Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak restore edilen ve 500 milyar lira civarında para harcanan, türünün ilk restorasyon örneği olacağı iddiası ile 1990ların ortalarından sonra başlanılan ve 2002 yılında bitirilen fakat bugüne kadar açılışı yapılmayan ve akıbeti hakkında da belirsizliklerin yaşandığı Karakaş Konağı, restorasyon sonrası "olmayan" çatısı ve bu nedenle yağışları sızdırması vs. gibi nedenlerle, yeniden dökülmeye başladı. Bu arada, konağın "çatılı" fotoğrafının ortaya çıkması yetkililer tarafından Konağın aslına uygun restore edildiği iddialarını çürütüyor.
Hatırlanacağı gibi restorasyon çalışmaları sırasında kamuoyunda oluşan Restorasyonda, konağın tarihi dokusu korunmuyor şeklindeki yaygın fikre karşın, proje müellifi ve Kültür Bakanlığı bu iddiaları kabul etmemişti. Karakaş Konağının "çatılı" fotoğrafının ortaya çıkmasıyla birlikte iddiaları kabul etmeyen yetkililerin takınacağı tavır da merak konusu oldu.
TMMOB Mimarlar Odası İl Temsilcisi Abdurrahman Yavuz, en başından beri restorasyonun aslına uygun yapılmadığı ve Malatyanın tarihi ev dokusunu yansıtmadığı noktasında uyarılarda bulunmalarına rağmen, yetkililer tarafından uyarıların dikkate alınmadığını söyledi. Yavuz, Restorasyon boyunca kim bu çalışmaları denetledi, Restorasyona kim ve nasıl onay verdi? diye sordu.
Yorum Gazetesi'nin sürdürdüğü çalışmalar sonucunda Karakaş Konağının orijinal halini yansıtan ve 1990lı yılların basında çekilen şu anda Malatya Belediyesinin de arşivinde bulunan fotoğrafta yer alan Çatı bölümünün, restorasyon sonrası konakta yer almaması restorasyonun aslına uygun yapılmadığı kanıtlar nitelikte. Konağın restorasyonu için hiçbir maddi fedakarlıktan kaçınılmamasına ve önemli miktarlarda kaynak ayrılmasına rağmen, adeta yeniden inşa edilen konak için harcanan paralar ve emeğin de çöpe gittiği şeklinde yorumlanıyor.
Karakaş Konağı, o dönem astronomik bedel olarak nitelendirilen bir bedelle restore edilirken, yapının Malatya koşullarına uygun "orijinal" çatı yapısına yer verilmemesi, proje müellifinin bu konudaki itirazlara karşın, projeye müdahale ettirmemesi nedeniyle ortaya çıkan çatısız yapı, konağın birkaç yılda ciddi ölçüde hasar almasına neden olurken, geçtiğimiz yıl konakta inceleme yapan Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç da, "İçinde yaşayan olmazsa, bina ölür.." diyerek konağın durumuna, bakımsızlığına tepki göstermişti.
Bu arada, konağın restorasyonunun yapıldığı dönemde, çevresindeki arsaların boş olmasına rağmen, 200 milyar civarındaki bir kamulaştırma bedeli tahsis edilmeyince, konak çevresi de halen devam eden inşaatlarla doldu ve çevre görünümü de, beton binalar arasında kaybolmaya başladı.
FOTOĞRAFLAR: Üstte, Niyazi Mısri Caddesi ile Çevreyolu arasındaki bölgede bulunan Karakaş Konağı'nın "restorasyondan" önceki çatılı fotoğrafı.. Altta, restorasyondan sonra "çatısız" hali..