..Malatya'ya dair araştırma yapan herkese yardımcı olan Celal Yalvaç..
Süleyman ÖZEROL Yazdı
sozmezirme@gmail.com
1988 yılında Malatya’da Gazi İlkokulu'nda Alt Özel Sınıf Öğretmeni iken tanıştığımız gazeteci Dinçer Ergenekonlu’ya ‘Yenilenen Köy Ballıkaya’ adı çalışmamın sözünü edince, ‘Getir, H. Nedim Şahhüseyinoğlu ağabeyimiz hele bir incelesin’ dedi. Hamle Gazetesi'nde H. Nedim Şahhüseyinoğlu ile görüştüğümde, çalışmamı Görüş Gazetesi'nden Celal Yalvaç’a incelemek üzere verdiğini söyledi. Birlikte o zaman Kazancı İşhanı'nda olan, Celal Yalvaç’ın bürosuna gittik. Orada, bugün birçoğu aramızda olmayan birçok kişi vardı. Tanıştık ve çalışmamı incelemekte olduğunu söyledi. Kendisi, araştırmacı- şair- yazar- gazeteci- tarihçi yönünün yanı sıra geçimini sağladığı iş olarak da fotoğraf makinesi- daktilo vb. onarımı ile uğraşıyordu.
Derken okullar tatile girdi ve Ağustos ortalarında Görüş’ün birinci sayfasında, ‘Yenilenen Köy Ballıkaya, Öğretmen Süleyman Özerol’un titizlikle hazırlanmış olduğu bir çevre incelemesi’, ‘Tez özelliği taşıyan bir inceleme’ gibi ön tanıtımlar başladı. Birkaç gün süren bu ön tanıtımların ardından 37 gün tam sütun olarak yayınlandı. 1989’da, ‘Yenilenen Köy Ballıkaya ve Ballıkaya’dan Derlemeler Üzerine’ başlığı altında 19 gün yayınlanan çalışmam ise, önceki çalışmayı tamamlar nitelikteydi. İkisini birleştirerek tek dosya haline getirdim. Bu çalışmamın hazırlanmasında emeği geçen babam Hasan Özerol, ABD Indiana Üniversitesinden Prof. Dr. İlhan Başgöz, yayınlanmasında katkı sunan H. Nedim Şahhüseyinoğlu ve Celal Yalvaç bana önderlik ettiler. [1]
Celal Yalvaç ile tanıştıktan sonra her hafta bir ya da birkaç gün okuldan çıktıktan sonra işyerine uğramaya başladım. Orada birçok kişi ile tanıştım. Belki bazılarının adlarını anımsayamayacağım ama fotoğraf makinesi onarımı ile birlikte Malatya’nın tarihsel, kültürel konuları ile ilgili çalışmaları gerçekleştiren Celal Yalvaç’ın yanı boş kalmazdı. Sanırım kazancının üçte birini çay, kahve parası olarak veriyordu.
Bu kişiler ile ilgili kısa bilgiler vermemin yararlı olacağını düşünüyorum.
Bir dönem Malatya Hapishanesi'nde yatmış olan Kemal Tahir'in Malatya'ya dair olayları konu eden "Karılar Koğuşu" ve "Namusçular" romanlarının kişilerinden Hekiminoğlu Muhammet Dayı hemen her gittiğimde orada olurdu. Tütününü sarar, eskilerden söz ederdi.
Çok yönlü sanatçı Hasan Basri Tuncel, o sıralar daha çok fotoğraf çekme işi ile ilgileniyordu. Bir süre sonra da kitaplarını yayınlamaya başladı.
Malatya’da kayısıyı altmışlı yıllarda gündeme oturtan Ziraat Yüksek Mühendisi Mustafa Geban, farklı düşünceleri ve görüşleri ile ayrı bir kişilikti.
Malatya’nın en üretken araştırmacısı merhum Ahmet Şentürk, bakarsınız elinde bir kâğıt ile gelmiş, Celal Yalvaç’tan fikir alıyor ve çay bile içmeden gidiyordu.
Osmanlıcayı çok iyi bilen, Niyazi Mısri ve Malatyalı ünlüleri konu edinen eğitimci merhum Hüseyin Çolak, emekli olduktan sonra sakal bırakmış ve alim görünümünde, ağırbaşlı bir kişiliğe sahip biriydi.
Hadi Çekirdek, yıllarca muhtarlar derneği başkanlığı yapmış, Malatya’da tüm cenazelere, etkinliklere katılmasıyla ünlü, çok duygusal ve ağırbaşlı bir kişiliğe sahipti. Celal Yalvaç’ın yerinde karşılaşmalarımızda, “Neydiysin, Yaşar neydiy? Gazete çoh eyi gediyi, gözel gonulara değiniysiğiz” derdi.
Fırat havzası ile ilgili derleme ve araştırma çalışmalarıyla ünlü Sabri Kelemeroğlu da başka gönüllü kültür adamı idi. Celal Yalvaç olmasa bile yanıma gelirdi ve sohbet ederdik dernekte ya da Turfanda İşhanı'ndaki bürosunda. O'nun aramızdan ayrılışı da yine Celal Yalvaç’ı ziyarete geldiği bir günde Turfanda İş Hanı'nda olmuştu.
Malatya’da Malatyalılar Derneği kurulmuştu ve derneğin kurucularından Raşit Kısacık ile Erdal Karabağ da Celal Yalvaç’a konuk olanlardandı.
ADD Malatya Şubesine uğrayan İnönü Üniversitesi öğretim üyelerinden birçoğu da zaman zaman Celal Yalvaç ile söyleşir, bilgi alışverişinde bulunurlardı. İkram Saraç, Mihriban Şengül, Mehmet Metiner aklıma gelenler…
Bir süre sonra Ankara’da yaşamaya başlayan ve 2 yıl önce kaybettiğimiz köy enstitülü, araştırmacı yazar Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu, Malatya’ya geldikçe mutlaka Celal Yalvaç’a uğrardı. Hakkında hazırladığım kitap ile ilgili olarak kendisi ile yaptığım söyleşide, merhum Şahhüseyinoğlu, “Yayınlanan 17 kitabınızın büyük bölümü halk kültürü alanındaki çalışmalarınızın ürünü. Bu alanda örnek verebileceğiniz biri var mı?” soruma şöyle yanıt vermişti:
"Araştırmacı denilince Malatyalı Celal Yalvaç’ı anımsarım…
Celal Yalvaç, Malatya’nın yetiştirdiği önemli kişilerden biridir. 1936 yılı doğumlu olup, ticaret lisesini bitirmiş, kol ve beyin gücünü birleştirerek üreten bir emekçidir. Ekonomik giderlerini karşılamak amacıyla daktilo ve fotoğraf makinesi onarımıyla uğraşırken; asıl çalışmasını Malatya’nın tarihsel, toplumsal, siyasal ve kültürel konularını araştırmaya yöneltmiştir. Malatya’nın tüm ilçelerini, yerleşim tarihi eski olan köyleri gezmiş; bu yerlerde bulunan cami, türbe, kale, mezar ve ziyaretleri inceleyerek sözlü ve yazılı bilgi ve belge toplamış, fotoğraflarını da çekerek zengin bir belgelik (arşiv) oluşturmuştur. Yine Malatya ve çevre iller ile ilçeleri ile ilgili yazılı kaynakları toplamış, her konuda yararlanılacak zengin bir kitaplık (kütüphane) da oluşturmuştur. Araştırmalarından bazılarını yerel gazetelerde ve dergilerde yayınlayarak okurlara sunmuştur.
Malatya’daki tarihsel konu ve yapılarla ilgili araştırma yapmaya başlayanların ilk başvuru kaynağıdır. Kitap yayınlamamış ama kendisine başvuran herkese yardımcı olmuş, gerektiğinde başka araştırmacılara ya da kişilere-kurumlara yönlendirmiştir. Diğer bir anlatımla, bir üniversite işlevini/görevini üstlenmiştir. Celal Yalvaç; güzel yüzlü ve “Gardaş- Begim, sen yabancı değilsin” söylemiyle başlattığı hoş sohbeti, herkese yardımcı olmaya çalışması özelliklerinin temelini ve özünü oluşturmaktadır.
Öğretmenliğim ve araştırma yaptığım dönemlerde başvurduğum kaynak kişi olmuştu. Bazıları, “Sen solcusun, Celal sağcı; nasıl anlaşıyorsunuz?” diyorlardı. Evet, görüşlerimiz söylendiği gibidir. Ama Celal sağcı-solcu değil; okuyan, araştıran, eser üreten, toplumun birlikteliğinden yana olanlara, ayrım yapmadan herkese yardımcı olmaktadır. Celal’i Celal yapan, onurlu kılan bu saygın özellikleridir. Celal’i seviyorum, sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum. [2]"
Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu, 25 nisan 2014 tarihinde aramızdan ayrıldı ve onun da yerine Malatya'ya her gelişimde Celal Yalvaç'a uğrar, hal hatır eder, saygılarımı sunar, fikir alışverişinde bulunurum. Zaman zaman da kendisi ile ilgili yaşamöyküsel derlemeler yaptım. Bu derlemeleri sürdürüyorum.
Herkese yardımcı olan Sayın Celal Yalvaç hakkında birkaç satır da olsa bir şeyler yazmanın zorunluluğunu duyarak başlangıç yaptım. Yakın zamanda onun ile ilgili başka yazılar da paylaşmayı istiyorum.
____
(*) Geçmişten günümüze Malatya Şairleri…
[1] Süleyman ÖZEROL: “Dirençli Eğitimci-Örgütçü ve Araştırmacı Hasan Nedim Şahhüseyinoğlu”, Ürün Yayınları, Ankara 2009, s. 5, (21 Şubat 2008)
[2] Süleyman ÖZEROL: A. g. y. s. 284