Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Malatya Temsilciliği tarafından "Çocuk İstismarı ve İhmali" konulu seminer düzenlendi.
İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve KADEM Malatya Temsilcisi Prof. Dr. Birgül Cumurcu (alttaki ilk fotoğrafta), Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen seminerin açılışında yaptığı konuşmada, çocuk istismarı ve ihmalinin toplumsal açıdan son derece önemli olduğunu belirtti.
İhmal ve istismarın hem çocuk hem aile açısından derin izler bırakan bir olay olduğuna dikkat çeken Cumurcu, "Çevremizde, yakınımızda veya uzağımızda bir sürü çocuğun başına gelebilmekte. Biz KADEM olarak bu konuda farkındalığı artırmak ve çevremizi bilinçlendirmek adına bu semineri düzenlemiş bulunmaktayız." diye konuştu.
Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Malatya Şube Başkanı Yard. Doç. Dr. Bilge Zabcı da ( alttaki ikinci fotoğrafta) ihmalin "Yapılması gerekeni yapmama", istismarın ise "Yapılmaması gerekeni yapma" şeklinde nitelendirildiğini kaydetti.
İstismarın fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik olarak sıralanabileceğini aktaran Zabcı, "Dünyada her bir dakikada yaklaşık 500 çocuk tacize veya cinsel şiddete uğruyor. Her bir saat içerisinde 230 çocuk yaralanarak hastanelik oluyor. Her bir saatte ise savaşlar hariç yaklaşık 6 çocuk öldürülüyor." dedi.
İhmal ve istismarın çeşitleri bulunduğunu, fiziksel istismarın en sık rastlanan şeklinin dayak olduğunu anlatan Zabcı, dayağın bir disiplin yöntemi olarak kullanıldığına işaret etti.
Çocuk istismarı konusunda son yıllarda umut verici gelişmeler yaşandığını aktaran Zabcı, "Çocuk istismarına artan bir ilgi var. Her şeyden önce artık bunu konuşuyoruz. Yetkili mercilere şikayet etmekten çekinmiyoruz ve bunları paylaşmaktan, gereğini yapmaktan utanmıyoruz. En önemlisi bu." diye konuştu.
Zabcı, istismarın, çocuğun tüm yaşamını etkileyecek bir durum olduğuna dikkati çekerek, bunun izlenmesinin mutlaka uzman ekipler tarafından yapılması gerektiğini ancak bu şekilde yüz güldürcü sonuçların alınabileceğini ifade etti.
- "Cinsel istismarların yüzde 15'i bildiriliyor"
Çocuk istismarcılarının yüzde 75'inin bir dönem aynı duruma maruz kaldığına işaret eden Zabcı, istismarcı yaratmamak için mağdur oluşturmamak gerektiğini söyledi.
Cinsel istismarın dünyada hemen her yerde aynı oranda görüldüğünü aktaran Zabcı, şunları kaydetti:
"Vakaların sadece yüzde 15'i bildiriliyor maalesef. Cinsel istismara uğrayanların yüzde 71'i kız, yüzde 29'u erkek. Cinsel istismarın yaklaşık yüzde 20-25 oranı ensest vakalar dediğimiz aile içi istismar. İlk istismar için 8-12 yaş aralığında bir pik var. İstismarın başlangıç yaşı, risk 6-7 yaşları. 10 yaşlarında da pik düzeye ulaşıyor. Sık görülme genelde yaz tatillerinde, hafta sonları, akşam 8 ile gece 2 saatleri arasında. Cinsel istismarcıya baktığımız zaman kafamızda canlandırdığımız gibi sapık görünümlü, çirkin, dengesiz bir tip değil. Yanılgı burada başlıyor. Genellikle öz güveni düşük kişiler. Psikiyatrik yetersizlikleri olabiliyor ama çocukların güvenini kazanabilen, ağzı güzel laf yapabilen, düzgün giyinimli ve düzgün görünümlü kimseler. O yüzden de kolay kolay şüphelenmiyor."
Seminerde İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nusret Soylu klinik vakalar hakkında bilgiler verirken, avukat Fatih Kerimoğlu da çocuklara yönelik ihmal ve istismara ilişkin adli süreci anlattı.
AA