- Savunması alınan eski Ordu komutanı Huduti, "Darbecileri, yardım edenleri lanetlediğini" belirtti..
15 Temmuz Darbe girişiminde Ankara ve İstanbul’dan sonra darbe girişimcilerinin en önemli noktalarından birisi olan Malatya’daki darbe girişimine ilişkin davasının üçüncü duruşmasında ifadesi alınmaya başlanan 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, kendisinin Cemal Gürsel gibi Ankara’ya götürülerek darbecilerin başına geçirilmesi konusundaki iddiasını mahkemede de tekrarlayarak, “Darbeciler beni Ankara’ya götürmek istedi.” dedi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce duruşma salonuna dönüştürülen Yakınca Spor Salonu’nda ifadesi alınmaya başlanan 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, ifade vermeden önce iddianamede hakkındaki suçlama ve değerlendirmelere yüzüne karşı okundu.
İddianamede; Adem Huduti ile ilgili değerlendirmede; “Şüpheli Adem Huduti'nin Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan mesaj formunda "görevine devam" şeklinde görevlendirdiği, şüphelinin darbe teşebbüsüne fiilen katılan personelin kimler olduğu aydınlığa kavuştuğu ve bu kalkışmanın yasa dışı olduğunu bildiği ve öğrendiği halde, söz konusu personelin etkisiz hale getirilmesi için imkan ve şartlar birkaç defa oluşmasına rağmen, bu hususta zamanında ve etkin karar vermemesi neticesinde darbe teşebbüsünde bulunanların ele geçirilme sürecinin uzamasına neden olduğu, hatta daha öncesinde güvenlik kuvvetlerince İnönü Kışlasındaki darbecilerin yakalanması ve etkisiz hale getirilmesi için operasyon yapılmasını sürekli engellediği, darbe girişiminin hemen akabinde 1. ve 3. Ordu Komutanları ile bir kısım Kolordu Komutanlarının bu darbe girişimine karşı milletin ve devletin yanında oldukları yönündeki basın açıklamalarının televizyonda yayınlanması, Başbakan ve Cumhurbaşkanının, bu girişimin bir darbe olduğunu basın yoluyla canlı yayında milletle paylaşmasına rağmen, gecenin ilerleyen saatlerine kadar şüphelinin herhangi bir açıklamada bulunmadığı, birçok kişi ile telefon ile görüşme yaptığını söylemesine rağmen İl Valisi ile temas kurmadığı, ancak saat 02:00 sularında Malatya Valisi ile telefonla temas kurduğu, bu görüşmede Malatya Valisinin 2. Ordu'da herhangi bir hareketlilik olmadığına ve sıkıntı yaşanmadığına dair kendisinden açıklama yapmasını istemesine rağmen, bu açıklamayı ancak darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılmasından sonra, farklı bir pozisyon çizerek, sanki darbe karşıtıymış ve darbeciler tarafından enterne edilmiş gibi bir rol sergilediği istenilen içerikteki mesajı 16/07/2016 tarihinde saat 03:06'te geçtiği, …” ifadelerine yer veriliyor.
"DARBECİLERİ LANETLİYORUM.."
İddianamedeki kendisiyle ilgili bölümü yüzüne okunan Huduti, savunmasına, “15-16 Temmuz’da ilimizde yapılan darbe girişimini planlayan, icra eden, bilerek ve isteyerek yardım eden herkesi lanetliyorum. Bu haince girişimde şehit olan 248 demokrasi kahramanlarına Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum” diyerek başladı.
Huduti, darbe girişiminde yaralananlara acil şifalar dileyerek, “Kahraman gazilerimizin bir an önce aramıza katılmalarını diliyorum” dedi.
Savunmasına askeri okula girişi ve askeri hayatını anlatan Adem Huduti, basında aleyhinde oluşturulan psikolojik olarak linç edildiğini iddia ederek, “Vicdansızca yapılan yalan ve iftiralar nedeniyle hukuki haklarımı saklı tutuyorum” dedi.
Olaya başladığı andan itibaren darbeye karşı olduğunu aktaran, 2. Ordu’nun 17 ilde yaklaşık 160 bin mevcudu olduğunu belirten Huduti, ''15 Temmuz'u yaşadığımız süreçle devlet görevlilerince ve basın yoluyla kamu oyunu etkileyecek bilgiler paylaşılmış. vicdansızca bu yalan bağımsız yargımızı etkilemeye çalışıldığını düşünüyorum. Olayın başından itibaren darbeye karşı olduğum kurmay başkanına verdiğim emirlerle net olarak ortadadır. HTS kayıtlarında 20 den fazla vali beyle görüştüğüm ortadadır. Ben 17 ilin komutanlarla irtibat hailindeydim. Ben onlarla konuşurken zaman zaman sayın vali ile Garnizon Komutanı ve Kurmay Başkanım ile Emir subayım konuşmuştur. Hem kendi emirlerimi, hem silah ve mühimmat depolarına sahip çıkın diye emir verdim. Bunlar 6. tümen komutanınla yaptığım ilk konuşmadır. Benzer emirleri diğer komutanlara ve kurmay başkanlarına verdim.” dedi.
DARBECİLERİN BAŞINA GEÇİRİLMEK İÇİN ANKARA’YA GÖTÜRÜLME İDDİASINI YENİLEDİ….
Orgeneral Adem Huduti, kendisinin Cemal Gürsel’in 27 Mayıs darbesinde İzmir’den getirilerek darbecilerin başına geçirilmesi gibi Ankara’ya götürülerek, darbecilerin başına geçirilmesi iddiasını mahkemede de tekrarlayarak, “Darbeciler beni Ankara’ya götürmek istedi” ifadesini ileri sürdü.
Huduti, ifadelerinde; “ Tüm yaşamım boyunca anayasaya ve kanunlara uygun, şeffaf bir hayat sürdüm. FETÖ terör örgütünün yardım ettiğimi dair tek bir maddi delile ulaşılmadı. Saat 20.00’den itibaren Garnizon komutanım beni arayarak, bölgemizde hava uçuşlarını yasaklanmış olduğunu bildirdi. Bize Genelkurmay’dan ve ilgili kurumdan bana her hangi bir bilgi oluşmadı. Ben olayları engellemeye ve önlemeye çalışırken Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkımda 00.30’da hakkımda göz atı kararı verildiğini öğrendim. Yaklaşık 8 aydır tek kişilik hücrede bulunuyorum.
Darbeyi öğrendiğim andan itibaren verdiğim emirleri 00.00’dan önce verdim. Darbeye yardımcı olmak için kimseye emir vermedim. Darbeci hiç kimse ile görüşmedim. Sorumluluk bölgemde darbenin engellenmesi için tüm gücümle çalıştım. ‘Çocuklar ne yaptınız, beni de yaktınız’ şeklinde bir söz kullanmadım. Darbeciler beni Ankara’ya götürmek istediler. Kurmay Başkanım, Kara Havacılık Alay Komutanını arayarak, bunu engellemiştir. Darbecilere etkisiz hale getirmediğimiz ve darbecileri elimize birkaç kez fırsat geçmesine rağmen bunu yapmadığımız iddiası var, kaç kişi olduklarını, hangi tertip içinde olduklarını bilmiyorduk. Askeri savcı kışlaya sokulmamıştır. Olayların büyümesindeki sebeplerden biriside budur. Ben, kurmay başkanım, emir subayım ve korumam 3 astsubay ile darbecileri nasıl etkisiz hale getireceğimizi bilemiyorum.” İfadelerini ileri sürdü.
Huduti: FETÖ’nün askeri yapılanmasını sezmedim
Malatya darbe girişimi davasını bir numaralı sanığı 2. Ordu eski Komutanı Orgeneral Adem Huduti, Mahkeme Başkanı Vedat Koç’un “43 yıldır askerlik yaptığını söylüyorsun, anlaşıldıki FETÖ asker içerisinde ciddi bir yapılanmaya gitmiş, bununla ilgili bir sezginiz oldum?”, sorusuna Huduti, “Hayır sezmedim. Bu konular Genelkurmay ve istihbaratla ilgilidir.” dedi.
Huduti, “İstanbul’daki oğlumun aramasıyla darbe girişimini öğrendim. Bu zamana kadar yatağımda uyuyordum, televizyonu bile açmadım. Çünkü 12-14 Temmuz arasında Gaziantep-İskenderun-Adana ziyaretlerim olmuştu. Daha sonra Kurmay Başkanı Avni Angun bölgemizde helikopter uçuşlarının yasaklandığını belirtti. Bunun dışında darbeyle ilgili ne Genelkurmay Başkanlığı ne karargah ne bölgemizdeki mülki amirlerden herhangi bir bilgi tarafına ulaşmadı. 43 yıldır şanla şerefle hizmet ediyorum. Hukuki yanlışları takdirlerinize bırakıyorum. Bu yanlış kararla şerefim ve onurumla oynanmıştır. Çok sevdiğim mesleğimden ihraç edilmeme neden oldu." dedi.
Huduti, "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından yayınlanan "Harekat Yıldırım" öncelik dereceli gizli mesaj formunda "Görevine devam" olarak isminin geçmesi iddiasını da kabul etmeyerek, "İsmimin orada geçmesi bir ödüllendirme değil, bir cezalandırmadır." dedi.
Huduti, evde bulunduğu sırada Albay Bahadır Erdemli ve beraberindeki kişilerin konutuna geldiğini belirterek, “Evden çıkmadan önce Genelkurmay 2.başkanını aradım, Genelkurmay 2.başkanının kendisi yoktu, hanımı ile görüştüm. Uçakların çok alçakta uçtuğunu söyledi. Olay biraz daha vahim hale geldi. Aşağıya indim. Kapı önünde 4 kişi vardı. Bana 2 dosya uzattılar. Dosyada görevlendirme listesi ve emir vardı. Sıkıyönetim mesajını verdiler. Son imza hanelerine baktım. Yine aynı kişilerdi. O anda bu emrin bu kişiler tarafından imzalanamayacağını söyledi. Benimle Albay Bahadır Erdemli konuştu. Normal şartlarda bu dosyayı, Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgilinin Kurmay başkanını araması gerekirdi. Benim evime gelinerek dosya sunulması askeri teamüllere aykırıydı. Ben Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili’nin benim makam aracında olduğunu karargaha gelene kadar bilmiyordum” diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Koç’un “Genelkurmay Başkanının bile Genelkurmay’da alınıp götürüldüğü bir ortamda, kurmay başkanı, emir subayı ve 3 astsubayı ile darbecilere direnmenin bir mantığı var mı” sorusuna Huduti, “Kuvvetlerini bilmiyordum” dedi.
Huduti, Avni Angun’un makam odasından çıkartılarak kelepçelenmesini daha sonradan öğrendiğini de söyledi.
ORDU KOMUTANLARI İLE SÜREKLİ KONUŞTUM
Huduti, “1., 3, ve Ege Ordu Komutanları ile bir çok kez görüştüm. Saatlerini tam hatırlamıyorum. Çok yoğun bir telefon trafiği vardı. 3. Ordu komutanı ile konuştuğumuzda darbe karşıtı mesaj yayınladığını bilmiyordum, kendisine de bizim mesajdan bir kopya gönderdim. Diğer ordu komutanları kendi aralarında konuşarak bir mesaj paylaşmışlar bana göndermediler. 1.,2. Ve Ege Ordu Komutanları bana basın açıklaması yaptıkları konusunda bir bilgi vermediler.” diye konuştu.
Kendisine ait ele geçirilen 8 adet kitapda FETÖ ile ilgili işaretlenmelerin olması ile ilgili soruya da Huduti, “Ben kitap okurken bütün kitapları işaretlerim” dedi.
BEN 4 DARBECİYİ GÖRDÜM…
Malatya’da 2. Ordu Karargahında darbe girişimi konusunda hazırlanan 16 kişilik darbeci listesi ile ilgili olarak soruya da Huduti, “O listedeki şahıslardan Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, Albay Bahadır Erdemli, Yüzbaşı Kemal Keskin, Tuğgeneral Zeki Karataş, onun dışındaki kişileri ben görmedim. O liste kurmay başkanı tarafından hazırlandı.” dedi.
“Darbeci listesinde bulunan 3 ile 4 darbecinin derdest olması konusunda bir emriniz olmadı mı?" sorusuna da Huduti, “Kurmay Başkanı, Merkez Komutanından kendi askerlerini alıp gelmesini söyledi.Adli müşavir ile savcının çağrılmasını istedim” dedi.
KORGENERAL BANA MESAJ YAYINLAMAMI TEKLİF ETTİ…
2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel ile görüşmesi konusunda ise, “Mesaj yayınlamam konusunda kendisi bana teklifte bulundu. Daha sonra sayın vali teklif etti. Darbe karşıtı mesajın yayınlanmasını ilk olarak İsmail Metin Temel bana teklif etti.” dedi.
İsmail Metin Temel ile konuşmasının ayrıntısı konusunda ise Huduti, “Bu darbe girişiminin doğru olmadığını söyledim” diye cevap verdi.
EMİR SUBAYIM DARBECİLERİ VURMAK İSTEDİ, İZİN VERMEDİM
Huduti, “Emir subayı Sedat Kaya’dan sizi koruması için silah istediniz mi?” sorusuna; “Sedat Kaya bana korunmam için bir tabanca getirdi. Sedat Kaya darbecileri vurmak için benden izin istedi. İlk merminin bizim atmayacağımızı söyledim. Ateş etmemesi konusunda emir verdim. Sedat Kaya, emniyetli bir yere götürme konusunda teklifte bulundu. Ordu komutanı olarak gururuma yetiremedim.” şeklinde cevap verdi..
BENİ ANKARA’YA GÖTÜRMEYİ ÖNCEDEN PLANLAMIŞLAR…
Huduti, Ankara’ya götürülmesi konusundaki bir soru üzerine “Darbecilerin benim Ankara’ya götürülmem için önceden bir karar alındığını değerlendiriliyorum. Kara Havalık Alayına gitmeleri benim konutuma gelişlerinden öncedir.” dedi.
Huduti, “Odanızda size silah doğrultuldu mu” sorusu için “Albay Bahadır Erdemli doğrulttu, Bahadır Erdemli ve Mustafa Serdar Sevgili'nin silahlarını Sedat Kaya (Emir subayı) aldı. Her ikisininde silahı benim odamda alındı” dedi.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi - Malatyahaber.com