- AKP'nin grup toplantısına Malatya Büyükşehir Başkan Adayı Gürkan ile İl Başkanı Koca da milletvekilleriyle beraber katıldılar..
Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçtiğimiz hafta açıklanan 40 büyükşehir ve il belediye başkan adayından sonra 20 büyükşehir ve il belediye başkan adayını daha açıkladı. Bu arada, AKP'nin grup toplantısına, Malatya milletvekilleriyle birlikte Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan ile Malatya İl Başkanı İhsan Koca da katıldılar.
ERDOĞAN'IN KONUŞMASI..
Türkiye'nin, hem siyasette hem de bölgesinde ve dünyada önemli gelişmeler yaşadığı bir dönemden geçtiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Akdeniz'de, Ege ve Kıbrıs'taki haklarımız meselesi, eskiden beri Türkiye'nin üzerinde hassasiyetle durduğu konulardır. Son dönemde hidrokarbon arama faaliyetleri sebebiyle bu bölgedeki sorunlar çok daha büyük çıkar çatışmalarının konusu olmaya başlamıştır. Arkasına kimi Avrupalı devletleri alan Yunanistan'ın ve onunla birlikte hareket eden Güney Kıbrıs Rum Kesiminin pervasız davranışları en başta kendileri için bir tehdit ve tehlike kaynağı haline gelmiştir. Ülkemizi 12 mil meselesinde adeta Ege Denizi'ne ayak basamaz, Kıbrıs meselesinde de kendi haklarını savunamaz duruma getirme gayretleri, açık söylüyorum, beyhudedir. Uluslararası hukuktan ve teamüllerden kaynaklanan haklarımızı sonuna kadar kullanmakta, buna engel olmak isteyenlere de hadlerini bildirmekte kararlıyız."
"Mülteci akını karşısında tir tir titreyenler..."
Fırsatçılığın kötü, uluslararası ilişkilerde fırsatçılığın ise çok daha kötü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Akdeniz'de kimi ülkelerin kendi iç meseleleriyle uğraşmasını fırsat bilerek, hakları olmayan alanlarda ekonomik ve siyasi hakimiyet kurmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Mülteci akını karşısında adeta tir tir titreyenler, konu petrol, doğalgaz ve siyasi rant olduğunda, birden aslan kesiliyorlar. İnsanlığa karşı vazifelerini yerine getirmeyenlerin, ekonomik çıkar için tüm kuralları ve uygulamaları zorlamaları riyakarlıktır. Şu anda 4,5 milyon insanı ülkesinde barındıran bir Türkiye var, diğer tarafta botlarla Akdeniz'e açılanları, hatta botlarını şişlemek suretiyle, Akdeniz'in, Ege'nin sularını gömenler var. Bunların hangisi insandan, insan haklarından yana? Geçmişte bize de defalarca oynanmış bu oyunlara artık karnımız toktur. Türkiye olarak ne Doğu Akdeniz'de ne de diğer bölgelerde kendi tezlerimizden en küçük bir taviz vermeyecek, milletimizin ve dostlarımızın haklarını sonuna kadar savunacağız."
"Karadeniz'in barış denizi haline gelmesini istiyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'de ise bir başka gerilimin tırmandığını, Rusya ile Ukrayna arasında uzun zamandır yaşanan ancak bir süredir durgunlaşmış gibi görünen hadiselerin yeniden alevlenmiş olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hem Rusya hem de Ukrayna'yı yakın dostu olarak gören, her ikisiyle de kurduğu derin iş birliğini geleceğe taşıma gayretinde bir ülke olarak, Karadeniz'in bir an önce barış denizi haline gelmesini istiyoruz. Bunun için Rus ve Ukraynalı dostlarımıza sorunlarını diyalog yoluyla çözmeleri çağrımızı tekrarlıyoruz. Dünyanın siyasi, ekonomik ve askeri olarak ciddi tehditlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde, Rusya ve Ukrayna'yı karşı karşıya değil, yan yana görmekten memnuniyet duyarız. Tarihi itibarıyla yan yana olan bu ülkeler ve bu ülkelerin insanlarının, yeniden o tarihi geçmişlerine dönmelerinde büyük faydalar gördüğümüzü ifade etmek isterim."
"DEAŞ balonunu Fırat Kalkanı harekatı patlattı"
Erdoğan, Suriye meselesinin, Türkiye'nin güvenlik öncelikleri arasında yer almayı hala sürdürdüğünün altını çizerek, dünyanın son yıllardaki en ciddi insani krizine sahne olan Suriye'de yaşananlar karşısında belki de tek ilkeli duruşu sergileyen ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Suriye'den gelen milyonlarca mazluma kapılarını açıp yıllarca onları güven ve huzur içerisinde misafir eden Türkiye'nin, bunun yanında Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumaya ve siyasi birliğini sağlamaya yönelik her çabanın yanında yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"DEAŞ bahanesiyle herkes Suriye topraklarında çıkar ve rant peşinde koşarken, biz risk alarak sahaya girdik, bu terör örgütüne en ağır darbeyi vurduk. Açık konuşuyorum, bölgemizdeki DEAŞ balonunu, Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı patlatmıştır. Dünyayı korkutmak için sürekli şişirilen, büyütülen, dev aynasında gösterilen DEAŞ'ın, aslında nasıl bir proje olduğu Türkiye'nin sahaya girmesiyle görülmüştür. İslam'ın başında en büyük dertlerden biri olan bu örgütü, biz çökertmeye başladık. Ama DEAŞ'a karşı olduğunu söyleyenler, ne yazık ki en ufak bir mücadele dahi vermediler. Bugün hala Suriye'nin belirli yerlerinde DEAŞ'ın varlığını sürdürüyor gibi gözükmesinin sebebi, aynı oyunun yeniden sahneye konulmak istenmesidir. Buradan tüm dünyaya sesleniyor ve diyorum ki; Suriye'de DEAŞ yoktur. Sadece DEAŞ görüntüsü altında bu ülkeyi ve bölgeyi karıştırmak için yedekte bekletilen, eğitilen, donatılan, varlıklarını sürdürmelerine izin verilen bir takım küçük çeteler vardır. Bölgenin petrolünü işletmek için DEAŞ bahanesiyle işgallerini sürdüren diğer terör örgütleri ve onları destekleyen güçler, bulundukları yerlerden çıkarlarsa mesele kendiliğinden çözülecektir. Hiç olmadı, biz Türkiye olarak birkaç ay içinde bu örgütün kalıntılarını tamamen bitirmeyi taahhüt ediyoruz. Verelim el ele, nasıl olacakmış gösterelim."
"Sadece kendilerini kandırırlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka oyunun ülke sınırları boyunca oynandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye sınırlarında tek bir DEAŞ unsuru kalmadığı halde, onbinlerce kişiyi silahlandıranların, herhalde anlıyorsunuz, araç gereçle tahkim edenlerin derdinin terörle mücadele olmadığı açıktır. Çünkü bu kesimler bizzat teröristlerle yatıp teröristlerle kalkıyor, bizzat teröristlerle yiyip teröristlerle içiyor. PKK'nın Suriye kolunu oluşturan, bu terör örgütünün tek hedefi ülkemizdir. Böyle bir tehdide karşı daha fazla tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Kandil'deki terör elebaşılarının başına güya ödül koyanlar, onların emrindeki teröristlerle her gün iş tutuyorlar. Başlarına ödül koydukları teröristlerden emir alan grupların, ülkemize yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığını söyleyenler, sadece kendilerini kandırırlar."
Bugüne kadar verdikleri sözleri tutmayan, oyalama taktikleriyle Türkiye'yi idare edebileceklerini sananların, artık yolun sonuna geldiklerini görmeleri gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Bizim hedefimizde sadece ülkemize yönelik husumetleri gün gibi ortada olan teröristler vardır. Müttefik olduklarını, stratejik ortak olduklarını söyleyenler, ilişkilerimizi siyasi, ekonomik ve askeri olarak güçlendirerek geleceğe taşımak isteyenler için işte bu bir fırsattır. Ülkemizi hedef alan teröristlerin önünden çekildikleri takdirde Türkiye'nin yanında yer aldıklarını anlayacağız. Aksi takdirde kendi bekamız için ne yapmamız gerekirse onu yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"Aralık ayında çok olumlu gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz"
Ekonomide yaz aylarında maruz kalınan saldırıların olumsuz etkilerini yavaş yavaş sildiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Seçim ikliminin, bu olumlu gidişi gölgelemesine izin vermeyeceğiz. Bazı kesimlerin hala tereddütle yaklaştıklarını, yatırımları ve harcamaları konusunda 'bekle-gör' politikasına devam ettiklerini görüyoruz. Halbuki gün, bekleme değil, tam tersine fırsatları değerlendirme günüdür. Uluslararası yatırımcıların giderek artan ilgisi, ülkemizdeki çevrelere de örnek olmalıdır. Kaynakları atıl tutarak değil, yatırıma, üretime, ihracata, ticarete, istihdama yönelterek değerlendirmek hem en doğru hem de en hayırlı yöntemdir. Aralık ayında bu çerçevede çok olumlu gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, -güya en sıkıntılı günlerinde- dünyanın en büyüklerinden olan İstanbul Havalimanı'nın, yine kendi alanında çok değerli bir yatırım STAR Rafinerisinin, TANAP'ın açılışlarını yaparak, TürkAkım Projesini topraklarına çıkartarak, dünya gündeminde en üst sıralarda yer aldığına dikkati çekti.
İhracat ve turizmde yaşanan gelişmelere de dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'deki turist sayısının 40 milyona doğru gittiğini, bunun da rekor olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Bunca güzel gelişme ortada iken hala tereddütte kalmak bizim insanımıza yakışmıyor. Aralık ayı ile birlikte yeni bir yatırım ve istihdam seferberliği başlatarak 2019'a güçlü bir giriş yapacağız." ifadesini kullandı.
"CHP listeyi önüne alsın cinliğine göre aday belirlesin"
Türkiye'nin son 5 yılında yaşananların, her alanda köklü bir değişimin kaçınılmaz olduğunu gösterdiğini kaydeden Erdoğan, bunların başında da siyaset yapma tarzının geldiğini söyledi. Ana muhalefet partisi CHP'nin tek parti döneminden beri hizmetten, icraattan, yatırımdan, projeden uzak bir anlayışla Türkiye siyasetini adeta zehirlediğini dile getirdi. CHP'nin yönetimindeki belediyeleri ele alan Erdoğan, "Hemen hiçbirinde yönetim başarısı üzerine kurulu bir kadro seçimi göremezsiniz. Belli kesimlerin ideolojik fanatizmlerini istismar ederek kurdukları düzeni korumak, CHP yönetiminin başlıca gayesidir. İşte bu sebeple CHP uzun zamandır oyunu artırmak için değil, kayıtsız şartsız teslim aldığı kesimlerin gözlerini açmasını engellemek için siyaset yapmaktadır. Ankara'da Çankaya, İstanbul'da Kadıköy, Şişli, Beşiktaş gibi yerlerdeki seçim sonuçlarına bakın, hiçbirinin de ülke gerçekleri ile ilişkisinin olmadığını görürsünüz. Türkiye yansa da şaha kalksa da bunların umurunda değildir. Halbuki buralardaki seçmen profili aynı zamanda Türkiye pastasının kaymağını yiyen kesimlerden oluşuyor. Kılıçdaroğlu CHP'li başkanların yönettiği yerlerde hayat kalitesinin yüksekliğinden bahsediyor. Halbuki bu ilçelerde yaşayan sağduyulu vatandaşlarımız çok iyi bilir ki, CHP'nin başkanların yönettiği yerler bugünkü seviyesine belediyelerin değil büyükşehrin veya hükümetin yatırımları sayesinde gelmiştir. Bugün Kadıköy'den Pendik'e belediyenin raylı sistemi ile gitmiyorsunuz, büyükşehrin hazırladığı raylı sistemle gidiyorsunuz. Metrobüs dediğiniz zaman Kadıköy'e kadar büyük şehri hizmeti olan metrobüslerle geliyorsunuz. Ben İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman, benden önceki belediyenin aldığı meşhur ikaruslar vardı. Bunlar da afedersiniz temizlik diye bir şey yoktu, mazot kokusundan, pislikten geçilmezdi. İlk işimiz o ikarusları yurtdışına sağa sola hibe olarak gönderdik. İnsanıma bu yakışmazdı milletime bu yakışmazdı, süratle Mercedes marka otobüsleri İstanbul'umuza soktuk. Alt yapı diye bir şey yoktu. Susuzluk almış başını gidiyordu. İstanbul'umuzu kurtarırken burası Kadıköy CHP'li demedik, burası Beşiktaşlı CHP'li demedik, her yere aynı hizmeti götürdük. Aslında CHP'nin aday belirleme taktiği dahi belediyecilik konusunda ki zavallılığını göstermeye yeterlidir. Özellikle büyükşehirlerde CHP, AK Parti'nin adaylarını açıklamasını bekliyor. Ne için biliyor musunuz, ona göre aday açıklayacaklarmış. Çünkü mihenk taşı AK Parti de onun için. Bu şehri kim daha iyi yönetir diye bir düşünce kesinlikle yok. Bunun yerine AK Parti'nin ve diğer partilerin oylarını alabilecek aday bulma cinliğine yine kafa yoruyorlar. İşte biz bugün de birlikte 60 büyükşehir ve il belediye başkanımızı açıklamış oluyoruz" şeklinde konuştu.
CHP'ye seslenen Erdoğan, "CHP yönetimine bir ödev veriyorum. İyi takip etsinler, alsınlar bu 60 kişilik listeyi önlerine teker teker her birinin karşısına stratejilerine, taktiklerine, cinliklerine göre isimler koysunlar. Görelim bakalım 31 Mart gecesi milletimiz hizmete talip olanlara mı, yoksa cinlik yapanlara mı itibar edecek. CHP'ye gönül veren seçmen kardeşlerime de diyorum ki, gelin 31 Mart'ta bu köhne zihniyete artık bir dur deyin, tercihlerini buna göre yapın. İstanbul'da sizlere AK Parti belediyeciliğinin nasıl hizmetler verdiğini biliyorsunuz, bizim nasıl hizmetler verdiğimizi biliyorsunuz. Bütün bunlarla beraber ilçelerde nasıl başarı ve destan yazdıklarını biliyorsunuz" mesajını verdi.
20 aday daha açıklandı
Bu arada, Kayseri Valisi iken son kararname ile Mülkiye Başmüfettişliği görevine alınınca, emekliliğini isteyen ve 6 yıl vali olarak görev yaptığı Çanakkale'de AKP'den Belediye Başkan aday adayı olan Malatya eski Valisi Süleyman Kamçı aday gösterilmedi.
Erdoğan, 31 Mart 2019'da yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde partisinin 9 büyükşehir ve 11 il belediye başkan adayını daha açıklayarak, tanıttı.
Buna göre, yerel seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi'den aday gösterilen isimler ve iller şöyle:
1- Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Mehmet Zeybek
2- Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki
3- Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yücel Yılmaz
4- Bingöl Belediye Başkan Adayı Erdal Arıkan
5- Çanakkale Belediye Başkan Adayı Ayhan Gider
6- Çankırı Belediye Başkan Adayı Hüseyin Boz
7- Çorum Belediye Başkan Adayı Halil İbrahim Aşgın
8- Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı
9- Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Güler
10- İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci
11- Karaman Belediye Başkan Adayı Mahmut Sami Şahin
12- Konya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Uğur İbrahim Altay
13- Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Vejdi Kahraman
14- Muş Belediye Başkan Adayı Feyat Asya
15- Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Yüce
16- Sivas Belediye Başkan Adayı Hilmi Bilgin
17- Tokat Belediye Başkan Adayı Eyüp Eroğlu
18- Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Zorluoğlu
19- Uşak Belediye Başkan Adayı Mehmet Çakın
20- Yozgat Belediye Başkan Adayı Celal Köse
Ankara, AA-iha- malatyahaber.com