Ciğerim Yanıyor Ciğerim...

 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında bir konuşma yaptı. Konuşmasında gündemdeki konulara değinen Başbakan Erdoğan, il başkanlarına dünya gündemini yakından takip etmenin önemini hatırlattıktan sonra dünyanın herhangi bir bölgesindeki sıkıntının Türkiye'nin de meselesi olduğunu söyledi.
 
Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletlerin eylemlerinde haksızlık olduğunu da belirterek Türkiye olarak bu haksızlıkları BM Genel Kurulu'nda gündeme getirdiklerini söyledi.
 
İl başkanlarına seslendiği konuşmasında dünyada hızlı bir değişim olduğunu ve bu değişimi yakalamanın önemli olduğunu söyleyen Başbakan,  Türkiye'nin dünyaya bigane kalma seçeneği yoktur dedi.
 
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;
 
GENİŞ PERSPEKTİF
"Ülkesinin itibarını düşürmek pahasına AK Parti'ye muhalefet etmenin adı asiyaset olamaz. Siyaset hiçbir zaman düz bir çizgide yürümez. Bazen sıkıntılı zamanlar da olur. Her meseleye uzun vadeli ve geniş perspektiften bakmak gerekir. Terör meselesinden İsraille ilişkilere kadar her gündem maddesinde buna dikkat ediyoruz.
 
Bu anlamda Suriye'de bizim meselemiz Somali'de bizim meselemiz. Norveç'teki terör saldırısını da Yunanistan'daki ekonomik krizi de düşünmek zorundayız.
 
İsteriz ki muhalefet partilerimizde bu süreçlere katkıda bulunsunlar. Bizim yaptıklarımızı yanlış buluyorlarsa çözümleriyle kendi projelerini ortaya koysunlar.
 
"ARAP SOKAĞI DÜNYA SİYASETİNİN DÖNDÜĞÜ YER"
Eğer siz kritik ülke meselelerinden bile siyasi rant peşinde koşarsanız ülkeye zarar verirsiniz hatta milletin gözünden düşersiniz.
 
Bize acımasız eleştiriler getiriyorlar. 'Arap sokağında Başbakan siyaset yapıyor' diyorlar. Açık söylüyorum, ben bu ülkenin Başbakanıysam dünyanın her sokağında ülkemin saygınlığını arttırmaya devam edeceğim. Muhalefetin küçümsediği arap sokağı dünya siyasetinin döndüğü yerdir.
 
BM'YE ELEŞTİRİLER
Bazı ülkelerin haksız hukuksuz ve insanlık dışı eylemlerine göz yumacaksınız diğer ülkere ise göz açtırmayacaksınız. Adil davranmadığınız zaman, insanlığın vicdanında adalet duygusu uyandırmadığınız zaman dünya meselelerini de çözemezsiniz. Bugün olanda budur. Bu gerçekleri geçen hafta katıldığım BM Genel Kurulunda söyledim. Bu özeleştirinin batı dünyasında yapılması gerek. İran'a nükleer enerji nedeniyle yaptırım uygulayacaksın ama İsrail hakkında sessiz kalacaksın. Bu mu adalet?
 
Bunları söylemek zorundayız çünkü Türkiye'de bu gerçeklerle karşılaşabilir. Bugün Türkiye bunları söyleyebiliyorsa, 9 yıl öncesinin Türkiye'si olmadığı için söylüyor.
 
"DÜNYA SİYASETİNİ TRİBÜNDEN İZLEMİYORUZ"
Türkiyenin bu kadar hızlı değişen dünyaya bigane kalma lüksü yok. Bugüne kadar iktidarlar tribünden maç izledi, biz öyle yapmıyoruz. Çalışma odasındaki buzlu camların ardından Gazze de gözükmez Cenevre de gözülkmez. AK Parti olarak bizler milletimize olan borcumuzu ödemenin gayreti içindeyiz.
 
"CİĞERİM YANIYOR CİĞERİM..."
Bu cinayet örgütünün kime ne zaman ve nasıl saldırdığını görmek gerekiyor. Bu cinayet örgütü kim adına taşeronluk yapıyor. Vatan topraklarındaki 74 milyona sesleniyorum; bunlar düğün evini cenaze evine çeviriyor. Futbol oynayan, evine ekmek götüren polisimi tarıyor. Siirt'te birlikte bir mutluluğu paylaşmaya giden kızlarımızı katlediyor. Bu neyin mücadelesi? Yüzlerce kurşunla hayatlarının baharındaki gençlerimizi öldüren bu örgüt neyin mücadelesini veriyor? Dört kıza sıkılan kurşun 200'e yakın. Şu hale bakın...
 
Ondan sonra bakıyorsunuz luabali bir şekilde özürler, yok bilmem ne oldular... Kime ne anlatıyorsunuz? Bunlar cinayet şebekesi olarak rant elde ediyor. Sadece bunlarda değil, uzantıları da elde ediyor. Sonra "Sayın Başbakan sert konuşuyorsunuz" diyorlar. Ciğerim yanıyor ciğerim....
 
"BUNLARA OY VERENLER TARİHE NASIL HESAP VERECEK"
Bu ifadeler bunların yaptıklarının yaptığını anlatmaya yeterli değil. Ankara'da evine helal lokma götürmek için ter döken ayakkabı boyacısını, genç insanları öldürdüler. Bu şebeke hangi insani değerler ifade edilecek? Bunlara gönül verenler, bunlara oy verenler tarihe nasıl hesap verecek?
 
Batman'da araç taranıyor ve baba yaralanıyor, hamile kadın Mizgin hanım şehit oluyor. 8 aylık yavrusu şehit oluyor, 4 yaşındaki kızı şehit oluyor. Bunun kültürel haklar mücadelesiyle ne ilgisi var?