Türk Malı Haftası olarak da bilinen ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) belirlediği günlerden biri olan Yerli Malı Haftası her yıl ´yerli malı yurdun malı’ felsefesiyle gelecek nesillere aktarılıyor.
Yerli Malı Haftası’nın her yıl MEB bünyesinde düzenlenmesinin ‘yerli ürün kullanımı’ konusunda genç nesillerde farkındalık bilincini artırdığına işaret eden Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, “Bu tarz kutlamaların yaygınlaşması, yerli malı kullanımı konusundaki bilinci de artıyor. Zira Finike portakalı, Antep baklavası, Aydın inciri, Malatya kayısısı gibi daha birçok yöresel ürünümüzü bu günlerde hatırlıyoruz. Yerli ürün kullanımının toplum hafızasında kalıcı bir yer edinmesi için yöresel ürün ve coğrafi işaretli ürün kullanımı konusunu 365 güne yaymalıyız” dedi.
Türkiye’de coğrafi işaretler ile ilgili verilere yönelik değerlendirmelerde bulunan Akbulut, ”Verileri incelediğimiz zaman bu bilincin yıllara yansımasının da olumlu yönde olduğunu söylemek yanlış olmaz. Türk Patent ve Marka Kurumu istatistiklerine göre coğrafi işaret işlemleri devam eden toplam başvuru sayısının 447, toplam tescil sayısının ise 464 olduğunu görüyoruz. Özellikle coğrafi işaret ve yerli malı konusundaki bilincin artması, ürünlerimizin daha bilinir hale gelmesinde etkili oluyor” şeklinde konuştu.
“200 milyar dolarlık pazar payı var”
Dünyada coğrafi işaretli ürünler konusunda 200 milyar dolarlık bir pazar payı olduğuna dikkat çeken Akbulut, “Bu pastadan daha fazla pay almak istiyorsak ürünlerimizi yerlileştirme konusundaki farkındalıkları daha fazla artırmalıyız. Özellikle Yerli Malı Haftası gibi kutlamalar bu kapsamda büyük bir öneme sahip” değerlendirmesinde bulundu. Coğrafi işaretle ilgili konuların Milli Eğitim Bakanlığı müfredatında yer alacak olmasının yerlilik açısından önemli bir unsur olduğuna değinen Akbulut, “Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında gıda teknolojisi ile yiyecek-içecek hizmetleri alanında eğitim gören yaklaşık 65 bin öğrencinin müfredatında coğrafi işaretlerle ilgili konuların yer alacak olması, ülkemizin geleceği açısında büyük bir kazanım. Böylece yerli malı ve coğrafi işaretler konusundaki farkındalık düzeyi liselerden başlayarak toplum tabanına inebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Diğer taraftan son dönemde yerlileşme konusunda ciddi adımlar atıldığına değinen Akbulut, “Bu hamleler içerisinde en önemlisi ‘milli teknoloji’ alanındaki gelişmeler. Yerli imkânlarla geliştirilen yüksek teknolojili ürünlerin piyasada yer almasıyla dış ticaret alanındaki katma değerimizde artacaktır” şeklinde konuştu.
İstanbul, iha