..Arkasından tüm esnaf odaları kendileri tarafından süslenmiş araçlarla geçerlerdi..
Raşit KISACIK
Pazar günü Cumhuriyet'in ilanının dolayısıyla Cumhuriyet Bayramı'nın 94. yıldönümünü ama yine artık adet olduğu üzere 'yasaksavar gibi' kutlayacağız.
Cumhuriyet kısaca, “Halkın kendi kendini yönetmesi, yani kendi arasından seçtiği vekiller tarafından yönetilmesi" şeklidir.
Cumhuriyet Bayramı ise “Halkın Bayramı” anlamındadır. Şimdi Cumhuriyet’in ilanından daha düne kadar halk tarafından kutlanan bu bayram anlamını yitirdi ve yitirmesi için de büyük çabalar gösteriliyor gibi. Bir iki zorunlu resmi törenle…
Yakın zamana kadar Cumhuriyet Bayramı İnönü Meydanı'nda (İnönü Kapalı Çarşısı üstü ve önü), daha önceleri de Atatürk Anıtı'nın bulunduğu meydanda kutlanırdı. Okulların pencereleri süsleme kağıtları bayrak ve Atatürk resimleri ile donatılır tüm öğrenciler resmi geçit için önceden prova yaparlardı.
Sabahleyin ise öğrenciler tertemiz kıyafetleri ile okullarının önünde sıraya girer, meydan çevresine gelirdi. Okulların katılacağı ana caddelerden İnönü Meydanı'na kadar tüm caddelerin sağı ve solu tertemiz giyinmiş, çoğunun ellerinde bayrak, küçük de olsa Atatürk resimleri ile halk bekler okulların geçişini çılgınca alkışlardı.
Resmi geçit yapılan yere gelince kalabalık daha da artar adeta izdiham yaşanırdı. Konuşmalar ve şiirlerle günün anlam ve önemi anlatılırdı.
Öğretmenler örnek elbiseler giyerek birer manken edası ile resmi geçitte yer alırdı. Önce, ilkokuldan itibaren sırasıyla ortaokul ve lise öğrencileri, onların arkasından askeri birlikler yürüyerek şeref tribünü önünden geçerlerdi.
Arkasından tüm esnaf odaları ayrı ayrı kendileri tarafından süslenmiş, çoğu Atatürk resimleri ve bayrak ile donatılmış, traktör römorku veya kamyon karoseri arkasında esnaflar kendi işlerini o günde yaparmış gibi mizansenlerle kutlamalara eşlik ederdi. Demirciler demir döver, terziler elbise diker, berberler müşteri tıraş eder, şekerci ve bakkal ise caddelerin her iki tarafında bekleyenlere şeker, ayakkabıcılar ayakkabı atarlardı. Ama her esnaf odasının çoğu bayraklarla bezenmiş taksilerle katılır Cumhuriyet ve Atatürk’ün veciz sözlerinin yazılı afiş ve pankartları araçlarına sarar resmi geçide katılırdı.
Geçit sonrası öğrenciler yine sıralı halde okullarına döner, okul idaresinin dağıttığı şekerleri büyük sevinç içerisinde alırlardı.
O hafta dersler hep Cumhuriyet’in ilan edilmesi programları ile geçerdi.
Geçit töreni sonrası, bu kez meydanda, davul- zurna eşliğinde kutlamalara başlanır ve saatlerce sürerdi. İlçelerden, köylerden gelenler, burada yörelerine has oyunları adeta bir yarışmadaymışcasına sergiler, oldukça kalabalık izleyici toplarlardı. Oynanan oyunlara çoğunlukla izleyiciler de katılır, bayram gününü doyasıya yaşarlardı.
Gece ise başta Tekel Tütün, Sümerbank, Şeker fabrikaları ile DDY 5 İşletme binaları, Valilik ve Belediye olmak üzere resmi binalar aydınlatılır, önlerine birbirleriyle adeta yarış edercesine vitrin süslemeleri yapılır, taklar kurulurdu. Halk buralara akın eder saatlerce bu taklardaki ışıkları ve ışıkla yazılan günün anlam ve önemini belirten sözleri okuyarak izlerdi.
Ana cadde kenarlarında bekleyen yığınlar ise sabırsızlıkla askeri birliklerin düzenlediği fener alaylarının geçişini bekleyip izlerdi.
Kısacası 29 Ekim Cumhuriyet bayramlarının kutlanışını anlatmak o kadar kolay değil elbette...
Şimdi mi?
…….?
Cumhuriyetimizin 94.. yılını bütün yüreğimle kutluyor, Mustafa Kemal Atatürk’e ve silah arkadaşlarına sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Benim ülkemin insanlarının, büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne sahip çıkacağına ve her birinin tarihte büyük önemi bulunan günlere atfedilmiş, başta 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı olmak üzere 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nı, 30 Ağustos Zafer Bayramı gibi milli bayramlarımızı eskisi gibi coşkuyla kutlayacağına inanıyorum..
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN…
Mensucat (Sümerbank) Fabrikası önündeki tak