CIAe bağlı açık istihbaratın merkezi olan Open Source Center (OSC), Türkiyeyi sarsan Ergenekon soruşturmasıyla ilgili 22 sayfalık bir rapor hazırladı. 19 Mart tarihli raporda, Haziran 2007de Ümraniyede bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla başlayan Ergenekon süreci tüm ayrıntılarıyla anlatıldı. ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğünün talimatıyla 2005de CIA bünyesinde kurulan OSCnin raporları gizli kategorisinde sınıflandırılmasa da kamuoyunun kullanımına açılmıyor. OSCnin raporları sadece ilgili birimlere gönderilirken, resmi web sayfası sadece ABD hükümetinin ve kamu kurumlarının personeline açık.
Erdoğan-Baykal düellosu
Tüm Ergenekon sanıklarının detaylı dökümünün yapıldığı, Türkiyedeki bazı gazetelerde yayımlanan fotoğraflı Ergenekon örgüt şemasının da yer aldığı raporda, Türkiyedeki baş siyasi aktörlerin bu süreçte takındığı tutuma ilişkin değerlendirmeler yer alıyor. Kamuya açık bilgiler üzerinden hazırlanan rapordaki o bölüm şöyle: Ergenekon Türkiyedeki darbe planları ile ilgili en kapsamlı davaya dönüşürken siyasetçiler arasında, özellikle de Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Deniz Baykal arasında söz düellosuna neden oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafsız kaldı. Ergenekon soruşturmasına destek veren Erdoğan, Ak Partinin muhaliflerini susturmak için soruşturmayı kontrol ettiğine yönelik iddiaları reddetti. Soruşturmaya yönelik şüpheci ve eleştirel bir tavır takınan muhalefet lideri Baykal ise hükümeti korku cumhuriyeti yaratmakla suçladı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ TSKnın darbe planlarına dahil olduğunu reddetti ve iddiaları orduyu yıpratmaya yönelik bir kampanya olarak niteledi. Ancak Başbuğ mevcut kanıtlar ışığında soruşturma yürütmeye ant içti.
Henüz mahkûmiyet yok
Raporun girişinde, Ergenekonla ilgili şu değerlendirme yer alıyor: İddialara göre Ergenekon, İslamcı Ak Partiyi askeri bir darbeyle düşürmeyi planlayan bir yasadışı örgüt. Örgütün sözde derin devletle bağlantılı, hükümeti istikrarsızlaştırmak için suça karışan laik Türklerden oluşan geniş bir yer altı şebekesi olduğu iddia ediliyor. Şubatta tutuklanan üst düzey askeri yetkililer, 10 yıl öncesine kadar giden komplo nedeniyle tutuklamaların yapıldığı operasyonun son halkası oldu. Örgütle ilgili ilk bilgiler gazeteci Tuncay Güneyin 2001 tarihli belgelerinde ortaya çıktı ve 2007de eski deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnekin günlüklerinde darbe planları bulundu. Bugüne kadar 200 ileri gelen asker ve sivil ismin tutuklandığı kapsamlı bir soruşturma Haziran 2007de Ümraniyede bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla başladı. 2001de ele geçirilen belgelerde Ergenekon isimli bir örgütten söz edilse de medyanın Ergenekon ismini yaygın olarak kullanması Ümraniyede yapılan baskında örgüt belgelerinin ele geçirilmesinin ardından başladı. Soruşturma, (hepsi anti-militarist ve liberal eğilimli Taraf Gazetesi tarafından yayımlanan) başka darbe planlarını da açığa çıkardı. Ergenekon ile bağlantılı yaklaşık iki yüz sanığın yargılandığı iki mahkeme halen devam ediyor ancak bugüne kadar henüz kimse mahkûmiyet almadı.
1 numara belirlenemedi
Ergenekonun Örgüt Yapısı adlı bölüme göre 6 hücreli gizli birim ve lobi olarak tanımlanan sivil kanattan oluşan örgütün bir numarası henüz belirlenemedi. Bu bölümde yer verilen Todays Zaman Gazetesinin 22 Eylül 2008de yayımladığı resimli şemaya göre Fikret Emek hücrelerden bağımsız olarak doğrudan bir numaraya rapor veren Kumanda Merkezi lideri. Planlama biriminin sivil liderleri olarak Kemal Alemdaroğlu, İlhan Selçuk ve Doğu Perinçek sıralanıyor. Veli Küçük ve Muzaffer Tekin lobi ile diğer birimler arasındaki köprü personel.
PKKyı da kullanmışlar
Raporda, Ergenekona yönelik suçlamalar şöyle sıralanıyor: Terörist bir örgüt kurarak darbe planlamak, orduyu tepeden aşağıya dönüştürmeyi, sivil yönetimi yeniden yapılandırmayı, CHP ve MHPyi yeniden yapılandırmayı ve yasadışı dinleme planlamak, 1990larda Güneydoğuda yaşayanlara JİTEM aracılığıyla korku salmak, Ermeni gazeteci Hrant Dinkin öldürülmesi, eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin görev süresinin uzatılması ve Ak Parti milletvekillerinin partilerini bırakmasının sağlanmaya çalışılması, PKK dahil bazı terör örgütleri ile bağlantı kurarak Türkler ve Kürtler arasında etnik çatışma çıkartılmaya çalışılması, DHKP-C Hizbullah ve Hizb ut-Tahrir ile ilişki. Rapora göre PKK da örgütün hedefleri doğrultusunda kullanıldı. Bu noktada İlkadım kod adlı gizli tanığın, Levent Ersözün PKKnın liderlerinden Cemil Bayık ile iki kez görüştüğü ve mektuplaştığı iddiasına atıfta bulunuluyor.
Madımak Ergenekon işiymiş
Bağlantılı olaylar
- Danıştay saldırısı (Osman Yıldırımın Veli Küçük ve Muzaffer Tekini saldırının planlayıcısı olarak işaret ettiği ifadesine atıf var)
- Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması (Yine Osman Yıldırımın kendisine 300 el bombası verdiğini söylediği Küçük ve Tekinin planlayıcı olduğuna ilişkin ifadelerine yer verilmiş)
- Gazi Mahallesinde 1995de 17 kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışma
- Necip Hablemitoğlu suikasti
- Uğur Mumcu ve Özdemir Sabancı suikastleri
- Hrant Dink suikasti
- Malatyadaki Zirve Yayınevine saldırı
- Rahip Santoronun öldürülmesi
- 1993de Sivasta Madımak Otelinde Alevi şair, yazar ve aydınlara yapılan saldırı
Suikast ve eylem planları
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 2005, DTP milletvekilleri Ahmet Türk ve Sebahat Tuncel ile Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, Fener Rum Patriği Bartholomeus, Ermeni Patriği Mutafyan, Musevi işadamı İshak Alaton, gazeteci Fehmi Koru, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, NATO tesisleri.
Tarafın rolü
Raporda, soruşturma sürecinde ortaya çıkan ve Hepsi Taraf Gazetesinde yayınlandı diye vurgulanan darbe planları şöyle özetlendi:
1- Avukat Serdar Öztürkün ofisinde ele geçirilen ve 12 Haziran 2009da Taraf Gazetesi tarafından yayınlanan İrtica ile Mücadele Eylem Planı. Genelkurmay tarafından haziran ayı içinde yalanlanan plan, Albay Çiçekin ıslak imzalı orijinal kopyasının 30 Eylülde cumhuriyet başsavcılığına ulaşmasıyla birlikte tekrar gündeme geldi. Bu gelişmenin ardından Çiçek tutuklandı ve iki kez serbest bırakıldı. (Rapor 19 Martta hazırlandığı için daha sonraki gelişmeler yer almıyor.) Üçüncü Ordu Komutanı Saldıray Berk ve Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner iddia edilen planla bağlantının önde gelen isimleri olarak ortaya çıktı. 1 Martta Genelkurmay, ıslak imzalı belge ile ilgili olarak askeri savcılığın yeni bir soruşturma açtığını duyurdu.
2- Binbaşı Levent Bektaşın ofisinde ele geçirilen ve 19 Kasımda Taraf Gazetesi tarafından yayımlanan Kafes Operasyon Planı. Hava Yarbay Ercan Kireçtepe tarafından hazırlandığı iddia edilen plana göre Türkiyede yaşayan gayri-Müslimlere yönelik cinayetler yapılacak ve azınlık mahallelerinde bombalar patlatılarak Ak Parti üzerindeki iç ve dış baskının artması sağlanacaktı.
3- Taraf Gazetesinin 20 ve 22 Ocak tarihlerinde ana hatlarını yayınladığı 5000 sayfalık Balyoz Operasyon Planı. O zaman Birinci Ordu Komutanı olan Süha Tanyerinin bilgisayarında bulundu. Bu bölümün ardında Taraftaki bahsi geçen haberlere atıf var. Fatih ve Beyazıt camilerinin bombalanması ve Egede bir Türk F-16sının düşürülmesine ilişkin bölümler vurgulanmış, emekli generaller Çetin Doğan, İbrahim Fırtına ve Ergin Saygunun planın arkasındaki isimler olarak iddia edildiği hatırlatılmış.