SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cezai Ehliyeti Yokmuş

0
Güncellendi - 2015-12-27 18:33:48
Cezai Ehliyeti Yokmuş
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da 1998 yılında kendisini şeyh olarak tanıtıp çok sayıda mürit topladıktan sonra genç kız ve çocuklara yönelik cinsel istismar ve tehdit suçlarından tutuklanarak yargılanan Ramazan D., yıllar sonra başka bir cinsel saldırı suçu nedeniyle tutuklu yargılandığı dava dosyasına cezai ehliyetinin bulunmadığı yönünde rapor geldi.

Çorum’da tanıştığı H.K. isimli kadını evlenme vaadiyle Malatya’ya davet ederek Bostanbaşı beldesindeki evinde "cinsel istismarda bulunduğu" ve "650 lirasını gasp ettiği" iddiasıyla Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan Ramazan D.hakkındaki davanın ikinci duruşması yapıldı.

Duruşmada mağdure H.K.’nin  olay sebebiyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunun belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 24 Mart 2014 tarihine randevu verildiği belirtildi.

Sanık Ramazan D.’nin gönderildiği Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 'nde cinsel amaçlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, basit yaralama, yağma ve cinsel saldırı suçlarından iddianamede belirtilen suçlar itibariyle suç tarihinde iddia edilen fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı ve bu yeteneğinde azalma olup olmadığı hususunda “sanığın cezai ehliyetinin bulunmadığı yönünde” rapor gönderildiği belirtildi.  

Sanık Ramazan D., “Ben öncesinde ruh ve sinir hastalığı tanısı ile herhangi bir hastanede tedavi görmedim. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum. Ben mağdureye karşı hiçbir yanlış yapmadım. Benim evimde pencere demiri dahi yoktur, mağdureyi zorla tutmam söz konusu olamaz” dedi.

Sanığın avukatı, “Ramazan D. 1998 yılından bu yana devam eden iktidarsızlık problemi sebebiyle atılı suçu işlemesi mümkün değildir. Mahkeme aksi kanaatte bile olsa müştekinin yaşı, eğitim düzeyi ve ilerleyen celselerde ayrıntılı olarak bildireceğimiz telefon kayıtları ve gönderilen resimler nazara alındığında söz konusu ilişki var kabul edilse bile zorla gerçekleştiğini kabul etmek mümkün değildir  ve hayatın olağan akışına aykırıdır. İlerleyen celselerde mağdure tarafından gönderilen resim ve mesajları mahkemeye ibraz edeceğiz. Bu mesajlarda mağdurenin sanıkla eşi gibi, sevgilisi gibi mesajlaştığı görülecektir. Ayrıca Elazığ'dan gelen rapor nedeniyle müvekkilin tahliyesini talep ediyoruz”dedi.

Mahkeme Heyeti, sanık Ramazan D.’nin Elazığ Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden gelen ve  cezai ehliyetinin bulunmadığına ilişkin rapor ve dosya kapsamı  nedeniyle  17.03.2013 tarihinde işlediği iddia edilen cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, basit yaralama, yağma ve cinsel saldırı suçları yönünden akli, ruhi ve bedeni gelişimleri göz önünde bulundurularak işlediği iddia edilen bu suçların anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığının veya bu fiiller ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığının tespiti için  İstanbul Adli Tıp Kurumu  Gözlem İhtisas Dairesi'nden 3 haftayı geçmeyecek şekilde gözlem altına alınmak suretiyle rapor tanzim edilmesi ne karar verdi.

Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk haline kara vererek, duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi. Mahkeme tutuklama kararına gerekçe olarak sanığın tutuklama yerine adli kontrol yükümlülüğü kurallarına riayet etmeyeceği yönünde kanaat oluşmasını gösterdi. 

ARŞİV FOTO: Ramazan D., 1998 yılındaki cinsel taciz olaylarıyla ilgili tutuklu yargılandığı sırada.. (Görüş Gazetesi Arşivi)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız