Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 11. Yargı Paketi'nde yer alan teklifle suçta çocukları araç olarak kullananların cezaların arttırılmasını hedeflediklerini belirtti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfındaki Yargı Teşkilatı Toplantısı'nda basın mensuplarıyla bir araya geldi, soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Adalet sistemiyle ilgili bir dezenformasyonun, adalete güvensizliğe neden olacağına işaret eden Tunç, "Zaten bu dezenformasyonu yapanların amacı da bu. Güvensizlik oluşsun ve bundan hükümet zarar görsün. Neticede millet zarar görür bundan. Dolayısıyla yargıya güven önemli." değerlendirmesinde bulundu.
"Ceren Özdemir'in katili açık cezaevine çıktı. Yakında topluma karışacak. Katiller aramızda dolaşıyor." şeklinde bir dezenformasyonun yayıldığını, konuyla ilgili kamuoyunda bilinen bir gazetecinin yayın yaptığını anımsatan Tunç, araştırmaları sonucu bunun doğru olmadığını tespit ettiklerini söyledi.
Katilin halen yüksek güvenlikli cezaevinde bulunduğu ve çıkmasının mümkün olmadığı bilgisini veren Tunç, "Ama ne oldu o yayın? Milyonlarca yayıldı. O yayının altına yorumlar yapıldı. 'İşte adalet! Türkiye'de hukuk yok' vesaire. Tabii, ne oluyor o zaman? Adalete güven zedeleniyor. Vatandaşlarımızın adalete güven duygusunun zedelenmemesi lazım." şeklinde konuştu.
Tunç, her meslekte olduğu gibi yargının mensupları içerisinde de yanlış yapanların olabileceğine işaret ederek, "Bunun sistem içerisindeki ayrışmasını gene yargı kendisi yapar. Gazetecilikte de öyle. Özellikle yargıyla ilgili, adaletle ilgili konularda yorum yaparken ya da bir sosyal medya paylaşımını gördüğümüzde hemen inanmamamız lazım. Doğruluğunu tespit etmek lazım. Özellikle yargıya güveni sarsmaya yönelik birtakım propagandalar da yapılıyor." görüşünü paylaştı.
"11. Yargı Paketi'nde bilişim suçlarıyla ilgili düzenlemelerimiz var"
Dijital ortamdaki suç yapılanmalarına ilişkin soruyu cevaplayan Tunç, İzmir'de 16 yaşında bir çocuğun 3 polisi şehit ettiğini, bilgisayar başında tanımadıkları kimselerden "resmen eğitim aldığını", bunun üzerine kendisini örgüt mensubu gibi gördüğünü belirtti.
Çocuğun eyleminden önce "Gideceğim, katliam yapacağım." paylaşımında bulunduğunu hatırlatan Tunç, "Burada hem bu tür suçlar hem uyuşturucu ticareti, sanal bahis, sanal kumar, yasa dışı bütün faaliyetler, yani artık bu teknoloji çağında dolandırıcılık, kripto para vesaire tüm bunlar internet ortamında yapılan eylemler. Şimdi bunlar gerçek hayatta yapılırsa zaten suç. Gerçek hayatta bunları kovalamak daha kolay ama dijital ortamda bunların izini sürmek kolay değil." diye konuştu.
Yaklaşık 2 hafta önce Vietnam'da Siber Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ni imzaladıklarını dile getiren Tunç, sanal ortamdaki suçların bütün ülkelerin problemi olduğunu, bunun ülke sınırını aşan suçlar olduğunu söyledi.
Söz konusu suçlarla ülkelerin tek başına mücadele etmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Tunç, sözleşmeyi ilk imzalayan ülkeler arasında Türkiye'nin yer aldığını bildirdi.
"11. Yargı Paketi'nde bilişim suçlarıyla ilgili düzenlemelerimiz var." ifadelerini kullanan Tunç, "Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) bilişim suçlarıyla ilgili yapılan düzenlemeler, daha detaylı yapacağımız düzenlemeler." dedi.
Bakan Tunç, sanal ortamda suç tespit edebilmek için siber polislerin sanal ortamda da devriye gezmesi gerektiğini belirterek, "Nasıl açık alanda güvenliğe önem veriyorsak siber alemde de güvenliğe önem vermemiz lazım." görüşünü paylaştı.
Çocukları suça sürükleyenlerin cezaları artacak
Adalet Bakanı Tunç, suç örgütlerine ilişkin düzenlemeler içeren TCK 220. maddede düzenlemelerin yer alacağını vurgulayarak, "Milletvekillerimiz şu anda bunu teklife daha dönüştürmediler. 11. Yargı Paketi'nde olacak. Çocukları suça sürükleyen, suçta çocukları araç olarak kullananlarla ilgili cezaların arttırılması söz konusu." dedi.
Konuya ilişkin yasa teklifinde örgüt kurmak, yönetmek ve örgüte üye olmak suçlarının hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının artırılmasının öngörüldüğünü aktaran Tunç, şu bilgileri verdi:
"Buna göre, örgüt kurma ve yönetme suçunun cezası 4 yıldan 8 yıla kadar hapisken 5 yıldan 10 yıla çıkartılacak. Örgüt üyeliği suçunun cezasının üst sınırı 4 yıl hapis iken 5 yıl hapis cezası olarak belirlenmektedir. Yine örgütün silahlı olması halinde cezada dörtte birinden yarısına kadar yapılan artırım, sadece yarısı oranında olacak şekilde düzenlenmektedir. Buna göre silahlı bir örgütü yöneten kişiye 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilirken teklife göre 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası verilebilecektir.
Diğer yandan, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılacağı kabul edilmektedir. Örneğin örgüt faaliyeti çerçevesinde çocuğa bir yeri silahla taratan, birini tehdit ettiren ya da yaralatan örgüt yöneticisine, yöneticilik suçundan dolayı verilecek, ceza yarısından bir katına artırılabilecektir. Buna göre 7 yıl 6 ay olacak alt sınırdaki hapis cezası 1/2 oranında artırılırsa 11 yıl 3 ay; 15 yıl olacak üst sınırdaki hapis cezası bir kat artırılırsa 30 yıl olabilecektir. Mevcutta çocuğu araç olarak kullanma diye bir suç yoktu."
Antalya, AA





