliğinden sonra halkamızın yüzde 50 ile teveccüh ettiği bir özgürlükçü, bir sivil anayasa yapma görevi verdiği bir dönemdeyiz. Türkiye'nin Batısı'na baktığımız zaman, Avrupa Birliği ülkelerine baktığımız zaman ciddi anlamda bir ekonomik bir buhran yaşanıyor. Bir çok ülke iflas etmiş, işsizlik artmış, kredi notları düşürülmüş durumda. Hepsi ekonomilerini düzeltemeye çalışıyor. Buradan baktığımız zaman büyük diye gördüğümüz ülkeler dizlerinin üzerinde sürünür durumda. Avrupa ve ABD krizle çalkalanırken, Türkiye üst üste yüzde 8 seviyelerde büyümeyi yakalayan bir ülke. Türkiye ekonomik refah adası. Türkiye, demokratikleşme konusunda yaptığı çalışmalarla yol alırken, bölgenin en önemli lider ülkesi konumuna gelirken, bunu çekemeyenlerin olması çok muhtemeldir. Bu çekemeyenler yurt içindede olur, yurt dışında da olur. dönem dönemi yurt içindeki ve yurt dışındakileri eylem ittifakı şeklinde Türkiye'nin bu büyümesini ve gelişmesini önünü kesmeye çalışırlar" dedi.
"TÜRKİYE'DE SİYASET DEĞİŞMİŞTİR"
Fındıklı, şöyle devam etti: "Gerek PKK ve gerekse Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden BDP, Allah aşkına soruyorum, tüm Türkiye kamuoyuna ve Kürt kardeşlerime de soruyorum; şimdiye kadar Doğu ve Güneydoğu'nun kalkınması ile ilgili, Doğu ve Güneydoğu'nun işsizliği ile ilgili, Doğu ve Güneydoğu'nun refahı ile ilgili bir tek cümle ve bir tek çözüm önerileri var mı? Sağlıkla ilgili bir tek çözüm önerileri veya bir tek dosyaları var mı? Peki hem bu bölgenin halkını temsil ettiğini iddia edeceksin, hem onların özgürlüğünü, hem onların barışını onların adına bu eylemlerini yaptığını söyleyeceksin, hem de o bölgeye AK Parti hükümetlerinin yaptığı 12 katrilyon liranın üzerindeki yatırımları engellemek için elinden gelen her şeyi yapacaksın. Fabrika kuran iş adamlarını makinelerini yakacaksın, yol açan iş adamanın mühendisini kaçıracaksın, öğretmenini dağa kaldıracaksın, okul yapan müteahhidin tepesine bineceksin ve ondan sonra diyeceksin, 'Ben hem barış istiyorum, hem de bu bölgenin kalkınmasını istiyorum.' Buradan bir kez daha tekrar ediyorum. Türkiye'de siyaset değişmiştir. Türkiye siyasi bir devrim yaşamıştır. Türkiye'de siyaset kendi üzerindeki vesayetlerin tamamını kırmış ve Türkiye'de siyaset iktidar olmuştur. Kürtler adına siyaset yaptığını iddia edenler, kendi üzerlerindeki vesayeti, kendi üzerindeki silahı red etmediği sürece siyasi şahsiyetleri oluşmayacaktır, siyasi kimlikleri oluşmayacaktır. Yine o bölgedeki bütün kardeşlerime sesleniyorum; cesaretle sizi rehin alan bu silahlara karşı, sizin gardiyanınız olmak üzere tepenizde bulunan bu silahlı örgüte karşı, tavrınızı gösterecek cesaret bulamadığınız sürece bu bela başımızdan eksik olmayacak. Ne yatırım, ne istihdam nede refah görme şansınız olacak. Onu için o bölgede ağlayan annelere şunu da tavsiye ederim, başlarındaki örtüyü götürüp Habur'a bırakmak, sınıra bırakmak çözüm değil, aynısını götürüp Bitlis'teki ailenin kapısına, BDP'nin kapısına, KCK'nın kapısına da bu dolağı bırakmak zorundalar. Bu cesareti göstermek zorundalar."
"MİLLETVEKİLİ İLE VATANDAŞLAR BULUŞUYOR"
İl Başkanı Bülent Tüfenkçi ise yaptığı konuşmada, "Yeni dönemde de Milletvekillerinin Malatyalıları buluşturmak adına Halk Günlerini yeniden düzenliyoruz. Milletvekillerimiz sorunlarını yerinde dinleyerek çözümde bulunacaklar. Bu hafta içerisinde canımızı acıtan terör olaylarını yaşadık. Gerçekten milletimizin her ferdini üzdüğü gibi bizleri de üzdü. İnşallah bu son olur. Milletimizin başı sağ olsun. Sivil irade ne zaman çözüm için ortaya çıktığında, ufukta çözüm göründüğünde terör yüzünü göstermektedir. İnşallah bizler bu sorun karşısında, terör karşısında geri adım atmayacağız. Anayasa değişikliği konusunda halkımızdan ciddi bir destek aldık. Anayasa değişikliği konusunda Meclis'te temsil edilen partilerin Anayasa Komisyonu'nda eşit şekilde temsil edilmesini sağladık. Böyle bir ortamda, sivil iradenin çalışması varken, ekonomi iyiye giderken, terörün durmaması, teröre destek verenlerin bir kez daha düşünmesini istiyorum" dedi.