- Darbe Girişimi davasında mahkeme havacı sanıkları dinledi..
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün 15 Temmuz’daki darbe girişimine Malatya’dan destek veren 2. Ordu Komutanlığı ve 7. Ana Jet Üssü’ndeki darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de bulunduğu 26’sı tutuklu 76 sanıklı davaya Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Davada şimdiye kadar 55 sanığın savunması alındı. Duruşmaya tutuklu dönemin 7. Ana Jet Üs eski Komutanı Emin Ayık ile birlikte 13 sanık katılıyor. Diğer tutuklu sanıklar duruşmaya SEGBİS üzerinden katılıyor.
Mahkeme salonuna dönüştürülen Yakınca Spor Salonu’nda Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davada darbe girişimine destek vermekle suçlanan dönemin 7. Ana Jet Üs eski Komutanı Emin Ayık ile birlikte 1 Albay, 1 Yarbay, 3 Binbaşı, 1 Yüzbaşı ve 7 Üsteğmenin savunmalarının alınmasına
15 Temmuz darbe girişimi esnasında Malatya 7. Ana Jet Üssü’ndeki görevli sanıklar, Kayseri’den izinsiz olarak darbe girişimine destek vermek için havalanan 7 kargo uçağını izinsiz olarak Malatya’ya indirmek ve 4 savaş uçağı ile darbe girişimine katılmakla suçlanıyorlar. Darbe gecesi, hangarlardan çıkartılan 4 savaş uçağı, pistin Malatya Valiliği koordinesinde araçlarla kapatılması nedeniyle havalanamamıştı.
TBMM BAŞKANLIĞI VE MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI MALATYA DARBE GİRİŞİMİ DAVASINA MÜDAHİL OLDU
Malatya darbe girişimi davasına TBMM Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı (MSB)'nın katılma taleplerini mahkeme kabul etti.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin de bulunduğu 26’sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın 12. Duruşmasında mahkeme başkanı Vedat Koç, dosyaya TBMM Başkanlığı ile Mili Savunma Bakanlığının müdahil olarak girme taleplerine ilişkin dilekçelerinin ulaştığını belirtti.
Duruyşmada TBMM Başkanlığı Avukatı Şebnem Demirhan da hazır bulundu ve TBMM Başkanlığının talebini yeniledi.
Mahkeme Heyeti TBMM Başkanlığı ve Mili Savunma Bakanlığının davaya katılma talebini oy birliği ile kabul etti.
“FİLO’DA GÖREVLİ DEĞİLSİN, NEDEN GÖREVE GELDİN?”
2. Ordu’da görevli iken gece 7. Ana Jet Üssü’ne gelerek burada kaldırılmak istenilen 4 F-4 savaş uçağından birisini kaldırmak istemekle suçlanan Binbaşı Tuncay Öztürk, “Ana pistte F-4 kalkması için yeterli mesafe mevcuttur. Ancak buna rağmen bilinçsiz kişilerin iddialarının iddianamede yer alması hatalıdır.” iddiasında bulundu.
2. Ordu Komutanlığı Müşterek Plan Grubu Başkanlığında Plan Koordinasyon Şube Müdürü olarak görev yapan Hava Pilot Binbaşı Tuncay Öztürk (yandaki fotoğrafta), "Uçakların kalkmamasının nedeni pistteki araçlar nedeniyle pistin kapalı olması değildir. BHHM (Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi) emriyle kalkmamış, geri dönmüşlerdir. 7. Ana Jet Üssü’nden kalkan hiçbir uçak olmamıştır. Emre aykırı bir durum yaşanmamıştır. BHHM’nin emrine aykırı davranılmamıştır. Ana pistte F-4 kalkması için yeterli mesafe mevcuttur. Ancak buna rağmen bilinçsiz kişilerin iddialarının iddianamede yer alması hatalıdır. Uçakların kalkmaması pistin kapalı olması değil, pilotların emre uymasıdır. Ben o gece ne kalktım ne uçtum ne bomba attım." iddialarını ileri sürdü.
2. Ordu Komutanlığı'ndaki görevinden önce 1 yıl süreyle 171. Filo Komutanı olarak görev yaptığını belirten Binbaşı Öztürk, “27 pilot arasında filoda görev yapmadığın halde sen niye göreve çağrıldın?” sorusuna da, “Beni ihtiyaçları olduğu için çağırmaları daha doğru. Filoya 22.00 civarında giriş yaptım. Uçuş emrini bana Filo Komutanı söyledi.” şeklinde cevap verdi.
“DARBE GECESİ NÖBETÇİYDİM, YORGUNDUM, İSTİRAHATA ÇEKİLDİM, KALDIRIP GÖREV VERDİLER”
7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olarak görev yapan Mahmut Burak Kılıç, darbe girimi gecesi filoda nöbetçi olduğunu ve o gece saat 01.00 ile saat 04.00 arasında çok yorgun olduğu için istirahata çekildiğini ve darbe girişimi haberlerini takip edemediğini iddia etti.
Eski Üsteğmen Mahmut Burak Kılıç (yandaki fotoğrafta), Olay gecesi filoda nöbetçi olduğunu söyleyerek, “ByLock'u kullanmadım, 1 dolarım olmadı. Örgütün dershanelerine gitmedim. BHHM'nin emrine aykırı bir hareketim olmamıştır. 04.00'te uyandırıldım sanıklardan Binbaşı Metin Çivilibal, mühimmatsız 4 uçağı hazırlanmasını görevi bilmediğini ve terörle mücadele olabileceğini söyledi. Uçaklarımızın başına gittik. Olağandışı o an ve o ana kadar yaşanmadı. Personel amirlerinin aldıkları görevi yerine getirmiş ve uçakları hazırlamışlardır. O gece 4 uçaktan birindeydim, ikinci koltuktaydım. Pist başına gitme gibi bir durum katiyen söz konusu değildir. Komutanımızın talimatını bekledik. Filo komutanımızdan durumu netleştirmesini bekliyorduk. Emir kargaşası vardı.” ifadelerini iddia etti.
Sanık Kılıç, “Uçuş emrini filo komutanı verdi. Darbe sonrası önlem alınması için alınmış bir önlem olduğunu düşündüm.” iddiasını ileri sürdü.
Kalkış için hazırlık yapılan 4 F-4 savaş uçağının mühimmatsız olduğunu söylemesi üzerine, “Mühimmatsız hangi uçuşları yapıyorsunuz?” sorusuna sanık Kılıç, “Terörle mücadelede askerlere moral vermek için mühimmatsız olarak uçuş yapılıyor. Askerlerin helikopterle taşınması esnasında mühimmatsız uçuş yapılıyor” iddiasını ileri sürdü. “Mühimmatsız uçuşun oldu mu sorusuna?” da sanık Kılıç, “Eğitim uçuşlarında oldu” şeklinde cevap verdi.
Uçuş yasağını duyup duymadığı ile ilgili soruya da Kılıç, “Uçuş yasağını televizyonlardan duymadım, tutuklandıktan sonra öğrendim. Uçakta telsiz ile konuşabilmem için motoru açmam lazım. Ben ikinci koltukta olduğum için Kule ile bağlantım olamaz” savunmasını yaptı.
Duruşmaya katılan TBMM Başkanlığı avukatının “Saat 01.00 ile saat 04.0 arasında istirahatli olduğunu söyledin, sosyal medyayı ve haberleri takip etmedin mi?” sorusuna sanık Kılıç; “Uykusuz olduğum için istirahata çekildim” şeklinde cevap verdi.
Yine TBMM Başkanlığı avukatının “O saatte darbe girişimi olduğu ortaya çıktığı halde verilen uçuşun yasal olmadığı aklınıza gelmedi mi?” sorusuna da sanık Kılıç; “Bunu düşünme fırsatım olmadı.” cevabını verdi.
“GÖREVE ÇAĞIRDILAR GİTTİM, GÖREVİ SORDUM, BEKLE DEDİLER”
Dönemin 7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında pilot üsteğmen olarak görev yapan tutuklu sanık Eray Bakır (yandaki fotoğrafta) savunmasında 15 Temmuz günü eşine doğum günü sürprizi hazırladığını öne sürdü.
Darbe girişimi sırasında eşine arkadaşlarıyla birlikte sürpriz yaptıktan sonra akşam yemeğine gittiklerini ve bu sırada gelen telefon sonrası mesaiye çağırıldığını savunan Bakır, görevi sorduğunda beklemesi gerektiğinin söylendiğini anlattı.
Televizyondan darbe girişimini öğrendiğini iddia eden Bakır, "Uçuş için uçaklar hazırlandı ve motorlar çalıştırıldı. Kuleden BHHM’nin uçuşları yasakladığını iletti, bu emirden sonra içinde bulunduğum uçak bir santim dahi ilerlememiştir. Kargo uçakları iniyordu ve pistler açıktı. Rahatlıkla kalkış yapılabilirdi, emrin teyidi sonrası geri dönüş yapıldı." dedi.
Uçakların pist başı yapmadığını ve pistin büyük bir bölümünün gece ilerleyen saatlere kadar açık olduğunu savunan sanık Bakır, "BHHM'nin kesinlikle uçakların kaldırılmaması emri sonrası geri dönülmüştür. Eğer BHHM’nin uçakların kaldırılmaması emri aksine hareket edilseydi, uçaklar pistten rahatlıkla kalkabilirdi. Başbakan Binali Yıldırım, Akıncı Meydanı’nı 16 Temmuz günü darbe girişimini bastırma amaçlı görevi BHHM 171. Filoyu görevlendirmiştir. Kapanan pist, Valilik tarafından açılmadığı için filomuz hazır olmasına rağmen bu görevi yerine getirememiştir." diye savunma yaptı.
“AMİRLERE İTAAT ETMEKTEN BAŞKA NE YAPABİLİRİM”
7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olarak görev yapan sanık Muhammed Yusuf Tür (yandaki fotoğrafta), “15 Temmuz'u, 16 Temmuz'a bağlayan gece emir kargaşası vardı. Konu suç teşkil etmediği sürece amirlerime itaat etmekten başka ne yapabilirim?” iddiasında bulundu.
15 Temmuz'da saat 18.00'da BHHM'nin aradığını ve uçakların pist başı yapmasını istendiğini, daha sona görev iptal olunca geri döndüklerini anlatarak, “Darbe girişiminin olsa dahi bu o gece terör saldırısı olmayacağı anlamına gelmez. Bu hayatın olağan akışına uygundur. Uçuş yasağı geldiğinden benim haberim olmadı. Uçuş yapmayın emri BHHM'den gelmiştir. BHHM, emrini yerde ve havada istediği şekilde değiştirmektedir. Saat 04.00'te uçuş emri üzerine uçaklar hazırlanmıştır. Bana tahsis edilen uçak hangarda değil, açık alandaydı. Havacılıkta ısrarla motor çalışma tabiri yoktur. Kulenin ikazına rağmen uçaklar çalıştırıldığı söyleniyorsa, motorlar çalışmadan telsizi açmak mümkün değildir. Görev nedeniyle ruleye çıktım. Kuleden, uçuşların BHHM tarafından yasaklandığını duydum, bizde park yerine gittik. 15 Temmuz'u, 16 Temmuz'a bağlayan gece emir kargaşası vardı. Konu suç teşkil etmediği sürece amirlerime itaat etmekten başka ne yapabilirim? Darbe girişiminden önceden haberim yoktur, televizyondan öğrendim. Uçak başı yapmak ve geri dönme emri aldım. Suç teşkil eden bir görev yapmadım. Mühimmat dolu 14 uçak varken, emir gereği mühimmatsız uçağa bindim."
Pilot Üsteğmen sanık Tür, “Hava sahasının kapatıldığına dair her hangi bir bilgim yoktu. Kule’nin uyarısı üzerine bilgim oldu. Aleyhime ifade verenlerle her hangi bir anlaşmazlığım yoktur. Uçuş ile ilgili olarak bize herhangi bir bilgi verilmedi.” ifadelerini ileri sürdü.
“HİÇ BİR ŞEYDEN ŞÜPHE DUYMADIM”
Darbe girişimi sırasında 7. Ana Jet Üssü 171. Filo Komutanlığında Pilot Üsteğmen olarak görev yapan sanık Halil Karan (yandaki fotoğrafta) ; “Hayatımda ilk kez bu tür olayla karşılaştım. Darbe girişimini televizyondan öğrendim, terörle mücadele olduğunu düşündük. O gece bize verilen görevi icra ettik. Bize verilen görevler hep acildir. En küçük ihmal teröristleri kaçırmamıza neden olur. Her şey olağan şekilde geliştiği için hiçbir şeyden şüphem olmadı. Filo komutanımız, terörle mücadele olabileceğini ve BHHM tarafından bir görev verildiğini söyledi. Kule, ‘BHHM’nin emri var, uçaklar kalkmayacak’ şeklinde ikazı üzerine filo komutanımıza ulaştım ve uçakların kalkmayacağını söyledi. Kule bizi ikaz edince durdum. Ben burada kulenin emrini dinlemeyecek olsam pist başı yapardım. Daha önce nasıl göreve gittiysek, 15 Temmuz günü de o şekilde göreve gittik. Uçakların mühimmatsız olduğunu uçuşa giderken öğrendim. Gece televizyon izledik, köprünün kapatılması ile ilgili haberi izledik, ama nerenin bombalandığını izlemedik. ” ifadelerini ileri sürdü.
Mahkeme başkanı Vedat Koç’un sorusu üzerine sanık Karan, “Kilo fazlalığı nedeniyle Eskişehir’de görev uçuşum kesildi, spor salonuna giderek gerekli standarda gelince tekrar uçuş görevim verildi. Malatya’da kan değerlerimle ilgili bir sıkıntı vardı, düzelmesini takiben tekrar uçuş görevi verildi.” şeklinde cevap verdi.
TBMM Başkanlığı avukatının “Uçuş için emir verildiğinde hiç şüpheniz olmadı mı?” sorusuna, “Askerlikte emre itaat edilir.” cevabını verdi.
“HİÇBİR PİLOT KENDİ BAŞINA MOTORUNU BİLE ÇALIŞTIRAMAZ”
Darbe girişimi döneminde 7. Ana Jet Üssü 171. Filo’da görevli tutuklu pilot üsteğmen sanık Seçkin Gülmüş savunmasında, darbe girişimi günü ailesi ve misafirleriyle aile çay bahçesinde oturduğunu ve gelen telefon sonrası mesaiye gittiğini savundu.
Sanık Gülmüş, “Uçaklar mühimmatsızdı. O gecede mühimmatsız uçaklar kaldırılmak istenmiş olabilir. Bunu ben sorgulayamam. F-4 uçaklarının alçak irtifada uçması mümkün değildir. Yazılı emirden bahsediliyor, TBMM’yi Özel Harekatı bombalayan uçaklar yazılı emir üzerine mi havalanmışlar? 04.30’da bastırılmış olan darbeye rağmen darbe amaçlı olarak mühimmatsız uçakların kalkış yapması doğru mu? O gece hiç kimseye zorla hiçbir şey yapılmamıştır. Akıncılar Üssü'nün bombalanması için bize görev verilmiş, ama Valilik ile gerekli koordine sağlanamamış. Bir uçağın kalkması birçok insanın müşterek çalışması ile olur. Bu müşterek çalışma sonucunda ben uçağı kaldırabiliyorum. Herkes kendi görevini tam olarak yaptı. Hiçbir pilot tek başına, kendi başına uçağı kaldıramaz, motorunu çalıştıramaz. Her birim uçağın kalkması için üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Darbe gecesi almış olduğum emirlerin hiç birisi suç olmadığını düşünüyorum.” dedi. Sanık Gümüş, uçakların mühimmatsız olarak kaldırılmasının terörle mücadele amaçlıda olmuş olabileceğini ve bunu halen bilemediğini iddia etti.
Sanık Gülmüş, “4 uçağın kalkışı için özel olarak seçildiğini düşünüyor musun?” sorusuna, ‘Hayır” cevabını, “Haberleri izleme imkanın oldu mu?” sorusuna “Oldu, darbeden haberdar oldum.” cevabını verdi.
“MÜHİMMATSIZ OLARAK AKINCI’LARI BOMBALAMAYA GİDECEKTİK”
7. Ana Jet Üs Komutanlığı 171. Filo’da görevli pilot Üsteğmen sanık Ülfet Kaçay, 15 Temmuz'da mesaisinin bitmesinin ardından eve geçtiğini, halı saha maçına gideceğini ancak ortak Whatsapp grubundan maçın iptal edildiğini öğrendiğini daha sonra da filo komutanı Binbaşı Metin Çivilibaş'ın kendisini filoya çağırdığını söyledi.
Filoya geçtiğini ve arkadaşlarıyla gazinoda televizyon izlediklerini anlatan Kaçay, bu sırada televizyondan Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığını ve Ankara'da uçakların uçtuğunu gördüklerini ifade etti.
Gece darbenin kontrol altına alındığı haberini de izlediklerini anlatan Kaçay; "03.30'da filo komutanı çağırdı, BHHM'den görev geldiği mühimmatsız 4 uçağın hazırlanacağı görevin havada verileceğini söyledi. Uçak başı yaptık. Uçaklar hazır hale getirilmiş ve personel bizi bekliyordu. O gün suç teşkil edebilecek hiçbir şey yapılmamıştır. Nakliye uçakları iniş yapmaktaydı. Kule, BHHM'nin 'uçuşları yasak' dedi. Görevin iptal edildiğinin teyit edilmesinin ardından uçakları park yerine götürdük. Uçakları kaldırmak isteseydik, ana piste girebilirdik. BHHM'nin yayınlamış olduğu hava sahası kapalı emrini tutuklandıktan sonra öğrendik. Üsse 7 nakliye uçağı inmiş. BHHM'de bir karışıklık olduğu ortadadır. Emrin bildirildiği saat 03.30-04.00 arasıdır." iddiasında bulundu.
Sanık Kaçay, Akıncı meydanının bombalanmasıyla ilgili 2 uçağın görevlendirildiğini iddia ederek, "Akıncı meydanının bombalanmasıyla ilgili hazırlıklar yapılmış, pistler açılmadığı için görev iptal edilmiştir. Madem darbeciyiz neden böyle bir görev verilmiştir? Bizi darbeci gibi gösterip, dosyaların kapatılmasının istenmesi bize kurulan bir kumpastır. Filomuz 4 bin bomba atmış gece gündüz PKK kamplarını bombalamıştır. Bende 300’ün üzerinde bomba attım. Evimden daha fazla zamanı filoda geçirdim. Ne bir FETÖ'cü ne de bir darbeciyim. Hain FETÖ terör örgütüyle hayatımın hiçbir döneminde bağlantım olmamıştır." iddialarını savunmasına ekledi.
“ÜS KOMUTANI, “BHHM’NİN EMRİNİ YAPIYORUZ, DEDİ”
Tutuksuz sanıklardan 7. Ana Jet Üs Komutanlığı Destek Grup Komutanı Yarbay Mahmut Sağır savunmasında 15 Temmuz'da normal mesaisini tamamlayıp evine gittiğini anlatarak; “Saat 22.21'de Hareket Komutanı Albay Tayfun Tuna'nın jammer ekibinin Sultansuyu'na gitmesini istediği iletildi. Bu faaliyet Valilik izniyle yapılmaktadır. Bu saatten sonra evde Boğaz köprüsünün kapatıldığını televizyondan gördüm. 23.00 Başbakan Binali Yıldırım'n televizyona bağlanarak, asker içerisindeki bazı kişilerin kanunsuz girişiminin olduğunu söylediğini izledim. Olumsuz bir durum olması halinde önlemek amacıyla birliğe gittim. Bana kimse mesaiye gitme, kalkışmayla ilgili bilgi ve emir vermedi. Bir meslektaşım 'kalkışma olduğunu ve dikkat etmemizi' söyledi. Ben de 'kalkışma yapanlar kendilerine dikkat etsin' dedim. Daha sonra üsse giriş yaptım. Nizamiyeler kapatılmıştı, zırhlı araçlar yerleştirilmişti. Üs komutanını sordum düğüne gideceğini biliyordum, karargah bölgesinde olduğu söylendi. Üs komutanı Emin Ayık'a 'Sayın başbakanımızı televizyondan izledim. Bizim birlikte olumsuz bir durum yoktur inşallah' dedim. Bana 'BHHM'nin emrini yapıyoruz' dedi."
“ÜS KOMUTANI PİSTİN KAPATILMASINA TEPKİ VERDİ”
Yarbay Mahmut Sağır, üs komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'a darbe girişimi günü kargo uçaklarının ineceğini, uçaktan inenlerin de gözaltına alınacağını söylediğini anlatarak, şöyle devam etti:
"En öndeki uçağın önünde durduk, güvenlik aracını hareketini engelleyecek şekilde park ettirdik. Arka arkaya dizilen uçaklar kontrol altına alındı. 04.50'de Emin Ayık geldi, 'ana pisti kapatmışlar, niye izin verdiniz' dedi? Ben de pisti kapatırsa kapatsınlar bizim için öncelik inen uçaklar dedim. 'Ana pisti açsınlar, kim olacak içinde uçuş ekibi vardır' dedi. Saat 05.00'da DHİM müdürünün yanına gittim, 'pisti kapatmışsınız' dedim 'Vali beyin emriyle kapattım' dedi. 'İyi yapmışsınız' dedim. Bana, 'üs komutanına dikkat edin, beni kandırdı' dedi. Ben de 'tamam' dedim. Emin Ayık uçakların bir kısmına bakıp geri döndü. Ben de 'Vali beyin emriyle ana pisti kapatmışlar' dedim. O da 'iyi kapasınlar' dedi. Vali beyin hiçbir uçak inmeyeceğini söylediğini ilettim. Ayık'ta 'ben ne yapayım Vali bey inmesin BHHM insin diyor' dedi."
Mahmut Sağır kargo uçaklarındaki personel gözetim, bölge de emniyet altına alınarak personellerin emniyet ekiplerine teslim edildiğini kaydetti.
Duruşmada 2. Ordu Komutanlığı sırasında onbaşı olarak görev yapan tutuksuz sanıklar Faruk Çayır ve Mustafa Kalan; Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunma yaptı.
Malatya darbe girişimi davasında 12. duruşmasında mahkeme heyeti toplam 10 sanığın savunmasını aldı. Yargılamada şimdiye kadar toplamda 65 sanığın savunması alındı ve halen tutuklu olan 26 sanıktan savunması alınmayan kalmadı.
Mahkeme Heyeti, duruşmayı 10 Nisan Pazartesi gününe erteledi.
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com