- CHP'li Ağbaba, Hekimhan ve Kuluncak’ta meydana gelen ve 2 binin üzerinde binada hasara yol açan depremin üzerinden 1 yıl geçtiğini belirterek, “Çıkardıkları yasalar depremzedelerin ev sahibi olmaları engelliyor.Hak sahipleri 1 yıldır oyalanıyor.Devlet mağdur yaratan değil, mağduriyeti giderendir” dedi
29 Kasım 2015 tarihinde Hekimhan ve Kuluncak ilçelerinde meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremin ardından Hekimhan’da 1814, Kuluncak’ta ise 235 binada hasar oluştu. Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine ve hasar tespit çalışmaları sonlandırılmasına rağmen hak sahiplerine gerekli yardımların yapılması mevzuata takıldı.Konuyla ilgili TBMM Başkanlığına araştırma önergesi veren Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, yaptığı yazılı açıklamada, AKP Hükümetinin çıkardığı yasalarla afetzedeleri perişan ettiğini öne sürdü.
BÜYÜKŞEHİR YASASI AFETZEDEYİ CEZALANDIRIYOR
Hak sahiplerinin yaşadığı en önemli engelin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın 2000-3 nolu Genelgesi’nden kaynaklandığını kaydeden Ağbaba, “İlgili genelge uyarınca afetzedenin kendisine ve eşine ait il sınırları içerisinde ikinci bir konutunun olması durumunda yardım yapılamayacağı belirtilmektedir. Malatya ilinin büyükşehir olması nedeniyle tüm il sınırları o yer kavramı içerisinde değerlendirilmekte olup, afetzedenin il sınırları içerisinde kendisine ve eşine ait ikinci bir konutunun bulunması afetzedenin hak sahipliğine engel teşkil etmektedir. Yazın köylerinde tarım ve hayvancılık yapan üreticilerin neredeyse tamamı il merkezinde gerek çocuklarının eğitimi gerek farklı sebeplerle ikamet etmektedir. Büyükşehir yasasından hareketle afetzedeler ikinci evlerinden kaynaklı cezalandırılmakta, afetten kaynaklı zararları karşılanmamaktadır.”dedi.
Ağbaba “Büyükşehir olan şehirlerde afetlerden dolayı evleri yıkılan vatandaşlara yeni ev hakkı verilmezken, büyükşehir olmayan kentlerde bu hak verilmekte, dolayısıyla şehirler ve vatandaşlar arasında ayrım ortaya çıkmaktadır.”ifadelerini kullandı.
DEPREM SİGORTAN YOKSA, EV DE YOK
Ağbaba, 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’nun da Hekimhan ve Kuluncak’taki afetzedelerin hak sahibi olmalarını engellediğini kaydederek, “İlgili yasaya göre afetzedelere devletin yardım edebilmesi için afet tarihinde geçerli olmak üzere zorunlu deprem sigortası poliçesi istenmektedir. Hekimhan’da depremin en fazla hasar yarattığı yerlerden biri olan Güzelyurt Mahallesi’nde 297 hasarlı evden sadece 2 sinin deprem sigortası bulunmaktadır. Büyükşehir yasası yine Hekimhan ve Kuluncak ilçelerindeki afetzedelerin hak sahipliğini engellemektedir. Köy statüsü devam eden yerlerde deprem sigortası zorunluluğu yokken, büyükşehirle birlikte mahalle olan yerleşim yerlerindeki vatandaşlara bu zorunluluk getirilmiştir.” dedi.
BAŞKA YERDE OLSA ANINDA YASA ÇIKARIRLARDI
Veli Ağbaba, Hekimhan ve Kuluncak’taki depremzedelerin sorunlarının çözülmesi için daha kaç yıl beklemeleri gerektiğini sorarak “Bu deprem başka bir büyükşehirde yaşansa ertesi gün yasa çıkarıp mağduriyet giderilirdi. Ama, Malatya gibi AKP’nin en fazla oy alıp, en fazla cezalandırdığı bir kentte meydana gelince 1 yıldır çözüm bulunamıyor. AKP, kendi çıkardığı yasalarla halkı mağdur ediyor,evsiz barksız kış aylarına girmelerini istiyor. İlgili yasalar en kısa sürede değiştirilerek depremzedelerin sorunları çözülmelidir.Ağır hasarlı evlerde üzücü bir olay yaşanırsa bu sorumluluk, yasalarıyla depremzedelerin yeni ev sahibi olmalarını engelleyenlerindir” dedi
Ağbaba, ortaya çıkan haksızlık ve hukuksuzluğun araştırılması amacıyla TBMM Başkanlığı'na bir de önerge sundu.
AĞBABA'NIN ÖNERGESİ..
Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nce 2005 ve 2007 yıllarında hazırlanan raporlarla Doğu Anadolu Fayı ve çevresindeki fayların tehlikeli bir depreme yol açacağının yetkililere bildirildiği ancak bu raporların ve uyarıların dikkate alınıp, herhangi bir önlem alınmadığı zaman zaman Malatya’da yaşanan irili ufaklı depremlerde ortaya çıkmaktadır.Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde olan ve birinci derece deprem bölgesinde bulunan Malatya İlinde 29 Kasım 2015 tarihinde Hekimhan ve Kuluncak ilçelerinde meydana gelen depremde çok sayıda binada ağır hasar meydana gelmiştir.Depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmalarının ardından;
892 Ağır hasarlı, 263 orta hasarlı toplam Bin 155 konut,
296 Ağır hasarlı, 53 orta hasarlı toplam 349 ahır, 179 Ağır hasarlı, 67 orta hasarlı toplam 246 depo tespit edilmiştir.
122 ağır hasarlı,46 orta hasarlı toplam 168 konut, 33 ağır hasarlı, 2 orta hasarlı ahır toplam 35 ahır, 4 ağır hasarlı,17 orta hasarlı toplam 31 depo tespit edilmiştir.Hekimhan İlçesi’nde en fazla hasar gören mahallelerden Güzelyurt’ta 161,Dursunlu’da 92,Sarıkız’da 79,Kurşunlu’da 69,Kocaözü’nde 67’de evde konut ağır hasar görmüştür. Kuluncak ilçesinde ise İlisuluk’ta 36,Karaçayır’da 16,İstiklal’de 11 ev ağır hasar görmüştür.Hekimhan ve Kuluncak’ta meydana gelen depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, depremde evleri büyük hasar gören hak sahiplerine halen gerekli yardımlar yapılmamıştır.Mevzuattan kaynaklı yaşanan sorunlar nedeniyle kış aylarının gelmesiyle mahalle sakinleri tekrar büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılmaktadır.
Hak sahiplerinin yaşadığı en önemli engel Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2000 - 3 nolu genelgesi’nden kaynaklanmaktadır. İlgili genelge uyarınca Afetzedenin kendisine ve eşine ait il sınırları içerisinde ikinci bir konutunun olması durumunda yardım yapılamayacağı belirtilmektedir.
Malatya ilinin büyükşehir olması nedeniyle tüm il sınırları o yer kavramı içerisinde değerlendirilmekte olup, afetzedenin il sınırları içerisinde kendisine ve eşine ait ikinci bir konutunun bulunması afetzedenin hak sahipliğine engel teşkil etmektedir. Yazın köylerinde tarım ve hayvancılık yapan üreticilerin neredeyse tamamı il merkezinde gerek çocuklarının eğitimi gerek farklı sebeplerle ikamet etmektedir.Afetzedelerin köylerindeki kerpiç evlerinin dışında Malatya’nın orta gelirli vatandaşlarının yaşadığı mahallelerde de evleri bulunmaktadır. Büyükşehir yasasından hareketle afetzedeler ikinci evlerinden kaynaklı cezalandırılmakta, afetten kaynaklı zararları karşılanmamaktadır.
Büyükşehir olan şehirlerde meydana gelen depremde, evleri yıkılan vatandaşlara yeni ev hakkı verilmezken, büyükşehir olmayan kentlerde bu hak verilmekte, dolayısıyla şehirler ve vatandaşlar arasında ayrım ortaya çıkmaktadır.
Yapılan bu haksızlığın ortadan kaldırılması için Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 2000 - 3 no’lu genelgesinin iptal edilmesi veya büyükşehirlerin de büyükşehir olmayan illerle aynı statüye alınması gerekmektedir.
6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu da Hekimhan ve Kuluncak’taki afetzedelerin hak sahibi olmalarını engellemektedir. 6305 sayılı kanunun 10. ve 16 maddeleri gereği afet tarihinde geçerli olmak üzere zorunlu deprem sigorta poliçesi istenmektedir.
İlgili kanunun 10. Maddesi’nde “23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı kat mülkiyeti kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir.”denilmektedir. 16. Maddesi’nde ise “ Zorunlu deprem sigortası kapsamındaki binalar için, bu kanundan ve ilgili diğer mevzuattan doğan devletin konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olmasının tespit edilmesiyle birlikte ortadan kalkar” ifadelerine yer verilmektedir.
Hekimhan’da depremin en fazla hasar yarattığı yerlerden biri olan Güzelyurt Mahallesi’nde 297 hasarlı evden sadece 2 sinin deprem sigortası bulunmaktadır. Sorun sadece Hekimhan ve Kuluncak İlçelerinin değil tüm Türkiye’nin gerçekliğidir.Türkiye bir deprem ülkesi olmasına rağmen, her 10 evden sadece 4 ünün deprem sigortası yaptırmaktadır.
Büyükşehir statüsü afet zararlarının karşılanmasında yine afetzedelerin önüne engel olmaktadır. Zira 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanununun 10 Maddesinin 2. Fıkrasında “köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca, köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar zorunlu deprem sigortasına tâbi değildir.”ifadesine yer verilmiştir. Malatya’nın büyükşehir olmasıyla birlikte köy statüsü kalkarak mahalleler kurulmuş, böylece depremde hasar gören vatandaşların yasal yönden hak sahipliği engellenmiş bulunmaktadır.
Dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü’nün, 2005 Yılında hazırladığı raporda aralarında Malatya’nın da bulunduğu 5 il’in deprem riski altında olduğu konusunda yetkilileri uyardığı, hazırlanan 2 ayrı deprem beklentisi senaryosunda Malatya, Elazığ, Adıyaman, Kahraman Maraş ve Hatay’ın risk altında olduğu ve 7.4 büyüklüğünde, 8 şiddetinde yıkıma yol açacak deprem beklendiği belirtilmiştir. 2005’te hazırlanan raporda, tehlike altında bulunan 5 il’de yaklaşık 120 bin konutun yıkılması anlamına geldiği belirtilmiştir.Bu acı tabloya rağmen hem depreme hazırlık konusunda hem de deprem yaşanan bölgelere yapılacak yardım konusunda gerçekçi çözümler üretilememektedir.
29 Kasım 2015 tarihinde Hekimhan ve Kuluncak İlçelerinde meydana gelen 5,0 büyüklüğündeki depremde evleri hasar gören vatandaşların kaygıları devam etmekte, evler konusunda nasıl bir çözüm üretileceği ise bilinmemektedir. bazı depremzedeler evlerine girememektedir.Eşyaları kullanılamaz hale gelen, hayvan yemler bile küflenen vatandaşlar kendilerine en kısa sürede kalıcı çözüm sunulmasını beklemektedir. Geciken onarım veya yeni ev yapımı işlemlerinin nedeniyle, insanların can güvenlikleri tehlikededir. Hekimhan ve Kuluncak’ta belirtilen sebeplerle üzücü olayların yaşanmaması için mutlaka hızlı bir şekilde bahsedilen engeller ortadan kaldırılarak, yeni ev yapımlarına başlanmalıdır.
Türkiye’nin depremsellik gerçeğinin değerlendirilmesi, Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde bulunan Malatya ve diğer illerde meydana gelecek bir depremin yaratacağı sonuçların ele alınması ve 29 Kasım 2015 tarihinde Malatya Hekimhan ve Kuluncak İlçelerinde meydana gelen depremin yaralarının sarılması amacıyla yapılacak çalışmaların değerlendirilmesi, mevzuattan meydana gelen engellerin ortadan kaldırılması amacıyla Anayasanın 98. TBMM İçtüzüğünün 104. ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını arz ve teklif ederiz"
Bülten- Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com