SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Darbe Girişimine Tepkiler..

0
Güncellendi - 2016-07-18 20:04:11
Darbe Girişimine Tepkiler..
A- A+ PAYLAŞ

Büyük Birlik Partisi (BBP) Malatya İl Başkanı Av. Sema Altuntaş, Fetullahçı Terör Örgütü (FTÖ) tarafından yapılan darbe girişimine tepki göstererek “ Kimse bu ülkeyi ezansız, bayraksız ve vatansız bırakamaz” dedi.

Darbe girişimini milletin engellediğini söyleyen Altuntaş, “Aziz milletimizin iradesiyle, hukuk ve demokrasiye yapılan darbe girişimi başarısız olmuştur. Aziz Türk milletine Geçmiş olsun, bu ülkeyi kimse ezansız, bayraksız ve vatansız bırakamaz. Hiç kimse vatandaşın iradesine karşı çıkamaz. Büyük Birlik Partisi olarak hukuka ve demokrasiye yapılan her türlü saldırının karşısındayız ve karşısında olacağız. Türkiye bir darbeler ülkesi olmayacaktır” dedi.

Darbe girişiminin, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'nin içerisinde bir kısım cunta tarafından yapıldığını kaydeden Altuntaş, “Bu girişim yalnızca millet iradesine ve demokrasiye değil, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırmaya yönelik de bir girişimdir. Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin en saygın kurumlarından birisidir. Bu girişim TSK içerisindeki yasa dışı yapılanmaların ayıklanması için hayırlı olmuştur” ifadelerini kullandı.

Büyük Birlik Partisi il teşkilatı olarak Malatya halkı ile birlikte bayrak, demokrasi ve millet iradesi için İnönü Caddesi'nden kanal boyuna 2 bin kişi ile Türk bayrakları eşliğinde yürüdüklerini aktaran Altuntaş, “Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun dediği gibi; ‘Namlusunu kahraman milletine, kahraman polisine ve askerine çevirmiş tanka selam durmayacağız’. Bu vesile ile Türkiye genelinde milli irade için mücadele ederken hayatlarını kaybeden emniyet teşkilatı mensuplarına, cuntacılara karşı çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve Aziz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Cumhurbaşkanımızın da hukuk ve demokrasiye karşı yapılan bu girişim karşısındaki kararlılığı ve duruşu malumdur, buradan cumhurbaşkanımıza, TBMM başkanımıza, Emniyet güçlerine, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve yüce Türk milletine de saygılarımızı sunuyoruz” şeklinde konuştu.

MEMUR SEN..

Memur-Sen Malatya İl Temsilcisi Kerem Yıldırım FETÖ tarafından 15 Temmuz akşamı Türkiye’ye yönelik düzenlenen darbe girişimine tepki göstererek, “Türkiye'nin yolunun kesilmesine asla geçit vermeyiz” dedi.

Türk Milletinin darbe girişimini engellediğini söyleyen Yıldırım, “Vatanı işgale, devleti ele geçirmeye, millete ayar çekmeye yeltenenlerin 15 Temmuz akşamı başlattığı darbeyi püskürten, darbecilerin yüzüne tüküren bir milletin mensubu olmanın onurunu, gururunu yaşıyoruz. Millet ayaktadır, Çanakkale Ruhu hayattadır. Millete tank namlusu doğrultan şerefsizlere, millet iradesinin tecelligahı Meclise bomba yağdıran hain hadsizlere geçit vermedik, geçit vermeyeceğiz. Yeniden büyük Türkiye, güçlü Türkiye, Ümmetin umudu, Türkiye iradesinin garantörleri meydanlardadır” ifadelerini kullandı.

Cuntacıları ve darbecileri milletin affetmeyeceğini ifade eden Yıldırım, “İhanet çetesini, cunta hareketini, paralel devlet şebekesini püskürterek milletimizin şanlı tarihine yeni ve büyük bir zafer daha ekledik. Alçakları yurdumuza uğratmayan atalarımızın, dedelerimizin, nenelerimizin emanetine sahip çıktık, vasiyetine sadık kaldık. İhanet ile merhameti aynı cümlede dahi kullanmaktan haya eden bu millet, cuntacıları, darbecileri, milletin üniformasıyla hainlik yapan itleri affetmedi, affetmeyecektir. Silahlı Kuvvetlerimizden, yargıdan, kamu kurumlarından hainler temizleninceye kadar, aklından dahi darbe geçirenler teslim oluncaya, teslim alınıncaya kadar sokaklardan, caddelerden, meydanlardan ayrılmayacaktır. Milletin iradesiyle, demokrasinin merkezi TBMM’nin kararlılığıyla, hükumetin cesur duruşuyla ve başkomutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın reisliğiyle, liderliğiyle darbe kalkışması bertaraf edilmiştir” dedi.

Türk milletinin tarih yazdığını kaydeden Yıldırım, “15,16 ve 17 Temmuz’da 81 ilin meydanlarında Ulubatlı Hasanlar vardı, Koca Yusuflar vardı, Seyit Onbaşılar vardı. Kara Fatma’lar, Nene Hatunlar vardı. Okçular tepesini terk etmeyen basiretli insanlar vardı. Basiret, uhuvvet, ünsiyet ve cesaret vardı. Çünkü, milletin imanına, özgürlüğüne, haklarına, hayatına kast edenler eliyle gerçekleştirilmek istenen işgale karşı İstiklal Savaşı yaptığına inanan bir millet vardı. Bu darbe girişimi, yıllarca milleti sömüren paralelin vesayet kurma inadıdır. Millet planlarını bozdu. İnancıyla, darbe inatçılarını tarihin çöp sepetine koydu. Oradan çıkışları yok. Darbecilerin son nefesi tükenene kadar, alanları, meydanları terk etmeyeceğiz. Türkiye’nin yolunun kesilmesine, yönünün değiştirilmesine geçit vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Sivil siyaseti sonuna kadar savunacaklarını belirten Yıldırım “Memur-Sen milletin emrindedir. Memur-Sen, milletin iradesini koruma derdindedir. Memur-Sen, demokrasi nöbetindedir. Darbeye direnme, darbecileri alt etme hedefiyle milletle birliktedir. Ey darbeciler, ey darbeye yeltenen hainler, Milletle bilek güreşine tutuşanın sonu kaybetmektir. Kaybettiniz. Tıpkı şerefinizi, haysiyetinizi, namus ve izzetinizi kaybettiğiniz gibi. Menderes’e, Özal’a, Erbakan’a hak ettikleri desteği verme imkanı olmayan millet yok artık. İman varsa imkan vardır diyerek, devleti ele geçirmeye, ülkeyi işgal etmeye, milleti köle ilan etmeye hevesli yapıların heveslerini kursağında bırakan inanmış, adanmış, cesareti kuşanmış bir millet var. Millet devletin yanındadır. Millet, sivil siyasetin arkasındadır. Millet, demokrasiyi koruma, darbeye izin vermeme kararlılığındadır. Bu kararlılıkla, bu kirli yapıların, cunta tezgahının içinde, arkasında, yanında duran herkese hesap soracaktır” şeklinde konuştu.

Darbe girişiminde bulunanlara mutlaka idam cezası getirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım “İstiklal Savaşı ruhunu kaybetmeden, Çanakkale ruhundan vazgeçmeden omuz omuza ve daima ayakta, teyakkuzda olacağız. Sakarya ayağa kalkmıştır ve Türkiye’nin üzerinde çöreklenen kara bulutları dağıtmıştır. Memur-Sen olarak Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmakta kararlı olacağız. Pes etmek yok, yılmak yok, korkmak yok milletin öncüsü olmaya milletle birlikte hareket etmeye devam edeceğiz. Büyük Türkiye’nin egemenlik çivisi hainlerin, paralellerin, ihaneti meslek edinenlerin kirli zihinlerine çakılacaktır” diye konuştu.

TÜRK OCAĞI..

Türk Ocağı Malatya Şube Başkanı Nadir Günata da şu açıklamayı yaptı:

"Büyük Türk milletinin iradesine karşı yapılan bu alçakça girişim sırasında, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, millî iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisini defalarca bombalamak, halkın üzerine ateş açmak, Türk güvenlik kuvvetlerini karşı karşıya getirmek, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere devlet büyüklerine suikast girişiminde bulunmak, Genelkurmay başkanını alıkoymak gibi utanç verici eylemlere imza atan hainler en ağır cezaya çarptırılmalıdır.

Bu hain girişim süresince meşruiyeti ve millî iradeyi savunan sivil-asker devlet büyükleri ve milletvekillerimiz örnek bir demokrasi sınavı vermişlerdir. Muvafık veya muhalif önde gelen televizyon kanallarının demokrasiye sahip çıkan yayınları her türlü takdirin üstünde olmuştur. Ordu içinde paralel bir yapılanmanın harekete geçirdiği darbecilere karşı meşruiyet çerçevesinde hareket eden Silahlı Kuvvetler mensupları ve Emniyet güçlerimiz millet iradesinin yanında yer almıştır. Bu hain girişimin başarısızlığa uğraması, bir bütün olarak büyük Türk milletinin kararlılığı ve demokrasiye sahip çıkmasıyla mümkün olmuştur.

Bu olay, siyasî partilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve bütün devlet organları tarafından çok iyi ve etraflı bir şekilde masaya yatırılmalı ve bir daha benzer hadiselerin meydana gelmemesi için, millî birliğimiz ve devletimizin bekası açısından gerekli bütün tedbirler alınmalıdır.

Meydana gelen hadiseler sırasında hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Türk Ocaklılar ve aziz milletimizin fertleri demokrasi ve millî iradenin yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir.

Yaşasın Türk Milleti! Yaşasın Türk Devleti!

İki konuyu ayrıca izah etmem, uyarı görevimi yapmam gerekir. Askerden intikam duygusu almak isteyen, bu olayları fırsat bilerek, asker düşmanlığı yaparak toplumu Türk Ordu'suna karşı kışkırtanlara dikkat etmek gerekir.

İkinci konu dün akşam Paşaköşkü mevkiinde Alev'i vatandaşlarımızın oturduğu mahalleye bir takım kişilerin provokasyon yapmak istemeleri de fırsatcıların, fesat duygularının sonucudur. Buna da dikkat etmek gerekir."

ADD TEPKİSİ..

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şubesi'nce yayınlanan açıklama da şöyle:

"15 Temmuz 2016 gecesi, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan bir grup Fethullahçı asker tarafından yapıldığı iddia edilen dış destekli darbe girişimiyle ilgili olarak, aşağıdaki konuların kamuoyuyla ve örgütümüzle paylaşılmasında yarar görülmüştür.

Demokrasiyi her tür karşıt güce karşı savunmak, Atatürk’ün kurduğu tam bağımsız, laik, demokratik cumhuriyete sahip çıkmak hepimizin birinci görevidir. Bu anlamda, demokrasiyle bağdaşmayan her türlü girişime karşı olduğumuzu belirtiyoruz.

Başta Atatürk’ün kan pahasına kurduğu TBMM olmak üzere, kamu kurumlarının bombalanması, masum insanların ölmesi ya da yaralanması, ordumuzun zaaf içinde gösterilmeye çalışılması, emniyet güçlerinin karşı karşıya getirilmesi, başkentin ve İstanbul’un gece boyunca şiddeti yaşaması kabul edilemez olaylardır. Böyle bir olayın dış destek olmadan yapılamayacağı gerçeğiyle, ülkemizin uluslararası alanda dostunu düşmanını yeniden tanımlaması gerekecektir.

15 Temmuz gecesi yaşanan korkunç olaylardan, başta Cumhurbaşkanı RTE olmak üzere tüm hükümet üyeleri ders çıkarmalı, bu noktaya gelişteki sorumluluklarını kabul etmelidir. “Ne istediler de vermedik” sözü bir gerçeğin itirafıdır.

Olayları sebepleri açısından incelerken “siyasi iktidarın sorumluluğu” boyutuyla ele almak zorundayız.

AKP iktidarı boyunca Yüksek Askeri Şura toplantılarında “irticai faaliyetlerde bulunduğu” tespit edilen subayların tasfiyesi engellenmiştir.

Daha da kötüsü; iktidarın yabancı istihbarat örgütleri ve Fethullahçı yapı ile birlikte el ele sürdürdüğü Ergenekon-Balyoz operasyonlarıyla yüzlerce yurtsever subay tasfiye edilerek, Ordumuz içinde Atatürk Devrimlerine ve demokrasiye bağlı subaylarımızın varlığı ile dengeler alt üst edilmiş, devrimci uyanıklık örselenmiştir.

Yargı bu tabloyu destekleyecek cemaatçi unsurlarla doldurulmuştur.

İşte yaratılan bu başıboşluk ve çivisi çıkmış devlet düzeniyle; vatansız, vicdansız, eli kanlı insanlar eliyle, Türkiye’de ancak, “muz cumhuriyeti” olarak tanımlanabilecek bir ülkede yaşanabilecek olayların oluşmasına neden olunmuştur.

Bu durumda:

1.Emperyalizmin oyuncakları FETÖ, IŞİD ve PKK, Türkiye’nin önündeki en yakın tehditlerdendir. Ulusumuzun birlik beraberlik içerisinde mücadele etmesi gereklidir.

2. Türkiye’yi 14 yıldır yöneten siyasi iktidar, TARİKAT VE CEMAATLERE gösterdiği yüksek hoşgörü ve işbirliği ANLAYIŞINI gözden geçirmek zorundadır. Türkiye, “şeyhler, dervişler, müritler” ülkesi oldukça, bu ve bunun gibi olayların tekrar yaşanması her zaman mümkün olacaktır.

3. Girişimin engellenmesi nedeniyle Anayasa Değişikliği ve Başkanlık Sistemi konularında siyasi iktidarın ve taraftarlarının “azgınlaşmaması”, tam tersine bu amaçlarından vazgeçmeleri gereklidir. Tekrar ifade ediyoruz ki, yaşanan olaylarda parlamenter sistemin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Erdoğan’ın, daha bir yıl önce söylediği “parlamenter sistem askıya alınmıştır” sözlerinin NE KADAR TEHLİKELİ olduğu şimdi daha iyi anlaşılmalıdır. Bugün sıklıkla ve doğru bir şekilde söylenen Gazi Meclis vurgusu, ülkemizin kuruluşunun, mayasının, kültürünün bir gerçeğidir. Bu anlamda, Meclisimizin gece açık tutulması ve siyasi partilerce gösterilen ortak tepki anlamlıdır.

Şimdi yapılması gereken, bu olayların sorumlularını ve taraftarlarını tüm kamu kurumlarında tespit etmek, ancak bu kişilerin yerlerine yeni bir siyasal İslamcı anlayış yerine, kıdem ve liyâkatı gözeten, hakkaniyetli, yurtsever, Cumhuriyet değerlerine bağlı kadrolar getirmektir. Siyasi iktidar her zamanki fırsatçı anlayışı ile darbecilerin yanında kendisi için “tehlike” olarak kabul ettiği yurtseverleri tasfiye gibi bir siyasal manevraya asla girişmemeli, gerçek suçlular cezalandırılmalıdır.

Bu olay, AKP iktidarının demokratik sınırları daraltma girişimlerinin de sonu olmalıdır. Ülkemizdeki toplumsal kutuplaşmanın ve gerginliklerin kışkırtılmasından kaçınılmalıdır.

Sokakta rastlanan her askerin, “suçlu” ilan edilerek saldırıya uğramaları önlenmelidir.

TSK’nın kurumsal varlığı ve onuru özenle gözetilmelidir. Yaşadığımız kriz bölgesinde güçlü bir TSK’nın Türkiye’nin en önemli güvencesi olduğu unutulmamalıdır. Yaşanan darbe girişiminden sonra bir işaretle sokağa dökülenlerin yarattığı vahşet tablosu, siyasal iktidarın nasıl bir sivil örgütlenme hazırlığı içinde olduğunu da açığa çıkarmıştır.

Bağımsız yargıyı oluşturmak, üniversiteleri laik, bağımsız ve sorgulayan bir konuma getirmek, kuvvetler ayrılığını korumak, Anayasamızın değiştirilemez maddelerini asla tartışmaya açmamak ve etnik, mezhepsel politikalar yerine, Ulusal-Üniter devleti savunmak ve yeniden yaşama geçirmek öncelikli hedeflerimiz olmalıdır.

Yaşanan girişim Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesinin değerini bir kez daha ortaya koymuştur. Darbecilerin halkı kandırmak için sahte “sulh” sözcüklerinin arkasına saklanmaları da ibret vericidir.

Halkımız sadece siyasal iktidar istediğinde değil, her türlü demokrasi dışı girişimlere karşı da meydanlara, sokaklara dökülebilmelidir.

Unutulmamalıdır ki, Atatürkçü Düşünce Derneği Atatürk Cumhuriyetine karşı girişilen SİVİL DARBELERE DE karşıdır.

Gerçek demokrasiden bir kez sapılınca gecenin karanlığında nelerle karşılaşacağımızı sabah görmemek için Cumhuriyet ideallerine her zamankinden çok sarılmalıyız.

Bu arada dün akşam geç saatlere kadar ilimiz Paşaköşkü semtinde meydana gelen pravakosyonlara karşı dikkatli olunması gerekiğini buradaki vatandaşlarımıza saldıranlara karşı emniyetimizin gerekli tedbirleri alması gerektiğini bu tür provakasyonları yapanların gerekli cezalara çarptırılmasını istiyor,halkımızı sağduyulu olmaya davet ediyoruz.

Türkiye muz cumhuriyeti olmayacaktır."

iha- Bülten

BBP'DEN DARBE GİRİŞİMİNE SERT TEPKİ (BARIŞ TÜREL/MALATYA-İHA)

MEMUR-SEN'DEN DARBE GİRİŞİMİNE TEPKİ (BARIŞ TÜREL/MALATYA-İHA)

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız