SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Çözüm, Yaş Kayısıda..

Çözüm, Yaş Kayısıda..
A- A+ PAYLAŞ

Dr. Çiğdem ÇUHACI
cigdemyucelcuhaci@gmail.com

Geçtiğimiz günlerde 2024 yılı tahmini kuru kayısı rekoltesi açıklandı. Resmi açıklamaya göre Malatya ilinin kuru kayısı rekolte yaklaşık 107 bin ton olup bu rakama, Elbistan, Baskil ve Gürün ilçelerinin üretimi dahil edilmemiştir. 2024 Yılı kayısı üretim sezonu ülkemiz ve Malatya tarımına hayırlı olsun. Üretici, tüccar ve ihracatçı için bol ve bereketli bir yıl olması, ülkemize 2023’den daha fazla döviz kazandırması en büyük temennimizdir. 

Son altı yılda iklimsel anormallikler ve monilya hastalığının yol açtığı ürün kayıpları nedeniyle 70-80 bin ton bandında seyreden kuru kayısı üretiminde 2024 yılının diğer yıllara göre daha bereketli olacağı ortaya çıktı. Malatya ve çevresindeki kayısı ağaç sayısı dikkate alındığında herhangi bir anormalliğin yaşanmadığı yıllarda kuru kayısı üretim potansiyelimizin daha yüksek olacağı dikkate alınmalıdır.

Dünya kayısı üretimine incelediğimizde, son 20 yılda üretimin pek fazla değişmediğini görmekteyiz. Dünya yaş kayısı üretimi 3,5-4 milyon ton arasında gidip gelmektedir. Mesela FAO’nun 2022 yılı verilerine göre dünya yaş kayısı üretimi yaklaşık 3,9 milyon tondur. Türkiye 803 bin ton yaş kayısı üretimiyle lider konumda olup sırasıyla Özbekistan (451 bin ton), İran (306 bin ton), Cezayir (204 bin ton) ve İtalya (230 bin ton) ile ilk beş sırayı paylaşan ülkelerdir.

Türkiye hem kuru kayısı üretimi hem de kuru kayısı ihracatında lider ülke konumunda olmasına karşılık Türkiye'nin dünya kuru kayısı ihracatında 1994'de %84,9 olan payı 2019'da %62,9 ve 2022'de %53,6’ya gerilemiştir. Buna karşılık Türkiye’nin yaş kayısı ihracatı son yıllarda ciddi artış göstererek geçmişte %5-10 arasında değişen payı bugün %25-28’e yükselmiştir. Nitekim FAO’nun 2022 yılı rakamlarına göre Türkiye 97 bin ton yaş kayısı ihracatı ve %27,6’lık pay ile ilk defa birinci sıraya yerleşmiştir. Türkiye’nin hem yaş hem de kuru kayısı ihracatında lider olması ülkemiz meyveciliği ve kayısı sektörü için gurur duyulacak bir başarıdır. 

Türkiye, dünya kuru kayısı üretimi ve ihracatında uzun yıllardan beri sürdürdüğü liderliğine yaş kayısının da eklenmesi Malatya Kayısısı için bazı yeni fırsatları da beraberinde getirmiştir. Ülkemizde kuru kayısı rekoltesinin yüksek olduğu bazı yıllarda ürün fiyatında meydana gelen anormal düşüşler geçmişte defalarca yaşanmış, üretici birçok kez mağdur olmuştu. Buna karşılık Malatya ve çevresinde üretilen yaş kayısının %30’nun yurtiçi ve yurtdışına sofralık olarak satılması ilimizdeki kayısı sektörünün uzun süre rantabl bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için önemli fırsatlar sunacaktır. Kuru kayısı sektöründe yaşanan arz fazlalığı ve stokta ürün kalması sorununun sofralık kayısı ihracatının artırılmasıyla kuru kayısıda arz-talep dengesi daha sağlıklı kurulabilecektir. 

Kuru kayısı üretiminde son derece başarılı olan üreticilerimizin aynı başarıyı sofralık kayısıda yakalaması, dış pazarın talep ettiği kalitede yaş kayısıyı ihraç edebilmemiz için yapmamız gereken çok şey var. Mesela Malatya’daki kayısı bahçelerinde başta budama, meyve seyreltme ile meyve iriliğini artıracak ve meyve hasadını kolaylaştıracak uygulamalar ilk akla gelenlerdir. Yabancıların yaş meyve ve sebzede en hassas oldukları konunu pestisit kalıntısıdır. Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerinde çalışan uzmanların tavsiyeleri dikkate alınarak ruhsatlı ilaçların izin verilen dozda kullanılması hayati önem taşır. Ayrıca soğuk hava deposu ve paketleme tesis sayılarının artırılması ve gelecekte 100 bin ton yaş kayısıyı paketleyip depolayacak alt yapıya ihtiyaç vardır. Malatya’da soğuk hava tesislerinin sayı ve kapasitesinin artırılması ilimizde kalitesiyle ünlü Dalbastı kirazı, Doğanşehir elması, Akçadağ armudu ve Arapgir üzümünün pazar değerinin yükseltilmesine olumlu katkıları olacaktır. 

Malatya’da yetiştirilen kayısı çeşitlerinin kuru kayısı kalite özellikleri, besin değeri, randımanı ve kurutma teknolojisi konusunda çok sayıda çalışma yapılmış olmasına karşılık sofralık kalite özellikleri ve depolanma koşullarıyla çok yakın zamana kadar kapsamlı bilgiler yok denecek kadar azdı. Bu eksikliği görerek, Malatya Turgut Özal Üniversitesinde 2018-2023 yıllar arasında yaptığım doktora çalışmasında Malatya’nın en önemli kayısı çeşidi Hacıhaliloğlu’nda hasat sonu fizyolojisi, yaş meyvelerin depolanması, depolama sırasında meyve kalitesinde meydana gelen değişimler üzerinde dört yıl süren bir çalışma yaptım. Çalışmamın temel amacı, kurutmalık özelliği ile tanınan Hacıhaliloğlu kayısı çeşidinin sofralık özelliklerini belirlemek ve soğuk hava deposunda bir ay muhafaza edildikten sonra meyve kalitesinde meydana gelen değişimi analiz etmekti. Bu amaçla, hasat öncesi farklı dozlarda kalsiyum ve gibberellik asit gübrelemesi yaparak meyve iriliği ve sertliğini artırmaya çalıştım. Hasat sonrası ise kayısı gibi klimakterik olan yani hasat edildikten sonra da olgunlaşmaya devam eden meyvelerde renk, tekstür, tat ve aroma kayıplarına yol açan etilen üretimini engelleyen, toksik olmayan ve neredeyse hiç kalıntı bırakmayan metilsiklopropen (1-MCP) uygulaması yapıldı. Yaş kayısı meyveleri özel imal edilmiş modifiye atmosfer paketlerde (MAP) +4ºC sıcaklık ve %90-95 oransal nem koşullarındaki soğuk hava deposunda bir ay muhafaza edildi. 

Sonuç olarak Hacıhaliloğlu kayısı çeşidine ait meyvelerin meyve sertliği, vitamin ve antioksidan bileşiklerde önemli kayıp olmadan bir ay depolanabileceğini belirledik. Ayrıca hasat öncesi kalsiyum ve gibberellik asit gübrelemesinin meyve kalitesini ve depo ömrünü artırıcı etkiye sahip olduğu ortaya konmuş oldu. Artık Hacıhaliloğlu kayısı çeşidinin sofralık özellikleriyle ilgili geçmişe göre daha kapsamlı bilimsel veriye sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu çalışmalarımı yaparken bana maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen  Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörlüğüne, Ziraat Fakültesindeki hocalarıma ve Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü yetkililerine teşekkür ederim.

Biraz da dünya kayısı sektöründeki gelişmeleri analiz edecek olursak, son yıllarda dünya sofralık kayısı ihracatı sürekli artarken kuru kayısı ihracatının durağanlaştığını görmekteyiz. Ülkemizde kuru kayısı rekoltesinin yüksek olduğu yıllarda ürün fiyatlarında meydana gelen dalgalanmalar ve ihracat fiyatındaki düşüşler kayısı üreticilerini sıkıntıya sokmaktadır. Kuru kayısı sektöründe artan işçilik maliyeti, düşük ihraç fiyatı, aşırı kükürt sorunu gibi riskler nedeniyle Malatya’da üretilen kayısıların1/3’nün sofralık olarak yurtiçi ve yurtdışına satılması kuru kayısı sektörünü rahatlatacaktır. Malatya Kayısısının şeker içeriğinin yüksek ve meyve etinin oldukça sert olması sofralık kayısı pazarında büyük bir avantajdır. Kale ve Doğanyol ilçelerinde haziran ayının ikinci yarısı başlayan meyve hasadı, Darende, Doğanşehir ve Hekimhan ilçelerinin rakımca yüksek bahçelerde ağustos ayının sonuna kadar uzamaktadır. Hacihaliloğlu kayısı çeşidinin soğuk hava depolarında meyve kalitesinde önemli bir kayıp olmadan bir ay süreyle depolanabildiği de dikkate alındığında 3-3,5 ay süreyle yaş kayısının pazarda tüketiciye sunulması çok önemli bir kazanımdır. 

Kuru kayısıda bugün yaşanan sorunlar çözümsüz değildir. Çözüm, Malatya’dan yurtiçi ve yurtdışına yaş kayısı ihracatının artırılmasından geçmektedir. Bu amaca ulaşmak için kayısı üreticisi, ihracatçı ve tarım sektöründe çalışan teknik personel ve araştırıcılara çok iş düşmektedir. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

19 yorum yapılmış

  • Harbi (2 ay önce)
    Kayısının hakkı 500-600 desem yüz beğeni alırım he gardaş herşey 10 kat arttı doğru der herkes ama kimse 2 yıl önce 18-25 arası fiyata giden kayısı 180-250 arası fiyatlara çıktı demez şükretmez.. varsa yoksa yalan dolan yok tutmadı yok yemeye yok vs vs...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Arif (2 ay önce)
    Malatya ihracatçısı gidip Özbek kayısısını alıp satarak kendi rakiplerini piyasaya sokuyor. Buradaki kayısı fabrikası makinacılarını Özbekistan a götürüyor. elektriğin suyun bedava olduğu bu ülkelerde düşük maliyetle üretilen ürünler fiyat olarakta bizim maliyetlerin altında maalesef. Keşke daha geniş düşünüp doğru satış ve üretim politikaları izlense. Kısa vadeli bireysel fayda yerine toplumu ilgilendiren bir anlayış olmalı.
    0
    0
    Yanıtla
  • Malatyalı (2 ay önce)
    Deprem yaşamış bir şehirde bir proje ile Malatya Ticaret Borsası, Tarım İl Müdürlüğü, yerel yönetimler ve diğer paydaşlar özellikle büyükşehirlere çiftçiden alınan kaysıları gönderebilirlerdi. Bu yıl olmasa bile bunu seneye yapmaları sezon gelmeden 1 ay önce planlamaları lazım. Ankara da satılan Malatya kayısısının kalite olarak düşük olduğunu gördüm. Bu durum Malatya Kayısısının kalite algısına zarar veriyor. Hem fiyat hem kalite hemde tedarik konusunda çalışma yapılarak daha iyi satış ve gelir elde edilebilir.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • ciftci (2 ay önce)
    hocam yazi icin tesekkurler ancak cozum bu sene devletimizin ciftcinin elindeki kayisiyi 400 tl bedelle satin almasidir bu sekilde uretici ayakta kalabilir aksi halde bu fiyatlarla bizim dayanmamiz imkansiz
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Mehmet (2 ay önce)
    Geçen hafta istanbul dan geldim.. kayısı hasadı başlar başlamaz pazarda markette iri iri kayisilar satılmaya baslandi.. beykoz da oturuyorum.. pazarda igdir kayisi etiketi 100 tl.. kapalı çarşı da igdir kayisi 300 tl satiliyor.. kendi kendime malatya ne yapiyor dedim üzüldüm..
    %84
    %16
    Yanıtla
  • murat (2 ay önce)
    Malatya"da son 2 aydır kısır bir tartışma konusu olan rekolte yüksek-düşük gündeminden sonra konuya bilimsel bir bakış açısı sunan, iyi kurgulanmış bir yazı. Her sorunun mutlaka bir çözüm yolu vardır, önemli olan sorun krize dönüşmeden gerekli önlemleri, tedbirleri almaktır. Dünya kayısı sektöründe gelişmeleri takip etmek, yurtdışı kayısı tüketicisinin taleplerini ciddiye almak, arz-talep dinamiklerini analiz etmek gerekir. Bunun için bilgiye, tecrübeye ve maddi kaynağa ihtiyaç var. Peki Malatya"da kayısı sektörünün böyle bir gündemi, böyle bir derdi var mı. Hiç sanmıyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Berat (2 ay önce)
    Sorunlara nedensellikle çözüm metotları geliştirmişsiniz. Malatya için gerçekten başarılı bir yazı olmuş. Tebrik ederim.
    %86
    %14
    Yanıtla
  • orhan alkaya (2 ay önce)
    kayısı konusunda şimdiye kadar söylenen sözlere doğru bir bakış açısı getiren yazıdan dolayı Çiğdem hanımı kutluyorum. yaş kayısı ihracatı ve iç piyasada satışı artırılmadan ,sektördeki olası tıkanmayı aşmamız mümkün olamayacaktır.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Kayısı Yetiştiricisi. (2 ay önce)
    Fırat Kalkınma Ajansı ne iş yapıyor merak ediyorum, Dubai vb. yerlerdeki fuarlarda neden aktif değiller neden yeni pazarlar oluşturmuyorlar ?
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Kayısıcı (2 ay önce)
    Atadan dededen Kayısıcıyım yerinde çok doğru tespitler yapılmış Çiğdem hocam sizi tebrik ederim malatyamıza sizin gibi dürüst doğru çalışan hocalarımız akedemisyenlerimiz lazım
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Sibel Kiraz Kahraman (2 ay önce)
    Sayın hocam makaleniz çok başarılı özellikle yalın anlatımınızı çok beğendim ve yöresel çalışmalar ayrıca ilgimi çekiyor.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Umut (2 ay önce)
    Çiğdem ablacığım duruşunla azminle bizlere hep örnek oldun başarıların daim olsun. Ziraat fakültesi'nin ablasıydın İnşallah hocası olursun
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Ahmet (2 ay önce)
    Kıymetli hocam yazınızı görünce çok sevindim lisanstan itibaren ne kadar özveriyle çalıştığınızı Ziraat fakültesi olarak hepimiz biliyoruz İnşallah hak ettiğiniz yere gelirsiniz
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Recep (2 ay önce)
    Malatya cifcisi kusura bakmasın ama çıkita muz 60 TL Anamur muzu 40 TL iken kimse malatya kayısının kilosuna 80 TL vermez. Üretici biraz elini yüreğine koysun. Senin üretim maiyetin varda anamur çiftçisinin yok mu. Sürdürülebilir bir tarım için doğru planlama ve doğru hesaplama gerekir. Yoksa piyasa Özbek kayısısı ile dolacaktır.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Akademik (2 ay önce)
    Emeğinize sağlık Çiğdem Hanımcım. Çok doğru bir konuya değinmişsiniz tebrik ediyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (2 ay önce)
    Emeklerinize sağlık çalışmalarınızın devamını diliyorum.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Mogli (2 ay önce)
    Çalışmanız için teşekkür ederim. Lakin Malatyalının bu değerinin farkında olmadığı aşikardır. Kaldi ki Tarım Müdürlükleri klimalı odalarında kağıt üstünde çalışmaktan başka bir işe yaramıyor. Ticaret Odası gerekli özveriyi çalışmayı yapmıyor. Herkes konuşuyor üretici bakıyor, Malatya sahipsiz olmaya devam ediyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Deli (2 ay önce)
    Türkiye'nin Sofralık kaysı ihtiyacını Kars,Mut,Iğdır,Ağrı,Kayseri,Sivas, bu iller tarafından karşılanmaktadır.Siz Yurt dışına ihraç etim diye sevinirsiniz Elin Yunan'ı Sizden aldığı kaysı 'yı yeniden kalite ambalaj yaparak Dünya piyasasına pazarlar..Malatya da iki Üniversite ,3 hastane,polis okulu,Askeri birlikler ve çeşitli Resmi kurumların öğlen ve akşam yemeklerinde hangi gün yaş kaysı,kiraz,vişne ikram edilmiştir...Esnafa,Üreticiye destek, veya öğrencilere tanıtım açısından...,
    %43
    %57
    Yanıtla
  • Ertur (2 ay önce)
    Akp çiftçi bırakmadı. Tüm veriler AKP'den önce daha iyi. İyi yetişen biraz organige yakini da Avrupa yiyor zaten tamamen 3. Sınıf vatandaş yaptılar bizi.
    %50
    %50
    Yanıtla