SON DAKİKA
SON DEPREMLER

DEM Parti, Terör Örgütü Lideri Öcalan'ın Mesajını Kamuoyuna Duyurdu

DEM Parti, Terör Örgütü Lideri Öcalan'ın Mesajını Kamuoyuna Duyurdu
A- A+ PAYLAŞ

DEM Parti'nin İmralı heyeti, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın mesajını paylaştı. Abdullah Öcalan, PKK'ye silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptı. "Silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum" diyen Öcalan, PKK'nin ömrünü tamamladığını belirtti.

DEM Parti, PKK liderinin yıllar sonra fotoğrafını paylaştı.

Fotoğrafta Abdullah Öcalan'ın yanı sıra İmralı Heyeti'nde bulunan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ve Asrın Hukuk Bürosu avukatı Faik Özgür Erol yer aldı.

Toplantıda konuşan Sırrı Süreyya Önder, barışa omuz veren, bunun için bedel ödeyen, hiçbir şey yapamıyorsa dua eden bütün insanlara teşekkürlerini iletti.

Önder, açıklamasında, "Kışın bitip baharın geleceği şu günlerde, umudu yeşertmeye gittik. Biliyorsunuz, filiz kütükten kuvvetlidir. Barış filizini, barış umudunu yeşertmeye gittik, bunun can suyunu, bunun nefesini bütün bir ülke kardeşlik ruhu içerisinde Türk'üyle, Kürt'üyle hep beraber verme umudu ve iradesiyle gittik. Şimdi huzurlarınızdayız. Bu umudu yeşerteceğiz, varlığımız bu umudu yeşertmenin uğrunda geçti. Bundan sonra da böyle olacak, ta ki bu ülke bir gülistana dönünceye kadar. Bugünlerin de çok yakın olduğunu biliyoruz" dedi.

Önder, "Emeği geçen bütün siyasilere, sayın Cumhurbaşkanı'na, sayın Devlet Bahçeli'ye, sayın Özgür Özel'e, ismini sayamadığımız bütün muhalefet partisi liderlerine ve kadrolarına teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Bugün İmralı ziyaretini gerçekleştirdiklerini ve Öcalan'ın kamuoyuyla paylaşmak üzere mesajını verdiğini belirten Önder, "Tarihin bir kırılma anındayız ama olumlu anlamda bir kırılma. Gerçekten artık mevcut kaotik ortamdan onurlu bir çıkış bulmanın eşsiz bir pusulasıyla geldik" ifadelerini kullandı.

Birgün Gazetesi'ndeki haberin devamında, Öcalan'ın mesajı şöyle yer aldı:

"PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.

Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.

Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir.

Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir.

Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.

Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.

Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.

Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır.

Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.

Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."

AA BÜLTENLERİNDE YOK!.

Bu arada, Öcalan'ın çağrısına ilişkin olarak devletin resmi Anadolu Ajansı'nın bültenlerinde herhangi bir habere yer verilmemesi dikkat çekti.

Daha önceki çözüm sürecindeki görüşmelere katılan, iktidar partisi mensupları dışındakilere sonradan bu görüşmelere de atıf yapılarak soruşturma açılması, bazılarının yargılanması, iktidarın Öcalan'ın mesajının yanı sıra kardeşini TRT'ye çıkarması, örgüt mensuplarıyla yapılan görüşmelerin kesilmesinden sonra, bu görüşme sürecinde olanlar muhalifler aleyhine kullanılırken, diğerleri hiç gündeme dahi gelmemişti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ani bir çıkışla, PKK lideri Abdullah Öcalan'a cezasının kalanını ev hapsinde geçirmesini, hatta TBMM'de silah bırakma konuşması yapmasını dile getirmesiyle başlayan süreç, MHP üzerinden yürürken, iktidar partisi AKP'nin ‘kenarda duran’ görüntüyü tercih etmesi yüzünden, ilk süreçte yaşananlar yüzünden bazı kurumların yeni süreçte konuya ilgi açısından temkinli davranmayı yeğledikleri gözleniyor.

birgun.net- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız